Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm

@busrauyanik

İyi okumalar. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın...

Yağmur’un Hakan Müdür ile konuşmasının üzerinden bir hafta geçti. O gün ekip arkadaşları Yağmur’un ağladığını fark etmiş neler olduğunu sormuşlardı. Aldıkları yanıt terfi aldığı ve tayininin çıktığıydı. Hem sevinmiş hem üzülmüşlerdi. Yağmur ile araları başlarda iyi olmasa da zaman geçtikçe anlaşmışlar onu sevmişlerdi.

Araların en çok üzülen kişi ise Halil olduğu kesindi. Daha duygularını söyleyemeden onun gideceğini öğrendiğinde çok üzüldü. Bu haberi aldıktan sonra gidip konuşarak duyularını açıkladı. Yağmur onu kırmadan incitmeden reddetti. Bu bile Halil için sorun değildi. Yağmur mutlu olsun yeterdi. Kendisi ve Yağmur’a ilerde kendilerini seven düzgün insanlar ile tanışması için dua etti. Yağmur’un o kişiyi çoktan bulduğunu da düşünüyordu.

O günün sonrasında Yağmur söz verdiği gibi defteri Hakan Müdüre teslim etti. Ondan kendi ailesi ile ilgili kısmı şimdilik gizli tutmasını konusunda ricada bulundu. Eğer ortada bir suç varsa kendisi suçluları adalete teslim edecekti. Söz vermişti. Hakan Müdür onun bu ricasını istemese de kabul ederek Yağmur’u kırmadı. Yağmur Hakan Müdürüne vedasını o gün ederek oradan ayrıldı.

Yağmur ailesine de o gün terfi aldığını ve tayininin çıktığını anlattı. Anne ve babası ondan ayrı kalacakları için üzülseler de ellerinden bir şey gelmeyeceğini biliyorlardı. Kızları bu mesleği seçerken bu olasılığı da düşünerek yanında durmuşlardı. Şimdi gitmesi yüzünden üzülerek kızlarını daha da üzmeyeceklerdi. İkisi de olayı sakin karşılayarak kızları için yeni hayatında başarılı ve mutlu olmasını dilediler.

…….

Yağmur’un tayin yeri iki gün önce açıklanmıştı. Şimdi evindeki eşyaları topluyordu. Çok fazla bir eşya götürmeyi düşünmüyordu. Evini eşyalı tutacak ya da eve uygun eşyaları orada alacaktı. Babası ev kiralamak yerine onu ev alma konusunda ikna ettiği için İstanbul’a geldikçe kalabilecekleri güzel bir villa almayı düşünüyordu. Ve kızına da bu konuda söz hakkı tanımadı.

Zaten bilmediği bir şehirde çalışamaya gidiyor olması Ayhan Bey ve Semra Hanımı gererken düzgün, güvenli bir muhitte kalmasını istiyorlardı. Yağmur’da bu isteğe karşı gelmeyerek onları üzmedi. Büyük bir evde tek başına kalacak olmak onun için sorun değildi. Aksine bodrum katı kendisi için tasarlamayı düşünüyordu. Çizim konusunda kendisine güveniyordu. Boş bir bodrumu istediği gibi tasarlaya bilirdi.

Son valizini de toplarken aklında yeni evinde yapacakları vardı. Babası evi hemen bulup tutmak istediğinde Yağmur hemen itiraz ederek kendisinin bulmak istediğini söyledi. Babası biraz itiraz etse de kısa sürede ikna oldu.

Yeni evi abisine yakın olsun istiyordu. O bilmese de onu her gün az da olsa görmek Yağmur’a iyi gelecekti. Ona gerçekleri anlattığında yanında istemezse giderdi. Ama kötü düşünmek istemiyordu. Abisi hakkında kısa sürede tüm bilgilere sahip olabilirdi. Fakat bunu yapmak yerine abisini kendisi tanımak istiyordu. Kimse göründüğü gibi değildi. İyi biri mi kötü biri mi kendisi teyit etmeliydi.

Son valizi de hazırladığında düşünceleri de bir kenara bıraktı. Bunları şimdi düşünmenin sırası değildi. Valizleri sıra ile arabasına taşıdı. Toplam dört büyük valiz doldurmuştu. Tüm kıyafetlerini alamamıştı. Ama sorun değildi. İki valize kıyafetlerini bir valize kitaplarını ve diğer kırtasiye malzemelerini son valize de kişisel eşyalarını koymuştu. Devran’ın kendisine verdiği diğer kolyeyi ise tek güvenli olarak gördüğü yer olan çantasına koydu. Başından geçirerek çapraz şekilde taktı. Yeni evine taşındığında gizli bir kasa yaptırmayı düşünüyordu.

Evin kapısını kilitleyerek arabasına bindi. Ailesinin yaşadığı eve doğru sürmeye başladı. Ailesi ile orada vedalaşacak alacağı birkaç parça eşya ile yola çıkacaktı. İşe başlamak için bir haftası vardı. Bu süre içinde ev ile ilgilenmeyi düşünüyordu.

Yaklaşık yirmi dakika süren yolculuğun ardından evin önüne arabasını park ederek indi. Kapıda kendisini bekleyen anne ve babasına doğru yönelirken adımları hızlandı. Onlara belli etmemeye çalışsa da onları çok özleyecekti. Biliyordu ki babası ve annesi bu ayrılığın uzun olmaması için ellerinden geleni yaparak yanına geleceklerdi. O zamana kadar her şeyi hallederek gerçekleri anlatmalıydı. Onlardan böyle bir gerçeği uzun bir süre saklayamazdı.

Yağmur uzun bir sarılma faslından sonra vedalaşma zamanın geldiğini biliyordu.

“ kendinize çok iyi bakın sizi sık sık arayacağım”

Ayhan Bey ve Semra Hanım kendisini ağlamamak için zor tutuyorlardı. Kızlarından uzun süre ayrı kalmamak için şimdiden ne yapacaklarını düşünmeye başlamışlardı.

“ bizi merak etme kızım. Hem bizi biliyorsun senden uzun süre ayrı kalamayız bir bakmışsın yanına gelmişiz”

Yağmur bildiği şeyler annesinden de duyunca gözleri dolsa da gülerek kafasını salladı.

“ bilmez miyim? Kendinizi çok fazla yormayın ben iyi olacağım sizde iyi olun tamam mı?”

“ tamam kızım, sen bizi düşünme işine odaklan hadi daha fazla trafiğe kalmadan yola çık yolun uzun dinlenerek git. Uykun geldiğini hissettiğinde hemen iyi bir otel bul ve orada kal sakın uykulu araba kullanma. Dinlenmek için her durduğunda bizi ara sesini duymadan içimiz rahat etmez unutma”

Yağmur babasının nasihatleri ile ona tekrar sarılarak ağladı. Ne kadar kendini tutmak istese de yapamıyordu. Söz konusu ailesiyse duygusal bir insan oluyordu. Ailesini çok özleyecekti. Biraz daha kendisini iyi hissettiğinde babasından ayrılarak onları gözleri dolu dolu izleyen annesine sarıldı. Beraber bir sürede onunla ağladıktan sonra kendisini toparlamaya zorladı.

“ babanın dedikleri aynen geçerli bizi habersiz bırakma”

“ sizi sürekli arayacağım merak etmeyin. Hoşça kalın”

Yağmur son bir kez daha ailesi ile sarılarak annesinden isteği eşyaların olduğu valizi arabaya yerleştirdi. Şimdi gitme vakti gelmişti. Arabaya bindiğinde annesinin eline aldığı su şişesini gördü. Üzgün olsa da bu manzara onu gülümsetti. Onlara son kez el sallayarak oradan ayrıldı. Annesin şişedeki suyu arabanın arkasından döktüğü dikiz aynasından görerek derin bir iç çekti. Onları çok özleyecekti.

………

Antalya – İstanbul arası yaklaşık dokuz buçuk saat sürüyordu. Yağmur’un birçok yerde mola vererek İstanbul’a ulaşması bir günü buldu. Babasının dediğini yaparak her durduğu yerde aradı. Uykusu geldiğinde geçtiği şehirlerin birinde bir otele yerleşerek birkaç saat uyudu. İstanbul’a ulaştığında evden çıkmadan önce rezervasyon yaptığı otele giderek odasına yerleşti. Valizlerinden sadece işine yarayacak olanı alarak diğerlerini kendine yük etmedi. Sadece ev bulana kadar burada kalacaktı. Ev bulmasının çok uzun süreceğini düşünmüyordu. Bir haftadır araştırıyordu. Birkaç tane bulmuştu. Gidip gezecek ve alacaktı. Babası bu şekilde olması gerektiğine karar verdiği için onu kırmak istemedi. Daha öncede düşündüğü gibi büyük ev kendi içinde iyi olacaktı.

Gece geç saatte otele girdiği için sabaha kadar deliksiz uyudu. Sabah dinlenmiş ve dinç bir şekilde kalkarak duşa girdi. Duştan çıktığında üzerindeki yol yorgunluğunun tamamen attığını hissetti.

Valizinden çıkardığı kıyafetlerini giyinerek hazırlandı. Çıkmak için hazırdı. Çantasını yine çapraz bir şekilde takarak odadan çıktı. Valizini de yanında sürüklüyordu. Resepsiyona giderek çıkış işlemlerini hallederek otelden ayrıldı.

Önce bir restorana giderek kahvaltısını yaptı. Bir yandan da daha önceden seçtiği evlerin sahiplerini arıyordu. Aradığı ilk kişi işi olduğunu öğleden sonra evi gezdirebileceğini söylediğinde diğer ev sahibini aradı. Bu ev abisinin evine biraz daha uzak olan bir evdi. İstemese de oraya gitmek için yola çıktı.

……

Ev sahibi ile evin tüm katlarını gezdiğinde içine sinmemişti. Bodrum istediğinden daha küçük ve karanlıktı. Yağmur güneş almasa bile biraz daha aydınlık ferah bir bodrum istiyordu. Ev sahibine düşündükten sonra arayacağını söyleyerek oradan ayrıldı. Diğer ev sahibini aramaya hazırlanıyordu ki sabah ilk aradığı ev sahibi aradı. Bu kişi abisinin yaşadığı evin yanındaki evin sahibiydi.

“ merhaba Yağmur Hanım”

“ merhaba Yakup Bey”

“benim işim erken bitti müsaitseniz eve hemen bakabiliriz”

Yağmur sevindiğini belli etmemeye çalışarak konuştu.

“ müsaittim ben evin yakınlarında sayılırım orada görüşürüz Yakup Bey”

Konuşmayı bitirdiklerinde Yağmur arabasına binerek bulunduğu konuma yakın olan eve doğru gitmeye başladı. O evin olmasını çok istiyordu. Abisinin yaşadığını düşündüğü evin hemen yanıydı. Evin resimlerine baktığında tam istediği gibi bir yer olduğunu da görmüştü. Abisine yakın olmasa da o evi seçeceğine emindi.

Arabasını evin önüne park ettiğinde ev sahibinin çoktan gelmiş olduğunu gördü. Hemen inerek yanına adımladı. Orta yaşlarının sonunda olduğunu tahmin ediyordu.

“ hoş geldiniz Yağmur Hanım”

“ hoş buldum Yakup Bey”

“ dilerseniz önce bahçeden gezmeye başlayalım”

Yağmur ev sahibini onaylayarak yanında yürümeye başladı. Bir yandan da ev sahibinin anlattıklarını dinliyordu.

“ bahçenin her hafta düzenli olarak bakımı yapıldığı için şuan temiz ve düzenli. Bahçe de için kullanmak için aldığım mobilyaları depoya kaldırmıştım. Dilerseniz kullana bilirsiniz ya da ihtiyaç sahiplerine verebilirsiniz. Onun haricinde gördüğüz gibi tüm odalarda mobilyalar mevcuttur. Aynı zamanda hiç kullanılmamıştır. Sizin bodrum kat ile daha çok ilgilendiğinizi sorularınızdan fark ettim. Hemen orayı da size gezdireyim. Bodrum katı oyun alanı gibi kullanmayı düşündüğüm için ışıklandırmalarını vesaire tekrar elden geçirmiştim. Ayrıca gördüğünüz gibi diğer iki katta olduğu gibi bodrumda da lavabo ve banyo mevcut dediğim gibi burayı çocuklar için oyun alanı olarak düşünmüştüm”

“ yanlış anlamazsanız neden sattığınızı sorabilir miyim?”

“ Bu evi aslında benim için babam yaptırmıştı. Ama ben maalesef burada kalamayacağım için satmak istiyorum. Aslında eşimin ve benim ailemin evine daha yakın bir yerden ev almayı düşündüğüm için satıyorum. Orayı da bu şekilde düzenlemeyi düşünüyorum”

Yağmur anladığını belirtir şekilde birkaç cümle kurarak bodrumu daha ayrıntılı incelemeye başladı.

“ tadilat yaptırdığınız ustalar işinde iyiymiş numarasını alabilir miyim? Birkaç ekleme yaptırmak isterim”

Yakup Bey hemen telefonunu çıkardı. Ustanın numarasını bularak Yağmur’a verdi.

“ evi satın alıyorsunuz anladığım kadarı ile işlemleri hemen başlatmamı ister misiniz?

Yağmur, Yakup Beyin söylediklerini onaylayarak telefonunu çıkararak babasını aradı.

“ alo baba”

“ kızım nasılsın iyi misin? Sabah aramayınca merak ettim uyuyorsundur diye arayamadım da”

“ iyiyim babacığım aslında ev konusunu konuşmak için aramıştım. Daha önce aramayı unuttum özür dilerim”

“ iyisin ya hiç sorun değil. Buldun mu evi”

Yağmur konuşmak için uzaklaştığı ev sahibinin yanına adımlarken bir yandan da babasına evi anlattı.

“ evet istediğim gibi bir ev buldum baba, ben ev sahibinin numarasını veriyorum şimdi siz satın alma işlemlerini konuşursunuz”

“ konuşuruz biz kızım, sen canını sıkma”

Yağmur babasına ev sahibinin numarasını verdikten sonra kapattı. Birkaç dakika geçmeden Yakup Beyin telefonu çaldığında babası ile konuşmaya başlamışlardı. Onlar konuşurken Yağmur’da ev sahibinden aldığı numarayı arayarak usta ile tadilat hakkında konuştu. Yarın gelmesi için anlaşarak kapattı.

Yağmur ve Yakup Bey ev satışı konusundaki diğer işlemleri yapmak için evden çıktılar. Arabaya binerek gitmeden önce Yağmur arabadaki eşyalarını eve taşıyarak eve tekrar geldiğinde valizlerle uğraşma derdinde kurtuldu. Evin satın alma işlemleri akşama doğru bittiğinde Yağmur ve Yakup Bey vedalaşarak ayrıldı. Her ikisi içinde güzel bir alışveriş olmuştu. Yağmur eşyalı güzel, temiz ve tam istediği gibi bir ev tutarken Yakup Bey de evinin kıymetini bilecek birini bulduğu için mutluydu.

Loading...
0%