Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@busrauyanik

Olayın şoku ile ikisi de birbirlerinin gözlerine baka kaldılar. Saniyeler geçmiş olsa da bu an onlar için dakikalar gibiydi. Genç adam olayın şokunu atlattıktan sonra kendisine gelerek genç bayanın üstündeki bedenini yan taraftaki boşluğa bırakarak bu tuhaf durumdan ikisini de kurtardı.

Genç adam " gerçekten özür dilerim bir şey düşünüyordum. Birinin geldiğini fark edemedim iyi misiniz " diyerek bir yandan özrünü sıralıyor, bir yandan da Ömür'ün kalkmasına yardım ediyordu.

Ömür olayın şokunu üzerinden attığında sorun olmadığını söyleyerek genç adamı rahatlatmaya çalıştı.

Burak Ömür'ün sözlerinden sonra biraz rahatlamış olsa da " ama çok kötü düştünüz ağrınız falan var mı " derken elbisesinin toz olduğunu gördüğünde temizlemek için girişimde bulunacakken,

" ne oluyor burada Ömür " diyen sesi duyarak bir adım geri çekildi.

Can ortağı uzun zaman boyunca dönmeyince endişelenmişti. Başına bir şey gelmiş olmasından şüphelendi. Daha fazla beklemeye dayanamayarak Ömür'ü aramaya çıkmıştı ki onu bu şekilde bulmuştu. Yanında ki adamı tanıyordu. Genç adama bakmayı bırakıp Ömür'e döndüğünde onun ne kadar yorgun ve bitkin olduğunu fark etmişti.

" iyi misin Ömür " diyerek yanına giderek koluna girdi. Biraz önce genç adamın yapmak istediğini kendisi gerçekleştirerek ortağının üzerindeki tozları temizlemeye başladı.

Ömür ona iyi olduğu söyledi. Sonrada genç adama dönerek bir sorun olmadığı sadece bir kaza olduğunu belirtti. Bu sözleri söylerken düşüşün etkisiyle hala ağrıyan sırtının ağrısını belli etmemeye çalışıyordu.

Can neler olduğunu pek anlamasa da daha sonra sormaya karar verdi. Ömür'e dönerek " gidelim artık yeterince kaldık " demişti.

Ömür ortağının kulağına yaklaşarak fısıltı ile " biraz daha kalalım parti alanında tek başına fazla kaldın bir anda ortaya çıkmam ve gitmemiz dikkat çeker " dediğinde Can onu başı ile onaylayarak bir kaç adım uzaklarında duran genç adama baktı.

Ömür bu durumdan kurtulmak adına iki genç adama da hitaben " parti alanına geçelim artık " diyerek yere düşün çantasını aldı. Ardından önden yürümeye başladı. Can genç adama ters bir bakış atıp Ömür'ün yanına gitti.

Can ve Ömür giderken arkalarından baktı. Genç adam biraz önce olanlardan dolayı üzülmüştü. Burak bundan sonra hiç bir şey duymayacak kadar düşüncelere dalmayacağı konusunda kendisine söz verdi. Bu sözü tutabilecek miydi kendisi de pek emin olamasa da elinden geleni yapacağını da biliyordu.

Genç adam kendi içi hesaplaşmasını yaşarken, Can ve Ömür masalarına geri dönmüştü. Etrafı izlemeye başladılar, arada canları sıkılıp bir iki dakika sohbet ediyorlar sonra tekrar yaptıkları işe geri dönüyorlardı.

***

Partide biraz daha durduktan sonra Can ve Ömür birçok davetli gibi otelden ayrıldı. Ömür sırt ağrısı azalmış olsa da kendisini çok yorgun hissediyordu. Bu yüzden arabayı dönüşte Can kullandı. Ortağının bilgi almak için ne yaptığını henüz bilmese de kendisini çok zorladığının farkındaydı.

Ekip Ömür ve Can'ı daha önce kararlaştırdıkları gibi Ömür'ün evinde beklemek için gitmişlerdi. Ömür evden çıkmadan önce evin anahtarını kapını önünde ki saksının altına bırakmıştı. Barış'a bu konuda bilgi vermişti.

Artık Barış, Can ve Ömür'ü kulaklıktan dinlemiyor olsa da ikisi de bugün hakkında pek konuşmak istemiyorlardı. Bu yüzden sessiz geçen bir yolculuk olmuştu.

Esra oturmaktan sıkılınca cam kenarına yaslanarak dışarıyı izliyordu. Can ile Ömür'ün içinde bulunduğu araba evin önüne durduğunda ise oraya baktı. Esra ikisinin neden hala arabadan inip eve gelmediği merak ediyordu.

Can arabayı evin önünde park ettiğinde inmek için harekette bulunmadı. Ömür ortağının kendisine baktığını hissedince kendisine ona bakıp bugün hakkında ufakta olsa bir şey söylemesi gerektiğini düşündü.

Can, farkında olduğu bir durumu dile döktü.

" senin canın bir şeye sıkılmış ya da bana söylemek istemediğin bir şey olmuş "

Bugün hissettiği o kötü duygudan bahsetmek istemedi.

" bize gereken bilgileri aldım sayılır, çok az kaldı Can o şirketten kurtulmamıza çok az kaldı "

Ekip içeride onları beklediği için Can " hadi içeri girelim daha fazla bekletmeyelim geldiğimizi görmüşlerdir camdan " dedikten sonra arabadan ilk kendisi indi.

Ömür de indikten sonra kapıları kilitleyerek ortağının yanında yürümeye başladı. Can onun dik durmaya çalışsa da ağrısı olduğunu biliyordu. Araba da gelirken koltuğa çok yaslanmadığını fark ettiğinde anlamıştı. Bu yüzden sessizce koluna girdi.

Ömür onun bu hareketine gülümsedi. " gözünden de hiç bir şey kaçmıyor ortak " diyerek koluna yaslandı. İkili hiç kimseyle olmadığı kadar iyi anlaşıyorlardı.

Esra ise onların ne kadar iyi anlaştığı ve yakın olduklarını camdan izlemişti. İkisi kol kola girip eve yöneldiğini görünce geldiklerini ekip ile paylaşarak az önce kalktığı yere oturdu.

Ayhan Müdür ve ekip salonunun yumuşak koltuklarında oturmuş kafalarında görev ile ilgili farklı düşünceler ile meşgulken kapı açılarak ikili eve giriş yaptı. Can ve Ömür ayrılarak onlara selam vermiş koltuğa geçip oturmak için hareketlenmişlerdi.

Ayhan Müdür " üzerinizi değiştirmek istiyorsanız değişe bilirsiniz biraz daha bekleriz " diyerek iki gencinde aslında içinden geçeni dile getirdi. Can için takım elbise ile oturmak pek sorun olmasa da Ömür için artık bu kıyafet ile yürümek bile yeterince zor olmaya başlamıştı.

Ömür ortağının itiraz etmesine karşı önce davranarak " değiştirmek isteriz Müdürüm " dedi. İkisi müsaade isteyip odalarına geçti. Can kendi odasına girdiğinde Dumanın yatağının üstüne uzanarak kapıya bakarken bulmuştu.

Duman Can ile o kadar iyi anlaşmıştı ki Ömür'ün pabucu dama atılmıştı. Ama Duman için Ömür'ün yeri hep ayrıydı. Can her akşam Duman ile oyun oynadığı için onu odasında bekliyor olmalıydı. Can onun başını okşadıktan sonra dolaptan tişört ve pantolon aldı. Banyo da hızlıca giyindi. Odadan ayrıldığında Duman ile merdivenlerin başında Ömür'ün inmesini beklemeye başladı. Ömür ise odasına çıkıp kapıyı kapatmış üstündeki elbiseden kurtulmuştu. Aynadan sırtına baktığın da bazı kısımların kızardığını gördü.

Hala nasıl bu kadar sert düştüğünü düşünüyor sonra da Burak'tan boyunu, yeterince kaslı ve yapalı vücudunu düşününce pekte zor olmadığını fark ediyordu.

Bu düşüncelere bir son vererek dolaptan eline ilk geçen tişört ve pantolonu giydi. Odadan çıkmadan önce çantasından telefonunu almayı ihmal etmedi. Yavaş adımlarla merdivenlere ulaştığında aşağı da Can ve Dumanın kendisini beklediğini gördü. Basamakları olabildiğince hızlı indi.

Son basamakları inerek beraber ekibin bulunduğu odaya giriş yaptılar. Boş olan koltuğa beraber oturmuşlardı. Duman ise Ömür ile Can'ın arasındaki küçük boşlukta yerini aldı. Çok uysal bir köpek olmuştu son zamanlarda, en sevdiği şey ise ikilinin arasında yatmaktı.

Ayhan Müdür " evet çocuklar önce sizi Esra ile tanıştırayım ekip dün tanıştı. Ama siz bugün görevde gördünüz kendisini ekibin yeni üyesi ve Semih'in yeni ortağı " diyerek yeni ekip arkadaşlarını tanıttı.

Ömür duydukları ile Can'ın tepkisine baktı ve ortağının gözlerinin içi güldüğünü gördü. Ortağı adına sevinmişti Esra aklı başında birine benziyordu.

Can, Esra'nın oturduğu tarafa bakarak " Müdürüm ben kendisiyle daha önceden tanışıyorum Esra Ankara'da ortağımdı " dediğinde Esra "evet Müdürüm " diyerek Can'ın söylediğini onayladı.

Ayhan Müdür bu durumdan haberdar olduğunu söylemişti.

" evet, öyle bir durum varmış dosyanı incelerken gördüm. Bu sizin için daha iyi oldu ikinizde yeni geldiniz ekibe alışmanız daha kolay olacaktır "

Ömür daha önce aklına gelmeyen bir ayrıntıyı hatırlayarak Ayhan Müdür ve arkadaşlarına hitaben konuştu.

" biraz önce yorgunluktan aklıma gelmedi. Evime hoş geldiniz Müdürüm ve arkadaşlar, ayrıca Esra ekibe hoş geldin. Şimdi asıl meseleye gelecek olursak elimde çok sağlam bir delil var. Bora Karadağ'ın görüşme kayıtları " dedikten sonra elindeki telefondan video kaydı açarak orta sehpaya bırakıp odada ki herkesin duyması için sesi yükseltti. Video kaydı almasının sebebi kayda girmiş bir görüntünün onların işine çok yarayabileceğiydi. Barış görüntüyü ayrıntılı inceleyecekti.

Ömür canlı olarak dinlediği görüşmeyi Ayhan Müdür ve ekip ile tekrar dinlemişti. Dinlerken yine aynı hisler içinde boğuşmuştu anlamıyordu bu sesi sanki çok önceden de duymuş gibiydi. Ama hatırlamıyordu. Bu adamı görev sayesinde tanışmıştı. Bu hisler Ömür için tamamen saçmalıktı en azından o böyle düşünüyordu.

" çok iyi iş çıkardınız en çokta sen Ömür, diğer görevlerinde olduğu gibi bu görevi de başaracağından eminim "

Ayhan müdür iki ortağın işlerinden memnun olduğunu bir kez daha dile getirdi.

Can " Ömür olmasa bu görevde başarılı olabileceğimi pek sanmıyorum müdürüm o çok iyi bir ortak " diyerek ortağıyla iyi anlaşmış olduğunu sözlü olarak da dile getirmeyi ihmal etmedi. Gözlerindeki parıltıda bunu tasdikler nitelikteydi.

Ömür Müdürün ve ortağının kendisi hakkındaki bu düşüncelerinden dolayı mutlu olmuştu. Gecenin ilerleyen saatlerinde sonra ki adımlarının neler olacağına karar vererek herkes evine dağılmak için kalktı.

" Barış seni ben bırakırım hem bir şey konuşmam gerek seninle "

Barış’ın diğerleri ile gitmesini engelledi. Ömür ve Barış diğerleri gittikten sonra evden çıktılar. Can ise ortağının gelmesini salonda televizyon izleyerek beklemek için odaya geri döndü. Ömür ve Barış yola çıktıklarında, Ömür arabayı sahil tarafına sürdü. Barış'ın evine çok yakın bir yer olmasa da konuşmak için idealdi.

Sahilde uygun bir yere park ederek Barış'a döndü. Lafı dolandırmadan konuya girdi.

" kardeşim hakkında bir şey bulabildin mi? Lütfen buldum de Barış bunu duymaya çok ihtiyacım var ".

" üzgünüm Ömür, henüz tam olarak bir bilgi bulamadım ama senden habersiz bir şey yaptım. Bir arkadaşımdan kardeşinin ilk gönderildiği yere giderek araştırması için yardım istedim. Yangın sonrası yapılan tadilatlardan sonra taşınma esnasında bulunamayan dosya vardı ya çocukların gönderildiği yerleri yazan dosya "

Ömür onun söylediklerine onaylamak için konuşmasını böldü.

" evet, kaybolmuştu yani öyle söylediler ”.

" sana ve birçok kişi aynısını söylemişler ama arkadaşım bu gibi önemli kurumların çift kayıt tutabileceğini düşüyor bende arkadaşımdan oraya gidip biraz araştırmasını istedim" diyerek Ömür'ün anlattıklarını sindirmesi için susmuştu.

" nasıl yani şimdi ben her seferinde gidip o adama yalvardığım da ve hiçbir bilgisi olup olmadığını sorduğum zaman dosyaların kaybolduğunu bulunmadığını söyledi. Belki de ikinci dosya vardı ama başı belaya girmesin diye bir şey söylemedi öyle mi?"

İçinden daha birçok teori üreterek direksiyona vurarak küçük bir sinir krizi geçirdi.

Barış, arkadaşının haline üzülerek konuşmasına devam etti.

" Ömür yapma böyle bulacağız onu inan bana, bak arkadaşım onu bulmak için elinden geleni yapacak bende o tarihte yurtlara giriş yapan hatta evlat edinilen tüm çocukları araştırmaya başlayacağım ".

" haklısın, ama uzun zamandır sanki kardeşimden ayrılmam, yurdun yanması ve bir daha ona ulaşamamam biri tarafından engelleniyorum gibi hissediyorum, bu yüzden bu işi daha da gizli yapmanı istiyorum "

Barış onun bu sözlerini bir süre düşündü. " haklısın galiba bunu yapan her kim ise bir amacı olmalı peki bir süre daha bunu kimse bilmesin ve bende daha gizli çalışacağım arkadaşımı da bu konuda uyaracağım " dedi.

Ömür " her şey için teşekkür ederim iyi ki varsın Barış " diyerek arkadaşına minnetini dile getirdi.

" sen benim arkadaşımsın tabi ki de yardım edeceğim "

" seni evine bırakayım geç oldu bugün yeterince yorucuydu " diyerek arabaya çalıştırdı. Barış’ta onu onaylayarak arkasına yaslandı.

Yirmi dakika süren uzun yolculuktan sonra Barış iyi geceler dileyerek evine girdi. Ömür ise evine doğru yola çıktı.

Yarım saat sonra Ömür evin kapısından girdiğinde salondan gelen televizyon sesiyle Can'ın kendisini orada beklediğini anlayıp odaya yöneldi. Odanın kapısına vardığında Can'ın koltukta uzanarak televizyon izlerken uyuya kaldığını gördü.

Uyandırıp uyandırmamak arasında kalınca biraz düşündü. Kolundaki ince kordonlu zarif gümüş saate baktığında gece yarısını çoktan geçmiş olduğunu gördü. Can'ın yüzündeki huzurlu ifadeyi gördüğünde uyandırmaktan çoktan vazgeçmişti. Diğer odadaki battaniyelerin bulunduğu dolaptan bir battaniye alarak ortağının üzerini örttü.

Televizyonu ve ışıkları kapattı. Kendisi de uyumak için odasına yöneldi. Dış kapıyı kilitleyerek alarmı kurmayı da ihmal etmemişti. Merdivenleri seri adımlarla çıkarak odasına ulaştı. Duş almayı sabaha bırakıp üzerini değiştirdi dişlerini fırçaladıktan sonra yorgun bedenini yatağa bıraktı.

Loading...
0%