"Afferin naz aynen böyle devam et"Ah be naz ah şimdi o törpü olsaydı buradan çıkardım yani sizi de kurtarirdim ama yani sizi neden kurtarayım ki ben ilk başta kendimi kurtarırım

"Birakinda burda yemek varmı bı baksanaza sabahtan beri bişey yemedim"dedi bizim Haklı Koray dedi yani evet ona haklı diyorum cünkü başka isim bulamadım adam ne dese haklı çıkıyo

"Allah aşkına bizi buraya hapsettiklerine göre yemek bırakmışlardır sizce"dedi bizim bilmiş yine bilmisligini sergiliyordu

"Bı susun ya baslicam yemegenize burda daha önemli işlerim var"dedi prenses ilk defa düzgün konuştu

"Bir sus Naz ya senin dertlerin mi var kızım anca törpü falandır senin dertlerin"dedi asabimi evet yine asabiligini konusturuyordu ben usulca kalktım yere düştüm bir daha kalktım bir daha düştüm

"Yeter ya sicarim sarab caraginiza"diye bağırdım evet bağırdım hepsi bana bakım gülüyordu

"Ne bakıyorsunuz yoksa kiskandinizmi özellikle naz bana baksın onda olmayan güzellik bende var"diye ayağa kalktım

"Pardon sen bana çirkin mi dedin"dedi prenses

"Kusura bakma burada Romeo julliet oynamayacagim evet çirkin dedim ne olmuş"

"Neden bana karşı boylosin sana ne yaptım"

"Sen niye bana öyle bakiyosun yoksa sana eski günlerimi hatırlattım"dedim evet nazı hatirliyodum en ufak bir şeyde bagiridi

"Usun hartik yeter!"hepsi yerinde sicrarken boş boş bakıyordum bunu söyleyen hakandı

"Ne var Hakan yoksa eşyalarımı çalan çocuk mu demeliydim pardon beni kendi elleriyle sokağın ortasına bırakan bir çocuk hangisini dememi istersin burada sus demen benim için hiçbir şey ifade etmiyor seni hatırlıyorum Hakan seni öyle bir hatırlıyorum ki ben onların elinden kaçtığımda 15 yaşındaydım sen beni bulup onların yanına geri götürdün o yüzden senin konuşma hakkın yok"belki o değildi ama aralarından biri olduğuna biliyordum ama nazı hatirladigimi söyledim ama aslında hatırlamıyorum

"Sen bun"

"Evet ve ne oldu biliyomusun sen beni oraya bırakınca bidaha kaçtım ve vuruldum sırtımdan vuruldum sen neden ayakta bu kadar zor kaldığımı düşünüyorsun"

"Ben bilmiyorum bana senin öleceğini söylediler daha tesisten çıkmamıştın ve orada silahlar vardı ölecektim be olecektin seni kurtardım ama benden hesap soruyorsun"kurtarmış kurtarmış mı beni beni daha çok vurdu

"Sen beni kurtard"diyecekken Arel söze girdi

"Yeter cidden yeter Asel yeter"bana Aselmi dedi o

"Hayırdır kar tanesine ne oldu"dedim ama bunu onun soylegini biliyordum 14 yaşında bir bağırış ses duymustum

"Seni bulucam Kar tanesi"diyordu belki onu bu söylemedi ama ben yinede sordum evet manyak olabilirim ama şansımı deniyorumyani onları siniyorum

"Sesini kes Kar tanesi yoksa o susmayan dilini koparicam"hah imamı kalmış benim konuşup konusmayacagim soldaki melek

"Bence yüzüne tükür Asel deki sanene benim çenemden"

Sağdaki melek

"Asel sakin öyle yapma bence ona guclulugunu göster ve susmuyorum ne yapacaksın de bunu de asle sakin soluşunu dinleme sğisini dinle"

Evet şimdi kararımı konusturucam

"Sanane benim çenemden susturabiliyorsan sustur diyeceğim ama sizinle iki dakika daha geçirirsem beynim artık çalışmıyor olacak bay Aluş"evet aluş demiştim çünkü yine 8 yaşındayken Aluş diye bagirmistim evet neden bağırdım bilmiyorum ama bagirmistim oradan çıkıp mutfağa girdim yiyecek hiç birşey yoktu mutfaktaki biçağı alıp kendime saplamak istedim fakat buradan kurtulamam ve acı cekerim kökten çözüm yok mu of of derken bıçak elimi çizince agsimdan küçük bir ciğlik çıktı

"Ahh Allah benim belamı versin"diye sesisce fisildadim elimi tutuyordum ve kan fışkırıyordu derin bir kesikti hemen ilk yardım çantasını bulmaliydim ilk yardim çantasını görünce tampon yaptım ve kanın durmasını bekledim kan yavaslayinca uzerine yarabandi yapstirdim ve kanlı pamuğu çöpe attım içeri gitmek istemiyordum anında sinirlenip elime bir vazo aldım ve buzdalabina fırlattım vazo kirilmayonca pencerelerden birine fırlatım vazo kırılmıştı ama pencere sadece küçük bir catlak vardı elime bir cam bardak daha aldım ve onu da cama fırlattım bir taneda bir tane daha son olanı atıyordum ki Arel kosarak geldi tabi ben sonuncuyuda fırlattım ama o zaman kadar kollarımın ve dizlerimin cizildiggini anlamıştım

"Sen kendini öldurmeye mi çalışıyorsun he çelik"

"Çelik ne be benim adım Asel veya kar tanesi"

"Ya kizim sen manyak mısın gel eline bakiyim"

"ya bakma ufak bir çizik var işte başka bir şey yok bir de kendimi öldürmeyi değil cami kırmaya calisiyorum bir de dolapta bir tane peynir var"evet bir tane tüm peynir vardı

"E tamam getir de yiyelim"ah bu paylaşmayı ogrenemicek galiba neyse peyniri aldım son kullanma tari geçmemişti hemet tapak çıkardım ve altı eşit parçaya böldüm yedinciyi koyacaktimki kalmadığını farkettim ve peynirin suyunu tabagima koydum ardından suyunu lavoya boşalttım yemiş gibi yapacaktım

"Buyrun alın yiyin"dedim ve tam içeriye gidecceken hakan

"Sen yedinmi arıza"dedi ne bana arıza mı diyodu salak bu çocuk ya

"Y_yedim niye sordun"ne yani şimdi niye yalan söyleyemedim ki neyse be içeri girdim ve yanıma naz geldi ben hala buradan çıkacak bir seyler arıyordum ki naz

"Sen hepsini kendin mi yedin bu kadar büyük pir peynirden hepimize bu kadar dusemez sen ne kadar bencil bir insansın bizi öldürmeye mis calisiyosun o zaman ben seni şimdiden olduriyim"deyip vazoyo eline aldı ve kafama geçirdi ben anın sidetiyle sarsıldım ama kendimi biraz daha tutabilirdim icerdekiler odaya gelirken ben

"Sen nasıl istiyosan öyle bir lalito ama bilki bizden daha çok yiyen sensin çünkü ben sana daha faz"diyeceken yere düştüm ardında sesler geliyordu ama duymuyordum bizim soylesimiz gibi

"BİLİNCİM BİR KAR TANESİ GİBİ UÇUP GİTTİ"
​​​​​​​​