Yeni Üyelik
26.
Bölüm

❦ Tutku Meyvesi | 13/2

@buzlarkralicesi


-13- / 2

Etrafına boş bakışlarla bakınırken çaresizliğinin yüzünden okunduğuna emindi. Gözbebekleri hüznünü gizleyemeyecek kadar dürüst davranıyordu. Ablasının yanından ayrılmış yolda yürürken oldukça dalgın ve düşünceliydi. Çalan telefonunun sesini bile üçüncü çalışında fark edebilmişti. Ekrandaki ismin Tuna'ya ait olduğunu görünce düşünmeksizin reddetti. O yoktu artık Nağme için, bitmişti. Yaptığıyla kendini bitirmişti. Onun hiçbir şey olmamış gibi hâlâ kendisini arayabiliyor olmasına da şaşıp kalıyordu doğrusu. Affedemeyeceği bir hataydı onunki. Yeterince derdi varken bir de onun yaptıklarını düşünemeyecekti. Babasının hayatını kurtarabilme şansını yakalamış olması ise tek avuntusuydu.

Semiha Hanım'ın da isteği üzerine imam nikâhı kıyılmıştı dün. Fakat buna evet demekle, bu kararı vermekle doğru mu yapmıştı hâlâ kuşku ve korku duyuyordu. Üstelik bildiği kadarıyla adamın karısı her şeyden habersizdi. Bu oldukça kötü ve aykırı bir durumdu ve böyle onur kırıcı bir olayın içinde bulunmaktan utanç duyuyordu. Bir kadına böyle bir şeyi yaptığı için kendinden nefret ediyordu ancak buna mecburdu.

İlknur ablasının bu konuyu duyduğunda verdiği tepkiler aklında yer edinmişti. Ya ablası haklıysa? Ya tekinsiz bir adamla karşı karşıyaysa? Neden kendisini seçmişti, neden? Ah, bir bilebilseydi... Belki mantıklı bir açıklaması vardı fakat adam onunla bir türlü paylaşmıyordu. Paylaşsaydı ve kendisi de ikna olsaydı bu Nağme'yi rahatlatırdı.

Aradan yirmi dakika kadar bir süre geçtikten sonra tekrar telefon çalınca yine arayanın Tuna olduğunu düşünüp ekrana bile bakmaksızın hışımla aramayı yanıtladı. "Sen laftan anlamaz mısın? Artık yüzünü bile görmek istemiyorum dedim sana!"

"Benden bu kadar bıktığını anlayamadım, affedersin."

Hattın diğer ucundaki alaycı ses tonunu tanıyınca Tuna olmadığını anlamış ve utanca boğulmuştu Nağme. Adamın rahat ve dalgacı tavrı ne tepki vereceğini unutturmuştu ona. Hem ciddi hem alaycı olmayı nasıl başarabiliyordu bu otorite manyağı adam? Heyecandan kekelemeye başladı. "Ku-Kusura bakmayın. Ben... Be-Ben başkası sandım. Telefonu da bakmadan açınca-"

Kızı daha fazla utandırmamak için "Sorun değil." diyerek kısa kesti Yağız. Onu bu kadar öfkelendirenin kim olduğunu merak ettiği hâlde sormadı. Ancak bu hâlâ peşindeki kişinin kim olduğunu merak ettiği gerçeğini değiştirmiyordu. Acaba bir sevgilisi mi vardı? Bu anlaşmayı kabul ettiği için ayrılmıştı ve anlaşma bitince geri dönecekti belki. Ya da bir belalısı? Bu kızı seçmekte doğru karar verip vermediğini sorgulamalı mıydı? Bu erken bir karar olurdu. Daha telefonda sövdüğü kişinin kim olduğunu bile bilmiyordu. Önyargılı yaklaşmak ona göre değildi. Ne var ki bu soru içini kurt gibi kemiriyordu.

"Siz neden aramıştınız?"

"Anlaşmamız için elbette." Genç kızdan herhangi bir tepki gelmeyince tereddütlü bir biçimde teyit etme gereksinimi duydu. "Anlaşmamızı hatırlıyorsun değil mi?" Anlamsız bir biçimde kızın anlaşmadan vazgeçmiş olma ihtimali tedirgin etti adamı.

İğneleyici bir dürüstlükle "Evet, ne yazık ki hatırlıyorum." yanıtını verdi Nağme. Bu tekinsiz adamın teklifini kabul etmiş olabilirdi lakin bu konudaki memnuniyetsizliğini de saklayacak değildi. Aralarında buz gibi bir atmosfer oluşmuştu.

"O zaman anlaşmamızın gereklerine uyma vaktinin geldiğini de fark ettiğini umuyorum."

Tedirgin bir ifadeyle "Ne yani, bu kadar çabuk mu?" deyiverdi. Ne yalan söylesin, olayların bu kadar çabuk gerçekleşeceğini düşünmemişti. Gerçi babası için zamana karşı yarıştığından, her şeyin çabuk olup bitmesi onun işine gelirdi ama... Korkuyordu doğal olarak.

"Babanın hayatını kurtarmak için acelen olduğunu, zamana karşı yarıştığını sanıyordum. Yanılıyor muyum?"

"Yok, tabii. Evet, elbette yanılmıyorsunuz. Ama..."

Gereksiz detaylarla uğraşmaya hiç niyeti yoktu, bu yüzden "O zaman buluşacağımız yeri ve zamanı mesaj atarım." diyerek kestirip attı. Olacaklara dair genç kızı hazırlayıp uyarması gerekiyordu. Ondan veya ailesinden kaynaklanması olası bir aksilikle karşılaşmaya tahammülü yoktu. "Kendini buna hazırla. Ortadan kaybolacağın süre zarfı için inandırıcı bir senaryo uydurmalısın."

Hattın diğer ucundaki adamın söylediklerinden şaşkınlık duyan Nağme ise tuzağa düşürülmek üzere gibi hissediyordu. Zaten yeni tanıdığı bu adama tam anlamıyla güvenmiyor, tekinsiz buluyordu. "Ne yani, siz babama yardım etmeden ben sizinle..." Yutkundu. O cümleyi söylemeyi bile beceremezken nasıl gerçekleştirecekti, merak ediyordu doğrusu. "Son anda kararınızdan cayıp beni yarı yolda bırakmayacağınızı nereden bilebilirim?" Kendini, dahası babasının hayatını garanti altına almalıydı. Onu kurtarmak için çok tehlikeli bir yola başvurmuştu ve bu imkânı elde etmesi bile mucizeydi. Son zamanlarda abisi Salim'in konuşmalarından da anlaşılıyordu ki, hemen hemen herkes babasının durumuna ölecek gözüyle bakıyordu. Pek olumlu bir bakış açısı benimsememişlerdi kısacası. Bu kadar zor şartlarda elde edebildiği şansı da hâliyle sıkı sıkı tutması gerekiyordu.

Yağız ise "Peki, ben baban için operasyon geçirdikten sonra senin caymayacağını, ortadan kaybolmayacağını nereden bileceğim?" diye sorarak onu kendi silahıyla zekice vurdu. Kızın görmeyeceğini bildiği hâlde tek kaşı istemsizce havaya kalktı. "Sence hangimizin kaybı daha büyük olur?"

Ne diyeceğini bilemiyordu genç kız. Büyük bir riske girmek üzereydi. Her şeyini kaybedebilirdi. Büyük bir hayat kumarıydı bu. Derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı. Böyle olacağını, olayların bu şekilde ilerleyeceğini hiç tahmin etmemişti. Şimdiyse kat be kat daha fazla korkuyordu. Bu adamla yarışamayacağı da kesindi. En az kendisi kadar zekiydi. Bu durumda soluk ve donuk bir ses tonuyla "Yeri ve zamanı bildirmenizi bekleyeceğim." demekten başka söz düşmüyordu ona. Babasını kurtarmak bu lânet olası adamın elinde olduğu için oyunu da onun kurallarıyla oynamak zorundaydı. Telefonu kapatırken içine tarifsiz bir sıkıntı çöktü. Bu işin sonunda gerçekleşebilecek tüm kötü ihtimaller gözlerinin önünden film şeridi gibi geçip gitti. Zaman aleyhine işlerken o bir av gibi kapana kısıldığını hissediyordu.

...

 

Loading...
0%