"Alev! O kılık kıyafet ile asla dışarı çıkamazsın!" Abimin uyarılarını siktir edip evden çıktım. En yakın arkadaşım Gamze ile kafa dağıtmaya bir bara gidecektik. Tabi yanımızda Yeliz, Eslin, Aybüke ve abimden izni zar zor koparan nişanlısı Eflin... Bu arkadaş grubuyla yapılan her aktivitem bir olayla bitiyor. Hadi hayırlısı. "Bebeğim! Sonunda geldin. Valla o odun Aras izin vermedi zannedip evi basacaktım." dedi Gamze.

"Yok miniğim. Merak etme. Aldım izin. Ha bu arada, seninki nerede?" dedim imalı, imalı. Gamze, oldukça başarılı bir avukattı. Sürekli ödül alırdı. Ve bir rakip avukat. Arkadaş grubumuzdan olan Pusat da avukattı. Ve Gamzeyi kendine rakip olarak görüyordu. Ama, çok yakışıyorlardı." Benimki mi? Hah aşkım senin kafana saksı düştü herhalde. Benim en son sevgilim 3 sene önce oldu. O da aldattı şerefsiz." Safa yattı. Kimden bahsettiğimi biliyordu. "Alev... Ben Pusattan nefret ediyorum. Şunu olmayan beynine soksan iyi edersin aşkım." Kıkırdadım ve Eflin'e baktım. Ah yavrucak... Her şeyden habersiz abimle nişanlandı. Gece hayatı da bitmiş bulundu. Sarı saçları ve açık teni ile, giydiği siyah takım çok yakışmıştı. Aybüke de, kara kaşlı, kara gözleriyle giydiği beyaz elbise mükemmel olmuştu. Yeliz'i zaten anlatmaya gerek yok. Aramızda tartışmasız en güzeli oydu. "Aman! Sanki ben sana bayılıyorum!" Arkamızdan gelen sesle Gamze dondu kaldı. Hepimiz kıkırdadıktan sonra arkamıza döndük. Pusat, kumral saçlarıyla, zehir yeşili gözleri ile karşımda duruyordu. Sırıttı. "Ooo,hanımlar! Eğlence var ve ben yokum? Öyle mi olduk Alev hanım? Başka zaman Pusat! Pusat! Diye yanımda gezersin." Güldüm

"Kız kıza takılmak istedik Pusat. Ama gel. Sorun değil. Biraz içelim dedik." Elime tam kadehi aldım ki... Arkadan bir el kadehi aldığı gibi masaya sertçe vurarak bıraktı. O el... Bu eli nerede görsem tanırım. Bu abimin arkadaşı Demir...Beni deli gibi, öz abimmiş gibi kıskanıyor, ama bir o kadar da kardeşi gibi görüyor.

" Küçükleri pistten alalım. Demir Saraylı geldi." Kıkırdadım. Gelip yanıma oturdu."Hah! Bir sen eksiktin abi!" diye söylendi Gamze. Demir, Gamzenin abisiydi.

"Alev, bu elbise ne! Yuh kızım sana oha!" Sinirle gözlerimi devirip, Pusatın yanına kaçtım ve ona sokuldum. Gamze lafa atladı:"Abi! Başkasını kıskanıp, sorgulayacağına, kendi kardeşin mini etek giydi, ona da kız istiyorsan." dedi imalı, imalı.

"Benim birtaneme ne giyse yakışır! Ben sana karışamam." Ona şaşkınlıkla baktım. Pis pis sırıtıyordu.

"Aşk olsun Demir abi! Ayıp ama yaa!" Abi deyince, düşen yüzünü gördüm. Ne?! Oha!? Hayır ALEV!?

"Asrıın!?"diyr bağırdım Asrın'ı görünce. O benim canımın içiydi. Çok severdim Asrın'ı. Kardeşim gibiydi.

" Hay sikeyim! Herkes kız gecemizi böldü. Bir rahat sarhoş olamadık! "diye bağıran Eslin'i duydum. Eslin'in sevgilisi yoktu. İstemiyordu zaten. Ama Alp ile o kadar yakışıyorlardı ki. Anlatamam.

Asrın... Eflin'e aşıktı ama sonradan soğudu. Sonrasında zatrn Eflin ile abim nişanlandı. Şimdi ise Aybüke ile sevgili. Ve gayet mutlular.

"E durun madem," dedi Yeliz bıkkınlıkla nefes vererek.

"Diğerlerini de arayalım. Egemen'i, Aras'ı, Bora'yı falan bekleyin arayıp geliyorum." diyr mekanın çıkışına doğru ilerledi.

"Eeee Demir ABİ. İşler nasıl gidiyor? Yoğunmuşsun bu aralar. Ortamlara da gelmiyorsun hiç? Hayırdır? Yenge falan mı var yoksa?" dedim yarı sinir yarı tatlı dille. Bana baktı, baktı, baktı. O kadar yakışıklı ki.

"Benim bir aşkım var," dedi. İrislerim, yerinden çıkacak kadar büyüdü. Bunu görünce sırıttı. PİŞKİN! diye bağırmak isterdim ama saygısızlık olurdu. Gamze de, mimik bile oynamıyordu. O da abisi gibi, sırıtarak bana bakıyordu.

"O da bu gruptaki biricik kardeşlerim. Hayatımda ki tek kızlar sizsiniz meleklerim." dedi bize bakarak. Eslin, Eflin, Yeliz, Gamze bu yanıta bana bakark kıkırdadılar.

"Ayol ne bakıyorsunuz?! Ne dedim ki ben şimdi?"dedim safa yatarak.

Gamze pişkin pişkin:" Kızım, abimi ben bu kadar kıskanmadım. Gözün döndü ilk cümleyi duyunca. Kısacası, kıskandın. "Ona NEEYYY dermiş gibi baktım.

​​​​​​" Yani beraber büyüdük, tabii şaşırdım ama neden kıskanayım ki? Abim o sonuçta benim. BİRİCİK ABİM... "dedim imalı imalı. Derin bir iç çektim." Benim de car imkansız bir sevdam a dostlar... "dedim bilerek. Dememle Demir abim yerinden sıçradı. Öfkeyle bana baktı." Kim lan o hadsiz! Sikerim belasını! " Masada ki herkes hayretle Demir abiye baktı. Bunu fark etmiş olacak ki, sakince yerine oturdu." E yani kız kardeşim sayılırsın. Gamzeden farkın yok benim için. Canımsın, kanımsın ABİSİNİN GÜLÜ!" Dedikleri ürpermeme sebeb oldu. Sesinin tınısında uyarır bir ifade vardı. Korkmadın değil. Allah var yukarıda, yalan söyleyemem.

"Abi, sakin ol. O da bizim grupta ki erkekler. Hayatımda sizden başka erkek yok. Valla yalan değil, Allah var, gam yok." dedim. Güldü Demir.

"Adam ol." dedi uyarır bir tonda. Herkes dans etmeye gitmişti. Bende bayağı içmiştim.

Yavaş, yavaş sarhoş olmaya başladım ki, Demir ani bir hareketle kalkıp beni kucağına aldı.

"Ah Demir... Bana karşı koyamıyorsun değil mii? Hadi ama itiraf et bana deliler gibi aşık olduğunu! Çocukluk etme!" dedim. Evet​​​ Ben bitmişko, ben sıçmışko, ben abimin arkadaşına yavşamışko, asılmışko... Eyvaah! Eyvah ki ne eyvah.

"Sarhoşken söylenen herşey, ayıkken düşünülmüştür Alev. Bu doğru mu ABİCİĞİM?" dedi eğlenir bir ses tonuyla. Fakat biraz daha ileri gidersem, olacaklardan beni sorumlu asla tutmazdı.

"Hı-hı... Aklımdan bir saniye bile çıkmıyorsun. Öyle bir konusun bende' Мила моя '" dedim çocuksu bir seste.

Ben ne demişkoo? Ben ne demişko, ne demişkoo... Ben sıçmışkooooo...

"Ne demek bu şimdi?"

"Abiciğim dedim ya!" diye geçiştirdim.

Arabaya bindik. Beni eve kadar getirdi. Sonda araba durdu. Sarhoşluğun verdiği etkiyle... Evet yaptım...

Dudaklarına yapıştım.... Evet onu öptüm... Ve Lannet olası karşılık veriyordu..

"Лудо съм влюбена в теб, но се страхувам от теб... Но ако кажеш, че ако си мъж, излез и ми кажи... След секунда се озовавам на дъното на пламъка."

Hemen geri çekildim. Ve arabadan indim. Onunla göz göze geldiğimizde, hayal kırıklığı ile bana bakıyordu. Hemen uzaklaştım. Ağlıyordum. Evr çıktım. Kapıyı çaldım. Abim kapıyı açtı. Ben abimin kıymetlisiyimdir. Benim kılıma zarar gelse, dünyayı yakar. Bir de arkadaşı yüzünden ağladığımı görse.

"Ulan! Alev! Ne oldu abiciğim sana!? Bir it birşey mi yaptı!? Ulan ben onun soyunu sopunu s....! Alev... Gel içeri güzelim hadi."

Ağlayarak içeri geçtim. Kendimi odama attım abim geldi. Bunu ondan asla gizleyrmezdim.

Size bir sır vereyim mi? Ben 2 yıldır Demirden hoşlanıyorum... Bunu sadece Gamze biliyordu,birdr Eflin abla.

"A-abi..." Sessizlik... "Abi ben bir bok yedim..."

"Sen yediysen o boku... Vardır bir hayır.... Söyle abiciğim. Kızmam vallahi söyle bana."

"Abi... Abi ben.... Demir abiyi öptüm... Vallahi çok içtim. Kafam yerinde değildi... Allah çarpsın. Abim o benim zaten. Hrm o da karşılık verdi. Ben hemen geri çekildim zaten. Vallahi suçum yo-" Lafımın bölünmesinin sebebi, abimin bana sıkıca sarılıp, zafer çığlıkları atmasıydı. Sevinmişmiydi ooo! OMG!

​​​​​​" Ulan! İmkansız dediğim çift oldu lan! Allahım! Sana geliyorum yarabbim! Alev. Siz çok yakışıyorsunuz. Uzun süredir diyorum zaten. Eflin'le de konuştuk. O da dedi çok yakışıuorlar diye. Ama tek korkum şu. Sarhoş kafayla yaptın bunu. Ya pişman olursan? Neyse abiciğim, sen uyu. Ben Demirle konuşmaya aşağı ineceğim. İyi geceler. "Abim yanımdan kalkıp gitti. Kapımı kapattı. Odada bir başıma, sarhoş bir şekilde kaldım. Sarhoş bir şekilde, birini öpmüş şekilde...

Не ми правете това...! Ти ме напусна... Не ми пука за теб!

​​​

​​​​

​

​​​​​

​​​​​