Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1.BÖLÜM "Gitme"

@candy_.5588besl

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​​Selamms! Nasılsınız? Benim sınavlarım başlıyor... İlk sınav türkçe ve türkçem çok şükür mükemmel!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Uzatmadan bölüme geçiyorumm. Bu bölümü kısacası özet geçeceğim:Mirayın travmaları canlanacak ve olanlar olacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İyi okumalarr!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu bölümün müziği:Serdar Ortaç:Mesafe...

Miray...

 

 

 

"Bir zamanlar sevdiğin, aşkı bildiğin günler oldu mu? Bana güller verdiğin tatlı nameler mevsim oldu mu? Bir zamanlar sevdiğin aşkı bildiğin günler oldu mu? Bana güller verdiğin tatlı nameler gerçek oldu mu? Hiç yüzünden darılmak, her güzel söze alınmak... Bitik ve mutsuz anılmak... Alın yazımsa sildim çoktan. Peşimden gelirsen, aşk direnirsen nerede yanlış bilirsen... "

 

" Kız kaçırıyorlar! "diye bağırdım Barışın kucağında. Hiç istifini bozmadan devam etti." İmdat! "diye bir kez daha bağırdım. Ama yine bir tepki vermedi. Zaten sonra da sustum. 2 gün tanıdığım adama neden hemen güvenmiştim!?

Bana lanet olsun gerçekten!

Arabaya geldiğimiz zaman arka kapıya gideceğine ön kapıyı açtı. Başıyla Muratcan'a arka kapıyı işaret etti. Muratcan hemen arka koltuğa geçti. Beni de ön koltuğa oturttu. Ona aval aval baktım. Şaşırmıştım. "Araba tutuyor seni. O yüzden buraya oturttum." dedi. Bir dakika... Neyse bunu sonra düşüneceğim....

Başımı cama yasladım ve müzik eşliğinde uykuya daldım...

 

**

Uyandığımda yine kapı açıktı. Ama bu sefer arabada kimse yoktu. Issız bir yerde değil, yine dinlenme tesisindeydik. Ama neden kimse yoktu? Yoksa beni bırakıp gitmişlermiydi?!

Sonrasında görüş açıma Muratcan girdi. Elinde suyla koşmaya başladı yanıma doğru.

"Yeng-Ay! Miray?"

Şokla ona bakacağım sırada önemli birşey olduğunu anlayıp sustım. "Efendim? Birşey mi oldu? Nilay iyi mi? Barış? Barış nerede?" dedim panikle.

"Yok birşey yenge-E pardon! Yok birşey ya. Yemek yemeye durdukta. Sende gel hadi. Madem uyandın. Yalnız senin bu kapı açma işin hiç hayra alamet değil." dedi.

Gözlerimi devirdim. "Bu gidişle 100 kilo olacağım Muratcan!" diye isyan ettim. "Vallahi Barış kardeşimden kesin talimat var. Gelmezsen gelir zorla alır. Daha önce yaptı birçok kadına." dedi.

NE?! BİRÇOK KADINA!?

Şuan 'Puh! Gençlik bitmiş!' diyen teyzeler gibi Muratcana bakıyordum. Ne yani,başka kadınlar mı vardı?

E tabi miray! 3 gün tanıdığı kıza hemencecik aşık olucak değil ya!

Aşık mı olsun dedim ben be!

Neyse.

​​​​​" O birçok kadın... Açım ya hadi gidelim." dedim ve ayaklandım.

Bu masumiyetim, fırtına öncesi sessizlikti... Ama o sessizliği bozan kişi... Neyse...

 

**

"Bizi bulmadan önce nasıl bir hayatın vardı?" dedi Barış bana.

Derin bir nefes alıp alayla güldüm. Anlamaz gözlerle bana baktılar. "Birincisi, ben sizi bulmadım, siz beni buldunuz. İkincisi, Siz beni bulmadan önce, berbat bir hayatım vardı. Defalarca bileklerimi kesmeye...-Konuşmasak daha iyi. Ayrıca... Sizin nasıl bir hayatınız vardı? Birçok kadınla dolu mu?" dedim. Ne gibi bir ithamda bulunmak istediğimi anlamış olacak ki hemen öfkeyle Muratcana baktı. Muratcan, benim bir suçum yok dercesine teslim olurmuş gibi ellerini havaya kaldırdı." O kpnulara girmeyelim. Haydi! Annem beklemesin! "dedi.

A-a-anne mi!!

Ne yani? Rize de annesimi vardı? Ama... Biz yük olacağız şimdi kadıncağıza.

Çıkmadan önce yalvarıp takıcıya girdim. İşte dinlenme tesislerini bu yüzden seviyordum!

Takıcıda bulduğum o mükemmel kolyeyi takmak istedim fakat tahmin ettiğiniz gibi takamadım...

Sonra arkadan bir el kolyeyi aldı ve boynuma taktı. Sonrasında kulağımın dibine yaklaşıp nefesini bıraktı. Barış dı.

MANİPÜLASYONCU ŞEREFSİZ PİSLİK!

BEN YEMEM KORKMA İÇ SES!

Arkamı dönüp baktığımda yüzü çok sertti. Nedenini bilmiyordum...

Kesin kişilik bozukluğu vardı bu herifte!

"Gidiyoruz." dedi ve bileğimden tutup çekiştirmeye başladı. Emir kipi kullanmasaydı keşke!

Arabaya geldiğimizde Barış bana ön kapıyı açmasına rağmen, inadına arka kapıyı açtım ve Nilayın yanına oturdum. Barış bana hafif öfkeyle bakarken Muratcan, arkada sırıtarak bir bana-bir dakika! Bana değil Nilay'a bakıyordu!

OMEN TANRIM!

​​​​​​BU İHTİMAL AKLIMIN UCUNDAN BİLE GEÇMEZDİ!

Bu konuya sonra değinecektim. Bu sefer uyumadım. Zaten Rizeye gelmiştik. Artık yavaş yavaş köy yoluna doğru çıktık. Ve evet, geldik. Çok güzel bir köy evi vardı.

​​​​​Kapıda bir kadın ve genç bir kız oturuyordu. Kız arabadan inince önce Barış'ın kucağına atladı. Şokla onlara bakıyordum. "Seni çok özledim birtanem..." dedi. Yine şokla onlara baktım. Barış kızı kucağından indirdi. Annesinin yanına gittik. Elini öptüm ve bir anne sıcaklığıyla sarıldı bana.

Barış elimi tutup beni kendine çekti. "Ana... Tanıştırayım, nişanlım Miray..."

 

 

WTF! 

NEE!? BARIŞ NELER DİYORSUN KOÇUM!

 

 

​​​​​​

​​​​​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​​​​

Loading...
0%