AYAYAYYA VALLAHİ ÇOK İYİ OKUNUYOO...

SİZİ SEVİYORUUUMM...

İYİ OKUMALAR...

**

Neden bana baktığını düşünürken telefonuma bir bildirim sesi geldi.

"Kim yazdı sabahın bu saatinde?"

Ona bakıp göz deviridim."KOM YOZDO SOBOHON BO SAATONDO!? Sanane acaba ArslanCIK!" dedim.

Bana sinirle bakıp dahada sıkıştırdı. Rahatsız olmuyordum! Neden!?

"Sana kimdi o dedim?" dedi sinirle.

"Bakmama müsaade edersen söylerim." dedim. Hemen elini çekti ve benden uzaklaştı. Mesaja baktığımda internet olduğunu gördüm. Bıkkın bir nefes aldım. "İnternet. Bak istersen." dedim. "Sana güveniyorum." ŞİMDİLİK""dedi.Aşağı çoktan gelmiştik ama mesaj muhabbeti yüzünden inemiyorduk!

Direkt indim ve mutfağa girdim." Ne yersin? "dedim. Bana sen ciddi misin der gibi bakıyordu." Saçmalama... Karıma, kendimi affettirmem gerekiyor... "deyince elim ayağıma dolaştı. Karım mı demişti o bana... Ay...

Düştün dimi düştün!

Düşmedim, yerleri siliyordum bir kere!

AYNEN AYNEN!

Sanki yıllardır evli, birbirini seven karı kocalar gibiydik. Babam görse elinde odunla kovalardı beni vallahi.

" Hayır olmaz öyle şey. Otur. Hem sen beni bir yemeğe affediceğimimi zannettin? Yanılmışsın."dedim. Bunu havalı, havalı söylemiştim. Ama birazdan havam sönecekti.

Balon şişirme makinesi?

İç ses sus!

Tamam be.

" Bende başka yöntemler denerim o zaman. "dedi bana dönüp sırıtarak.

İşte şimdi sıçış vakti.

Abooo! Yandın kaç nil.

Hah! Ondan mı korkacağım!? Asla.

Görürüz.

" Bakarız. "dedim aniden. Bu benim ağzımdan çıkmadı!

Güldü. Çapkın bir gülüştü bu! Bu adam ne yapmak istiyordu!?

Etkilenmemem gerek, etkilenmemem gerek!

Etkileneceksin Nil! Seni 20 yıldır tanıyorum! Sen daha sokakta sana göz kırpan çizgili tişörtlü çocuğa aşık olup, bir yıl KALBİM DOLU, KALBİM DOLU, diye gezmedinmi? Gezdin.

Sus ergenlik dönemimdi o zaman.

"Ben hazırlarım. Otur sen yerine." diye ısrar ettim. "Sus, ben hazırlayacağım. Ateşin var zaten." dedi. Allah allahh! Sus diye emir veriyor beyefendimiz! "Susmuyorum! Ne yapacaksın?" dedim iddialı iddialı konuşarak. Bana dönüp beni tezgahla arasına aldı. "Başka bir yöntemle susturmamı istermisin?" dedi. Başımı birden olumlu anlamda salladım. ALLAH BİSMİLLAH! SIÇTIK.

Sırıttı. Sonra tezgahtan bir dilim salatalık alıp, ağzıma tıktı. "Ne o? Pek memnun kalmadın sanki? Başka birşey mi bekliyordun sevgili karıcığım? ​​​​​​" dedi.

İç ses! Hepsi senin yüzünden!

Ay ben ne yaptım!

Sen fesat düşündün!

Canım, ben senin iç sesinim yalnız!

Tamam, ya of!

"İzin verde,yatağımı toplayayım. "dedim. Sinirle bir nefes aldı." Otur oturduğun yerde."dedi sinirle. Başımı olumlu anlamda sağladım ve sandalyeye oturdum. Az sonra masaya, omlet, kahvaltılık, fresh patates kızartması, haşlanmış yumurta vs.getirmişti. Yanınada birer bardak çay koydu tabakların.

Masaya bakıp gülümsediğimde, onunda güldüğünü duydum.

Aşık.

İç ses bir susss! Ya bak 1 hece 3 kelime yahu! S-U-S! Sus!

Tamam.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra herkes kendi odasına gitti. O çalışma odasına, bende kendi odamdaki balkonuma çıkıp laptoptaki işlerimi halletmeye başladım. Tam dalmış gitmişken, telefonuma bir bildirim sesi geldi. Açıp baktığımda yabancı numaraydı. 4 mesaj yazmıştı.

0587**=En değerlimsin...

0587**=Sana köpek gibi aşığım

0587**=Bir ömür benim olurmusun?

0578**=Seni çok seviyorum be...

​​​​