Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@busrauyanik

Hayal uçaktan indiğinde yakınlarda bir otele yerleşti. Yarın ilk işi küçük bir ev tutmak ve iş bulmak olacaktı. Peyzaj mimarı olduğu için hamileliği sorun olacağını sanmıyordu. En azından bir süre öyle olacağını umuyordu.

Üniversitenin son zamanların da bazı inşaat şirketlerinin yaptığı, evlerin bahçelerini düzenlemiş ve yaptığı işler beğenilmişti. Bu işlerden kalan biraz birikmişi vardı. Hamileliği ilerlemeden bir kaç iş daha yaparsa çok iyi olacaktı. Bir kaç ay sonra ağırlaşmaya başlayacağını düşünüyordu. O zamanlar gelince çalışamayacağını biliyordu. Kendisini çalışmak için zorlayarak bebeğini riske atamazdı.

Otele yerleşikten sonra bir duş alarak yorgunluğu üstünden attı. İki gündür eline pek alamadığı telefonu çantasından çıkardığında yatağa oturarak arkasına yaslandı. İnternet sitesinden iş ve ev ilanlarına bakmaya başladı. Bir kaç şirketi arayarak yarın için randevu aldı. Ev için ise yarın görüşmelerden sonra iş yerlerine yakın bir yerler bakmaya karar verdi.

Saat daha erken olsa da uyku bastırmıştı. Uçakta biraz uyumuş ama yine uykusu gelmişti. Aldığı duşun rahatlatıcı etkisinden de olabilirdi. Yatağa uzanarak akşam yemeğine kadar uyumaya karar verdi. Yorgunluğun etkisiyle hemen uykuya dalmıştı. Bir önceki gecelere göre güzel rüyalar görüyordu. Kendisini karnı büyümüş halde bile görmüş bebeğine kızım dediğini işitmişti.

Güzel rüyalardan onu telefonun sesi uyandırdı. Yatakta doğrulup başucuna bıraktığı ve hala çalan telefonu eline aldı. Abisinin aradığı görünce mutluluk ile gülümsedi uzun zamandır konuşmamışlardı. Okumak için ben yurt dışına gidiyorum dediği zaman abisi en çok kızan ve üzülen kişi olmuştu.

Abisi Ayaz 30 yaşındaydı kumral, annesinden aldığı ela gözleri, babasının kopyası olan keskin yüz hatları vardı. Abisi ile bir zamanlar çok iyi anlaşırlardı.

Şimdi de böyle bir durumun içinde olduğunu öğrense bir daha yüzüne bakmazdı biliyordu Hayal. Yeni uyandığı için kısık çıkan sesini düzeltip telefonu açtı.

" abi nasılsın "

" iyiyim kardeşim sen nasılsın ne yapıyorsun "

“ bende iyiyim abi annem, babam, kardeşim nasıl iyiler mi? ”

" iyiler merak etme sadece seni özledik. Görmeyeli bir yıldan fazla oldu. Ne zaman döneceksin okulunda bitti "

Hayal " evet okul bitti abi, ben bir iş teklifi aldım İngiltere'den ve kabul ettim. Aslında bende akşam sizi arayıp konuşacaktım bu konuyu " diyerek İngiltere de olduğunu ve kalacağını farklı sözlerle anlatmıştı.

Ayaz onun yine gelmek istemediğini anladı. Gitmek istediğini de her şey hazır olduğunda söylemişti. Şimdi yine aynısını yapmıştı. İş teklifi almış ve kabul etmiş, en son yine ailesine haber vermişti.

Ayaz " Hayal, ben sana ne söyleyeyim bilmiyorum. Bunu önce bizim bilmemiz gerekmiyor muydu? Neden aynı hataları yapıp duruyorsun, bir yıl önce her şeyi ayarladın çekip gittin. Bizlere bir kere bile sormadan şimdi de bu " diyerek kızdığını belirtti.

Hayal bu duygusal olarak zayıf olduğu zamanda, abisinin kırgınlık ile söylediği sözler karşısında dayanamayarak kendisini tutamayarak seslice ağlamaya başladı. Telefon hala açık olduğu için Ayaz kardeşinin ağlama sesini duyunca, neler olduğunu anlamıyordu. Bu kararına geçen seferkinden daha az bile kızmıştı. Yoksa istemeden çok mu ileri gitmişti.

Ayaz " Hayal neden ağlıyorsun sözlerime mi üzüldün sen, bu kadar söze ağlamazsın bilirim ben seni, senin bana söylemediğin bir derdin var " diyerek doğru bir tahminde bulundu.

Hayal birkaç dakika sonra kendisini biraz olsun toparladı. Hormonlar yüzünden çok yanlış zamanda ağladığını yeni fark ediyordu.

" hayır, hayır bir derdim yok abi iyiyim. Size yine üzdüğüm, hayal kırıklığına uğrattığım için üzüldüm " acele ile aklına gelenleri sıralamıştı. Ama onun sesindeki paniğin Ayaz gayet farkındaydı.

" tamam, kardeşim buna da tamam ben babam ve annem ile konuşacağım. İşi kabul ettin madem bir süre çalış ama sonra hemen geri döneceksin, anladın mı beni Hayal. Ayrıca benden bir şeyler sakladığının farkında olmadığımı sanma, tekrar ağlama diye üstüne gelmiyorum. Sen de bunun farkındasındır umarım " demişti Ayaz.

Hayal onun son sözlerinden korksa da bu konuda konuşmadı. " tamam abi sen onlar ile konuş bende yemek yiyeyim artık saat çok geç olmadan, görüşürüz " diyerek konuşmaya son vermişti.

Ayaz da kardeşine " görüşürüz " dedikten sonra telefonu kapattı. Kardeşinin neden onlardan sürekli kaçmak istediğini anlamıyordu. Onun üzerinde baskı kurmamışlar her dediği yapmışlardı. Aslında kardeşi son iki senedir çok değişmişti. Bu iki senede ne olmuştu da ayrı düşmüşlerdi bilmiyordu.

Hayal İngiltere’de kalacağını akşam arayıp annesine ve babasına kendisi söylemeyi planlamıştı. Ama böyle yapması daha iyi olduğunu düşünüyordu. Yüzünü yıkayıp çantasını alarak yemek için otelin restoranına indi. Yemekleri sipariş ederek arkasına yaslandı.

Her şeye rağmen mutluydu sipariş ettiği yemekler geldikten sonra karnını güzelce doyurmuş odasına çekilmişti. Sabah iş görüşmesi olduğu için erkenden uyudu. Ertesi gün girdiği birkaç randevu sonrası bir şirket geri dönüş yapmış işe alınmıştı. Daha sonra ki günler ise çok hızlı geçti. İş yerine yakın bir yerde küçük, eşyalı bir ev bularak yerleşti.

….

Bahçe işleriyle uğraşırken günler hatta aylar hızlı geçmiş karnı kocaman oldu. Doğuma çok az kalmıştı. Yan komşusu Ada DEMİR kıvırcık sarı saçlı ela gözlü sıcakkanlı biriydi. Annesi yabancı babası Türk’tü. Aynı zamanda bir kadın doğum doktoruydu. Kıvırcık saçları ise en büyük derdiydi. Bazen saçlarını düzleştirmeyi çalışırdı. Bazen de kremlerle düz tutmaya, ama saçlarının kıvırcık halini de sevmiyor değildi.

Hayal'in zor zamanların da yanında sadece o vardı. Genç anne, doktoru olarak onu seçmiş tüm kontrollerini de Ada bakmıştı. Bir kızı olacaktı Hayal’in doktoru, arkadaşı, hatta ablası olarak gördüğü Ada'nın bir kontrollünde öğrenmişti.

Hayal tüm hayatını, yaşadıklarını sadece ona anlatmıştı. Ada ise ona bu zor zamanların da ablalık yapmıştı. Abisiyle İngiltere de kalacağını konuştuğu günden sonra ailesiyle çok fazla konuşmadı.

Arada kendisi arasa da ailesi ona karşı soğuk davrandığını hissediyordu. En son iki hafta önce konuşmuştu ailesiyle, her konuşmasından sonra duyguları alt üst oluyor ve ağlamaya başlıyordu. Kendisini toparlamakta zorlandığı için bu durum bebeğini de etkiliyordu. O zamandan sonra aramayı bırakmıştı. Onlar ararsa da kısa kesip kapatıyordu. Uzun zaman çalıştığı şirketin yaptığı evlerin bahçesini tasarlamış, birçok işte çalışmıştı. Ama bünyesi zayıf olduğu için hamileliği ilerleyince zorlandığında rahatsızlandı.

Bu yüzden iki ay önce işten de ayrılmış çalıştığı zaman boyunca ona uzun süre yetecek kadar biriktirdiği para banka hesabındaydı. Şimdi ise Hayal üşüdüğü zamanlar da hep yapıp içtiği sıcak sebze çorbasını içiyordu. Hava bugün yine soğuktu. Mart ayının son günleri olsa da hala bahar gelmemişti.

Bugün ara ara yoklayan sancıları onu yeterince geriyordu. Aksi gibi Ada bu gece hastası rahatsızlandığı için evde olmayacağını söylemişti. Hastaneye giderken bir şey olursa araması için uyarmayı da ihmal etmedi. Çorbasını bitirdiğinde tabağı sudan geçirerek makineye dizdi. Dolaptan meyveleri çıkarıp kendisine bir meyve tabağı hazırladı. Salona geçerek televizyonun karşısında ki koltuğa oturduğunda meyve tabağını kucağına çekti.

Tam yemeğe başlayacakken telefonu çaldı. Orta sehpaya bıraktığı telefonu almak için önce elindeki tabağı yanına bırakmış zorla ayağa kalkarak almıştı. Kızı onu fazlasıyla şişmanlatmış hareket etmesi zorlaştırmıştı. Ama buna üzülmüyor aksine bebeğinin varlığının bir kanıtı olduğunu düşünüp mutlu oluyordu.

Telefonun ekranına baktığında arayanın abisi olduğunu gördü. Çok sevinmişti sesini duymayalı uzun zaman olmuştu. Telefonu açıp kulağına yerleştirdiğinde heyecan ile " abi " dedi.

Ayaz " nasılsın kardeşim iyi misin? " diyerek kısa cümle kursa da Hayal onu çok merak ettiğini biliyordu.

" iyiyim abi sesini duydum ya çok daha iyiyim sizleri çok özledim "

" o zaman gel artık abim seni görmeyeli neredeyse iki yıl oldu bu kadar hasret yetmez mi bize "

Hayal'in uzun zamandır aklında olanlar dilinde dökülmüştü bir anda " iki ay bilemedin üç ay sonra dönüyorum abi işten istifa edeceğim ve Türkiye'ye döneceğim sana söz veriyorum ama yapmam gereken bir kaç proje var yarım bırakmak istemiyorum. Annem ve babama hemen söyleme olur mu? İşim uzarsa üzülmesinler " diyerek ondan biraz daha zaman istedi.

Bu zaman proje için değil doğumdan sonra kendisini toparlaması gereken bir zamandı.

Ayaz ondan duyduğu bu sözler karşısında çok sevindi.

" söylemem sen yeter ki gel. Çok özledim küçük kardeşim " diyerek çok özlediğini belirtmiş bu özlem sesine de yansıdı.

Ayaz kardeşini kızdırmak için hep küçük kardeşim derdi. Bu söz Hayal'i kızdırmak yerine mutlu eden bir tabirdi. Ayaz bunu fark ettikten sonra sürekli söyler olmuştu. Bugün de kardeşinin döneceğini öğrenince mutlu olarak eski günlerin özlemiyle söyledi. Hayal, Türkiye’ye döndüğünde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu. Fakat abisi bilse bu kadar sevinir miydi emin değildi.

Abi kardeş biraz daha konuşup vedalaşmışlardı. Hayal telefonu yanına bırakmıştı ki kasıklarından bir sancı dalgası geçti. Bir kaç dakika sonra daha şiddetlisi gelmiş ve daha uzun süreli bir ağrı yaşatmıştı. Hayal az önce elinden bıraktığı telefonu alarak hemen Ada'yı arasa da ona ulaşamadı.

Sancıları giderek sıklaşmaya başlayarak ağrı dayanılmaz oldu. Aklına ambulans çağırmak gelince hemen arayarak çığlıklar arasında adresi verdi. Dikkatlice koltuktan kalkarak sağlık ekibi geldiğinde hemen kendisine ulaşmaları için, kapıya kadar kendini zorlayarak yürüdü ve kapıyı açtı.

Son zamanlarda ayakkabı giymekte zorlandığı için aldığı ve kapıya yakın şekilde koyduğu pufun üstüne oturdu.

Loading...
0%