Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@busrauyanik

Merhaba,

Kitabım hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Sizlerden aldığım olumlu veya olumsuz herhangi bir geri dönüş bölümlerin gelme hızı ve uzunluğuna etki edeceğine emin olabilirsiniz. İyi okumalar yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın...

 

Emir ve Hayal yemekten sonra sahilde yürüyüş yaparken bir yandan da sohbet ediyorlardı. Rüya ise bebek arabasında Hayal'in üzerine örttüğü mevsimlik battaniyenin altında etrafı görmese de izlemekle ve aynı zamanda parmağını emmek ile meşguldü. Bu aralar bu eyleme fazlası ile alışmış bırakamıyordu. Aynı zamanda bu haliyle çok tatlı duruyordu.

Hayal ve Emir sohbet ederek bir banka oturduklarında konuşmayı bir süre denize bakarak sürdürdüler.

Emir derin bir nefes aldıktan sonra asıl konuya gelerek yaşadıklarını anlatmaya başladı.

" yaklaşık bir yıl önce çok sevdiğim bir sevgilim vardı. Evlenme teklif edeceğim gün beni aldattığına şahit oldum dünyam başıma yıkıldı. Kendimi işime verdim. Yurt dışına çıktım. Aileme olanları bile anlatamadım. Şimdi ise senin hikâyeni öğrenince kendime kızdım onca zaman çektiğim acı hiçbir şeymiş. Senin acının yanında benim yaşadığım acı ne ki dedim. Ben evlenmeden bunun bir hata olduğunu görmüştüm oysa sen onun canından bir parça taşırken terk edilmişsin. Sen çok güçlü bir kadınsın aynı zamanda güçlü bir annesin " diyerek derin bir nefes aldı. Şimdi söyleyecekleri her şeyi değiştirecekti.

“ Emir böyle düşünmeni istemiyorum. Kandırılmak, aldatılmanın acısı ölçülebilir bir şey mi? Herkesin acısı kendine göre büyüktür. Ayrıca anlatırken sesinden çektiğin acıyı hissedebiliyorum ”

Hayal onun için çok üzgündü. Kandırılmak, aldatılmak nasıl ve ne şekilde olursa olsun hep aynı acıydı. Onun nezdinde azı çoğu yoktu. Emir konuşmaya başladığından beri onu izliyordu. Emir ise kendisine değil denizi bakıyordu. Emir derin nefes alarak kendisine döndüğünde konuşmanın daha bitmediğini anladı.

" bu konuda galiba haklısın. Neyse ben asıl konuşmak istediğim konuya odaklanmak istiyorum. Nasıl söylenir bilmiyorum Hayal. Ama senin bu zorlu mücadeleler ile dolu hayatında yanında olmak istiyorum. İki hafta sonra ailenin karşısına kızın ile çıktığında başın dik olsun istiyorum. Sakın sana acıdığımı düşünme, bunu aklından bile geçirme olur mu? Size çok alıştım senin dostluğuna Rüya’nın içimi ısıtan minik ellerinin sıcaklığına çok alıştım. Belki senin için çok ani bir durum olacak ama Benimle Evlenir Misin? Rüya'nın babası olmama izin verir misin? Hemen cevap verme biraz düşün karar vermekte acele etme buradan ayrılmak için çok zamanın var. Otelden ayrılmadan önce söylersin. Cevabın ne olursa olsun bizim arkadaşlığımızı etkilemeyecek söz veriyorum. Ama ben senin ve kızınla bir aile olmak istiyorum. "

Hayal onu hiç kesmeden dinledi. Emir'in art niyetli biri olduğunu asla düşünmüyordu. Bu söylediklerini uzun zaman düşündüğünden de emindi. Ama yeni tanıştığı biri ile evlenmek hele de bir başkasından bebeği varken olmazdı yapamazdı.

" Emir ben ne diyeceğimi inan hiç bilmiyorum. Normalde olsa daha üç haftadır tanıdığım bir adamdan bu teklifi aldığım için suratına tokadı yapıştırıp gitmiştim. Ama seni az da olsa tanıyorum bu söylediklerini art niyetli söylemeyeceğini biliyorum. Bana acımadığını söyledin ama bu ani bir karar değil mi senin için. O zaman neden böyle bir karar verdin. Ben en iyisi daha fazla saçmalamadan odama gideyim ".

Rüya'nın üzerini kontrol ettikten sonra kalmak için hareketlendiğinde elindeki hissettiği baskı ile durmak zorunda kaldı.

Emir, Hayal'in kendisinden böyle uzaklaşmasını istemediği için elinden tutarak durdurdu. Kalktığı yere geri oturmasını sağladıktan sonra " hayır sana acımıyorum. Aksine onca zorlukla başa çıktığın için gurur duyuyorum. Bana bunları söylediğim için kızgın mısın? Seni kırmak ya da üzmek değil amacım mutlu olmak, mutlu olmamızı sağlamak istiyorum. Seninle tanıştığımdan beri çok güzel günler geçirdim sence de güzel değil miydi şu iki hafta " dedi.

Hayal onunla karşılaştıktan sonra geçen günleri düşündü. Yüzünde oluşan gülümsemenin farkında değildi. Emir ise onun gülümsemesine takılı kalmış öylece bakıyordu. İçinden geçen tek şey ise Hayal'in bu gülümsemesinden öpmekti. İradesine sahip olan biri olmasa bunu çoktan yapmış olurdu neyse ki iradesine sahipti. Ama bu düşünceyle Hayal’den hoşlanmaya başladığını kendisine itiraf etmişti.

" Çok güzeldi değil mi? Uzun zamandır kendim gibi hissettim. Sanki bir yıl önce benliğim çalınmış senle tanışınca o benliği geri almıştım. Hayal haksız olduğumu söyleyemezsin "

" Haksızsın diyemem, dersem işte o zaman yalan söylemiş olurum. Haklısın güzel günler geçirdik burada, uzun zaman sonra ilk defa mutluydum. Her şey için teşekkür ederim sana, bu günlerin hatırına düşüncem söz veriyorum "

“ teşekkür ederim Hayal çok teşekkür ederim”

Emir hala Hayal'in elini tuttuğunu fark edince istemese de bıraktı. Ardından beraber otele döndüler. İyi geceler dedikten sonra Rüya'nın minik ellerini öperek kendi odasına geçti.

O günden sonra günler hızla geçmişti. Bu süre boyunca ikisi de o konuşma hiç geçmemiş gibi davranmış birbirlerine zaman tanımışlardı. Bu zaman ikisi içinde önemli anlardı. İkisi de verilecek kararın ne kadar önemli olduğunu biliyor, birbirlerine karşı dürüst olmaya çalışıyorlardı.

Son gece her ikisi de sabahın ilk saatlerine kadar uyuyamamış düşünceler ile boğuşmuştu. İkisi de her ihtimali gözden geçirmiş ne yapması gerektiğine karar vermişti. En büyük karar ise Hayal'e düşüyordu. Hayal erken saatlerde uyanarak valizlerini, kızının çantasını hazırladı. Rüya'yı bebek arabasına yerleştirdikten sonra odadan ayrıldı. Restorana inerek boş bir masaya oturdu. Yanına gelen garsona sipariş verdikten sonra kızı ile ilgilenmeye başladı.

Emir'e ne cevap vermesi gerektiğini hala bilmiyordu. Sabaha kadar düşünmekten başına ağrı girmişti ve halada ağrısı devam ediyordu. Kendisine soruyordu sürekli Tarık'ı unutamamış olduğu için mi bu kadar çok düşünmüştü. Ya da Emir'e bir şey hissetmediğini düşündüğü için mi, eğer öyleyse neden bu kadar düşünüyordu ki tek söylemesi gereken hayır demekti. Ama yapamıyordu çünkü onu bu kadar düşündüren bu saydıklarının hiç birisi değildi. Artık hayatında ki kararlar için kendisinin söz hakkı olduğu kadar kızını da düşünmesi ve karar vermesi gerekiyordu.

Emir sabahın erken saatlerinde otelden ayrılarak arabası ile sokaklarda dolaştı. İçi sıkılmıştı sabaha kadar sonunda dayanamamış kendisini dışarı atmıştı. Şimdi ise Hayal'in bugün otelden ayrılacağı aklına geldiği için hızla otele geri döndü.

Odasına çıkmadan kahvaltı yapmak için restorana girdi. Hayal'in de orada olduğundan emindi. Kahvaltı yapmadan ayrılmazdı otelden biliyordu az da olsa onu tanıyordu. Bir masada kahvaltı yaptığını görünce yanına adımlayıp karşındaki sandalyeye oturdu. Yanına gelen garsona sipariş verip Rüya'yı sevmeye başladı.

Hayal bu yaşananları sadece şaşkınlık ile izledi. İzin istemeden masasına oturan adama kısa bir bakış atarak kahvaltısına geri döndü. Bir yandan da karşısındaki manzarayı izliyor ve keyif alıyordu. Kızının Emir'in kucağında sakince durması bile onu artık şaşırtmaz olmuştu. Ara ara yoklayan baş ağrıları olsa da güne güzel başladığını düşünüyordu.

“ nasılsın Hayal ”

" iyiyim sen nasılsın "

" bende iyi olmaya çalışıyorum "

" sende düşünmekten uyuyamadın değil mi? "

Emir kısa bir “ evet ”cevabı ile Rüyayı sevmeye devam etti.

Hayal bu konuyu artık açıklığa kavuşturmanın zamanı geldiğini bildiği için " O zaman konuşalım " demişti. Bir yandan da ağrıyan başını ovuyordu. Emir onun bu söylediklerini duyunca Rüya'yı bebek arabasına yerleştirerek Hayal’e odaklandı. Bu sırada onun kahvaltısı da masada yerini almıştı.

" bir karar verebildin mi? "

" hayır, karar veremedim Emir "

" seni bu kadar düşündüren ne peki aklında sorular varsa eğer sorabilirsin "

Emir gelen kahvaltısını yemek yerine oturduğu sandalyeyi Hayal’in yanına yaklaştırdı. Geldiğinden beri başını ovalayan ve kaşları sürekli çatık duran genç kadının sıkıntısını biliyordu. Hayal’in sorgulayan bakışlarını yok sayarak ellerini genç kanının başının iki yanına yerleştirerek parmakları ile şakaklarını nazikçe ovalamaya başladı. Kendisine hala garip garip bakan genç kadının gözlerine odaklandı.

“ devam et ”

Hayal masajın iyi geldiğini hissettiği için sesini çıkarmadan konuşmaya devam etti.

" aslında var neden bir anda böyle bir teklif yapmaya karar verdin hikâyemi sana anlattığım için mi? Çünkü üç hafta içinde bana bir şeyler hissetmeyeceğine göre öyle değil mi? " derken sesinde ki kırklığı Emir hissetmişti.

" hayır, hayır inan ki o yüzden değil. Bir aile kurmak istiyorum Hayal. İki haftada size o kadar çok alıştım ki senin dostluğuna, sakinliğine ve Rüya'ya, o eşsiz bebek kokusuna çok alıştım "

“ sadece bu duygular evlilik için yeter mi? Emir ben bunu anlamıyorum işte ” diyerek onu asıl düşündüren kısmı sonunda söylemişti.

“ hem ben aileme Rüya'yı açıklarken senide söylerim sıkıntı olmaz. Ama sen ailene bu durumu nasıl açıklayacaksın yanlış anlama kabul etmiş değilim sadece anlamaya çalışıyorum”

“ bir şekilde açıklayacağım inan sana zarar vermeden açıklarım. Mutlu olmak istiyorum, mutlu olmanı istiyorum. Ama dersen ki ben onu hala seviyorum o zaman diyecek hiçbir şeyim kalmaz hemen şimdi hayatından çıkarım "

Hayal onun bu sözlerinden birkaç saniye düşündü. Seviyor muydu hala onu, onsuz koca bir sene geçmişti. O Hayal'in zor zamanlar yaşamasına sebep olmuştu. Tarık kısa zamanda tek başına ayakta nasıl durulur öğretmişti. Sevmiyordu onu, aksine ondan nefret dahi etmiyordu. Hayal cevap vermeden önce genç adamın gözlerine odaklandı. Ona karşı hep dürüst olmuştu.

" hayır, sevmiyorum Emir ona karşı nefret dahi beslemiyorum. İçimde ona olan tek his kızımın var olmasını sağladığı için ufacık bir minnet "

Bu sözleri o kadar ciddi söylemişti ki Emir onun bu sözlerinin doğruluğunu ruhunda hissetti. Emir masaj yapmaya ara vererek elerini yanaklarına kaydırdı. Hayal’in yanaklarını parmak uçları ile okşarken hala gözlerine bakıyordu. Etraftaki kahvaltı yapan insanların ne de çalışanların bakışları şuan umurunda değildi.

" o zaman gel aile olalım beraber mutlu olalım. Söz veriyorum elimden geldiğince üzülmemeni sağlayacağım kızını kendi öz kızım sayacağıma da söz veriyorum "

Hayal yanaklarındaki hissettiği dokunuş ile kızarırken aklına takılan başka bir soruya geçti. Bu yakınlık Hayal’in aklını karıştırıyor kalbi hızla atıyordu.

“ mantık evliliği yapacağız yani ”

" hayır biz güven üzerine kurulu hiç kimsenin bizi ayırmasına izin vermeyeceğimiz ve zamanla birbirimizi çok seveceğimize inandığımız bir evlilik yapacağız tabi sen kabul edersen".

" tamam "

" seni bir cevap ver diye sıkmak istemiyorum ama bugün gidiyorsun .... Ne! tamam mı? "

" Tamam, " tekrar tamam diyen Hayal genç adamın şaşkın haline gülmeye başladı.

" gülme Hayal, seni ikna etmeye çalışırken idrak edemedim ne yapıyım " derken aynı zamanda kendisi de gülmeye başladı.

Emir tekrar yerin geçmek yerine orada hemen Hayal’in yanında otururken kahvaltısı yapmaya başladı. Yüzünde ise Hayal’in daha önce görmediği bir gülümseme vardı.

İkisi de kahvaltılarını yaptıktan sonra odalarına çekildiler. Emir ve Hayal eşyalarını toplandıktan sonra otelden ayrıldılar. İki kırık kalp birbirlerini onarmak için bir araya gelmeye karar verdi. Bu karardan ikisi de en ufak bir pişmanlık duymuyordu. Ama ikisi de birbirlerinin bu duygusunun farkında değildi.

 

Loading...
0%