Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Sakın Doktor

@cagtucu_sinem

ÇAĞAN EFE AK'tan

 

"Hediyemi beğendin mi Çağan Efe Ak :)"

Emir UZUNLAR.

 

Elimdeki kağıdı yumruğumun içinde sıktım gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Şuan değildi şuan kendimi kaybedipte etrafa ateş saçamazdım tekrar gözlerimi açtım, Yağız Tuana'nın göğsüne bastırıyordu, zorla da olsa yutkundum ve elim Tuana'nın bileğine doğru gitti nabzını kontrol ettim, yavaş atıyordu...

 

Çağan Efe Ak'ın Karısı'nın nabzı böyle atamazdı...

 

Sakın Doktor, sakın vazgeçme bizden, benden...

 

ÇAĞAN: Yağız... Yağız nabzı çok az atıyor! Birşey yapmamız lazım hadi kardeşim!

 

YAĞIZ: Tamam, tamam sakin ol eğer ambulansı beklersek daha fazla zaman kaybı olur o yüzden arabayla gideceğiz hadi kardeşim! Sarsmadan yavaşça!

 

Yağız'ın dediği gibi eğer ambulansı beklersek daha çok kan kaybederdi, yavaşça O'nu kucağıma aldım ve sarsmadan yürümeye başladım ben Tuana'yı kucağımda taşırken Yağız hâlâ bastırmaya devam ediyordu. Korumalardan biri arka kapıyı açtı ve Tuana'yla beraber arkaya geçtik.

 

YAĞIZ: Sen şimdi alıyorsun elimdekini ve Tuana'nın göğsüne bastırıyorsun aynı benim yaptığım gibi, tamam mı?! Ben arabayı kullanıcam ve yoldayken amcamları arayacağım. Bak dediğim gibi Çağan bastıracaksın!

 

Yağız'ın dediğine sadece kafa sallamakla yetindim, kapıyı kapatıp korumalara birkaç birşeyler söyledikten sonra hızla direksiyona geçti ve sürmeye başladı, korumalar da bizim arkamızdan geliyordu. Yağız eline telefonu aldı ve bir numarayı çevirdi, Tuana'nın başı bir kolumdaydı diğer elimle de Yağız'ın dediği gibi göğsüne bastırıyordum saçlarının kokusu burnuma kadar geliyor ve benim algılarımı tamamen altüst ediyordu.

 

Ne ara bu kadar beni kendine çekmişti ki ? Neden sadece onun kokusu beni sakinleştiriyordu ?

 

Leya'nın bebeğini öğrendiğimizde sinirden gözüm birşey görmüyordu normalde asla bir kadına el kaldıran insan değildim ama o gün elim Leya'ya vurmak için kalktığında beni o durdurmuştu, sonra odaya çıkıp arkamdan geldiği zaman sadece onun kokusu beni sakinleştirmişti.

 

Beni kendime getiren ses Yağız'ın sesiydi, hemen ona doğru döndüm kendi kendine söyleniyordu hatta farkında olmadan sesini bile yükseltmişti, elini direksiyona vurarak konuşuyordu.

 

YAĞIZ: Geberticem olum seni! Elimden çekeceğin var Emir Uzunlar! Önce Leya'ya sonra da Tuana'ya çektirdiklerinin acısını tek tek çıkarıcam senden amk pezevengi! Kaç bakalım nereye kadar kaçıcan?!!!

 

Sonra sustu ve eline telefonu aldı büyük ihtimalle Leya'yı arayacaktı haber vermek için dikiz aynasından sürekli buraya bakıyordu büyük ihtimalle Tuana'yı merak ettiği için. Göz göze geldiğimiz sırada gözlerini kırptı, yüzümü sürekli Tuana'nın yüzüne yaklaştırıyordum nefes alıyor mu almıyor mu diye. Yarası çok ağırdı ve benim ilk defa elim kolum bağlanmıştı.

 

 

YAĞIZ KILINÇ'tan

 

Hastaneye varmıştık arabayı aniden durdurdum ve direkt arka kapıyı açtım Çağan arabadan bağırarak indi.

 

ÇAĞAN: SEDYE GETİRİN ÇABUK!! DOKTOOOR!! SEDYE!!

 

Yavaş bir şekilde sarsmadan Tuana'yı sedyeye koydu ve acilen ameliyata aldılar, Çağan Tuana ameliyata girene kadar onun elini bırakmamış sımsıkı tutmuştu bende arkalarından gidiyordum. Kapıdan içeri soktuklarında Çağan Tuana'nın elini bırakmak zorunda kalmıştı, olduğu yere duvarın dibine çökmüştü. Ne ağlıyor ne de sesini çıkarıyordu, ama benim gözlerim en sonunda doluydu yutkunarak Çağan'ın yanına çöktüm ve elimi dizine koydum.

 

YAĞIZ: O iyileşecek Kardeşim sadece sabırlı olmamız gerekiyor. Adamlara haber verdim her yeri didik didik arayacaklar ve Emir'i bulacaklar.

 

Ateş saçan gözleriyle bana baktı o an görmüştüm işte Çağan'ın da gözlerinin dolduğunu...

 

O'nu seviyordu... Her ne kadar inkar etse de O'nu seviyordu. Eğer sevmeseydi zaten gözleri ateş saçmaz ve dolmazdı...

 

Sevginin ne demek olduğunu çok iyi bilirdim aynı benim Leya'yı canımı verecek kadar sevdiğim gibi.

 

Düşüncelerimi bölen Amcamların sesiydi, amcam, Teyzem ve Leya... Bebek yoktu onu evde bırakmışlardı.

 

Gelmişti işte sevdiğim kadın...

 

Şimdi benim nefesimi kesen neydi? Aşk...

 

Amcam hariç hepsi ağlıyordu Melike Teyze dişlerini sıkarak konuşmaya başladı.

 

MELİKE: Gelinim iyi mi Yağız?! Birşey söyle!

 

YAĞIZ: Şuan bizim de bir bilgimiz yok Teyze ameliyata aldılar, ama durumu ağır... Emir iti göğsünden vurmuş!! Bulduğumuzda çok kan kaybetmişti ve nabzı yavaştı-

 

LEYA: Nabzı yavaş mıydı?! Yok olamaz öyle birşey! (Çağan'a bakarak) Çağan Efe Ak'ın Karısı o, onun nabzı böyle atamaz! Deli deli atar, ona birşey olmayacak dimi?! Yağız birşey de-

 

Göğsüme vurarak beni sarsmaya çalışıyordu bir yandan da ağlıyordu.

 

LEYA: SEN SÖYLERSEN İNANIRIM! BİRŞEY DE TUANA İYİLEŞECEK DE!! NİYE SUSUYORSUN?!

 

Kendinden geçmiş derecede bağırıyordu ellerini tutup kendime çektim ve sarıldım. Gözlerimde ki yaşlar tek tek akmaya başladı saçlarını okşamaya başladım ve kokusunu içime çektim, gözlerimi kapatıp geri açtım ardından konuşmaya başladım.

 

YAĞIZ: Şştt sakin ol, birşey olmayacak geçicek hepsi. Hepiniz sakin olun Tuana bu, bizim deli Çağan'la başa çıkmış bir kurşunla mı başa çıkamayacak!

 

İSMAİL: Tabi ki evet! Tuana güçlü bir kız her şeyden önce o benim Gelinim, iyileşeceğine de inanıyorum!

 

Çağan'a baktım bir elini yumruk yapmış öylece karşısına bakıyordu ve burnundan soluyordu, ama yumruk yaptığı elinde birşey vardı onun yanına eğildim ve yumruğunu açtım içinde bir kağıt vardı, açıp sesli bir şekilde okumaya başladım.

 

YAĞIZ: "Hediyemi beğendin mi Çağan Efe Ak :)". LAN ECDADINI SİKTİĞİMİN PEZEVENGİ, ULAN AŞAĞILIK OROSPU ÇOCUĞU-

 

Beni durduran Leya'nın elini ağzıma kapatmasıydı, kendimi kaybetmiştim ve Çağan'da dahil hepsi benim suratıma bakıyordu sinirden gözlerimi kapatıp konuşmaya başladım.

 

YAĞIZ: Özür dilerim amca, bir an kendimi kaybettim.

 

İSMAİL: Sorun yok oğlum anlıyorum seni, sakin olmamız gerekiyor ben Çağan'dan bu tepkiyi bekliyordum ama sen beni şaşırttın.

 

Ben birşey diyemeden Çağan konuşmaya başladı.

 

ÇAĞAN: Yağız şuan benim sesim oluyor merak etme baba, ben tepki vermiyorum çünkü eğer kendimi kaybedersem her şeyi batırırım. Kendi içimde Emir'in sonunu nasıl yazacağımı düşünüyorum, tüm bu olanlar; Leya'nın yaşadıkları sonra Tuana'nın şuan bu hâlde olması, sakin kalmaya çalışıyorum ama benim sabrım da bir yere kadar. Yağız'ın tepkileri gayet normal, çünkü Tuana'yı kardeşi olarak kabullendi ve farkında olmadan ona çok bağlandı o yüzden bu tepkileri veriyor, şimdi anladınız mı?!

 

Çağan ne düşünüyorsa elini birden duvara vurdu, Leya direkt onun yanına koşup elini tuttu parmak boğumları hafif kanamıştı.

 

LEYA: Abi n'aptın?! Gel şuraya, gel otur.

 

Amcam ve Teyzem bana işaret yapıp dışarıya çıktılar. Ben, Leya ve Çağan kalmıştık, Çağan birden ayağa kalktı.

 

ÇAĞAN: Yok ben sığamıyorum bir yere gidip birşeyler yapmam lazım!

 

Çağan tam bir adım atmıştı ki onu durdurdum.

 

YAĞIZ: Cidden mi yaa?! Tuana'yı burda bırakıp gidecek misin?! Cidden mi?! Yapma Çağan, en azından bu sefer yapma dur artık!! Zaten kızı bırakacaksın ama şimdi değil! Şimdi bunu yapamazsın-

 

LEYA: Bir dakika, Bir dakika! Ne demek bırakacak?! Ne saçmalıyorsunuz?! Abi ne diyo Yağız?!

 

Çağan bu söylediğimden sonra ters ters bana baktı ve ardından Leya'ya döndü.

 

ÇAĞAN: Evet doğru söylüyor Tuana iyileştikten sonra ondan boşanıcam-

 

LEYA: Neden?!! Neden yapacaksın bunu?! Ya da şöyle sorayım madem boşanıcaktın, o zaman niye evlendin?! Niye o kızı tehdit ederek ona bunları yaşattın?! Sen var ya sen hayatımda gördüğüm en sıkıntılı insansın! Ne demek yaa boşanıcam?! BİR YANLIŞINI MI GÖRDÜN KIZIN?!-

 

ÇAĞAN: ÇÜNKÜ ONUN İYİLİĞİ İÇİN! ÇÜNKÜ O ŞUAN BENİM YÜZÜMDEN BU HALDE! BENİM YÜZÜMDEN ACI ÇEKİYOR! Olaya sadece tek taraflı bakıyorsunuz yapmayın bunu! Ben o kızın daha fazla canının yanmaması için ondan boşanıcam ve kendisi bensiz hayatına devam edecek! Nokta!

 

Çağan gözlerinden akan yaşla koridordan ayrıldı bir yere gitmeyeceğini biliyordum sadece hava almak için çıkmıştı ordan. Arkasından Leya bağırarak konuşmaya başladı.

 

LEYA: İŞTE SEN BUSUN!! BU KADAR KALPSİZSİN! KALBİNİN HER YERİ KARANLIĞA BULANMIŞ! ZATEN HEP ÇAĞAN EFE AK SON SÖZÜ SÖYLER! O NE DERSE HEP ODUR! HİÇ KARŞI TARAFIN NE DÜŞÜNDÜĞÜ, DUYGULARI ONU İLGİLENDİRMEZ!! ÇOK PİŞMAN OLACAKSIN ÇAĞAN EFE AK, HEM DE ÇOK!

 

Leya'yı sarsarak kendime döndürdüm.

 

YAĞIZ: LEYA SAKİN OL! Kendine gel yapma bunu yorma kendini ne desen anlamayacak o şuanda. Çünkü o kendi içinde, kendiyle savaşıyor aklı ve kalbi birbiriyle savaşa girmiş durumda. Canı yanıyor çünkü kendisi itiraf etmese de Tuana'ya aşık oldu.

 

Leya tükenmiş bir şekilde omuzlarını indirdi ve yan tarafta duran sandalyeye oturdu. Elleriyle kafasını karıştırdı, en son dayanamayıp ben de yanına oturdum.

 

LEYA: Çok pişman olacak ama, o kadar pişman olacak ki inan bana. Peki ya Tuana?! Onu hiç mi düşünmüyor? Ya o kızın da duyguları var Yağız.

 

YAĞIZ: Tuana ameliyatı sağ salim bir atlatsın da gerisine o zaman bakarız. Şuan önemli olan tek şey onun ameliyattan sağ salim çıkması.

 

Önüme döndüm üzerimde ki ağırlıktan bana baktığını anlamıştım, sonra birden elimi tuttu ve başını omzuma koydu.

 

LEYA: Özür dilerim... Seni çok hırpaladım, öyle bir an kendimi kaybedince ne yaptığımı bilemedim... Sen benim için çok farklısın Yağız. Benim için önemlisin ben seni, benim yanımdayken bile özlüyorum.

 

İki elimi de yanağına koydum ve alnından öptüm alnımı alnına koydum ve fısıltıyla konuşmaya başladım

 

YAĞIZ: Ya ben? Her gün seni görebilmek için ölüyorum, geberiyorum onu n'apıcaz?

 

Konuşmamızı bölen ameliyathane kapısının açılması ve içeriden doktorun çıkmasıydı hemen ayağa kalktık o sırada da Amcam, Teyzem ve Çağan'da gelmişti, doktor konuşmaya başladı.

 

DOKTOR: Tuana Hanım'ın yakınları.

 

ÇAĞAN: Biziz, ben Kocası'yım durumu nedir?

 

DOKTOR: Çağan Bey, Tuana Hanım buraya gelene kadar çok kan kaybetmiş. E haliyle durumu da ağır... Söyleyeceğim tek şey olası durumda her şeye hazırlıklı olmanız... Tuana Hanım bizim meslektaşımız onu kurtarmak için elimizden gelenin daha fazlasını yapacağımıza emin olabilirsiniz. Dediğim gibi her şeye hazırlıklı olun...

 

Doktor tekrar ameliyathaneye girmişti. Çağan'la göz göze geldik kesik kesik nefes alıp gözlerini kapatmıştı. Tam o sırada Selim bize seslendi.

 

SELİM: Abi. Abi Emir Uzunlar'ı bulduk ve bizim depoya kapattık acilen gelmeniz gerekiyor.

 

ÇAĞAN: Afferim olum lan, Afferim size. Hadi Yağız gidiyoruz. Baba sen gelecek misin?

 

İSMAİL: Tabi ki oğlum bu da soru mu? Geleceğim.

 

Tam hareket etmiştik ki Teyzemin sesiyle hepimiz durduk.

 

MELİKE: Bende gelicem!

 

ÇAĞAN: Saçmalıyorsun Melike Hanım! Otur oturduğun yerde burda bizi bekle!

 

MELİKE: Bende gelicem diyorsam gelicem anladın mı beni Çağan?! O şerefsiz önce kızıma sonra da gelinime yaşattıklarının hesabını tek tek bana verecek!

 

İSMAİL: Çağan bırak gelsin onun da hesap sormaya hakkı var.

 

Çağan sadece kafa sallamakla yetindi ve ardından hepimiz çıkmıştık, Leya orada kalıp bize haber verecekti. Çağan ve ben bir arabaya, Teyzem ve amcam da diğer arabaya binmişti depoya doğru sürmüştük.

 

🖤

 

LEYA AK'tan

 

Yağız'lar Emir'in yanına gitmişti bense öylece ameliyathanenin önünde oturmuş Tuana'dan haber gelmesini bekliyordum. Tam o sırada koridorun başından bir bağırtı sesi duyuldu gelen Tuana'nın abisiydi.

 

Berat Tiryaki'ydi...

 

Bölüm Sonu...

 

Eveeeet nasıl buldunuz bölümü? Düşüncelerinizi bekliyorum bu sefer soru sormayacağım ama sınır var tabi ki seviyorum sizi Ballarımmm 🤍🖤

Loading...
0%