@cagtucu_sinem
|
TUANA NAZ AK'tan
Uyanır uyanmaz direkt Çağan'la dip dibe olmak dumura uğratmıştı beni, nefes alış verişimiz hızlıydı ve ikimizin de gözleri dudaklarımızdaydı...
TUANA: Ne işin var senin dibimde acaba?!
Sorduğum soru havada asılı kalmıştı, çünkü Çağan'ın gözleri dudaklarımla, gözlerim arasında mekik dokuyordu. İstemsizce gözlerimi kapatıp geri açtım, bir elim onun kolundaydı, diğer elim ise göğsündeydi her ihtimale karşı itmek için.
TUANA: Çağan sakın yapma.
Derin bir şekilde yutkundu, sonra kendine gelip kalkmak yerine dudaklarını yanağıma doğru sürterek kulağıma getirdi, bunu yaparken istemsizce nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım.
ÇAĞAN: Merak etme Doktor iznin olmadan dokunmam sana... Hem zaten yaralısın eğer yaralı olmasaydın ortalık yangın yeri olurdu inan bana.
Ellerini belime yerleştirdi ve ben hafiften terlemiştim, Çağan bir elini boynuma getirdi ve elleriyle terimi sildi, gülümsediğini işittim.
ÇAĞAN: Nefes al Doktor korkma ısırmam seni.
Nefesimi vermiştim, O'nun göğsünde olan elim yavaşca boynuna doğru gitti, vücudu kasılmıştı çünkü benden beklemediği bir hareketti, ne yazık ki bende kendimden beklemiyordum. O, bana her yaklaştığında aklım duruyordu mantığımla hareket edemiyordum, farkında değildi ama O'da terlemişti.
"Ne alev, ateş bir çiftiz ama biz değil mi?"
Kendimden beklemeyerek kokusunu içime çektim ve dudaklarımı boynuna bastırdım, bir nevi öptüm de denebilir. Tüm vücudu yay gibi gerilmişti, ilk defa O'na bu denli yaklaşıyordum nefesini sesli verdi ve o sıcak nefesi boynumu yakmaya yetmişti, belimde ki elleri biraz daha sıkılaştı.
ÇAĞAN: Ortalık yangın yeri dedim Doktor, sen küllenen ateşi alevlendirmek mi istiyorsun?
Sesi boğuk çıkmıştı, sınırı fazla aştığımı biliyordum ama benim de elimde olan bir şey değildi bu. Direkt geri çekildi çekilmesiyle beraber elim boşluğa düştü, ama onun eli hâlâ belimdeydi. Gözlerinde o kadar yoğun bir duygu vardı ki... Daha önce de böyle yoğun duygu görmüştüm gözlerinde ama bu sefer ki bambaşka bir yoğun duyguydu.
ÇAĞAN: Ben... Ben nasıl oldun diye gelip bakmak istedim sadece-
Cümlesini yarıda kesen aşağıdan Yağız'ın Çağan'a seslenmesiydi, ve adımları hızla yukarıya çıkıyordu. Çağan geriye çekilemeden birden pat diye odaya girmişti Yağız. Çağan gözlerini kapattı sinirle, işte yine Yağız'ın dayak mesaisi başlıyordu ☺️
Ne diyorduk en güzel anların katili Yağız... 😂
YAĞIZ: Şey ben yine yanlış bir zamanda mı geldim ?
Çağan sinirle ayağa kalktı, ve Yağız'a doğru hiddetli adımlarla yürüdü, son dakika Yağız Çağan'dan kaçmıştı direkt benim yanıma geldi.
YAĞIZ: Yenge koru beni lütfen valla dayak delisi edecek bu beni. Sırf seni kontrol etmek için geldim ben yukarıya.
ÇAĞAN: Lan Allah'ın gerizekalısı, öyle bağırılır mı aşağıdan?! Hadi onu geçtim öyle hayvan gibi girilir mi içeriye?! Hani kapı çalma diye bir adet var onu bilmez misin?!
YAĞIZ: Ama hiç yakışıyor mu sana böyle sözler hem ne ayıp Yengemin yanında lütfen Paşa Bey.
ÇAĞAN: Yağız, sikerim belanı o olur Kardeşim!
YAĞIZ: Bak Kardeşim bu kadar gerginlik bünyeye zarar, hadi sen git bir sıcak duş al, gevşe, rahatla hem biraz sonra da güzel rahat bir uyku çekersin.
ÇAĞAN: Ben banyodan çıktıktan sonra seni burada görürsem hiç güzel şeyler yaşanmaz ama bak ona göre! Bilgin olsun diye önceden söylüyorum Kardeşim!
Çağan cümlesini tamamladıktan sonra banyoya doğru adımladı, Yağız arkasından sessiz bir şekilde söylendi.
YAĞIZ: Adamda ki fanteziye bak arkadaş, banyodan çıktıktan sonra beni burda görürse hiç iyi şeyler olmazmış, hıh güleyim bari-
ÇAĞAN: O sesini duyuyorum yalnız!
Yağız eliyle ağzına fermuar çeker gibi yaptıktan sonra ben istemsizce gülümsemiştim, Yağız köşedeki küçük koltuğu çekip oturdu.
YAĞIZ: Şaka bir yana Yengem sen iyi misin? Ağrın sızın falan var mı?
TUANA: Yok Yağız'cım teşekkür ederim sorduğun için. Asıl sizde bir sorun falan var mı?
Sesimi biraz kısmıştım çünkü konuyu Leya'ya getirecektim, eğer Çağan duyarsa Yağız ve Leya için hiç iyi şeyler olmazdı.
TUANA: Leya ve senden bahsediyorum yani, Çağan duymasın diye biraz kısık konuşayım dedim.
YAĞIZ: N-Ne olabilir ki Yenge b-bizim aramızda?
TUANA: Yağız ben anlayabiliyorum Kardeşim, Leya söz konusu olduğunda için gidiyor, gözlerinin içi parlıyor onun yanındayken, heyecanlanıyor ve cümlelerini tam kuramıyorsun, ben bunu farkediyorum yani gözlemlerim o yönde. Sen Leya'ya deliler gibi aşıksın.
YAĞIZ: Yenge yok-
Güvende hissetmesi için elimi elinin üstüne koydum ve ardından konuşmaya başladım.
TUANA: Şştt, merak etme benden sır çıkmaz Canım hem bunu Çağan'a söylemek ölüm olur kıyamet kopar bunu da biliyorum. O yüzden rahat ol ben ne olursa olsun hep sizin arkanızdayım, bunu da böyle bil.
Yağız gülümsemişti ardından bana sarıldı yavaşça bu söylediklerim onu mutlu etmişti.
YAĞIZ: Yengem benim beee bir tanesin sen bir tane.
Bende gülümseyerek ellerimi onun sırtına koyup sıvazladım.
TUANA: Peki Leya, onunda sana karşı hisleri var mı?
YAĞIZ: Evet var yani küçüklüğümüzden beri hep beraberdik biz. O kadar güzel hayallerimiz vardı ki, evlenmek gibi mesela.
TUANA: O hayalleriniz gerçekleşebilir bunu biliyorsun dimi? Bu ancak sizin elinizde olan bir şey.
YAĞIZ: Evet, biliyorum Yenge Leya kolay şeyler yaşamadı önce Emir iti sonra tecavüzden olan bebeği, kızın canı çok yandı. Ben elimden geldiğince onun yanında olmaya çalışıyorum, ne kadar yetebilirsem işte.
Sadece gülümsemiştim banyodaki suyun sesi kapanmıştı, Yağız birden ayağa kalktı ve "Görüşürüz Yenge" diyerek odadan ışık hızında kaçtı. Arkasından kahkaha atarken birden banyodan altında sadece havluyla banyodan Çağan çıkmıştı direkt elimle gözlerimi kapatıp konuşmaya başladım.
TUANA: Yaa neden kıyafetlerini almıyorsun sen banyoya girerken ?!
ÇAĞAN: Kusura bakmayın Doktor Hanım, Yağız Bey'e sinirlenince kıyafetlerimi almayı unutmuşum.
TUANA: Neyse tamam! Hadi al şu kıyafetlerini de gir banyoya giyin orada.
Sabır çekerek kıyafetlerini alıp banyoya gitmişti kapıyı kapattıktan sonra gözlerimi açmıştım ellerimle kendime hava vermiştim bugün fazla sıcak basmıştı beni.
🤍
Çağan üzerini giyip banyodan çıkmıştı ne hikmetse bu sefer eşofman giymişti, tabi her zamanki gibi siyahtı. Hava kararmış neredeyse gece olmuştu, yatağın bir ucuna geçip uzanmıştı uyumak için.
TUANA: Hop hop! Noluyoruz ya?! Bu yatakta ben yatıyorum farkındaysan!
ÇAĞAN: Farkındayım Doktor ama bende günlerdir uykusuzum bırakta bugün rahat bir uyku çekeyim burada, bu yatakta. Senin yanında.
Son söylediği kelimeyi çok sessiz söylemişti ama ben duymuştum.
TUANA: İyi o zaman ben yatarım koltukta.
Tam yastığı almış kalkıyordum ki bileğimin tutulmasıyla geri oturdum.
ÇAĞAN: Doktor, yaklaşmayacağım sana merak etme en köşede yatacağım merak etme.
TUANA: İyi tamam o zaman iyi geceler sana.
Öküz iyi geceler demeden baş ucundanki lambayı kapatıp bana arkasını dönerek uyumaya başlamıştı sessizce söylendim.
TUANA: Öküz işte ne olacak!
Çağan'ın gülümsediğini işitmiştim, aradan biraz zaman geçtiğinde Çağan benim tarafıma doğru döndü, uyumuştu. Bende ondan tarafa döndüm ve yüzümüzü aynı hizaya getirdim ardından bir elimi kaldırıp saçlarına dokundum hafifçe. O kadar güzellerdi ki kumral saçları insan dokunmaya kıyamıyordu.
Biraz daha yaklaştım Ona alınlarımız birbirine değiyordu, gözlerimi kapattım.
Ben galiba farkında olmadan Çağan'a âşık olmuştum...
BÖLÜM SONU.
Huh galiba biraz fazla heyecanlı bitti sonu? Evet benden beklemiyordunuz değil mi yeni bölüm falan ? 😂 Size sürpriz yapmak istedim umarım bölümü beğenirsiniz. Yarın benim doğum günüm sırf onun şerefine kaossuz kavgasız gürültüsüz (Yağız ve Çağan'ın atışmalarını saymazsak tabi) bir bölüm yazmak istedim alın doya doya aşk yaşayın bu bölümle. İleriki bölümlerde yine kaos, kavga, heyecan, üzüntü, kalp kırıklığı tabi ki yine aşk sizlerle olacak canlarım çok seviyorum sizleri. Kendinize ciciş bakın, bir daha ki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama.
Sizleri çoooooook seviyorum iyi ki varsınız 🤍🖤🙏 ama şu sınırları da güzel geçirseniz daha çok mutlu olurum. |
0% |