Yeni Üyelik
21.
Bölüm

21. Duvar Kağıdı...

@cagtucu_sinem

TUANA NAZ AK'tan

 

İkisi de söylediğim şeyle şaşırmışlardı, tepkilerinden görüldüğü üzere.

 

YAĞIZ: Bir dakika, bir dakika ben yanlış mı duydum ? Yoksa amcam cidden böyle bir şey yaptı mı?

 

ÇAĞAN: Bilmiyorum Kardeşim ama tek bir şey var. Bunu babamla konuşacağız, ancak o zaman her şeyi tamamiyle öğrenebiliriz.

 

YAĞIZ: Aklı başında bir Çağan görüyorum uzun zaman sonra, yenge bu var ya bu senin kaçırıldığın günden sonra-

 

Yağız konuşmasını bitirmeden Çağan çokta sert olmayacak bir şekilde ağzına vurdu susması için.

 

YAĞIZ: Oğlum ne vuruyorsun lan acıdı?

 

ÇAĞAN: Acısın diye yaptım zaten Salak, sus o yüzden daha fazla canın yanmasın.

 

YAĞIZ: Nıç nıç, bak görüyor musun yenge alenen tehdit var burada, lütfen beni korur musun şundan ?

 

Sadece ikisinin hâllerine gülümsemiştim, kapı çaldı ve içeriye Melike Hanım ile kucağında bebeğiyle Leya girdi, Melike Hanım gelip saçlarımı okşayarak başımdan öptü.

 

MELİKE: Güzel Kızım, nasılsın iyi misin biraz daha?

 

TUANA: İyiyim Melike Hanım sağolun, siz nasılsınız? Bir sorun yoktur umarım?

 

MELİKE: Yok güzel kızım, tek sorun sen yanımızda değildin ama artık buradasın çok şükür.

 

Yanıt olarak sadece gülümsedim ve elini tuttum ardından Leya'ya baktım yüzünde o günden kalan ve yavaş yavaş iyileşen yarası vardı. Neye baktığımı anlamış olacak ki yanıma doğru geldi ve Aras'ı annesine verdikten sonra elimi tuttu ve yüzündeki yaraya koydu.

 

LEYA: Merak etme Yengem ben iyiyim canım yanmıyor. :)

 

Gözlerim dolu dolu gülümsedim, sonra Leya Aras'ı kucağına aldı ve bana doğru yaklaştırdı, kucağıma alamıyordum ama kokluyordum melek gibiydi, gülümsediğim anda Aras da gülümsemişti.

 

LEYA: Ben ve Yağız'dan sonra gülümsediği ilk kişi sensin yenge inan bana ☺️

 

YAĞIZ: Bak işte küçücük bebek bile biliyor kime gülümseyeceğini, bir bizim şu salak öğrenemedi.

 

Yağız'ın bunu söylemesiyle hepimiz kahkaha atmıştık, Yağız'la birbirimize baktık ve daha çok gülmüştük.

 

TUANA: Yalnız güzel laftı aferin sana.

 

YAĞIZ: Biz yengemizin öğrencisiyiz diyelim.

 

Çağan'a baktığımda sinirli bir şekilde Yağız'a bakıyordu kulağına eğilip bir şeyler fısıldı ve Yağız zorla da olsa gülümsemesini durdurdu.

 

ÇAĞAN: Neyse artık güldük eğlendik bitti konumuza dönelim. Melike Hanım sen bu Musa Uzunlar'ı tanıyor musun?

 

MELİKE: Musa Uzunlar mı? Hayır tanımıyorum nerden çıktı ki bu ?

 

ÇAĞAN: Şimdi şöyle ki yıllar önce babam bu adamın karısını öldürmüş, Emir iti Doktor'a anlatmış.

 

MELİKE: Ne?! Saçma bu İsmail tamam, bugüne kadar karanlık işler yaptı ama asla kadına çocuğa dokunmaz ben Kocamı iyi tanırım ve ben sizi de böyle yetiştirdim.

 

TUANA: Zaten Emir itinin asıl amacıda İsmail Bey'den intikam almakmış, hedef sizdiniz Melike Hanım kendisi anlattı bunları o gün yanınızda Leya da varmış zaten ondan dolayı indirmiş silahını Leya'ya kafayı takmış ve Leya üzerinden intikam almak istemiş, benim tek suçumda bu aileye gelin gelmekmiş, seni öldürmeyeceğim ama acı çekerek Çağan'a hediye olarak vereceğim demişti.

 

MELİKE: Vay şerefsiz vay, ulan var ya böylelerinin topunu alacaksın mezara gömeceksin.

 

LEYA: Bu konuyu babamla konuşmak daha mantıklı erken karar vermeyelim bence, abi sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında?

 

YAĞIZ: Abisine bak kardeşini al işte-

 

Hepimiz bir anda Yağız'a bakmıştık büyük pot kırmıştı.

 

YAĞIZ: Ş-Şey yani b-ben öyle derken hani Çağan aklı başında biri, Leya da öyle o mânâdan öyle söyledim ben dimi yenge?

 

ÇAĞAN: Neyse, evet bende aynısını düşünüyorum önce babamla konuşmamız lazım erken karar vermeyelim.

 

🤍

 

ÇAĞAN EFE AK'tan

 

Aradan iki gün geçmişti ve Doktor kendini birazda olsa toparlamıştı, şuanda hastaneden çıkış işlemlerini hâllediyorduk Berat ve Yağız yanımızdaydı. Yağız ve ben çıkış işlemlerini hâlletmiş yukarıya Berat ve Doktor'un yanına çıkıyorduk, Yağız konuşmaya başladı.

 

YAĞIZ: Çağan, Kardeşim yengenin söylediği kafama çok takılıyor sence yapmışmıdır Amcam böyle bir şey?

 

ÇAĞAN: İnan bilmiyorum Kardeşim o konu benim de kafamı çok kurcalıyor, hele bir şuradan çıkalımda babamla da konuşacağız bir şekilde sen hiç merak etme.

 

Yağız kafa salladı ve asansörden indik, Doktor'un yattığı odaya geldiğimizde onlarda hazırlanmışlardı.

 

YAĞIZ: Hazırsanız eğer, hadi çıkalım.

 

TUANA: Eve mi gidiyoruz?

 

ÇAĞAN: Evet Doktor eve gidiyoruz.

 

Berat ve Yağız önden gidiyorlardı, bende Doktor'un yanında yürüyordum ne olur ne olmaz diye, sonra birden doktor düşecek gibi oldu anında belinden tutup yakalamıştım.

 

ÇAĞAN: İyi misin Doktor?

 

Kalbim, yine benden bağımsız çarpmaya başlamıştı.

 

Gözlerimin içine bakıp sadece kafa salladı ve sertçe yutkunmuştu. Elini koluma koydu ve öyle yürümeye başladık.

 

🖤

 

Eve geldiğimizde direkt babamı sormuştum ama kendisi evde yoktu, Doktor'u ikimizin kaldığı odaya çıkarıp yatağa yatırmıştık. Leya ve Melike Hanım Onun yanındaydı.

 

Babamın odasına geldiğimde yoktu, Melike Hanım'a sorduğumda ise bilmiyorum 2 gündür ortalıkta yok aradığımda da şehir dışındayım gelirim birkaç güne demişti. Yağız ile beraber depoya gitmiştik, Emir hâlâ bulunamamıştı odaya girdim ve masamın üzerinde bir not bulmuştum.

 

~Eğer beni aramaya devam edersen canın çok daha fazla yanar Çağan Efe Ak... Ha bu arada etrafındakilere çok güvenme derim, sonra üzülen sen olursun.~

 

Sevgilerle... E.U

 

 

 

Kağıdı elimde buruşturup sinirle bir kenara attım ve masamın üzerinde ne var ne yoksa fırlatıp atmıştım, bağırdığımda Yağız içeriye girmişti.

 

YAĞIZ: Çağan ne oluyor?! Ne yapıyorsun?!

 

Yere fırlattığım notu işaret ettim içeriye adamlarda girmişti hepsine bağırarak kapıyı kapattım. Yağız notu okumuştu ve ardından konuşmaya başladı.

 

YAĞIZ: Kim sence?

 

ÇAĞAN: Bilmiyorum! Ama bütün adamları çıkarıcaz buradan hepsi tek tek gidecek yenilerini alacağız. Ancak böyle hallolur bu iş!

 

YAĞIZ: Peki ya Amcam ? Ona sormayacak mıyız?

 

ÇAĞAN: Onda da var bir şeyler ama dur bakalım öyle bir anda ortadan kaybolmalar falan, baya sıkıntılı.

 

YAĞIZ: Neyse şuraları bir toparlayalımda sonra eve geçeriz artık biraz dinlenmeye ihtiyacımız var bizimde.

 

Kafa salladım, Yağız dışarı çıktı. Telefonumu çıkarmıştım duvar kağıdımda Doktor'un resmi vardı... Bir dakika bu resmi buraya ben koymamıştım ki.

 

ÇAĞAN: Şerefsiz Yağız hangi ara yaptın amk, hangi ara?

 

Olduğum yere oturmuş telefonumda olan Doktor'un resmine bakıyordum zeytin gibi gözleri, güldüğü zaman hafif çıkan gamzesi, dudakları...

 

Ben yine fazla derinlere inmiştim belliydi, hemen toparlayıp ayağa kalktım ve arabaya doğru yürümeye başladım. Yağız da yan tarafa oturmuştu, telefonuma bildirim gelmişti ve Yağız da göz ucuyla bakıp pis pis sırıtmıştı duvar kağıdından dolayı.

 

ÇAĞAN: Sırıtma lan gerizekalı zaten ne geliyorsa başıma senin yüzünden geliyor, hangi ara koydun amk sen bu fotoğrafı.

 

YAĞIZ: Ben yaparım Kardeşim benden hiçbir şey kaçmaz sen hiç merak etme.

 

Sabır çeke çeke eve gelmiştik, Leya kucağında Aras ile beraber salondaydı. Yanlarına gittim ve elimle Aras'ın başını okşadım.

 

LEYA: Eğer kucağına almak istersen alabilirsin Abi. :)

 

ÇAĞAN: Yok o olmaz işte ben asla yapamam, alamam yani.

 

LEYA: Asla, asla deme Abi, büyük konuşma yani gün gelir senin de çocuğun olursa ben o zaman görürüm seni, alıyor musun almıyor musun diye?

 

ÇAĞAN: Senin dilin yine fazla uzadı yalnız, Doktor nerde?

 

LEYA: Yukarıda uyuyor Abi hadi sende git yanına.

 

Ses çıkarmadım ama göz devirerek çıkmıştım merdivenlerden yukarıya.

 

...

 

Odaya girdiğimde Doktor yatakta yatıyordu, üzerimdeki ceketi çıkarıp sandalyenin üzerine koydum ve Doktor'un yanına doğru gidip yatağın ucuna oturdum. Elimi tereddüt edercesine yüzüne doğru götürdüm ardından yavaşça saçlarına dokundum.

 

"Ben sana dokunmaya kıyamazken o şerefsiz sana nasıl vurdu nasıl sürükledi o güzel saçlarından?"

 

Saçlarını koklamak için tam eğiliyordum ki birden Doktor bileğimi tutup kalktı, o kadar yakındık ki birbirimize, nefeslerimiz birbirine karışıyordu...

 

İkimizin de gözleri dudaklarımızdaydı.

 

Bölüm Sonu.

 

Herkese merhaba arkadaşlar nasılsınız bakalım uzun zamandır görüşmeyeli? Beni soracak olursanız ben çok yoğunum, zaten uzun zamandır bölüm gelmemesinden anlamışsınızdır vaktimin olmadığını. Dediğim gibi o kadar çok yoğunum ki yine sınava hazırlanıyorum o yüzden gecikiyor bölüm atmam çok giremiyorum buralara. Beni özlemişsinizdir dedim ve artık tamamlayıp atayım dedim, sizleri çok ama çok seviyorum.

🤍🖤

Loading...
0%