Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left2.
Bölüm
keyboard_arrow_right
@canankeserr
Zeytin gözlüm...

Yıllar önce bir dönem yurtta kalmıştım. Her şey saatliydi; tabi ben alışkın değilim öyle saati saatine yaşamaya... Kalkma vakti, yemek vakti, bahçeye çıkış, yatma vakti...
Robot gibi hissediyordum kendimi ve zaten hep geç kalıyordum özellikle kahvaltıya... Ben ne zaman insem kahvaltıya hep zeytin oluyordu tabaklarda ekmekle zeytin yer kalkardım usulca...
Kocaman bir bahçesi vardı salıncak olan, çoğunlukla orada öylece sallanırdım.

Zamanla sofraya her oturduğumda; sofrada başka malzemeler olmasına rağmen zeytinle başlar, en çok zeytin yer, zeytin arar oldum... Zeytinsiz doymamaya başladım ve halada öyleyim sabah kahvaltıda bir tabak siyah zeytin, akşam yemeğinde de bir tabak makarna olduğu zaman en mutlu benim şu hayatta...

Sana da o yüzden zeytin gözlüm dedim aslında... Çünkü ne zaman sensiz kalsam; aç kalır gibiyim, ne kadar yanında olsam da sana doyamıyor haldeyim...

Zeytin gözlüm doyasıya bakmak istediğim gözler senin bedeninde, sımsıkı tutmak istediğim eller sana ait; ne kadar benim olsan bir o kadarını daha istiyorum, ne kadar güzel anımız varsa tekrar tekrar yaşansın istiyorum. İçim o kadar seninle, aşkınla dolu ki ömrümün her saniyesinde sen ol, seninle yaşlanayım istiyorum... Seninle çay içmek, sohbet etmek, spordan konuşmak, politik düşüncelerimi paylaşmak harika bir duygu..
.
Saçlarımla oynaman, şakalaşman, beni dünyanın en muhteşem insanıymış gibi hissettiren ilgin iyi ki var...

Beni çocuğunmuşum gibi koruman, ne söylesem büyük bir dikkatle dinlemen, sorduğum her konuda fikir vermen, en yakın arkadaşım olman, her şımarıklığıma tebessümle bakman, hatalarıma karşı anlayışlı yaklaşman, sonsuz güvenin beni çok mutlu ediyor.

Ne zaman şaşırsam, korksam, üzülsem, arada kalsam yanımdasın... Yaparsın sen deyip beni daha da yüceltiyorsun, her düşündüğüm olayda yanımdasın; arkamdan hiçbir yere kımıldamıyorsun.
Sevinçten kahkahalar atarken gülmenin bana ne kadar yakıştığını, sulu sulu gözlerimle ağlarken de bana dünyanın en tatlı insanı olduğumu söylüyorsun. Senin gözündeki beni ben bile kıskanıyorum...

Pes etmeme, yıkılmama, yılmama müsaade etmeyen bir omuz var sende; beni biraz umutsuz görsen yanıma yaklaşıp başımı omzuna yaslayıp hadi uyu güvendesin diyorsun ve ben orada uyuyunca her şey yoluna girmiş bir şekilde uyanıyorum.

Çocuklarımızla ilgili her konuda da en büyük desteğimsin... Onlarla oynuyor, dertlerini dinliyor, yorgun dahi olsan her şeyleriyle ilgileniyorsun...

Bir insanı eşi sevince herkes saygı duyarmış bunun en naif ispatısın...

Her zaman objektif bakıyor ve hatalı olduğum konularda uyarıp; olsun sen telafi edersin diyorsun... Koca bir çınar ağacı gibisin gölgende hep dinlendiriyorsun...

Eksik ne kadar parçam varsa hepsinin diğer yarısı sendeymiş gibi davranıp tamamlıyorsun. Beni hiç yargılamadın, sorgulamadın hep anladın... Bütün öğüt vermelerin seni anlıyorum demenle başlıyor ve ben çok iyi biliyorum ki sen beni en iyi anlayansın; sen benim iyi ki yanımdasın!

Arkamda olduğunu bildiğim için çok daha cesaretliyim her konuda...

İnan bana ben seninle bir ömrü hayal etmiştim ama bu kadar güzelini hayal bile edemezdim...
Bir günü dahi atlamadın daha seni seviyorum demeden, nasıl başarıyorsun bilmiyorum ama bu kadar düşünceli olman, bu kadar mükemmel davranman en büyük şükür sebebim.

Sen benim hayalini bile kuramadığım güzelliktesin... Sayfalar dolusunda yazsam, milyon tane kitapta da anlatsam tam olarak seni tanıtmış yine olmam...

Ve sen benim;
Yaşadığım ne kadar acı varsa, keder varsa hepsine Rab'ımın al sana mükâfatı çektiklerinin demesinin en canlı örneğisin...
Küçüğün...




modal aç
modal aç
modal aç