YAĞIZ KILINÇ'tan~

Yan tarafıma baktığımda Çağan vurulmuştu, kurşun kolunu sıyırmıştı, Emir'in ikinci ateşi açmasına müsaade etmeden, silahı tutan eline bir el sıktım acıdan inlerken elinde ki silah yere düştü ve yanına doğru gidip elimde ki silahla ensesine vurdum, düşüp bayıldı.

Hemen Çağan'ın yanına doğru koştum.

YAĞIZ: Çağan!! İyi misin kardeşim?! Dur bekle!

Bir bez parçası bulup yarasının olduğu yere sıkıca bağladım.

ÇAĞAN: Hay ben senin ebeni s.......... yaaa!! T-tamam tamam kardeşim İ-iyiyim, sen şu iti al zincire bağla, çıkmasın buradan.

YAĞIZ: Tamam kardeşim sen şöyle gel.

Çağan duvara doğru yaslandı, kolunu tutuyordu biraz da kanaması vardı. Bende hemen Çağan'ın dediğini yaptım ve tekrardan yanına doğru gittim. Yaralı olmayan kolundan tutup arabaya doğru götürdüm. Bende sürücü koltuğuna geçip eve doğru yola koyuldum.

YAĞIZ: Çağan canın çok yanıyor mu ha kardeşim?!!

Zorla da olsa konuşuyordu, bende son gaz sürmeye devam ediyordum.

ÇAĞAN: S-sen merak etme k-kardeşim bizi kim yıktı ki b-bu zamana kadar?! Şimdi bu kurşun- mu beni yıkacak?! İ-iyiyim k-kardeşim.

YAĞIZ: Dedi gözlerini bile açamayan Yaralı Öküz.

ÇAĞAN: Yağız k-kolum yaralı f-falan dinlemem kardeşim k-kafanı k-kırarım. Aahh!!

Bir elimle direksiyonu tutarken diğer elimle de Çağan'ın yarasına bastırıyordum, gittikçe kan kaybediyordu.

YAĞIZ: Çağan! Yapma be kardeşim lütfen bak! Dayan biraz daha, hastaneye gidiyoruz şimdi.

ÇAĞAN: H-hastane olmaz!! E-eve sür arabayı!

YAĞIZ: Ne demek hastane olmaz?!! Çağan delirdin sen herhalde?! Saçmalama şimdi arıyorum amcamları, onlar da gelecekler hastaneye!

ÇAĞAN: E-eve sür Yağız! Evde d-doktor var işte! N-ne dediysem onu yap!!

Alnında ter damlacıkları vardı. Eve sür dediğinde fazlaca sinirlenmiştim. Konuşmaya başladım.

YAĞIZ: Nasıl bir kafa yapın var senin a*k yaa?! S***** belanı o olacak şimdi!!

ÇAĞAN: Doktor şu kurşunu ç-çıkarsın o z-zaman s******* b-belamı k-kardeşim!! Sür şu arabayı!!

Göz devirerek baktım, ardından korumalardan birini aradım ve aşağıda ki depoyu Çağan için hazırlamalarını söyledim. Telefonu kapatıp ardından Tuana'yı aradım.

TUANA: Alo Yağız?

YAĞIZ: Tuana beni dinle! Şimdi önce sakin ol-

TUANA: Yağız delirtmesene insanı söyle ne oldu?!

YAĞIZ: Çağan... Omuzundan vuruldu, şimdi biz eve geliyoruz! Hastaneye gitmek istemedi kendisi, sen ameliyat edecekmişsin onu, öyle istedi. Aşağıdaki depoda herşey hazır, az kaldı gelmek üzereyiz.

TUANA: Siz delirdiniz mi?! Ne demek hastaneye gitmem?!

YAĞIZ: Tuana! Ne diyorsam onu yap lütfen! Bak Çağan dinlemez, inatçı bir yapısı var Öküz'ün!!

TUANA: Tamam Yağız, tamam!! Kapat telefonu bekliyorum sizi kapının önünde!

Ben daha bir şey demeden telefonu suratıma kapattı. Sonra kendi kendime söylenmeye başladım bıyık altından gülerek.

YAĞIZ: Kocası kılıklı işte ne olucak?! Başımıza bir de 2. Çağan gelmiş bulunmakta, vatana millete hayırlı uğurlu olsun!

Çağan'a baktığımda sesini çıkarmamıştı, başka zaman olsa kafama vurmadan edemezdi. Ama şimdi aklı başka yere dalmış gibiydi, sonra bir anda fısıltıyla konuşmaya başladı.

ÇAĞAN: "Öküz" demek

"Öküz işte ne olucak?!"

"Öküz mü?! Sözlerinize biraz dikkat edin hanımefendi!"

Sonra bir anda bana sertçe baktı ama yapay bir kızgınlıktı bu.

ÇAĞAN: B-bana bak l-lan! B-bir daha bana öküz dersen kafanı kırarım senin!

Ne olduğunu çok iyi anlamıştım, sonra ardından sırıttım, ama bir şey diyemeden Çağan acıyla inledi. İçimde bir acı oluşunca bende yüzümü buruşturdum ama bu acı kardeşimin canı yanıyor diyeydi. Daha çok gaza bastığımda, 5 dakika içinde evdeydik, kapının önünde Tuana, Teyzem, Leya ve İsmail amcam bekliyordu. Korumalarla birlikte Çağan'ı aşağıda ki depoya götürdük.

~~~E&N~~~

TUANA NAZ AK'tan

Çağan'ı aşağıya indirip sedyeye yatırdık, gerekli tüm işlemleri yaptıktan sonra ameliyata başlama sırası gelmişti. İçeri de bir tek Yağız vardı, o da benimle birlikte önlüklerini giymişti sadece ilk yardım dersleri aldığı için yanımda duruyordu. Çağan'ın yanına gelip elimde anestezi iğnesi ile durdum ve konuşmaya başladım.

TUANA: Şuan sana bu ameliyatı bağırta, bağırta yapardım da sorun şu kıya- ee hipokrat yeminim var.

Çağan ne dediğimi anlamış olacak ki acı çekmesine rağmen bıyık altından gülümsedi.

ÇAĞAN: Sen şuna kıyamıyorum desene doktor.

TUANA: Senin çenen fazla uzadı sanki?! Daha çok kan kaybetmeden yapalım artık ameliyatı.

ÇAĞAN: Anestezi istemiyorum doktor, uyanık olup seni izle- eee bana ne yaptığını görmek istiyorum.

Demek istediğini anladım ama duymazlıktan gelerek lafa girdim.

TUANA: Çağan saçmalama istersen!! Ne demek anestezi istemiyorum?! Hayır doktorun olarak izin vermiyorum.

Tam elim seruma gidecekken sorduğu soruyla afalladım.

ÇAĞAN: P-peki ya karım olarak?

~~~E&N~~~

Lütfen ama lütfen destek olmayı unutmayın olur mu? Yorumlarınızı, kitap hakkında düşüncelerini merak ediyorum. Yazım hataları varsa eğer şimdiden kusura bakmayın elimden geldiğince dikkatli olmaya çalışıyorum. 😊🤍🖤

Instagram: cagtucu_sinem

TikTok: cagtucu_sinem