@cagtucu_sinem
|
ÇAĞAN EFE AK'tan
Korkuyordum evet ama Yağız'ın istediği cevabı ona vermeyecektim, Doktor'a zarar veriyordum
Onu severek...
YAĞIZ: Sustun kaldın, niye cevap vermiyorsun kardeşim korkutma beni.
ÇAĞAN: Korkmuyorum Yağız oldu mu?! O kızın hiçbir suçu yokken kaçırıldı ve kim bilir şuan ne halde ?! Hepsi benim yüzümden oldu Allah beni kahretsin ya!
YAĞIZ: Tamam Olum sakin ol ya bulucaz Tuana'yı.
ÇAĞAN: Zaten onu bulduğumuz zaman ilk işim ondan ayrılmak olacak-
Yağız ani fren yapıp bir anda durdu sonra bana bakarak konuştu, daha doğrusu bağırdı.
YAĞIZ: NEEE?!! Ne saçmalıyorsun abi sen ne demek "Ayrılmak"! Ayrılacak mısın cidden?!
Tek elimle yüzümü sıvazladım.
ÇAĞAN: Yağız bir sakin ol amk! Evet ayrılacağım! Çünkü kız benim yüzümden bu halde, ne yapayım?! Kız daha fazla acı mı çeksin benim yüzümden?!
YAĞIZ: Çağan bak haklısın Kardeşim! Ama şuan sağlıklı düşünemiyorsun sen de bunu anla. Daha siz evleneli 4 ay oldu, ne öyle bir anda silip atacak mısın her şeyi?!
ÇAĞAN: Yağız!! Benim hayatım benim kararlarım! Ne yaptığımı biliyorum ben!
Yağız bir anda bağırarak konuştu.
YAĞIZ: SENİN HAYATINI DA KARARLARINI DA SİKEYİM BEN O ZAMAN!! O kızın da bir kalbi ve hisleri var! Önce onu bir düşün!
Birşey diyemeden susup kaldım gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım, Yağız işaret parmağını kaldırarak konuşmaya başladı.
YAĞIZ: Böyle susup kalırsın işte! Aklını başına devşir Çağan ilerde çok pişman olacağın şeyler yapma!
ÇAĞAN: Yağız... Tamam kapat konuyu önce bir Tuana'yı bulalım da kardeşim ondan sonra yine gelip konuşuruz.
Yağız tekrar arabayı çalıştırdı ve Emir'in üzerine alınmış olan bütün yerlere bakmaya gittik, illaki bir yerlerde saklanıyordu.
TUANA NAZ AK'tan
Üzerime bir kova su çarpmışlardı ve uyanmıştım, öksürmeye başladım ama canım çok yanıyordu istemsizce yüzümü buruşturdum. Her tarafım kesik içindeydi ve küçük kesiklerden hafifçe kan akıyordu ama etrafı kurumuştu.
EMİR: Uyumak ya da bilincinin kapanması gibi bir durum söz konusu olamaz Tuana Hanım oturup konuşucaz önce sonra da seni çok güzel bir şekilde hediye paketi yapıp Çağan'a sunucam.
Sinirden dişlerimi sıktım ve kaşlarımı çatarak konuşmaya başladım.
TUANA: Ulan senin belanı sikerim! Hediye paketini alıp senin götüne sokarım!
Bu dediğime sadece gülmekle yetindi ve ardından sandalye alıp karşıma geçti sonra konuşmaya başladı.
EMİR: Sana hikayemi anlatayım en güzeli bana hak vereceğinden eminim... Çok küçüktüm, böyle 7 ya da 8 yaşlarında falan, babam Musa Uzunlar çok güçlü bir mafyaydı tabi. Ama annem istemiyordu tabi ki babamın kanlı, karanlık işlere bulaşmasını, hatta kaç kez babamla bu konu yüzünden tartışmışlardı. Annemin tek isteği buralardan, bu karanlık işlerden uzakta bir yere gidip bambaşka bir hayat kurmaktı, tabi bu isteğini gerçekleştiremeden öldü... Daha doğrusu öldürüldü... Bir çatışmada babam yerine annem kurban gitti, çok ağlamıştım annem ölünce tabi babamın karşısında ağlanamazdı. Bu yüzden hep tek başıma gizli gizli babamın görmediği yerlerde ağlardım, sonra bir gün babamın çalışma odasından bağırma sesi geliyordu ve babam bağırıyordu. Sessizce kapı dinlemeye gittim ve annemin ölümünün İsmail Ak yüzünden olduğunu öğrendim-
TUANA: NEE?! İsmail Ak mı?!
EMİR: Evet, İsmail Ak! O günden sonra çok büyük bir yemin etmiştim intikam almaya, babamın yanında durup onun işlerini öğreniyordum ve babam da anlamış olacak ki bana engel olmamıştı. Hatta tam tersi bana yardımcı bile olmuştu Ak ailesi hakkında bütün bildiklerini bana anlatmıştı... Bütün planımı yapmıştım Çağan'ın ve Leya'nın annesi Melike Ak'ı ben öldürecektim Çağan'ın ve Leya'nın bir suçu yoktu biliyorum ama benim de suçum yoktu. Amacım sadece İsmail'den intikam almaktı onun karısını elinden alacaktım. Ta ki karşıma Leya çıkana kadar... Gördüğüm anda tutulmuştum ona annesiyle beraber alışveriş yapıyordu, ışıl ışıl bir kız gözlerinin içi gülüyordu. Aslında adamlarımla beraber pusuyu kurmuştuk ve uzaktan ben de Melike Ak'ı vuracaktım ama Leya'yı görünce durdum ve adamlarıma silahlarını indirmesini söyledim. Aradan birkaç gün geçmişti Leya'nın karşısına çıkmıştım tabi beni görünce benden hoşlanmamıştı, ben bunu kabul etmedim ve hâlâ da etmiyorum. Sürekli onun yanına gidiyordum hiç beklemediği anlarda karşısına çıkıyordum, ama artık dayanacak raddede değildim en sonunda ona sahip olmuştum...
TUANA: Ulan şerefsiz! Ulan adi köpek lan senin kaçın kaç kuruş lan?! SEN O KIZA ZORLA SAHİP OLDUN! Sırf seni istemedi, seni sevmedi diye onun onuruyla, gururuyla oynadın! Geçmişsin karşıma bana yaptığın pisliği anlatıyorsun! Lan anneni öldürmüşler o zamana kadar okeydim biliyor musun ?! Dedim acısı vardı intikam demişsin, hadi onu da anladım! Ama seni istemeyen bir kıza tecavüz etmek ne lan?! Zorla sahip olmuşsun! Böyle şeyleri kim yapar biliyor musun?!
Ben kendimi kaybetmiş sinirli bir şekilde konuşurken, o da karşımda nefes alışverişi hızlanmış ve kaşları çatılmış bir şekilde bana bakıyordu, sorduğum soruya da kafasını iki yana sallayarak cevap vermişti.
TUANA: Senin gibi şeref yoksunu köpekler yapar! Senin gibi soysuz itler yapar-
Bir anda yüzüme sert bir tokat inmişti. Ağzımın içinde kan tadı almıştım büyük ihtimalle dudağım patlamıştı, daha kafamı yana çevirmeden saçlarımdan sımsıkı tutmuş bir şekilde kafamı kaldırarak konuşmaya başladı, gözleri hem anlattıkları hem de sinirden dolmuştu.
EMİR: Eğer daha fazla canının yanmasını istemiyorsan o sesini kes!!
Bende karşılık olarak gülümseyerek konuşmaya başladım.
EMİR:Senden korkmuyorum biliyor musun?! Benim yaralarım bir şekilde de olsa geçer, ama senin içinde ki iğrençlik ve pislik asla geçmez Emir Uzunlar!
Daha fazla dayanamamış olacak ki saçımı bıraktı ve karşıma geçti belinden silahını çıkardı tam göğsümün ortasından bir el ateş etti...
Yutkunmak istedim ama yutkunamadım, silahını indirip yanıma geldi ve eğilip kulağıma doğru konuşmaya başladı.
EMİR: İşte Çağan'a sürprizim bu. Merak etme sevgili Tuana'cık amacım seni öldürmek değil sadece birazcık acı çekeceksin uyandığında eminim ki Kocan yanında olur. Ama tabi ki bensiz...
TUANA: K-Korkak ş-şer-efsizz!!
Geriye çekilip odadan çıktı bu sefer canım daha çok yanıyordu göğsümün ortasında ki acı... Ateş gibi yanıyordu.
Nerdesin sen Çağan?
Beni bırakırsan üşürüm demiştim sana.
Tabi ki ona dememiştim, içimden söylemiştim.
Üşüyorum...
Ama sen yoksun
Beni bırakma demiştim...
ÇAĞAN EFE AK'tan
Her tarafı didik didik arıyorduk ama yoktu.
ÇAĞAN: ALLAH'IM ÇILDIRACAM YAA?! NE İŞE YARIYORSUNUZ LAN SİZ?! HERKES GÖZÜNÜ DÖRT AÇSIN GRAM UYKU YOK HİÇBİRİNİZE!!-
Yağız dişlerini sıkarak konuşmaya başladı.
YAĞIZ: Çağan sakin ol!! İyice kontrolünü kaybetmeye başladın!
Tam konuşmaya başlayacakken telefonuma bildirim geldi.
Özel Numaraydı;
Attığım konuma gel ve Karın'ı al... :) En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle.
Yağız'la göz göze geldik ve yutkundum ikimiz de aynı anda;
YAĞIZ-ÇAĞAN: Emir şerefsizi!!
ÇAĞAN: Yağız hadi arabaya hadi kardeşim.
Yağız bir yandan arabaya doğru koşarken diğer yandan adamlara komut verdi ve hep beraber Emir'in attığı konuma doğru yola çıktık. Korktuğum şey onu ne halde değil yaşamıyor olarak bulacağımdı.
Bana korkuyu tattıran tek kadın olabilirdi.
1 saatte ancak ulaşabilmiştik attığı konuma arabadan yavaşça indik ve elimize silahlarımızı aldık adamlara döndüm.
ÇAĞAN: Hepiniz dikkatli olucaksınız ve dikkatli bir şekilde ateş açacaksınız!
Arabanın arkasından çıkıp eve doğru ilerledik ama ne adamlar vardı ne de Emir, in cin top oynuyordu. Sadece onu gördüm uzakta yerde kanlar içinde yatıyordu.
ÇAĞAN: Ya-Yağız... T-Tuana...
Benim baktığım yöne Yağız da baktı. Elimde ki silah yere düştü ve direkt oraya doğru koştum arkamdan da Yağız geliyordu. Yanına doğru gittiğimde yavaşça dizimin üzerine çöktüm, elimi kolumu koyacak yer bulamadım sanki o an dünya benim için durmuştu. Benim aklım durduğu için hiçbirşey yapamadım ama Yağız üzerinde ki ceketi çıkarıp Tuana'nın göğsüne doğru bastırdı.
YAĞIZ: Çağan kendine gel! Bana bak! Sakin ol ve nabzını kontrol et!!
Sadece kafa sallamakla yetindim ve elim Tuana'nın bileğine doğru gitti nabzı çok azdı. Ama elinde tuttuğu daha doğrusu eline bırakılan notu gördüm, diğer elimle onu aldım ve okumaya başladım.
"Hediyemi beğendin mi Çağan Efe Ak :)"
Emir UZUNLAR
BÖLÜM SONUU...
Huhh nasıl bir sondu o öyle, Emir'in hikayesine üzüldüğüm kadar nefret de etmedim değil. Hiçbir kadın ne olursa olsun şiddet, taciz, tecavüz gibi olayları yaşamamalı. Ama ne yazık ki dünyada böyle iğrençlikler var maalesef ki son bulmuyor... Bu konuya devam etmek istemedim eğer edersem derinlere girerdim ve hiç iyi olmazdı sonu. O yüzden bölümü beğendiniz mi diyor ve sorularıma geçiyorum.
Sizce Çağan neden gerçekleri itiraf etmekten korkuyor?
Çağan "Tuana'yı bulduktan sonra ilk işim ondan ayrılmak olacak" dedi ya Tuana'nın daha fazla acı çekmemesi için sizce haklımıydı?
Yağız'ın Çağan'a karşı Tuana'yı savunması bana göre çok hoştu siz de sevdiniz mi? Aslında daha çok YağTu dostluğu izleyeceksiniz her ne kadar en güzel anların katili Yağız da olsa? 🤭
Tuana'nın Çağan'ı aramasına ne demeli?
Sizleri çoook seviyorum canlarımmmm ❤️ |
0% |