Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Anlaşma

@butterfly2

Hayatım boyunca annemle babamın yaptıklarının sorumlusu olarak kendimi tutardım. Hak ettiğimi düşünürdüm. Aslında hiç birini hak etmemişim.

Zaman geçtikçe onlar için hep önemsiz olduğumu, ne yapıyor olursam olayım asla beni görmeyeceklerini,

görseler bile yaptıklarımı umursamayacak kadar beni sevmediklerini anladım.

Bu durumu değiştirmek için elimden geleni de yapmıştım. Bir yerden sonra bırakmıştım her şeyi olduğu hale. O günden sonra da hayatıma hiç bir şey yokmuş gibi devam ettim.

Oysa ki içimde ne çok şey vardı.

İçimde ne kadar fırtına koparsa kopsun ne kadar bir şeyleri sorun edersem edeyim asla dışarı yansıtmamıştım. Ben her şeyi içimde yaşamıştım. Bazen kendimi beni anlasınlar diye anlatmaya çalışırdım ama

kimse benim ne yaşadığımı umursamıyordu.

Bende bıraktım, artık kimseye kendimi anlatmaya çalışmıyorum çünkü bu hayattaki en zor şeylerden biri de seni anlamadığı halde birilerine kendini anlatmaya çalışmak. Bu durum boş duvara kendini anlatmak gibiydi.

Gece boyu bunları düşünürken dün olanları da düşündüm. Bu konuda aslında ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kafam çok karışık kendimi bir boşlukta kaybetmiş gibi hissediyorum.

Bu durumdan kurtulmak için kaçabilirdim ama kaçarsam yakalanma olasılığım yüksekti. Dün babamın borç aldığı kişinin bir mafya olduğunu anlamıştım.

Kaçarsam yakalanmasam bile ablamlara zarar gelebilirdi.

Benim bilinmezliklerden kurtulup ayrıca kendimi toplayıp daha iyi bir çözüm yolu bulmam gerekiyordu. Bir taraftan da babamın beni ne zamana vereceğini düşünüyordum. Beynim şu an bu durumdan kurtulmak için binlerce çözüm yolu arıyordu ve ben iyice sıkıldım bu durumdan.

Düşünmeyi ve çözüm yolu aramayı sonraya bırakarak duş almak için banyoya girdim. Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Yüzüm gözüm ağlamaktan şişmiş uykusuzluktan gözlerim nerdeyse kıpkırmızıydı.

Aynaya bakmayı bırakarak kısa bir duş aldım. Bornozumu giyinip odama geçtim. Çekmeceden iç çamaşır alıp dolaba yönelerek kıyafetlerimi aldım. Üstümü giydikten sonra saçımı yapıp yüzümede nemlendirici krem sürdüm.

Odamdan çıkıp etrafa kısaca göz gezdirdim. Salonda kahvaltı yapıyorlardı. Çatal bıçak sesleri geliyordu. Hiç salona geçmeden kapıya yöneldim. Dışarı çıkmak ve birazda olsun kendime gelmek istiyordum. Ayakkabımı giyinip montumu da üzerime geçirdikten sonra kapıyı açtım.

Kapıyı açmamla karşımda onu görmemle şoka girdim resmen.

Ne işi vardı onun burada? Yanındaki adamlarda kimdi böyle? Girdiğim şoktan çıkıp hemen kendime geldim.

"Buyurun beyefendi?" 

Sorduğum soruya karşılık adam bana öylece bakmaya devam etti. Anlamadığım adam beni gördüğüne şaşırmış gibi değildi.

Ben bunları düşünürken ablam da gelmişti. Ablam da adamı görünce şaşırmış gibiydi.

"Buyrun birine mi baktınız? "

Ablamın sorduğu sorunun cevabını bende merak ediyordum. Adam bakışlarını benden çekerek ablama baktı.

"Hakan bey'e bakmıştık çağırabilir misiniz? Anlaşmamızın şartlarını konuşucaktık Aren bey geldi derseniz anlayacaktır."

Ablam adamı kafasıyla onaylayıp babamı çağırmaya gitti. Şimdi düşününce anlaşamanın benimle ilgili olduğu aşikardı. Babam demek bu adamdan borç almıştı. Anlamak için kahin olmaya gerek yoktu.

Biz orda öylece dururken sonunda babamda ablamla birlikte gelip Aren denen mafya bozuntusunu içeri aldı. Salona geçerek hepimiz onların konuşmasını bekledik.

"Aren bey öncelikle hoşgeldiniz. Her şey anlaştığımız gibi hiç bir sorun çıkmayacak. Kızım sizinle gelecek ve size olan borcum kapanacak."

Nefesimi tutmuş söylenenleri dinlerken babamın son sözlerinden sonra kalbime sanki hançer sokulmuştu. Başımım bir anlık dönmesiyle dengemi kaybettim ve bir adım sendeledim.

Bu hareketimden sonra herkesin bakışları bana döndü. Ablam bana destek olmak için yanıma gelip beni koltuğa oturttu. Adamın bakışları kısa süre bende oyalandıktan sonra önüne dönerek babamla konuşmasına devam etti.

" Hakan bey anlaştığımız gibi bugün kızı almak istiyorum kızı aldığım da borcunuz silinecek fakat kızla hiç bir iletişime girmeyeceksiniz bunun için bir sözleşme imzalanacak. Eftal sözleşmeyi çıkar."

Yanındaki adam sözleşmeyi çıkarıp ona verdiğinde babamın bakışları bir anlık bana döndü. Sözleşme önüne konduğunda hiç düşünmeden imzasını attı. Adam imzanın atılmasıyla sözleşmeyi alarak bana doğru geldi.

" kalk gidiyoruz küçük kız"

Adama öylece bakarken ayağa kalkıp arkasındam ilerlemeye başladım. Arkama bir an bile olsun dönüp bakmadım. Çünkü biliyordum bakarsam hıçkıra hıçkıra ağlardım babam beni bırakmasın diye. Anneme koşup sığınmak isterdim. Yine biliyordum ki bunları yapamazdım.

Arkama bakamazdım. 

Ben ne kadar onlara koşup sığınmak istesem de artık benim için bunların hiç bir önemi kalmamıştı. Ailem bana yaptıklarını hayatım boyunca unutamayacağım bir gün bahşettiler.

Benim bugün bir kere daha gerçeklerle yüzleştim. Ben bir kez daha anladım hiç bir zaman sevilmediğimi kimsenin gözünde değerimin olmayışını. Yalnızlığımı ve sevilmeyişimi yine dibine kadar hissettim. Yine hissettirdiler.

Benden ne kadar da kolay vazgeçtiler. Beni bu adama sırf borçları yüzünden nasıl verebildiler? Hiç mi değerim yoktu? Hiç mi sevilmemiştim? Ben acılarıma rağmen hep sessiz kalmıştım. Ben mi hata yapıyorum? Kötü olan ben miyim? Bu adamın ellerine beni terk ederlerken ne düşünüyorlardı?

Bir borç uğruna satıldım. Bana yine asla unutamayacağım bir gün bıraktılar. Geriye onlardan bir bu kaldı bir de geçmişimdeki acılarım, bana başka da bir şey bırakmadılar. Bugün yine ben yok oldum. Bugün yine ben mahfoldum.

Evden çıktıktan sonra siyah bir aracın önüne gelerek arabaya bindik. Adam tam karşımda oturmuş öylece beni izliyordu. Bir şeyler düşünüyor gibiydi.

" Kaçmaya çalışmayacak mısın? Neden bu kadar sessizsin bağırıp çağırmayacak mısın kurtulmak için?"

Sorusuyla beraber kafamı cama doğru çevirdim. Sahi ben kaçmaya çalışmayacak mıydım? Neden her şeyi olduğu gibi kabullendim? Hiç bir şey yapmayacak öylece duracak mıydım? Bu saatten sonra ne yapabilirdim ki?

Kafamı tekrardan adama çevirdiğimde benden cevap bekliyor gibi gözleri gözlerimdeydi.

" Bu saatten sonra ne yapabilirim ki? Söylesene bağırıp çağırırsam bırakır mısın beni? Kaçsam yakalamaya çalışmayacak mısın? Söylesene neden beni babamın borcuna karşı aldın?"

Adama karşı sorularımı yöneltirken sesim beklediğimden yüksek çıkmıştı ki bunu çatılan kaşlarından anlayabiliyordum.

"sesini alçalt. Bir daha bu kadar sakin kalmam ve sorularıma soruyla karşılık verme küçük kız."

Küçük kız demesiyle öfkem daha da artmıştı. Hiç bir şey demeden öylece ona baktım. Biraz daha böyle devam ederse sonunda patlayacaktım.

Arabanın kapıları açılınca geldiğimizi fark ettim. Arabadan inerek dışarı çıktı. Bana dönerek benim de inmemi bekledi. Arabadan bende inince yürümeye başladı. Arkasından ilerlemeye başladım.

Bir rezidans'ın önünde inmiştik. İçeri girerek asansöre yöneldik. Asansör'ün gelmesini beklerken bir yandan da etrafı incelemeye devam ediyordum. Asansör gelince o önden ben arkasından bindim. Yetmiş ikinci katın numarasına basınca asansör çıkmaya başladı.

Asansör nihayet yetmiş ikinci katta durunca onu beklemeden hemen çıktım. Arkamdan o da çıkınca karşımızdaki dairenin kapısını açarak içeri girdik.

Salon diye tahmin ettiğim tarafa doğru yönelince bende arkasından ilerledim. Evi fazlasıyla büyüktü ve ferahtı. Salonda koltuğa oturunca o da mini bar dolabına yöneldi. Kendisine viski çıkarıp doldururken tam karşımdaki koltuğa oturdu.

Viskisini elinde tutup içerken bana bakmaya devam ediyordu.

Öylece beni izliyordu. Bu durumdan rahatsız oldum. O da bunu anlamış olacak ki bakışlarını benden çekti.

" Baştan söylemiş olayım burada benimle yaşayacaksın ve kurallarıma uymak zorundasın küçük kız."

Bana emir mi veriyordu ve bana yine küçük kız demişti. Bu bardağı taşıran son damla olmuştu.

"bana küçük kız demeyi hemen kes ayrıca seninle yaşamak istemiyorum sadece zorunda bırakıldım bana sakın emir verme."

Sakince söylediklerimden sonra bardağı hızla kafasına dikerek ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Sen bana karşı mı geliyorsun lan bak kızım sabrımı daha fazla zorlama benim. Ben ne dersem o alış buna.

Öyle yüksek sesle söylemişti ki bir an ürkmeden edemedim. Ondan korktuğumu belli etmeyip hiç etkilenmemiş gibi ayağa kalkarak onun gibi karşılık verdim.

"bana bağırma tamam mı ben istemedim buraya gelmek. Şimdi gelipte bana üstünlük taslayamazsın anlıyor musun, bunu yapamazsın."

Bağırmamla bana doğru gelip boğazıma yapışarak sertçe sırtımı duvara yasladı. Burnundan nefes alıp veriyordu. Aşırı sinirli gözüküyordu şu an. Canımı yakıyordu. Ellerimi bileklerine sararak beni bırakması için geriye çekmeye çalıştım ama sadece çalıştım.

"Bak yeterince tahammül ediyorum sana daha fazla canın yansın istemiyorsan sözlerine de davranışlarına da dikkat edeceksin küçük kız."

Hızla ellerini boğazımdan çekti. Ben derin derin nefesler alırken o salonun camına doğru ilerleyip beni arkada öylece bırakarak camdan dışarıyı izlemeye koyuldu.

Yaşadıklarımın etkisiyle öylece duvarın dibine çöktüm. Kafamı duvara yaslayarak sakinleşmeye çalıştım. Ben sakinleşmeye çalışırken istemeden de olsa gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ağlamak istemiyorum.

Ağlamam daha da şiddetlendi. Ağzımdan küçük bir hıçkırık kaçtı.

"Ağlama. Neden ağlıyorsun?"

Duyduğum sesle ağlamam biraz duruldu yani en azından artık sadece gözlerimden yaşlar akıyordu.

Gözlerimden yaşlar akmaya devam ederken hızla ayağa kalkarak dış kapıya yöneldim. Kapıyı açıp çıkacakken beni tek eliyle göğsüne çekip diğer eliyle hızla kapıyı kapattı. Kollarında beni bıraksın diye çırpındım.

"şşttt sakinleş. Bir daha da kaçmaya çalışma. Artık ağlama da"

"neden?" 

Ağladığımdan dolayı sesim boğuk çıkmıştı ama onun duyduğunu biliyordum.

"ne neden?" 

Söyleyip söylememek arasında gidip gelsem de söylemeye karar verdim. Belki bir umut beni anlayabilirdi. Ona doğru dönüp beni bırakmasını sağladım. Aramızda bir adımlık mesafe vardı. Soracağım soruyu gözlerine bakarak sormak istedim.

Sonuçta sözler yalan söyleyebilir ama gözler yalan söyleyemez değil mi? Öyle değil mi?

"Bu yaşanları hak edecek kadar kötü biri miyim ben? Neden hep ben?"

______________________________________________________

Kendi hikayemi hiç okumuyorum ve sanırım hatayı burada da yapıyor olabilirim. Hikayeyi aslında gidişatta göre belirliyorum. O yüzden çoğu yerde takılıyorum. Eksikleri gidermeye çalışıyorum. Eksiklerini giderdikçe daha güzel bir hikaye olmasını umuyorum. Umarım sizde böyle düşünüyorsunuzdur. Her neyse şimdilik bu kadar....

İyi okumalar..

Bir sonraki bölüme kadar benimle kalın.


Loading...
0%