@canimsenhayirdir
|
Başlama tarihlerini buraya alayım. İyi okumalar<33 Oy: 15 Yorum: 25 (!Lütfen saçam yorumlar atmayınız!) Etraftaki herkes ya halayda, ya da oturuyorlardı. Etraftakileri kesmeye devam ederken ayranımdan bir yudum aldım. Evet, ayran. Şu an bir düğündeyiz. Ben, Efsun ve Götalp- ay pardon Gökalp. Akrabam mı evleniyor: Hayır. E o zaman niye buradasınız derseniz söyleyeyim. Erzincan’ın geleneği budur. Düğünü olan kişi kim olursa olsun fark etmez, tanımasan bile düğüne katılıp, halay çekip, dönerini yiyip eve dönebiliyorsun. Ve biz de hiç tanımadığımız birinin düğününe gelmiş, döner ayran yiyoruz. Çok lezzetli ama, ne yapalım. Ayranımı masaya koyduğum sırada gözüme bir şey ilişti. Şey demek ayıp olur şimdi; taş, yakışıklı bir beyefendi ilişti gözüme. Hızla yanımda dönere gömülmüş olan Efsun’u dürttüm. Fazla dürtmüş olacağım ki hafifçe sendeledi. “Buldun mu artık kanka. Lütfen buldum de.” Diye yalvaran gözlerle baktı bana. Ona göz devirmekle yetindim. Aslında biz döner için gelmiyorduk. E onun içinde geliyorduk ama ben kendime bir tane koca aradığım için, ve bizim mahallede de böyle adamlar olmadığı için soluğu düğünlerde alıyorduk. “Şuraya bak,” diyerek az önce baktığım adamı gösterdim. Bayağı uzaktaydı. Uzun boylu, kumral saçlı biriydi. Bir eli ile çenesini sıvazlıyor, karşısındaki adamı dinliyordu. Üstünde ise İtalyan kesim bir takım elbise vardı. Yakışmıştı ona. “Harbi yakışıklı ha,” diyerek beni gerçek dünyaya döndürdü Efsun. Bakışlarımı ona çevirdim. Bir bana bir de adama baktı bir süre. Sonra ise iki eline omzuma yerleştirip sarstı beni. “Kızım bayağı yakışıyorsunuz.” Gökalp’e dönüp çatalını ona doğru fırlattı. Gökalp telefonuna dalmış olduğu için irkildi. “Ne yapıyorsun kızım!” diye kükredi resmen. Bir süre sonra çok yükseldiğini fark edip senin kıstı. “Ne var, ne oldu?” “Ebenin amı oldu,” dedi Efsun. Ben ise farklı âlemlere geçiş yapmıştım. Dirseklerimi masaya yaslamış, yakışıklı olan çocuğu hayran hayran izliyordum. Karşısındaki ne dediyse başı ile onayladı. Kolundaki saate bakıp hareketlendiği sırada anlığını bakışlarımız kesişti. Çok kısa bir andı belki. Ama bu benim âşık olmama yetmişti. Hızla yürümeye devam ederken gelinin olduğu yere gitti. Gelinin kulağına bir şeyler fısıldadığında gelin çatık kaşlarla ona baktı. Damat yanlarına geldi bu sefer. Alnında 50 Euro vardı. Benimki, damata da aynı şeyleri söylediğinde damatın da kaşları çatıldı. Benimkisi bir anda cebinden telefonu çıkardı. Damat bir şey söylediğinde elini Eyvallah dercesine göğsüne vurdu iki kez. Sonra ise hızla masasına yöneldi. “Şuradaki adamı görüyor musun?” diye başı ile benimkini gösterdi Efsun. Gökalp, Efsun’un gösterdiği yere baktı. Kaşları anlığına havalansa da yüzünü ifadesiz tutup bize baktı. “Ee, baktım.” Bana baktı bir süre. “Şu kızı dürt amına koyayım. İnme mi indi ne.” Efsun’un beni dürtmesi ile kendime geldim. Bakışlarımı Gökalp’e çevirdim. “Baktın mı güzelce?” Dedim hızla. “Baktım.” dedi sıkıntıyla. Onu zorla getirdiğimiz için çok da hevesli değildi. Elimi havaya kaldırdım. “Çarparım sana bir tane. Biz buraya ne için seni getirdik Götalpciğim?” “Sana koca bulmamız için.” “Dıt, yanlış cevap.” Dedim gülümseyerek. “Tamam koca bulacağız, ama kocanın numarasını nasıl bulacağız? Senin mesleğin ne?” “Polis,” dedi sorgular ifade ile. Sonra ise aydınlanmış olacak ki geriledi. “Hayır, bana bunu yaptırma lütfen. Benden düşündüğüm şeyi isteme. Numarasını isteme benden.” “İşte doğru cevap,” deyip sırıttım. Melül melül baktım ona. “Lütfen, bul onun numarasını. Yoksa abime yengemden bir ara hoşlandığını söylerim.” Huzursuzca yerinde dikeldi. “Soner ağzıma sıçacak.” Diye bir şeyler mırıldandı. Tabii etraftaki gürültüden dolayı anlayamamıştım. Telefonunda bir şeyler yaptı. Sonra ise benim telefonum titreşti. Hızla telefonumu çıkarıp baktım. Numarayı atmıştı. “Oha, ne ara buldun?” dedim şaşkınlıkla. 1 dakika bile sürmemişti. “Hafife alma kızım bizi. Yapıyoruz işte bir şeyler.” Sevinçle telefonuma sarılırken ani bir kararla Ayağı kalkıp arkadan Gökalp’in boynuna sarıldım. Yanığa sulu bir öpücük bıraktığımda beni ittirdi ve yanağını sildi. “Yılışma hemen, beni de abine söyleme.” Başımı olumlu anlamda sallar iken sabırsızlıkla düğünün bitmesini bekledim… |
0% |