Hayat bu kadar kısayken geçmiş için ağlayıp sızlanmak nedendir. Geçmişi geride bırakmak için çabalamak gerekliyken sürekli hatırlayıp keşke demek nedendir. İnsanlar hatalarından ders çıkarmak yerine geçmişte yaşamaya neden bu kadar meraklı. Hayal zaman ile bu yaptığı hatanın farkına varacaktı. Umarım bu kadar geçmişe takılı kaldığı için pişman olmazdı.

Hayal ağlaması iç çekişlere döndüğünde Emir'in göğsünde ağladığını yeni fark ediyordu. Acele ile geri çekildi. Emir onun bu durumu kafasına takmaması için ilk kendisi konuşmayı seçti.

" Şimdi biraz daha iyi misin? " diye sorduğunda aldığı cevap sadece evet oldu. Emir neler olduğunu merak etse de sormasının doğru olmadığını da biliyordu.

Hayal, genç adamın yardımı olmasa belki de geçirdiği ufak çaplı panik atak krizinden çıkamayacağını bildiği için ona minnettardı.

" teşekkür ederim uzun zamandır başıma gelmemişti. Yanımda olmasan belki de bayılmış bile olabilirdim.".

Emir biraz önce yaşananların daha öncede tekrarlandığını ve tekrar olabileceğini hiç düşünmemişti.

Hayal'i kafasını sallayarak önemli olmadığını belirtti. Ama aklında hala bu yaşadıklarının tekrarlanma olasılığı vardı. Hayal genç adamın neler olduğu konusunda merakını gözlerinde görebiliyor ve kendisi de içini dökmek istiyordu. Belki bir akıl verir diye düşünmekten kendisini alamıyordu.

Derin bir nefes alarak gözleri dizlerinin üzerinde birleştirdiği ellerine sabitledi ve anlatmaya başladı.

" Ben bundan iki sene önce İzmir’de Peyzaj mimarlığı okuyordum. Sonra üçüncü sınıfta onunla tanıştım Rüya'nın babasıyla kısa sürede sevgili olduk. O zamanlar yurt dışına gitmeyi planlıyordu. Bende onunla gitmek için yurt dışındaki okullara başvuru yaptım. Sınavlara ailemden habersiz girdiğimden söylemek için sınav sonuçlarını bekledim. Kazandıktan sonra kayıt işlemlerini hallettim ve haber verdim. O zamandan sonra ailem ile aram açıldı.

Konuşuruz arada ama eski sıcaklığı yoktur. Neyse, gittik onunla bir yıl çok güzeldi. Bu arada okuluma devam edip bitirdim. Ama değişen duygular vardı. Bende değil ama onda vardı. Sonra bir gün hamile olduğumu öğrendim. O kadar mutlu oldum ki. Sanki dünyalar benim oldu. Çocukları çok seven benim sevdiğim adamdan bir bebeğim olacaktı.

O gün eve dönünce onu evde koltukta otururken buldum. Mutluluk içinde haberi ona verdiğimde aldığım cevap ise senin bana yük olduğun yetmezmiş gibi, birde onumu çıkardın başıma oldu. O an dünyam başıma yıkıldı. Ben ona yük olmamıştım ki, ailem ile aram iyi olmasa da eğitimim için hep destek oldular. Zaten son senem olduğu için çalıştım, evi de idare ettim.

İster aldır ister aldırma dedi. Kendisini ilgilendirmediğini, geldiğinde evde olmamı istemediği söyleyip çekip gitti. " diyerek konuşmasına derin bir nefes almak için ara verdi.

Emir'in ne düşündüğünü anlamak için yüzüne baktığında onun mimiklerinden bir şey anlamayınca eskisi gibi gözlerini eline sabitleyerek anlatmaya devam etti.

" Sonra eşyalarımı topladım evden ayrıldım. Bir pansiyona yerleştim ertesi gün tekrar gittim. Belki pişman olmuştur söyledikleri için diye, sadece ben olsam kovulduğum eve adım atmazdım. Ama bebeğim, onun ne suçu vardı. Eve anahtarım ile girdim yatak odamızda bir kadın ile uyuyordu."

Hayal gözünden süzülen yaşı silmek için anlatmaya ara verdi.

" zorlanıyorsan anlatmak zorunda değilsin yargılamıyorum seni "

Emir onun durmasını istiyor gibi konuşsa da devamında neler olduğunu da merak ediyordu.

Hayal, Emir'in yüzüne kızaran gözlerindeki minnet ile bakarak konuştu.

" hayır, anlatmak iyi geldi uzun zamandır biri ile paylaşmamıştım. Hafiflemiş hissediyorum. İçimde sadece ona karşı atan kırıklar ile dolu bir kalp kalmıştı. Onları öyle görünce o da yok oldu, zaten bir süredir beni artık sevmediğini hissediyordum. Ama kendimi kandırmayı seçmiştim. Uyanması bekledim salondaki bir sandalyede, uyandığın da tekrar sordum senide bebeği de istemiyorum dedi. Tamam dedim o evden çıktım gittim. Bir gün sonra ilk uçağa binerek İngiltere'ye yerleştim. Dört ay falan çalıştım hem harcadım hem de çalışamayacağım zamanlar için para biriktirdim.

Rüya doğalı üç ay oldu. Toparlanması için biraz beklemem gerekti. Ailemin hiçbir şeyden haberlerinin olmadığını anlamışsındır. Üç hafta önce döndüm bundan da haberleri yok ben sadece nasıl açıklayacağımı düşünmek istedim. Evlenmeden çocuk sahibi olduğumu, hala da nasıl söylerim bilmiyorum. Bundan gurur duymasam da kızım olmadan da artık yaşayamayacağımı biliyorum. Bebeğimi kucağıma her aldığımda, kokusunu içime her çektiğimde iyi ki doğmuş diyorum. Şimdi abime bir yalan daha söyledim. 15 gün daha yaşayacaklarımı geciktirdim. Bununla da gurur duymuyorum ama yapmak zorunda olduğumu bildiğim için yaptım.”

Konuşmasına kısa bir süre ara veren Hayal, son cümlelerini kızına bakarak tamamladı.

“ Kızıma da kendime de biraz daha zaman tanımalıydım "

Emir genç kadını bu durumda tek başına ortada bırakan o adama çok sinirlenerek içinden küfürler saydırdı.

Bir yıldır sadece kendi hayatında berbat geçen bir birliktelik olduğunu düşünmüş, bu duruma isyan etmişti. Ama şimdi anlıyordu ki kendisinin yaşadığı, sahte bir sevgiydi. Erken kurtulmuştu. Karşısında yaşadıklarını anlatan Hayal ise sevilmediğini öğrenmek için çok geç kalmıştı.

Emir serumun bittiğini görünce " ben hemşireyi çağırayım serum bitmiş çıkarsın. Otele dönelim sende dinlen biraz " diyerek acele ile yataktan kalkarak Hayal’in yanından uzaklaştı.

Hayal onun çıkmasının ardından telefonunu çantasına koyarak toparlanmaya başladı. Ardından ağlarken omzundan düşen battaniyeyi katlayıp yerine kaldırdı.

Anlatmak gerçekten iyi gelmiş rahatlamıştı. Yaşadıklarını Ada’ya anlatmasının üzerinden neredeyse bir yıl geçmişti. Üstelik tüm o yaşadıklarının üzerine ne sıkıntılar eklenmişti. Şimdi tekrar anlatmak omzundaki yüklerin hafiflediğini hissediyordu.

Emir odadan çıkınca hemşireye serumun bittiğini söyleyerek odaya gönderdi. Kendisi ise Hayal'in anlattıklarını düşünüyor genç anne için bir çıkar yol arıyordu. Ailesine bu yaşadıklarını anlatmasının onun için ne kadar zor bir durum olduğunu anlıyordu. Kendisi bile yaşadıklarını söylememiş içine atarak susmuştu.

Onun için bir şeyler yapmak istiyordu. İçinde ki sıkıntı ancak böyle geçerdi biliyordu. Bir haftadır tanıdığı biri için bu kadar duygusal davranmak normal değildi. Ama ona yardım etmek istiyordu ve bunu kesinlikle yapacaktı. Sadece nasıl yardım edeceğini biraz düşünmesi gerekiyordu.

Hem bütün bu yaşananların tek masumu Rüya'nın olduğunu bilmesi de ona karşı duygusal davranmasına sebep oluyordu. Sevmişti minik Rüya’yı onunla oynadığı zamanları düşündükçe içine bir sıcaklık doluyor yüzünde kendisinin bile fark etmediği bir gülümseme doğuyordu.

Yüzündeki gülümseme silinmeden önce odaya girdi. Hayal'in kendisine tek kaşını kaldırmış şekilde baktığını gördüğünde yüz ifadesini sabit hale getirdi.

Aklından geçen fikirler Hayal'in hiç hoşuna gitmeyeceğini bilse de yarın bu konuda onunla konuşacaktı. Şimdi kendisinin de, onunda biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı. Hayal'in Rüyayı kucağına almasıyla hastaneden ayrıldılar. Otele geldiklerin de ikisi de odalarına çekilmeden önce Hayal tekrar teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Hayal odasına girdiğinde yolda uyanan kızını emzirmiş kucağında hafifçe sallayarak uyuttu. Rüya’da onu çok yormadan ilacın etkisi ile hemen uyudu. Hayal ise hızlı bir duş almak için banyoya girdi.

Emir ise odasına girdiğinde kısa bir duş alarak hastane kokusunu üzerinden attı. Aklında ise hala bulduğu fikir vardı. Hem kendisi için hem de genç kadın için bu gerçekten güzel bir fikirdi. En azından kendisi öyle düşünüyordu. Aklındaki düşünceler eğer gerçekleşirse Emir çok mutlu olacaklarına inanıyordu. İçi kıpır kıpırdı.

…………

Ayaz bahçede kardeşi ile yaptığı telefon konuşmasından sonra içeri girmek için arkasını döndüğünde babası ile karşılaşmıştı. Konuştuklarını duymasını istemede de babasının çoktan her şeyi duyduğunu sorgulayan bakışlarından anlıyordu.

“ Oğlum bana bir açıklama yapacak mısın?”

“ şey baba ”

Hakan bey karşısında kıvrana oğluna bakarken zevk alsa da mevzu biricik kızı olunca çok uzatmayarak direk sordu.

“ kıvranma karşımda kızım ne zaman dönüyor onu söyle Ayaz ”

Ayaz babasını daha fazla cevapsız bıkamayacağını bildiği için gerçeği söyledi.

“ on beş içinde geleceğim dedi. ”

Hakan Bey kızına kırgın olsa da biricik kızı burnunda tütüyordu. Çok yakında geleceğini öğrendiğinde gözleri parladı. Oysa onu büyük bir sürpriz bekliyordu.