-18-

~ 3 AY SONRA ~

Sahte evlilik haberlerinin üzerinden 3 ay geçmiş, Arya ile Tibet mevcut durumdan dolayı boşanma kararlarını erteleyip evlilik oyunlarına devam etmişlerdi. Bu süreçte farkında olmadan yine birbirilerine çekilmişler, aralarındaki mesafe ister istemez aşılmıştı. Eskisi gibi yabancı değillerdi birbirilerine. Her iki tarafın da duyguları dayanılmaz bir hâl almıştı fakat birbirilerinin duygularından emin olmadıkları ve birbirilerini kaybetmekten korktukları için bir türlü kalplerini açamıyorlardı.

O akşam odada baş başa kaldıklarında tükenmiş olan iki âşık tamam demişti birbirilerine, bu evlilik oyununu bitirmenin zamanı geldi. Madem duygularını birbirilerine açacak cesaretleri yoktu, bu işi ne kadar çabuk ve acısız bitirirlerse o kadar iyi olurdu.

Tibet, Arya'nın önceden verdiği karara saygı duymuş, boyun eğmişti. Önlerindeki birkaç gün boyunca sudan sebeplerden sahte tartışmalar ve kavgalar yapıp boşanma kararlarına zemin hazırlamaya çalışsalar da Servet Bey durumu ciddiye almıyordu. Hatta oh iyi iyi, cicim ayı bitti de gerçek bir evli çift oldunuz sonunda diyerek onları tolere ediyordu. Servet Bey'e göre bu tür tartışmalar evliliğin tuzu biberiydi ve evliliği evlilik yapan şeylerdi.

Ertesi akşam yemeğine oturduklarında Tibet ve Arya evlilikleri konusunda ailenin nabzını ölçerken Servet Bey ve Gönül Hanım bir konuda çoktan müttefik olmuşlardı bile. Bir şeyler konuşmaya hazırlandığını fark ettiği babasına "Bizimle ne konuşacaksın baba?" diye sordu merakla Tibet.

Bir şeyler konuşacağını fark eden oğluna hoşnut bir yüz ifadesiyle bakan adam dünürü Gönül Hanım'dan da cesaret aldığı gibi "Bir şeyler konuşacağımı anlamanıza sevindim." diye girdi söze. Bu konuşmanın altından ne çıkacak diye diken üstünde duran sahte evli çift Servet Bey'in "Tartışmalar, didişmeler evliliğin tuzu biberi elbet olur böyle şeyler. Bunları gördükçe evliliğinizin zamanla daha da gerçek bir evlilik haline geldiğini görüyorum ve evliliğiniz hakkında söylenenlerin aslında ne kadar yalan yanlış olduğunu bir kez daha anlıyorum. Tartışmalarınız her ne kadar evliliğinizi olgunlaştırsa da bu evlilikte hâlâ eksik bir şey var." sözüyle kısa bir rahatlama yaşasalar da yaşlı adamın eksik olarak nitelendirdiği şeyi merak etmekten kendilerini alıkoyamamışlardı. Servet Bey'in "Bir torun." sözüyle dumura uğramıştı Arya ve Tibet. "Artık bir torun istemenin vakti geldi. Siz de bunu iyice düşünün. Oğlumu evlendirirken hatta daha da öncesinde bir torun hayali yaşadım, bunun hasretini çektim. Ama siz de cicim ayını abartıp bizi daha fazla toruna hasret bırakmayın canım."

Hele Arya'nın annesi Gönül Hanım'ın "Hay aklınızla bin yaşayın Servet Beyciğim!" diye dünürünü desteklemesiyle Tibet de Arya da şok olmuş bir biçimde birbirine baktılar.

Akşam yemeği sonrasında odalarına çıkıp baş başa kaldıklarında ikisi de ne yapacağını pek bilemez hâldeydi. Tam boşanma fikrini ailelerin aklına sokup onları bu fikre alıştırmaya çalışırlarken tosladıkları bu engel hiç iyi olmamıştı. Nasıl bir hamleyle karşılık vereceklerini ikisi de bilmiyorlardı.

Arya sahte kocasına olan öfkesini gizlemeksizin laf sokan bir ifadeyle "Söyle bakalım bay dâhi, şimdi ne yapacağız? Babanı inandırmak için evlat falan mı edineceğiz?" deyiverdi aniden.

"Saçmalama Arya." Çenesini sıvazlayan Tibet ise söylenmeye başlamıştı. "Bu hiç iyi olmadı. Babamın bu tartışmalara böyle bir anlam vereceğini, bu tür bir tepki vereceğini hiç düşünmemiştim."

"Bence direkt boşanmak istediğimizi söyleyelim."

"Olmaz! O zaman babam direkt olarak beni suçlar. Ne yaptı da bu hergele karısı onu boşuyor diye düşünür."

"Eee ne yapacağız o zaman?"

"Bilmiyorum. Ama sanırım tartışmalarımızı biraz daha sert ve gerçekçi bir hâle getirirsek evliliğimizde cidden bir sorun olduğunu düşünebilirler."

Başını hafifçe yana yatırıp onaylamaktan başka çare bulamadı Arya. "Eh, peki. Sen işe yarar diyorsan..."

"Başka çaremiz yok..."

İlerleyen günlerden birinde Aras'ın daveti üzerine yalnızca bir iki kadeh bir şey içip sohbet etmek için gece kulübüne gittiğinde Aras'ın yanındaki kızların gereksiz samimiyeti yüzünden hakkında yanlış anlaşılmaya müsait görsellerle süslenmiş gazete haberi yayınlanınca Tibet zor duruma düşmüştü. İlk defa yapmadığı bir şey yüzünden suçlanıyordu. Tabii bir süre önce Arya'yı unutmak için başarısız çapkınlık denemesi sayılmazsa. Sahte evliler ailelerini boşanma konusuna alıştırmak için sahte tartışmalar yaparken bir anda bu sabahki gazete haberi yüzünden gerçek ve ciddi bir kavganın içinde buluvermişlerdi kendilerini. Servet Bey ve ev ahalisi gerçek ve sert bir kıskançlık kavgasına rastladıklarında durumun ciddiyetini fark etmişlerdi. Arya ve Tibet'in evliliklerinin çatırdadığını anlamaya başlamışlardı. Gürültülü bir kavganın ardından Servet Bey Arya ve Tibet'i salona çağırdı onlarla konuşmak için.

Servet Bey ellerini arkasında birleştirmiş odada volta atarken "Evlilikte tartışmalar tuzu biberi dedik ama siz bu işi iyice abarttınız." dedi çocuk azarlar gibi. Özellikle Tibet'e bakarken "Babanın duyacağını bile bile bu kadar fütursuzca sesine hâkim olamadığına göre sana hiçbir şey öğretememişim demektir." diye ekledi.

Pırıl pozitif bir yaklaşım sergileyerek çözüm odaklı yaklaştı. "Bence gençlerin arasında ciddi bir sorun yok." Arya ve Tibet'e dönerek "Evlilik terapisine gitmeye ne dersiniz?" diye sordu ılımlı bir ifadeyle. "Böylece aranızdaki küçük sorunları çözmek daha kolay olur."

Gönül Hanım ise daha paranormal ve geleneksel bir ifadeyle "Nazar değdi çocuklarıma nazar! Türkiye'nin en gözde çifti sonuçta! Önce sahte evlilik haberleri, sonra damadıma yapılan komplo dolu sahte çapkınlık haberleri... Bunun başka bir açıklaması yok, göz değdi! Kurşun döktürmek lazım!"

Tibet ve Arya ise yaşananların içinde sudan çıkmış balığa dönmüşlerdi. Aylardır kıvranarak boşanmayı düşünürlerken, sahte tartışmalarla boşanma fikrine aileyi alıştırmaya çalışırken gerçek bir tartışmayla evliliklerinin çatırdadığına ikna edebilmişlerdi sonunda. Tabii aşmaları gereken bazı aşamalar olduğunu anlamaları kısa sürecekti.

Sonraki günlerde sahte evlilikleri için terapiye gitmeleri ve incir çekirdeğini doldurmayacak sebepler öne sürmeleri yetmiyormuş gibi bir de gerçek dışı çokça çözüm önerisiyle karşı karşıya kalmışlardı. Nazardan korunmak için kurşunlar mı döktürülmemişti, kocakarı çayları mı içmemişlerdi. Daha bir sürü saçmalıkla karşılaşmışlardı ve boşanmak için bu tatsız levelları atlatmaları gerektiğini biliyorlardı.

Sonunda o gün gelip çatmıştı ve bir akşam yemeği Tibet ve Arya birbirilerine onay almak ister gibi baktıktan sonra zamanın geldiğini anlamışlardı. Tibet dürüstlükle söze girip boşanma kararı aldıklarını açıkladı. "Siz de biliyorsunuz ki bir süredir evliliğimizde bazı sorunlar vardı. Birçok çözüm denedik ama olmadı. Biz de birbirimizi daha fazla kırmadan bu evliliği bitirme kararı aldık. Boşanmaya karar verdik."

Aile yaşanan tartışmalardan ötürü bu haberin geleceğini az çok tahmin ediyorlardı aslında. Kaçınılmaz kararın haber de gelip çatmıştı sonunda. Her ne kadar bu evliliğin bitmesini istemeseler ve hatta Gönül Hanım "Evlilikte olur böyle tartışmalar, her tartışmada boşanma mı olur? Daha yeni evli sayılırsınız." dese de bu söylediklerinin bir çare olmayacağını anladıklarında sessiz kalmayı tercih ettiler. Öte yandan birbirilerine olan duygularının yanı sıra ailelerinin bu evliliği ayakta tutmak için çabaları Tibet'in de Arya'nın da kafasını ister istemez karıştırmıştı. İkisi de gerçekten boşanmak istemezken onlarla aynı şey için uğraşan ailelerine karşı savaşmak ne kadar mümkün olabilirdi?

...