@butterfly2
|
"Alisya kalk geldik. Alisya sana diyorum kalk hadi." Aren'in bana seslenmesiyle gözlerimi açıp kafamı onun tarafına çevirdim. Uyandığımı görünce bir şey demeden arabadan inip kapımı açtı. Arabadan inince etrafa göz gezdirdim. "neden buraya geldik neresi burası" Sorduğum soruyla yürümeye başladı. Nereye gittiğine bakarken sağdaki dağ evini gördüm tamamen ahşaptandı ve arkasındaki kapkaranlık ormanı gördüm. Gerçekten bu kadar korkutucu orman olmak zorunda mıydı? Onun arkasından bende eve doğru ilerledim. Evin dışarıdan görünüşü kocamandı. Kapının önünde durduğumuzda yere eğilip saksının altından anahtarı aldı. Kapıyı açıp içeri girerken beni beklemedi bile. "orda durmaya devam edeceksen kapıyı kapatim. İçerisi soğuyor." Söylediğine karşılık içeri girdim. İçeriye baktığımda beni kocaman bir salon karşıladı. Tam karşımdaki yanan şömineyi gördüm. Sanki daha önceden buraya geleceğimizi planlamış gibiydi. Ama neden buraya geldik ki? " soruma cevap vermedin Aren neden burdayız?" Salondaki beyaz koltuğa oturarak bana baktı. "bir kaç günlüğüne burda olmamız gerekiyor. Yukarıda odalar var birinde yatarsın. Şimdi rahat bırak beni" Bu da ne böyle? Kendini beğenmiş ukala. Bir insan nasıl böyle olabilir? Duygusuz taş kalpli piç. Dediklerinin üzerine hiç bir şey demeden merdivenlerden çıktım hole gelince yandaki ilk odanın kapısını açtım. Normal sıradan ahşaptandı. Çift kişilik yatak ufak bir koltuk ve gardolap vardı. Gardolabın kapağını açarak içindeki eşyalara göz gezdirdim. Gezdirmez olaydık. Aren'in kıyafetlerinden çok kadın giysileri vardı. Daha hiçbirinin etiketleri çıkmamış üstelik. Heralde sevgilisinin kıyafetleri neyse banane beni alakadar etmez. Dolabın kapağını kapattığım gibi Areni yanı başımda görmem bir oldu. Bana burda ne arıyorsun dercesine bakıyordu. " Aren şey kendime oda ararken bu odaya girdim senin odan olduğunu bilmiyordum çok pardon hemen çıkıyorum şimdi sinirlenme lütfen" Aren dediklerime kahkaha atarak bana yaklaşmaya başladı bu adamın bir anı bir anını tutmuyor. Kendime içimden bildiğim tüm küfürleri saydırdım. Ee yani bende buraya ne diye geldim ki yandık işte. Geri geri giderek duvara yapıştım. "Aren napiyorsun iyi misin? Çekil bak çıkmak istiyorum." Tam yanında geçicekten sağ elini duvara dayadı. Diğer taraftan geçicekten diğer elini de duvara dayadı. Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Bu da neydi böyle şimdi? "Küçük kız noldu pek bir heyecanlı gördüm seni yoksa bunun sebebi sana yakın olmam mı? Aşık mı oldun bana?" Ne saçmalıyordu bu böyle? "sana dedim ki Aren bana küçük kız deme benim adım var ayrıca öleceğimi bilsem yine de sana aşık olmam üzgünüm." Dediklerimden sonra benden uzaklaştı. İsabet oldu uzaklaşması zaten ne diye yaklaşıyor ki sevgilisi varken? "Bu sözlerini bana aşık olduğun zaman yeniden düşün." Her şeyden çok emin gibi davranıyor. Bu durum aşırı sinir bozucu olmaya başladı. Karşımda hala dikilmeye devam edip bir şey söylememi bekliyordu. Hah çok beklersin. Hiç bir şey demeden kapıdan çıkıp gidecekken seslendi. " karnın aç mı bütün gün bir şey yemedin?" Evet açtım bütün bir şey yemedim bu doğru ama bu onu niye ilglendiriyor, niye umrundaymış gibi davranıyor? " Aslında açtım ama senin bu yalan kokan hareketlerinden sonra doydum sağol." Ne diyeceğini beklemeden kapıdan çıkıp gittim. Mutfağa inip ışıklarını açtım. Mutfağın dolaplarını biraz karıştırarak şarap şişelerinin olduğu kısmı buldum. Kendime bir tane şarap şişesi çıkartıp raftan bardak aldım. Mutfağın lambasını kapatarak salona şöminenin önüne geldim. Yere oturarak şarabımı bardağa doldurdum. Bardaktaki şarabı tek dikişte içerek ikinciyi doldurdum. Bunu da tek dikişte bitirdim. Öyle tek dikişte içerken şişenin sonuna geldiğimi fark ettim. Mutfağa gidip ikinci şişeyi de aldım. Salona döndüğümde şöminenin başında Areni gördüm. " Bir şişeyi içtin Alisya ikincisine gerek yok o yüzden hadi odaya çıkıp yat artık. Sarhoş olucaksın." Dedikleriyle yüzümü buruşturup şöminenin önüne yerime oturdum. Elimdeki şişeyi hiç bardağa koymaya zahmet etmeden öylece içtim. Şarabın Yarısına geldiğimde durdum. " Ne bir şişe ne de bu elimdeki ikinci şişe benim bu yaşadıklarımı unutturmuyor sarhoş olsamda" Söylediklerimden sonra yanıma oturdu. Elimdeki şişeyi alarak kendi içmeye başladı. " unutmak yerine kabullenmelisin bazı şeyleri o zaman belki bu yaşadıkların senin için katlanılabilir hale gelir." Elinden şişeyi alarak önümdeki bardağa doldurdum. Bardaktaki şarabı tek dikişte bitirdim. Elimdeki bardakla Aren'in söylediklerini düşündüm. Kabullenmek. Neyi kabullenmeliyim? Ailemin bana yaşattıklarını mı? Bunları hak etmediğim halde yaşadığımı mı? Ben neyi kabullenmeliyim? Bana kabullen derken ne yaşadığımdan nasıl hissettiğimden haberi var mıydı? Düşüncelerimden elimdeki bardak kırılınca sıyrıldım. Elime baktığımda kan içindeydi. Hiç bir şey yapmadan öylece dururken Aren ayağa kalktı. "bekle geliyorum ilk yardım çantasını alıp kıpırdama sakın!" Söylediklerinden sonra gitti. Çok da önemli bir şey değildi aslında. "geldim elini uzat" Elimi uzatınca önümde diz çökerek ilk yardım çantasından malzemeleri çıkardı. "Teşekkür ederim." Teşekkür ettiğimde kısaca durup gözlerimin içine baktı. Elimi sardıktan sonra ilk yardım çantasını toplayarak ayağa kalktı.Aren gidince bende ayağa kalkarak yukarı çıktım. Kendime oda seçerek yatağa uzandım. Günün yorgunluğunu hep yatağa yattıktan sonra hissediyordum. Bu biraz bana garip gelmiştir hep. Tüm yaşadıklarım çok normalmiş gibi yatağa yattıktan sonra yorgunluğumun garip olmasını sorguluyorum. Çünkü tek gariplik bunda var başka hiç bir şeyde yok. Hah bende delirdim artık gerçekten. Kendi içimde daha fazla saçmalamadan uyumaya karar verdim. ************************************ Gözlerimi açtığımda hava çoktan aydınlanmıştı. Odanın içindeki banyoya giderek kapısını kapadım. Aynaya baktığımda gözaltlarımın tamamen morardığını fark ettim. Ayrıca zayıflamıştım. Gözlerimdeki ışık gitmiş yerine sadece donuk bakışlar gelmişti. Daha fazla aynaya bakmayarak banyodan çıktım. Sol köşedeki kitaplıktan okumak için bir kitap seçtim. Arenle mümkün olduğunca karşılaşmamaya çalışıcaktım. Onu görmek istemiyorum. Hatta hayatım boyunca bana zarar veren kimseyi görmek istemiyorum. Aren, benim kaçma girişimde bulunmicağımdan emin olduğu gün bu evden gidecektim. Bunun için önce Aren'in güvenini kazanıp iyi bir plan yapmam lazımdı. Kaçtıktan sonra kimse beni bulmamalıydı. Kendime tüm kötülüklerden uzak iyi bir hayat kurmalıydım. Elimdeki kitabın ilk sayfasını açıp okumaya başladım. Elimdeki kitabın yüzüncü sayfasına geldiğimde bıraktım. Artık karnım acıkmıştı. İki gündür hiç bir şey yemedim. Ama yine de aşağıya inmeyecektim. Tam böyle düşünürken odanın kapısı çaldı. Kimdi ki bu? Aren değil, o olsa hayvan gibi çalmadan kapıyı hemen girerdi. "kim o?" Kapıya doğru seslendim. " müsaitsen girebilir miyim? ben Aren'in arkadaşıyım." Kalın ve tok sesli bir adamdı. Daha fazla öyle durmayarak kapıyı açtım. Girmesi için kapıyı açık tutup yatağa oturdum. Ne için gelmişti kim bilir tabi Aren beyin gelmeye yüzü yok yancılarını gönderiyor. " Aren mi gönderdi seni eğer öyleyse hiç bir şey istemiyorum çıkabilirsin." Dediklerimden sonra adam gülmeye başladı. Herkesin ruh hali çok değişik bence Aren yanındakileri delirtiyor. Gerçi kendisi normal değil ki yanındakileri normal olsun. " yok hayır Aren göndermedi. Kendisi evde yok zaten. " Nasıl ya evde yokmuydu? bu zamana kadar keşke mutfağa inip karnımı doyursaydım. Tek derdimde buydu Allah başka dert vermesin bana ya. "anladım peki Aren nerde? Ne zaman gelir?" Her ne kadar arenden nefret etsem de bir yabancıyla kalmaktan iyidir. Ha sanki Aren seni zorla yanında tutarken tanıyordun onu sanki. Offf şu iç sesim aslında doğru ama yine de bu adamı gözüm tutmadı çok tuhaftı. Adam sarışındı. Arenden biraz kısa boylu kolları dövmeliydi. Yani tipik serseri gibiydi. "Aren'in bir işi var o gelene kadar ben burdayım. Alisyaydı dimi ismin? Kendin kadar adında güzelmiş." Adam dediklerinden sonra kapının kapısını kapatıp kilitledi. "şey kapıyı açarsanız sevinirim. Zaten karnım aç mutfağa inicem sizde bir şey isterseniz ikram edebilirim." Dediklerimden sonra adam bana dönüp arsızca süzdü beni korkuyordum artık hiç iyi şeyler olmicak gibi. "kendini ikram edersen sevinirim ne dersin bir gece pişman olmazsın emin ol. Arenden çok daha iyiyimdir bu konuda." Ne diyordu bu böyle ne saçmalıyordu. Aren hangi cehennemdeysen çabuk gelmelisin off. Her ne kadar kötü olsa da Aren şu an tek o beni kurtarabilir bu durumdan çok korkuyorum Allah beni de kahretsin ya nasıl tanımadığım birini odaya davet ederim. Adam gibi salona insek ölecektik sanki. "Sen ne saçmalıyorsun ya çekil şurdan Aren gelince yaptıklarının hesabını ödeticem sana." Sözlerimden sonra ayağa kalkarak kapıya doğru gittim. Kapının kilidini açıp çıkacakken beni belimden yakalayıp yatağa doğru fırlattı. Geri kalkmaya çalışırken ellerimi yukarıda birleştirip kemerini çıkardı. Ellerimi kemeriyle bağlayarak boynumu emmeye başladı. İğrençti bu. "bırak beni seni pislik adi piç bırak istemiyorum bırak beni." Midem bulanıyordu. İğrenç bir şeydi. Aren nerdesin boşuna çırpınışlarıma eşlik eden ağlayışlarım hiç bir işe yaramıyordu. Ben ağlamaya devam ederken adam thişörtümün altından gögüslerimi elliyordu. " çırpınmayı bırak bu akşam benimsin. Bu akşam seni doya doya sikicem. " Söylediklerinden sonra daha fazla çırpınmaya ağlamaya başladım. Artık dayanamıyorum bu pis sapığa derken arenin sesini duydum. " Sen kimi sikiyorsun ha? Benim evimde benim yatağımda ve benim olanla ne cürretle? Senin belanı sikerim. " Söyledikleriyle beraber adamı üstümden çekip yumruk attı adam yere düşerken üstüne çıkıp defalarca yumrukladı durmak bilmedi. Ben yatakta daha çok ağlarken bu görüntüye dayanamadım. Aren fark etmeden odadan çıktım. Arenin odasına girerek banyoya ilerledim. Banyonun kapısını kilitleyerek üstümü çıkardım. Suyu ayarlayarak içine girdim. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Çok korktum ya yetişemeseydi? ______________________________________ Herkese merhaba!!!! Sonnnn. Bir bölümün daha sonuna geldik fakat biraz hayal kırıklığına uğruyorum okur sayısı çok az belki hikayem keşfete düşmüyor bu biraz beni üzüyor ama pes etmek yok yeni bölümde görüşmek üzere.... İyi Okumalar..... |
0% |