@busray
|
— Tam şirket işlerinden, yorgunluktan arınmak için bol köpüklü -en sevdiğim- kahve dolu kupamı almıştım ki her zaman olduğu gibi telefonuma bildirim geldi. "Elbette," dedim. "İki dakika, yalnızca iki dakika bile dinlenemeyecektim!"
Kupamı sehpaya koydum ve telefonu açtım. Gelen mesaj tam da tahmin ettiğim gibi şirket grubundandı. Mesajı Aylin sekreter atmıştı. Aylin'e şirket çok önem verirdi, çünkü rakip markada yani Kandemirler'de çalışmış ve yaşadığı bazı sorunlar sebebiyle oradan ayrılmıştı. İşleyişi çok iyi biliyor ve bunu kullanmamızı sağlıyordu.
Gelen mesajda ise akşam 20.00'de kurul toplantısı olduğu ve kesinlikle katılımın zorunlu olduğunu bildirdi.
Kandemirler... Onların şirketinin başında da tıpkı bizde olduğu gibi ailenin babası vardı: Emir Kandemir... Adam tam bir psikopattı önüne gelene kendi ataerkil düşüncesini dayatıyordu. Bu durumdan en çok da kızı Zeynep etkileniyordu. Kız şirkette çalışmayı çok istemesine rağmen babası buna izin vermiyordu. Zeynep'e üzülüyordum, belki de yine başarılara imza atacak bir kadının önü kapatılıyordu.. Bir de oğlu vardı Emir Bey'in. "Barış."
Tam bir kibir yığınıydı. Ailedeki tek erkek varis olduğundan çok şımartılmıştı belkide.. Bilemiyorum. Ama ne olursa olsun Zeynep'e her konuda, özellikle çalışması ve kendi ayakları üzerinde durması konusunda destek oluyordu elinden geldiğince.
Şirketler arasındaki irtibat neden olduğunu bilmediğim bir şekilde artıyordu ve bu Barış'la daha çok muhattap olmam demekti...
|
0% |