@candy_.5588besl
|
Sarı saçlarımı maşalayıp, ceketli takımımı giydim. Ve en seksi kokan parfümümü sıkıp, çantamı ve araba anahtarımı alıp evden çıktım. Beyaz Range rover'ın yanına ilerledim. Ve arabama bindim. Arabayla bir müddet gittikten sonra sağa çekip arabadan indim,en sevdiğim kafeye girdim. Kendime bir sandviç ve americano aldım. Kahvaltı yapmayı her ne kadar sevmesem de, bugün şirkette olacak toplantı, özel görüşmeler ve akşam yapılacak davete kadar birşey yemezsem büyük ihtimalle bayılıp, yere yığılırım. Arabada giderken sadece kahvemden bir kaç yudum aldım ve sonra benim en değerlim arkadaşım Aksu'yu aradım. İlk biraz çaldı, sonra uykulu bir sesle telefonu açtı. Eyvah! Kesinlikle uyuya kaldı. Ah! Pardon, Aksu bugün çalışmıyordu! Kızı uykusundan etmiştim. Afferindi bana. "Kızım ne oldu sabah sabah?" "Sanada günaydın Aksucuğum." "He günaydın, günaydın da... Benim bugün izin günümdü beni uyandırdın be tatlım..." "Özür dilerim bebeğim. Neyse ben öylesine aramıştım, hem bende geldim şirkete. Hadi kapatıyorum aşkım sana iyi uykular uykucu'm" diyerek konuşmasına fırsat vermeden telefonu yüzüne kapattım. Bir daha ki arayışımda bunun hesabınını kesinlikle soracaktı. Aman... Boşver. Her gün azar işitiyorum zaten. Arabamla şirketin otoparkına gittim ve arabayı park edip, dikiz aynasından son defa rujumu tazeleyip, arabadan indim. Arabadan indim ve asansöre ilerlerken telefona bakıyordum. Ve duvara çarptım. Elimle kafamı ovuştururken kafamı kaldurdım ve gördüğüm yüzle şok oldum. Duvara değil, Aral'a çarpmıştım... Adam zaten duvar ne fark eder ha duvaar ha araall! İç sesimi dinlemeden, yüzüme sahte bir gülümseme takınıp:"Günaydın Aral Bey." dedim. Evet... Aral KIRAYLI... Ortağım. Ve neden beyli, hanımlı konuşuyoruz hiç bir fikrim yok. "Günaydın Mahru hanım." dedi. Yahu insan yalandan da olsa gülümser bir şey yapar. Ama yok, hakiki karadeniz odunu! Sen karadenize gelin gitmek istiyordun... Ne o adamıda mı karadenizli yaptın... Hahahaha mahru aşıksın işte kabul et! İç sesime göz devirip asansöre bindim. Asansör zaten 3 kişilik, ufacık bir alan ve ben salak gibi, klostrofobim olmasına rağmen asansöre bindim. Aslında her gün biniyordum ama tek olduğum zaman, geçirdiğim krizi atlatmak daha kolay oluyordu. Şimdi bu daracık alanda, hem Aral ile, hemde bütün asansörü kaplayan, çekici, erkeksi ve bir o kadar da seksi kokan parfümü ile burada sıkışıp kaldım. Nefes alış verişlerim sıklaştı, gözlerim kararıyordu. Bunu fark etmiş olacak ki bana döndü ve her zaman ki soğuk ifadesiyle bana baktı. "İyimisin?" Değildim. "İyiyim." "Klostrofobin varsa neden asansöre binersin ki!?" dedi sinirli bir sesle. "Kendi başıma bindiğimde bu kadar olmuyor. Ama şimdi sen de varsın ve maşallah kocamansın. Yer kaplıyorsun! Ve sıkışıp kaldım burada." Ellerini belime sarıp, beni kendine çekti. Şokla gözlerimi açtım. Hala ifadesizdi. Sonunda asansörün kapısı açıldı. Zaten - 1.kattan,30. kata çıktığımız için bu kadar uzun sürmüştü. Birşey demeden asansörden indim ve direkt odama girdim. Ceketimi çıkartıp, askılığa atım. Kahvemi ve sandviçimi alıp masama ilerledim. Oturup onları yerken Aksu'ya mesaj yolladım. 'BU ADAM DELİNİN TEKİ!' 'MANYAK AYNI ZAMANDA.' 'ASANSÖRE BİNDİM ZATEN MAŞALLAHI VAR ADAMIN KAS YIĞINI 3 KİŞİLİK ASANSÖRÜ KAPLADI.' 'HATTA VAZGEÇTİM MAŞALLAHI FALAN YOK GEREKSİZ KAS.' 'BİRDEN BENİ KENDİNE FALAN ÇEKMELER...' 'HADİ BUNU GÖZ ARDI ETTİM ÇOK CENTİLMENDİ...' Mesajları yolladım ve anında mavi tik oldu. Bu saatte uyanmazdı değil mi? HAYIR! BEN BUNLARI AKSU'YA DEĞİL ARAL'A ATMIŞIM! AHA SIÇTIN MAHRU...! Ben ne yapacağım şimdi. Evrenden yok olmak istiyorum şuanda. Yazıyor... Çevrimiçi... Yazıyor... Çevrimiçi... Çevrimdışı... Çevrimiçi... Yazıyor... Çevrimdışı... Off ama ya! Rezaletti değil mi bu yaşadığım. Bittim ben! Birkaç saniye sonra odamın kapısı tıklatılmadan direkt açıldı. Sandviçten aldığım ısırık boğazımda kaldı. Aral odama baskın yapmıştı! Hadi ama ya! "Aral?" "Mahru?" "Hanıma ne oldu?" "Beye ne oldu?" "Canım kullanmak istemedi." "Benimde istemedi." "Ne için geldin?" "Mesaj yazarken daha dikkatli olmalısın mahperi. Bunu her zaman göz önünde bulundur." "Neden kapımı çalmadan odama girdin? Burası benim şahsi alanım! Ya üzerimi değiştiriyor olsaydım? " Üzerini, benim odama bakan camın perdesi açık olarak değiştirmezsin Mahru. Hem değiştirme de zaten üstünü. " " Niçin? " " Takımın çok yakışmış çünkü. " Ufak bir tebessüm ettim. "Teşekkür ederim Aral. Şimdi izninle hem yemek yiyip hem de çalışacağım." "Afiyet olsun." Dışarı çıktı. Az önce ne yaşandı öyle? Aman tanrım! Bunları aklımdan çıkararak yemeğime döndüm. Yemeğim bitti. Ve bilgisayarımı açtım.
Kapı çaldı ve benim belim iflas. Yaklaşık 3 saattir çalışıyorum. "Gel!" "Mahru hanım! İyi günler. Bugünkü davetin dosyalarına son bir defa bakmak istersiniz diye getirmiştim. Bırakayımmı masanıza? Yoksa Aral Bey'e mi götüreyim?" "Hah getir tatlım. Bende senden onu isteyecektim zaten. Ha bu arada,kahve alıp yanıma gelsene işin yoksa? Çalışırken sohbet etmeyi seviyorum." dedim tebessüm ederek. Asistanım, Güler hemen kabul etti ve odadan çıktı. Yaklaşık beş dakika sonra geri geldi. Oturup çalışmalara başladık. " Bak, bu mekanın içinde kesinlikle yeni yaptığımız ruj'dan bulunmalı. İhtişamlı kapağı, rengi ve tasarımı dikkat çeksin istiyorum. Hatta, bunun için bir stand hazırlayalım. Yanınada yeni ürünlerimizden tanıtım amaçlı koyarız yanına. He birde şu Aral'ın ürettiği parfüme ayrı bir stand yapın. Ruj standının arkasında benim resmim, Parfüm standının arkasında Aral'ın resmi olsun. Ben veririm fotoğrafları sana. Atıyorum şimdi. "dedim. Galerime girip en güzel fotoğraflardan seçtim ve Güler'e gönderdim. Güler, mesajı gördüğü gibi kaşlarını kaldırıp imayla bana baktı. Güler ile iş dışında çok samimi arkadaştık. Arada sırada şirkette de kaçamak yapıyorduk. " Mahru? " " Güler? " "Aral beyin bu fotoğrafı, sosyal medyasında yok. Sende ne işi var bu fotoğrafın?" İmayla söylüyordu. Attığım fotoğrafa tekrar baktım. Gerçektende en çekici ve en seksi fotoğrafıydı. Bunun bende ne işi vardı? Ve hiçte bilindik bir fotoğraf değildi? Bir dakika! Ben bunu gizlice çekmiştim. " Öhöm! Boşver Güler. Haydi sen işinin başına. Bende eve geçip hazırlanacağım." deyip sandalyeden kalktım. Eşyalarımı alıp, asansöre doğru ilerledim. Ve otoparka inip arabama binip, yol almaya başladım. Eve geldiğimde, biricik ev sahibim beni karşıladı:KEDİM HERA! Onu sevdikten sonra acele ile üstümdekilerden kurtulup duşa girdim. Duştan çıktım ve hazırlanmaya başladım. Derin yırtmaçlı, saten ve mini olan elbisemi giydim. Ve rengi de kan kırmızıydı... Abartılı bir makyaj yapıp evden çıktım. Çok güzel olmuştum be! Arabama binip, davetin olduğu mekana doğru yol almaya başladım. Mekana geldim. Çantamı, omzuma alarak mekana giriş yaptım. Kırmızı halılar, haberciler, kameralar. Bir muhabir mikrafonu uzattı:"Mahru hanım! Ortağınız ile büyük bir işe imza attınız. O parfüm sizde makyaj malzemesi ürettiniz. Duygularınız tarif eder misiniz?" Kendimden emin bir şekilde nefes alıp söze başladım:"Öncelikle ortağım Aral KIRAYLI'ya çok minnettarım. El birliği olmasaydı, buralara gelemezdik. Heyecanlıyımve bir o kadar da mutluyum. Şimdi izninizle arkadaşlar içeri geçmem gerekiyor. "dedim. Tam geçecekken bir mikrafon daha uzatıldı :" Ortağınız Aral bey ile sevgili iddialarınız artıyor bu olay hakkında demek istediğiniz yada açıklayacağınız bir durum var mı? "dedi. Öfkeyle soludum. " Benim özel hayatım sizi ilgilendirmez! İyi akşamlar arkadaşlar. "dedim ve içeriye geçtim. Mekan çok güzeldi. Aynı senin gibi... Gülümsedim. Gerçek değilim ben! Üstüne alınma sakın! Göz devirip bizim için özel hazırlanan masaya geçtim. Ve kendime içecek istedim. İçeceğim geldi. Etrafa bakınırken Aral'ı gördüm ve bana bakıyordu. Tam başımla selam verecekken, yanındaki kadını gördüm. Hadi ama ya! Sevgilisi mi vardı? Yemeyenin malını yerler karşiim! Keser misin sesini!? Haklıyımmmm... Gözlerimi öfkeyle kaçırdım. Kadınla sarmaş dolaşlardı. Hadi ben neyse! Sen patronsun ve kendi davetinde böyşe davranamazsın! Tam o sırada telefonuma mesaj geldi. "Çok güzel olmuşsun mahperi." Aral atmıştı bu mesajı. Ona kızgın olduğum için göz deviripve görüldü atıp meaaj uygulamasından çıktım. Bana bakıyordu. Gitsin yanında ki kadınla sürtsün! Pislik! Hem yanındaki kadın benden daha güzel sanırım... Kızım manyaklaşma! Abart istersen! Sen ortamı aydınlattınn! Şimdi o çeneni kapa. Alayla güldüm ve bana getirilen viskiden bir yudum aldım. Masada şirket sahibi olsam bile tek oturuyordum. Ama sonra arkamdan biri gelerek gözlerimi kapattı. CENK... Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, çocukluk arkadaşım... Beni kırmayıp gelmiştii... "CENK!" "Güzelim?" "Oyyy! Hoşgeldin... Canımm." "Hoşbulduk yavrum. Eee? Ne var ne yok?" "İyi ya stresliyim biraz." "Mükemmelsin...." "Teşekkürler bebeğim." Tam o sırada Aral'ın öfkeyle bize baktığını gördüm. Ohhh! Oh olsundu! Sahte bir tebessüm ettim. Bakışları hala yumuşamadı. Yanındaki kadın da gitmişti. Aral bize doğru geldi ve yanımdaki sandalyeye oturdu. "Sevgilim? Arkadaşın mı geldi?"dedi Aral. NEYYYY!
PAMMMIKK ELLER CEBEE CANLAR! EE BÖLÜM NASILDI? BEN BAYILDIM ŞAHSEN KURGUSUNA... ARAL NE DEDİ ÖYLE SALIVERDİ BOMBALI PİMİ LSĞALKSLAİKSKDNX BAY BAAYYY OY VERMEYİ UNUTMAYIN !
|
0% |