Yeni Üyelik
9.
Bölüm

✥ NİKOLAİ MİLORADOV : Milyon Dolarlık Proje | 8

@buzlarkralicesi

-8-

❝Nikolai❞

"Kimin adamısın?"

Sorduğum soruyla hiçbir şey anlamamış gibi safça bakan kız, sessizliğini koruyordu. Belki de şok olmuştu ve henüz şoku atlatamamıştı. Yüzü korku ifadesiyle beyazdı.

Karşımdaki kızın cevap vermeye niyeti olmadığını görünce "Cevap ver." dedim. Ama yüzü hâlâ boş bir kâğıt gibiydi.

"Ne?"

"Kimin için çalışıyorsun?"

Sorumun ne anlama geldiğini bilmiyor gibi yüzüme bakıyordu. "Bay Ivan için çalışıyorum."

Verdiği cevaptan sonra saf mı, aptal mı olduğunu anlayamadığım kıza istemsizce güldüm. Yoksa çok zekiydi de benimle dalga mı geçiyordu? "Alay mı ediyorsun benimle?" O an kendime bile inanamamıştım. Bu kız nasıl oluyordu da beni böyle güldürebiliyordu? Saf rolü mü yapıyordu yoksa gerçekten saf mıydı?

Endişeli bir yüz ifadesiyle gözlerinin etrafı kırıştı. "Yo, hayır, hayır yemin ederim. Ben... Bay Ivan için çalışıyorum. Gece de odanıza beni kendisi gönderdi. Yemin ederim." Korkusu yüzünün her zerresinden okunuyordu.

Normal şartlarda kimseye güvenmezdim. Bu kıza da güvenmiyordum ama insanları iyi tanıyan biriydim ve bu üstün yeteneğim sayesinde karşımdaki kızın saf rolü yapmadığını, gerçekten saf olduğunu anladım. Dün gece de karşımdaki kız tarafından planlanmış bir şey değildi. Bu kızın gerçekten dünyadan haberi yoktu.

Uzun uzun düşündüm bu garip kızın endişeli yüzüne bakarken. Bu kadar saf bir insanın varlığı gerçek olabilir miydi? Ben komplike bir düşünceye kapılıp onun başka biri adına çalıştığı için yatağıma sızdığını sanırken o daha neyi kast ettiğimi bile anlamıyordu. Biz de böyle birinin rıza sözleşmesini ciddiye alıyorduk. Bana kalırsa böyle kolayca kandırılabilecek birinin rızası bile ciddiye alınmamalıydı. Ne isteyip istemediğini dahi belirleyebilecek olgunluğa erişmiş sayılmazdı.

İstemsizce gözlerim kısıldı. "Buraya neden geldin?" Aynı anlamaz bakışlarla yüzüme bakarken soruyu açtım. "Club Hydra'ya neden geldin? Rıza sözleşmesini neden imzaladın ve burada neden çalışmaya başladın?"

Çaresiz bakışlarla etrafına bakınırken "Ben... Özür dilerim. Eğer bir hata yaptıysam-" derken sözünü kesmek zorunda kaldım çünkü sabrım tükenmek üzereydi.

"Ben sana hata yaptığını söyledim mi?" Sessizce başını iki yana salladı. "Öğrenmek istediğim şey çok basit, şartları bile bile buraya neden geldin? Tanımadığın biriyle bunu neden yaptın?"

Başlarda şüpheli ve gizemli bulduğum kız gitgide beni vicdan azabına sürükleyecek şekilde tepkiler veriyordu. Neredeyse ondan şüphelendiğim için kendime kızacaktım.

Dudaklarını sanki bir şey kaçıracakmış gibi sıkı sıkı kapattı başını iki yana sallarken. Düz bir çizgi hâline gelene kadar da dişlerini üst dudağına geçirdi. Beklentiyle yanıtını beklediğimi ve vazgeçmediğimi görünce ise "Bunu size söyleyemem." dedi sadece.

Kaşlarım çatıldı. "Nedenmiş o?"

"Gözünüzde küçük düşmek ve alay konusu olmak istemiyorum."

Söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştım. Saçmaladığını düşünsem de yüz ifadesi son derece ciddiydi. "Neden bahsediyorsun sen?" Verdiği gizemli cevap daha da meraka sürüklemişti zihnimi. Onu anlamaya çalışıyordum ama saf, masum bir duruşu olmasına rağmen son derece şüpheli ve gizemliydi. Ve ben bu sorunun cevabını almadan duracak değildim. "Beni tanımıyorsun. Belli ki para, imtiyaz gibi şeylerin peşinde de değilsin." Bunu düşünemeyecek kadar çocuk akıllı olduğunu anlamam zor olmamıştı. Beni asıl meraka sürükleyen de buydu zaten. "Tanımadığın bir adamla neden yattın? Buna neden rıza gösterdin?"

Kararlı bir duruşla "Bu benim seçimimdi, Bay Miloradov. Kendim istedim. Kimse zorlamadı." Yutkundu. "Ve... Sakıncası yoksa nedenlerimin bende kalmasını istiyorum." Bana karşı bu kadar cesur konuşmak onun için çok yeniydi. Hep sessiz ve neredeyse mırıldanarak konuşan biri içinse radikal bir yenilik sayılırdı. Bana karşı gelmek tehlikeye girmekti, farkındaydım. O da farkındaydı. Bunu düşünmekte de haklı sebepleri vardı. Ben gerçek bir tehlikeydim. Ancak bu cesaret göstermesine engel olmamıştı. "Pişman değilim."

O gecenin sonunda yaşadığı acıyı gözlerimle görmeseydim buna inanmam daha kolay olurdu. Ancak tüm bunlara rağmen pişman değilim de ne demek oluyordu? Deli miydi bu kız? Aklıyla ilgili sorunları mı vardı? "Pişman değilsin."

Doğrulamak için tekrarladığım cümleye karşı başını salladı. "Evet, değilim."

"Yani bunu yapmaya devam edeceksin."

"Siz istediğiniz sürece."

Kaşlarım çatıldı. "Yanlış anladıysam düzelt, asla tanımadığın biri seni düzmeye devam ederken buna rıza gösteriyorsun." Gözlerim açıldı. "Bu mu?" Yargılamıyordum. Onu anlamaya çalışıyordum. Gerçekten. Çünkü yaptıkları karakterine taban tabana zıt görünüyordu. Çelişkilerle doluydu ve ben bunun altında gizli bir sebep olduğuna inanmaya meyilliydim.

Açık seçik söylediklerimle yüzü utançtan kıpkırmızı olan kız, benim kadar düz konuşulmasına alışık değildi belli ki. Reddederek başını iki yana sallarken yutkunur gibi nefes aldı. "Herhangi biri değil. Sadece siz." Sadece siz. Ne demek oluyordu? Kurduğu son cümleye odaklanmak üzereydim ki utançtan kızarmış yüzüne rağmen başını dik tuttu. "Buradaki her kadın bunu yapmıyor mu? Benim yapmış olmam sizi neden bu kadar rahatsız etti?"

Elbette onun yapmış olması beni rahatsız ederdi. Burası Club Hydra'ydı, burada uçlarda yaşanan fanteziler vardı. Ve tüm kadınlar bunu bilip yaşamış olduğu hâlde rıza göstermeye devam ederlerdi. Zevk de alırlardı. Bu kızınsa dünyadan haberi yoktu. Reşit olabilirdi ama değil fanteziler, düz seks yapmakla bile alakası yoktu. Seksin anlamını bildiğine bile emin değildim.

Bunları ona tane tane anlatacak değildim. Ama onun gibi çocuksu düşüncelere sahip birinin tüm bunlara rıza göstermiş olmasını garipsemeye devam edecektim. Mantıklı bir yanıt alana kadar böyle düşünecektim.

Bu kız her açıdan garip biriydi. Dün gece çok özel anlar yaşadığı birine karşı bile hâlâ bu kadar mesafeli olması, siz diye hitap etmesi, saygıda kusur etmemesi, bakışlarındaki garip anlamlar aklımı allak bullak etmiş durumdaydı.

Normalda burada benimle bir gece geçiren kadınların sözlü olmasa da garip beklentileri olurdu. Ben bunu onların gözlerinde görürdüm. Ayrıcalıklı olmayı arzularlardı. Ancak karşımdaki kızın beklentiye girmesi şöyle dursun, ne yaptığının farkında olduğunu bile sanmıyordum. İmzaladığı rıza sözleşmesini okuduğunu ile düşünmüyordum. Çünkü eğer okusaydı bu hizmetlerin sadece bana değil, buradaki tüm misafirlere sağlandığını bilirdi. Daha herhangi biriyle değil, sizinle dediğinde anlamıştım bunu.

Saflıktan da fazlası, aptaldı bu kız. Okumadığı bir sözleşmeyi imzalamıştı. O an içim garip bir koruma güdüsüyle doldu. Onu Nadia'yla mı özdeşleştirdim yoksa sadece korunmaya muhtaç olduğu için miydi bu bilmiyordum. Ne olursa olsun bu kızı çözemiyordum. Anlamak için ne kadar çok soru sorarsam sorayım daha çok soru işaretine saplanıyordum sanki.

Sorularına herhangi bir yanıt vermek yerine gözlerimle kapıyı gösterdim. "Çıkabilirsin."

Sessizce arkasını dönen kız kapıya doğru yürürken bir saniye dahi ayırmadım gözlerimi. Sanki bir hata yapmasını, açık vermesini bekliyordum. Aklımın içi hâlâ bu kadar saf birinin varlığını reddediyordu. Kabullenemiyordu.

Gece Hydra tıklım tıklım doluyken bu gürültüyü kaldıramadığım için en arkada sessiz alanlardaki locama geçtim. Şu günlerde hayatımı özetleyecek tek kelime boktan olurdu sanırım. Lâl ile olmayacak hayaller kurarken Riccardo'nun çıkagelmesi, Lâl'in bir gece geçirdiğimizi sanıp benden köşe bucak kaçması, Ilya denen bu garip kızın birbirinden tuhaf saflıkları... Her şey karmakarışık olmuştu ve ben düğümü çözemiyordum.

İçeri kızlardan biri girerken elimle geri çıkmasını işaret ettim. Bu gece yalnız kalmak istiyordum. Mümkünse. Kız çıkarken içeri Ivan girdi. Elbette mümkün değildi. Neler söyleyeceğini şimdiden tahmin edebiliyordum ama onu durdurmadım. Karşımdaki koltuğa oturmasını bekledim.

Ağzını açmasına fırsat vermeden yumruğumla morarmış gözüne baktım. "Daha iyisindir umarım." İmalı ve tehditkâr çıkmıştı sesim. Beni öfkelendirecek şekilde konuşursa yeni bir yumruğun yolda olabileceğini işaret eder gibiydim.

O ise yüzsüz ve sıradan bir sesle "En azından çeneme gelmedi ve dişlerim sağlam. Eh, bu da bir şey." yanıtını verdi. Öte yandan bazı şeylerin hiç değişmediği de açıktı. Kaç yumruk yerse yesin Ivan'ın sessiz kalamayacağı ortadaydı. Bu onun doğasıydı, değiştiremezdik. Ama törpülese iyi olurdu. Benim yanımda bu kadar açık konuşması onun yararına olmazdı. Onun şu anki rekoru bile beş dakikadan az sürmüştü. "Riccardo döndüğüne göre Lâl'e olan umudunu bir kenara bırakmanın zamanı geldi, farkındasın değil mi?"

Oturduğum koltuğa yaslanırken "Diğer gözün, morarmış olana özenmiş gibi." dedim sakin ancak uyaran bir tehditkârlıkla. Yaslandığım yerden usulca doğruldum. "Senin başka işin yok mu?"

"Tek bir işim var, o da bu kulüp. Biz bu kulüpler zincirine hayatımızı adadık, Niko. Club Hydra fikrine sadece zamanımızı değil, hayatımızı adadık. Her şeyimizi ortaya koyduk. Şuan sahip olduğumuz her şeyi bu kulübe borçluyuz. Ve bu kulübün başındaki de sensin." İşine âşık bir görev adamı olmanın verdiği sorumlulukları kenara bırakıp arkadaşça ekledi. "Senin kendine gelmeni, eski Niko olmanı istiyorum."

Ben de istiyordum. Gerçekten. Ama elimde değildi, bunu karşımdaki adama nasıl anlatabilirdim ki? "Lâl'i tanıdıktan sonra bu mümkün değil."

"Hayatına devam et, Niko. Bak, bir adım attın. Olmayan ilişkinize ihanet etmezken bir kızla oldun." Garip ve abartılı bir gülüşle morarmış gözünü gösterdi. "Hatta onun için bana yumruk bile attın. Tamam, bu benim için bir yumruğa mâl olsa da gelişme gelişmedir."

"Onun sebebini çok iyi biliyorsun."

Onaylayarak başını salladı. "Belki de başkalarıyla olmak o kadar da kötü bir şey değildir, ha? Sana eski Niko'yu hatırlatacak. Belki de sana onu unutturacak." Beni ikna etme isteğini gizlemiyordu. Oturduğu koltuktan bana doğru kaykılıp doğruldu. "Bekâr bir adam olarak eğlenmenin nesi sakıncalı?"

Bense şakayla karışık bir kinayeyle karşılık verdim. "Tek derdinin benim yatağımın boş ya da doluluğundan ibaret olması çok sağlıksız Ivan, farkında mısın?" Alayla ekledim. "Yoksa benden mi hoşlanıyorsun?"

"Siktir git." derken gözlerinin önüne asla gelmesini istemeyeceği bir düşünceyi soktuğumun farkındaydım çünkü midesi bulanmış bir biçimde yüzünü buruşturdu. "İğrençsin."

Kadınlar hakkındaki seksist düşüncelerini hatırlatır gibi kaşlarımı kaldırdım. "Senden daha fazla değil." Sorgular gibi kaşlarım çatıldı. "Kadınlara karşı bu kadar iğrenç düşüncelerin varken Wendy'yle olman biraz garip değil mi?"

Şiddetle karşı çıktı Ivan. "O başka." Başını iki yana salladı kesin bir dille. "O kimseye benzemiyor."

Güldüm sessizce. Wendy'ye gerçek bir sevgi beslediğini görmek güzel ve biraz da garipti. Onun gibi kadınları objeleştiren birinden beklenmeyecek türden bir sadakatti bu. Belki beni anlayabileceğini ümit ederken "Her şey böyle başlar zaten." dedim bilge bir yüz ifadesiyle.

"Bizim Wendy'yle ilişkimiz senin Lâl'e olan hastalıklı duygularınla aynı şeyi ifade etmiyor, Niko."

"Ama bu da biraz ikiyüzlülük olmuyor mu? Hem kadınları kulanılacak bir obje gibi görüp sadece Wendy'ye değer veriyorsun hem de benim Lâl'e olan sevgimle alay ediyorsun. Sence adil mi bu?"

Aslında aklından geçenleri çok iyi biliyordum. Onun Wendy'yle olan ilişkisi, Wendy'nin de isteğiyle oluyordu. Yani Ivan'ın kafasındaki mantığa göre onlar birbirilerini seviyorlardı, iki tarafın da rızasına dayalı bir ilişkiydi. Bense sapık bir piç kurusu gibi hayallerimde Lâl ile garip bir ilişki yaşıyordum. Tam anlamıyla böyle düşündüğüne emindim. Ancak Ivan bunu söylemeyi tercih etmezdi.

Tahmin ettiğim gibi aklındakileri söylemeyi reddetti ve "Neyse ne." diyerek kestirip attı. "Bunun bir önemi yok. Sen olayın ana fikrini anla, gerekirse ben ikiyüzlü olurum."

Konuşmamız sessiz bir kısır döngüye saplanırken Ivan'ın kulüp yardımcılarından biri izin isteyip içeri girdi. "Bay Ivan, 7 numaralı loca kızlardan Ilya'yı istiyor. Davetlerine yanıt vermeden önce size sorma gereği duydum. Yeni kızlardan biri olduğu için işleri berbat edebilir."

Ivan kısa bir an düşünerek "Yanında tecrübeli bir kızla birlikte gönder." dediğinde dişlerim benden bağımsız biçimde sıkılı hâle geldi.

Adam çıkmak üzereyken "Sen kapının önünde bekle." diyerek durdurdum onu. Genellikle buradaki işlere karışmam ve altımdaki insanlarla birebir diyalog kurmam. Ivan'ın görevidir bu. Hydra'nın işletme sisteminde büyük hak sahibi olduğu için her şeyi ona emanet ederim. O sebepten adamın yanında söylemek istemedim ancak bu olağan dışı bir durumdu. Ivan'ın otoritesini sarsmadan Ilya'yı bu durumun dışında bırakmak istiyordum.

Kapıda bekleyen adama kısa bir bakış attıktan sonra sorar gibi bana döndü şaşırmış olan Ivan. "Sorun nedir?"

"Ilya'nın localara çıkmasını istemiyorum."

Anlayamadı. "Ne?"

"Onu localara ya da odalara gönderme. Sadece basit işlerde çalışsın. Odaları toparlama, içkileri ikram etme gibi şeyler." Yanlış anlama ihtimaline rağmen doğru olanı yaptım.

Ivan ısrarla "Anlamadım." demeye devam etti. "Dün gece sana karşı yanlış bir davranışı mı oldu?"

"Hayır. Ama bu yetkinliğe sahip olduğunu düşünmüyorum."

Duraksadı ve öylece yüzüme baktı Ivan. "Kendimi tekrarlamaktan nefret ediyorum ama yine anlamadım Niko. Sen bu kızın hiçbir adamla olmasını istemiyor musun yoksa kulübün prestijini zedelemesinden korktuğun için onu şehvetli müşterilerden uzak mı tutmaya çalışıyorsun?" Sorusu ve bakışları öyle merak dolu ve imalıydı ki neyi düşündüğünü daha o an anladım.

Ilya'yla oldum, ondan etkilendim, Lâl'i unuttum ama bu sefer Ilya'ya saplandım sanıyordu. Hayır, öyle değildi. Ivan'ın anlamaya çalışıp da anlayamadığı şey şuydu, Ilya diğer kızlardan farklıydı. Garip bir kızdı. Ve ciddi anlamda saftı. Salaklık derecesinde bir saflıktı bu. Ne anlama geldiğini bilmediği bir sözleşmeyi imzalayacak kadar aptaldı. Benim yerimde başkası olsaydı onu fena hâlde kullanırdı ancak bu benim prensiplerime ters bir durumdu. Buradaki herkes her şeyi rızasıyla yapardı. Bu yüzden gizlilik ve rıza sözleşmesi vardı. Ve Ilya bunu imzalarken neyin altına imza attığından dahi haberdar değildi. Hem bu tür işlerin altından kalkamazdı hem de pişman olup bu yolda zarar görürdü.

Gözlerimi devirdim. "Hayır, Ivan. O kıza kapılmadım. Gördüğüm her kıza âşık olan bir sapık gibi mi görünüyorum?"

Söylediğim şeye karşı alayla güldü. "Hayır, asla öyle düşünmedim. Seni birine karşı duygu beslemenin ne kadar zor olduğunu bilecek kadar tanıyorum." Anna'yla da yaşananların en yakın şahidiydi kendisi. Beni en iyi tanıyan kişiydi belki de. Dudakları büzüldü. "Sadece... Bu kıza karşı neden böyle davrandığını anlayamadım hepsi bu."

"O kız saf, Ivan."

"Nasıl?"

"Bildiğin saf. Aptallık derecesinde saf." Başımı iki yana salladım. Onunla yaşadığım tek bir gece Ilya denen kızın nasıl biri olduğunu çözmeme büyük ölçüde yetmişti. "Çocuk gibi bir şey. Neyi imzaladığının bile farkında değil. Bu tür işleri beceremez." Yapamayacağını bildiğim hâlde onu böyle tehlikeli bir noktaya sürüklemeyi düşünemezdim bile. Bunun düşüncesi bile beni rahatsız etmişti.

Daha fazla sorgulamadı Ivan. Umursamazca omuz silkti. "Peki patron, sen nasıl istersen."

Benden aldığı direktifler doğrultusunda locadan çıktığında yalnız kaldım. Masadaki içkimden bir yudum alırken aklımda hâlâ Lâl vardı. Nerede ve nasıl olduğu. Riccardo onun peşini bırakmıyordur, buna emindim. Şimdiden kendini affettirme çalışmalarına başlamıştır. Gözlerimi devirdim sinirle.

Telefonuma baktım. Lâl'den herhangi bir geri dönüş yoktu. Ama aramadım. Sürekli arayan ısrarcı tiplere dönüşmek istemiyordum. Olmadığım birine yeterince dönüşmüştüm zaten.

...

*

YAZAR NOTU: Hi guys! 🌙 Nasılsınız bakalım millet? Bu bölümü watpadd_kitabi0 , gslatasaray8294 , ru_ko_ , Leganto_ , AynurHmidov , EDG_RPNR , bsngku18 , thelonewarriorrrrr , agaladamina , Devilgirl99psycho okurlarıma armağan ettikten sonra yeni bölümü nasıl bulduğunuzu sormak istiyorum. Hâlâ Ilya ve Niko arasında tensel olması dışında hatırı sayılır bir yakınlaşma olmadı. Ilya Niko'dan fazlasıyla hoşlandı hatta neredeyse platonik âşık ama Nikolai Efendi'de tık yok. 🤔 Sizce duygusal yakınlaşmaları nasıl olacak? Buraya yazabilirsiniz. Sevgiler, bol kokulu öpçükler! ❤️

•••

SOSYAL MEDYA
Wattpad: -BuzlarKralicesi
Instagram: buzlarkralicesioffical
Twitter: @buzdanjuliet
YouTube: Gülay Sena Dündar
Tiktok: @halikarnastabirgece
Tiktok Kişisel: @buzlarkralicesiofficial

HİKÂYENİN INSTAGRAM HESAPLARI
@iamdokuzofficial

Loading...
0%