Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@busrauyanik

İyi okumalar. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın....

Kızı kaçırılmıştı ve elinden hiçbir şey gelmemesi onu çıldırtıyordu. Duyduğu zaman sinir krizi geçirmiş olan eşine bir kez daha iç geçirerek baktı. Karısının bu haline dayanamıyordu. Bir yandan da kızı Peri’sinin başına bir şey gelme düşüncesi ölümden beterdi.

Doktorun verdiği sakinleştiricinin etkisi ile uyuya kalan karısının üzerini usulca örterek odadan ayrıldı. Oturma odasına girdiğinde kızının kaçırıldığı haberini aldığında dağıttığı eşyaları hizmetçilerin topladığını gördü. Onlara bırakıp çıkmalarını söylediğinde odadan hızlıca ayrılmışlardı. Sert bir mizaca sahip değildi Ferit Bey ancak konu ailesi olunca çalışanlar sessizce işlerini yaparlar onu rahatsız etmezlerdi. Bugünde o günlerden birini yaşıyorlardı. Çalışanlarda küçük kızı çocukları, kardeşleri gibi sevdikleri için daha da sessizleşmişler ve bir an önde bulunması için dua ediyorlardı.

Ne yapması gerektiğini bilmiyordu polisi aramalı mıydı? Ama kaçıranların kızını Peri'sine bir şey yapmalarından canını yakmalarından o kadar çok korkuyordu ki. O kime ne kötülük yapmıştı da kızı ile sınanıyordu hiç bilmiyordu. Düzgün sıradan bir iş adamıydı Ferit Bey, bulunduğu konuma tırnaklarıyla kazıyarak gelmişti.

Camdan dışarıya görmez gözler ile bakarken aklına kısa süre önce tanıştığı bir kaç kez iş yaptığı Osman KOZ geldi. Onun kendisine yardım edeceğine inancı ile hemen aradı. Kısa bir konuşma sonrasında ona kızını bulma konusunda yardım edeceğini söylediğinde bugün ilk defa mutlu olarak telefonu kapattı.

Ama nedense bu mutluluğun yanında içinde kötü bir his vardı. Osman’ın yardımcı olacağını söylemesine rağmen Peri'yi düşündükçe içine oturan sıkıntının sebebi neydi. Gün içerisinde hiç kimse aramamış hiçbir haber alamamıştı. Akşam nasıl oldu sabah olup güneş ne ara doğdu hiç hatırlamıyordu. Camın yanında bulunan tekli koltukta gözünü kırpmadan öylece oturarak bir haber bekledi.

Ne kızını kaçıran adamlar aramış ne de yardım istediği Osman. Daha fazla evde bu kasvetli ortamda duramayacağını anladığında yatak odasına giderek karısını kontrol etti. Akşam kendine gelince tekrar kriz geçirmişti.

Ferit Bey onu biraz olsun sakinleştirdikten sonra doktorun verdiği ilacı içirerek geri yatırmıştı. Yavaşça yatağın ucuna oturup saçlarını okşadı. Eğilerek anlına bir buse kondurup içine derin bir nefes çekti. Kızı da aynı annesi gibi kokuyordu. Burnunun direği sızlarken yavaş ve sessizlik ile odadan ayrıldı. Giyinme odasında girdiğinde dünkü kıyafetlerini çıkararak hızlıca üzerini değiştirdi. Evden çıkmadan banyoya uğrayıp yüzünü de yıkadı. Yüzüne değen her su taneciğinde birazda olsa kendine geldiğini hissetti.

Hizmetçi kadına karısına iyi bakmalarını ve bir şey olursa haber vermelerini söyledikten sonra evden ayrıldı. Bir sürü yollarda öylece gezdikten sonra şirkete vardı. Arabayı güvenliğin otoparka çekmesi için talimat verdikten sonra odasına çıkan asansöre bindi. Şirkettekilerin olanlardan haberi yoktu. İşinin başına dönmek hiç istemese de burada olmalı ve adamlardan haber beklemeliydi.

Kızının kaçırıldığını, kaçıran adamların onu araması sayesinde öğrenmişti ve tekrar aramalarını beklemekten başka çaresi olmadığını biliyordu. Odasına girdiğinde bir süre düşünmemek ve kendini biraz olsun toparlamak için sekreterinden imzalaması gereken tüm dosyaları ve yaklaşan ihalelerin listesini istedi. İstediği dosyalar ve liste geldiğinde önce dosyalardan başlayarak tüm işlerini yarım saat içinde bitirdi. Normal zamanda daha uzun sürüyor olan dosya kontrolü bugün hiçbir şeyi düşünmemek adına anlaşılan hızlı bitmişti. Düşünmemek istediği kızı değil. Kızının başına gelebilecekler ve onu kaybetme korkusu olduğu içindi.

İhale listesine dalgınlıkla bakarken kapının çalması ile kendine geldi. Gir komutu ile odaya giren sekreterinin güvenliğin onu görmek istediğini söylemesi üzerine şaşırdı. Konu ne olabilirdi de onu görmek istemişti anlamadı. Çalışanların sorunları ile insan kaynakları ilgilenirdi yinede ayağına kadar gelmiş olan birini geri çevirmedi. Sekreterine girebileceğini söyleyerek odaya gelmesini bekledi.

Güvenliğin odaya girmesi ile " benimle konuşmak istediğini söylemişsin konu ne Hakan " dedi.

Şirketin güvenlinden sorumlu olan Hakan masaya yaklaşarak elindeki zarfı uzattı.

" yirmili yaşlarda bir kadın bu zarfı size vermemi istedi. Zarfı kontrol ettim içinde sadece bir kâğıt var efendim " demişti.

Zarfın ona özel olarak geldiğini öğrendiğinde hemen aldı. Ferit Beyin aceleci tavrı Hakan'ın da dikkatini çektiği için patronuna odaklandı. Ferit Bey bunu fark ettiğinde onu zarfın kim tarafından getirildiğini ayrıntılı sormayı düşündüğü için odadan göndermedi.

Zarfı açıp içindeki kâğıdı çıkardı. Kâğıtta yazanları okumaya başladığında ne düşüneceğini şaşırmıştı.

Merhaba Ferit Bey, siz beni tanımasanız da ben sizi az çok tanıyorum bana güvenip güvenmemek sizin tercihiniz ama kızınızın hayatı tehlike de onu kaçıran kişi çok yakınınız da abi dediğiniz birisi adı Osman.

Kızınızı neden kaçırdı bilmiyorum yalnızca onun çok tehlike biri olduğunu söylemeliyim. Kızınızı etrafında ağaçlık alan olan bir evde tutuyor. Net bir yer söyleyemesem de bu bilgi umarım işinize yarar. Ayrıca çalışma odası tamamen ahşap mobilyalar ile döşenmiş bir evde tutuluyor.

Bu ne demek oluyordu şimdi bu mektubu kim yazdı ise saçmalamıştı. Osman abi neden kızımı kaçırsın ki diye düşünüyordu. Dün onu aradığında kızının kaçırıldığına çok şaşırmış ve üzülmüş olan sesini hatırladı.

Yapmaz yapamaz Osman abi diye düşünerek elindeki kâğıdı buruşturup masaya fırlattı. O sırada Hakan'ın hala odada olduğunu hatırlayarak zarfı kimin getirdiği ile ilgili sorular sordu. Ama aldığı yanıtlar hiçbir şey ifade etmiyordu.

O yaşlarda birini hiç tanımıyordu. Hemen güvenlik görüntülerini istese de zarfı getiren kişinin dediği gibi onun peşine düşmek zaman kaybı gibi geliyordu. Ama kayıtlara bakmaktan da geri durmadı. Yazanların bir yalandan ibaret olduğunu düşünse de bir de doğru olma ihtimali vardı. Ve bu ihtimal kızının canının yanması demekti. Ferit Bey ihtimalin üzerinde duracaktı. Yazılanlara inandığından değil kızının canı için gerçek olup olmadığını öğrenmesi gerekiyordu.

" Hakan senden sessizce Osman KOZ ile ilgili araştırma yapmanı istiyorum. Onunla hangi işleri yaptık, hangi ortamda karşılaştık kimseye belli etmeden benim için araştır "

Hakan patronunun neden böyle bir istekte bulunduğunu anlamadı. Onları bir kaç kez şirkete beraber girip çıkarken görmüştü ve o adamı hiç sevmemişti. Ancak haddi olmadığı için bu düşüncelerini kendisine saklayarak işini yapmaya devam etti.

" araştırırım efendim, fakat sebebini sormamda sakınca var mı? "

Ferit Bey, Hakan'ın sorusunun doğal olduğunu bildiği için kısaca anlattı. Onu araştırma için gönderdikten sonra masaya fırlatıp attığı kâğıdı dikkatlice açtı ve tekrar okudu bir kaç kez. Sade bir anlatım ile yazılmış ve fazla da bir bilgi vermiyordu. Kim yazdı ise yardımcı olmak için yazdığını düşünüyordu.

Sadece Osman abisinin yapmış olabileceğine kendini inandıramıyordu. Ama içine şüphe düşmemişte değildi. Bir süre bunun üzerine düşündükten sonra yaptığı plan ile şirketten ayrılarak evine döndü. Sabah perişan halde ayrıldığı oturma odasına yöneldiğinde çoktan yapacakları konusunda emindi.

Hizmetçileri karısının yanına göndererek odadan kendisi çıkın demeden çıkmamalarını söyledi. Önce polis bir tanıdığı arayarak kızının kaçırıldığını, gelen mektubu ve planını anlattı. Polis gelene kadar planın kendine düşen kısmını yapmak için işe koyuldu.

Önce evde bulunan gençlik zamanında heves ederek aldığı kamerayı çalışma odasından alarak odaya geri geldi. Kamerayı uygun bir yere koyarak görüntüyü net kaydedip kaydetmediğini kontrol etti.

Kamera ile işi bittikten sonra polislerin gelmesini bekledi. Onlar geldiğinde kapıda karşılayarak planını bilmelerine rağmen bir kez daha üzerinden geçti. Polislerden birisi arabayı otoparka alarak ortadan kaldırdı.

Polisler ile birlikte arkadaşı ile konuşmasının ardından aradığı Osman’ı beklemeye başladılar. Ferit Bey'in yapmak istediği zarfta yazanların doğru olup olmadığını öğrenmek ve bir ipucu bularak kızının bulunmasını sağlamaktı.

Polislerde bu sırada başka bir odada onları dinleyecek ve herhangi bir durumda müdahale edeceklerdi.

Osman Koz bu bekleyişin onuncu dakikasında arabası ile büyük geniş bahçe kapısından girdi. Bir an onun araçların olduğu yöne gideceğini düşünseler de arabasının evin kapısına yakın yerde durması ile polisler yerini aldı. Ferit Bey de karşılamak için kapıya çıktı.

Surat ifadesini normal tutmaya çalışsa da gözlerinde artık şüphe kırıntıları yerleşmişti. Ve bunu saklamaya çalışması imkânsız gibi duruyordu.

" Osman abi hoş geldin buyur içerde konuşalım"

Osman onun evde konuşma davetini geri çevirmeyerek beraber oturma odasına yöneldiler. Ferit Bey karşındaki adamı kameranın açısına gelecek şekilde bir koltuğa oturttu.

" acele gel dedin işimi gücümü bırakıp geldim konu ne Ferit"

" kızımı bulmak için polise haber vermeyi düşüyorum. Ama önce sana sormak istedim sen bir şeyler bulabildin mi?"

Osman, duydukları ile şaşırmadı. Fakat bir süre daha polis bu işe karışamasa iyi olacağı için " sen biraz daha bekle dün aradım bugün yarın haber gelir bir sonuç çıkmazsa polisi ararız" dedi.

Ferit gelen zarfta yazanların doğru olduğuna inanmaya başlıyordu. Eve gelirken Hakan'ın araştırması sonrası anlattıkları, karşısındaki adamın sanki kaçırılmış olan bir çocuk yokmuş gibi sakin ve acelesiz tavırları da bu sonuca çıkıyordu.

Şimdi ise kızını kurtarmak için bu adamın suçlarını itiraf etmesi gerekiyordu. Onu biraz rahatlatmak için polis fikrinden vazgeçmiş gibi davranarak,

" haklısın, abi senden haber bekleyeceğim ama bir an önce haber ver bana kızımın başına bir şey gelmiş olmasından çok korkuyorum” dedikten sonra iş ile ilgili konu açarak biraz sohbet ettiler. Ferit Bey sohbeti odası ile ilgili konulara çekerek

“ odamın dekorasyonu ahşap mobilyalar ile tekrar düzenlemek istiyorum senin bir önerin var mı? Abi, yanlış hatırlamıyorsam senin çalışma odan ahşap mobilyaydı” dedi.

Osman bu sorunun nerden çıktığını anlamasa da sahip olduğu evlerdeki çalışma odalarını düşündü sadece bir evinde ahşap mobilya vardı.

“ evet, dağ evimde çalışma odam ahşap ve memnunum sana yaptırdığım yerin numarasını atarım”

Ferit Bey, duydukları ile içindeki şüphenin de gelen nottaki yazılanlarında doğruluk payının büyük olduğunu anladı. Karşısındaki adamın tepkisini merak ederek bir hamle daha yaparak “ olur numarasını almak çok isterim ancak çalışma odasını gördükten sonra karar versem daha iyi olur müsaitsen gidebiliriz”

Osman bu teklife şaşırsa da belli etmemeye çalıştı. Zira kaçırdığı kız çocuğunu dağ evinde tutuyordu. Oraya şuan gitmeleri imkânsızdı Ferit’in ne yapmaya çalıştığını da anlamıyordu. Az önce kızı kaçırıldığı için çok endişeliyken şimdi odasının dekorasyonundan bahsediyordu.

“ gideriz ancak benim bugün işim var kalksam iyi olur müsait olduğum bir zaman ararım seni ” demişti.

Ferit Bey onun kalkacağını duyduğunda son hamlesini de yaparak “ bugün bir telefon aldım ve kızımın tehlikede olduğunu ve ormanlık bir alanda sakladıklarını onu oradan kurtarmam gerektiğini söyledi bir adam. "

Osman duyduğu sözler ile geldiğinden bu yana ilk defa bir açık vererek şaşkınlık ile "ne " dedi. Bu tepki normal gözükse de bu şaşkınlığın yanında panikte sezmişti Ferit Bey. İçerideki polisler dahi adamı göremeseler de yılların tecrübesi ile panik yaptığını sesinden anladılar.

“ kim aradı daha önce neden söylemiyorsun bunu bana”

Ferit Bey onun sözlerine karşılık yüzüne ima dolu bir gülümseme kondurdu. Arkasına yaslanarak “ bunu sana söylemem gerektiğini bilmiyordum” dedi. Osman karşısındaki daha birkaç dakika önce kızı için kendisine yalvaran adamın, şimdi bu şekilde konuşmasına anlam veremeyerek sinirlenmeye başladı.

“ bu ne demek şimdi hem benden yardım istiyorsun hem de bu tarz konuşma sergiliyorsun” Ferit Bey onun kendisindeki değişimi az da olsa anlaması için " arayan adam kızımı kaçıranında sen olduğunu söyledi. Aynı zamanda illegal işler ile uğraştığını da öğrendim”

Osman duydukları ile bembeyaz olmuş suratı ile bir süre hareketsiz kalarak ne yapması gerektiğini düşünmeye başladı. En iyisinin inkâr ve üste çıkmak olduğuna karar vererek hızlıca ayağa kalktı bağırarak konuşmaya başladı.

" sen kim oluyorsun da beni bunlar ile suçluyorsun. Seni kim aradıysa büyük ihtimal ile düşmanım belki de kızını o kişi kaçırdı "

Ferit Bey artık hiçbir şüphesi kalmamış halde üste çıkmak için bağıran adamın karşına geçti. Aynı tonda ama tane, tane “ kızımı sen kaçırdın Osman Koz ve onu dağ evinde tutuyorsun buna artık adım kadar eminim tek bilmediğim kızımın iyi olup olmadığı eğer ona bir şey oldu ise benim elimde ve benim evimde CAN VERİRSİN ”dedi. Son kısmı diğer söylediklerinin aksine Osman Koz’un kulağına yaklaşarak fısıldamıştı. Karşısındaki bir zamanlar abi olarak gördüğü adamın kendi söyledikleri ile titrediğini hissettiğinde büyük bir haz duydu. Hiçbir zaman zalim, kötü, düşüncesiz hele de birini öldürmeyi düşünecek biri olmamıştı Ferit Bey ancak bugün hepsi olmuştu hepsi.

Osman kaçacak bir yeri olmadığını anladığında elindeki son kozu kullanarak “ o iyi ama şimdi buradan çıkıp gitmezsem iyi olmaya bilir. Adamlarım benim başıma bir şey gelirse ne yapmaları gerektiğini biliyorlar” diyerek kendisini kurtarmaya çalıştı. Oysa az önceki söyledikleri ile her şeyi itiraf etmişti. Polisler aldıkları itiraf ile yerlerinden çıkarak onu tutukladı. Emniyete götürmek için evden çıkarmışlardı. Hala tehdit savuran adam kaile almayarak araca bindirildi. Ferit Bey ise onlar ile beraber emniyete gitmek için aracına bindi. Kızı için hala endişeliydi. Adamın dediklerinin gerçek olmasından çok korkuyordu.

Üzerine kayıtlı olan adresler çoktan araştırılmaya başlandığı için onun Peri’nin yerini söylemesine gerek kalmadan operasyon için ekipler yola çıktı. Emniyete gittiklerinde sorguya alınan Osman Koz zorda olsa konuşturularak her şeyi itiraf etti. Ferit Bey bütün bunları aylar önce kazandığı ihale yüzünden olduğunu Osman Koz’un o ihalede kaybettiği parayı bu şekilde geri almaya çalıştığını öğrendiğinde adeta yıkıldı. Her şeyin para yüzünden olması küçük kızının kendisi yüzünden bu durumlara düştüğünü öğrenmesi onu çok sarstı.

Loading...
0%