Selammmm
Nabersiniz kızz??
Çok cute bir bölümle karşınızdayımmmm
Yazarken bunları yiyesim geldi SAWEDSAQ
Neyseeeeeeeeeee
İyi okumalar...
Oy: 18
Yorum: 28
Şarkı: birden geldin aklıma (tuna kiremitçi-sena şener)
Irmak’tan
Siz: Efsunnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
Siz: SAKIN BU SAATTE UYUYORUM DEME
Siz: Babana götalpten hoşlandığını söylerim
Efo Çevrimçi
Efo: LAN NE ALAKAA
Efo: DÖVERİM SENİ
Efo: neyse konuya gel bakim
Siz: yaa
Efo: ne ya?
Siz: AY BİZ HAKTANLA ÖPÜŞTÜK (Görüldü)
Siz: niye görüldü yedim
Efo: içtiğim su boğazımda kaldı
Efo: NE DEDİN SEN
Efo: NİKAH MEMURU BENİM
Efo: Allahın emri peygamberim kalbi ay bu böyle değildi
Efo: VERDİM GİTTİ
Efo: YILDIRIM NİKAHI BASIYOSUN
Efo: Yoksa camdan atarım seni
Siz: Şimdi biz sevgili miyiz??
Efo: İTİRAF MI ETTİ
Siz: NERDEN BİLDİN
Siz: SENDE Mİ ARABADAYDIN
Efo: ARABADA MI ÖPÜŞTÜNÜZ
Siz: LAN NASIL GÖRMEDİM SENİ
Siz: LAN KANKAMIN ÖNÜNDE BİRİYLEMİ ÖPÜŞTÜM BEN?
Efo: salak az önce sen söyledin ya
Siz: heee
Siz: bende bizi öpüşürken gördün diye korktum yaw
Siz: Söyelr bir insan
Efo: kanka
Siz: he
Efo: SEVGİLİSİNİZ
Siz: bİ dakika nw
Siz: AY GİDİP KINA YAKCAM GÖTÜME
Efo: lan mal yapma sakın
Siz: ee napcam ben
Efo: sen itiraf ettin mi
Siz: evet galiba
Efo: galiba derken
Siz: heyecandan her boku unuttum ki mk
Efo: İşimiz zor…
🎀🎀🎀
Haktan’dan
Siz: Pişt
Siz: Gökalp
Siz: yok bu olmadı
Siz: GÖTALP
Götalp: Efwndşm mmur bey
Siz: uyuyomuydun sen
Götalp: nw mwmurı akpl bwt
Siz: Dur bi soneri arayım
Siz: Gökalp nöbetteyken uyuyor diye
Götalp: AY EFENDİM AVUKAT BEY HANIM
Siz: bey hanım ne olm
Siz: neyse
Siz: götalp
Götalp: efendim haktan abi
Siz: şimdi sana bir şey srocam
Götalp: eee
Siz: sonere söylemicen ama
Götalp: LAN BİZİM KIZI HAMİLE Mİ BIRAKTIN ABİ
Siz: SIÇ OĞLUM SIÇ UTANMA
Götalp: olur nereye sıçayım
Siz: ananın amına
Götalp: yok ya
Götalp: orası dar
Siz: LAN BENİ DELİRTME
Siz: söyleme sonere
Götalp: evet bekliyorm
Siz: biz Irmakla öpüştük (Görüldü)
Siz: başlıyo mesaim…
Götalp: AY CİDDİ MİSİNİZ
Götalp: NİKAH MEMURU BENİM
Götalp: VERDİM GİTTİ
Götalp: FUTBOL TAKIMI KURABİLİRSİNİZ
Siz: lan
Siz: devamı var
Götalp: BEN DEMİŞTİM HAMİLE KALDI BİİZMKİ DEMİ
Götalp: ELELLELEL BENİM KANKAM HAMİLE KALMIŞ LELELLE
Siz: lan öyle değil
Siz: biz şuan sevgili miyiz???
Götalp: AY TABİKİ EVET
Siz: bir saniye
Siz: sen buna neden bu kdar sevindin?
Götalp: ÇOK YAKIŞIYORSUNUZ ÇÜNKÜ MK
Götalp: Bunu herkese sorsan onaylar
Götalp: Başkomiserim de dahil
Siz: Bak
Siz: sonere söylemiyorsun
Siz: ağırlaştırılmış müebbet yersin
Götalp: AY PARDON DA BEN BİR POLİSİM
Siz: e bende avukatım
Götalp: BEN SENDEN DAHA FAZLA MAAŞ ALIYORUM
Siz: bir dava 5milyon
Götlap: NE DEDİN SEN
Götalp: Are you ciddi?
Götalp: 5 tl mi yoksa 5 000 000 mi
Siz: ikincisi
Götalp: sıçın mk
Siz: e ben ne yapcam
Götalp: GİT YAZ KIZA MK
🎀🎀🎀
Irmak’tan
Siz: Haktan
Haktanım: Irmak
Siz: biz şimdi neyiz???
Haktanım: galiba sevgili
Siz: AY CİDDİLİ Mİ
Haktanım: CİDDİLİ
Siz: ay abim duymaz inş
Haktanım: inş
Siz: yoksa biz eat bok
Haktanım: katılıyorum
Siz: ay evde kimse yok
Siz: canım sıkıldı
Siz: sen evde misnnnn
Haktanım: evet
Siz: geleyim mi sanaaaa
Haktanım: gel gel
Haktanım: alayım mı seni
Siz: gerek yok
Haktanım: yağmur yağıyor olmaz
Haktanım: geliyorum ben
Siz: bekliyorummm
🎀🎀🎀
Irmak’tan
Boynumu kütletirken içimdeki kelebekler sevinçten takla atıyordu. Sonunda sevgili olmuştuk. Hâlâ bu gerçeği kabullenemiyordum.
Yarım saat ne giyeceğimi düşünmüştüm. Pavyon elbisesiyle gidemezdim. Hemen baştan niyetimi belli edemezdim. Sade de gitmek istemezdim. Hem özenip hem özenmemek nasıl bir şeydi, bilmiyordum. Bu yüzden elime ne geldiyse geçirdim üstüme.
Lacivert bir sweat geçirmiştim üstüme. Altına ise açık mavi renginde, İspanyol paça kot pantolon giymiştim. Kulağımdaki ise her zaman taktığım halka küpelerim vardı. Evdeyken can sıkıntısından rimelle dolaştığım için, makyaj derdinden de kurtulmuştum. Sadece hafiften toz allık sürmüştüm yanaklarıma.
İşittiğim korna sesi ile başımı yerden kaldırdım. Gelmişti. Dünkü malum araba ile hem de. Gülümserken beklerken ıslanmamak için altında durduğum tentenin alından çıkıp arabaya bindim hızla.
Kapıyı kapatıp ona döndüm. Gülümseyerek bana bakıyordu.
“Hoş geldin,” dedi o güzelim sesiyle.
“Hoş buldum,” dedim bende. Tam kemerimi takacağım sırada önüme uzanıp kemerimi bağladı. Sonra ise yanağıma minik bir buse bıraktı. Geri çekilirken ona şaşkın şaşkın baktım. Yanaklarım ısınıyordu.
“Yaa, Haktan.” dedim nazlı nazlı.
“Efendim,” dedi o da beni taklit ederek. Arabayı sürmeye başladı bir yandan da. Yaptığı hoşuma giderken kıkırdadım hafifçe. Bakışlarını yoldan ayırıp bana baktı. Tekrar yola çevirirken bakışlarını konuştu, “Gülme güzel öyle.”
İçim bir hoş olurken çehresinde gezindi bakışlarım. Uzun ve kıvrık kirpikleri, kemikli yüzü, ela gözleri, dağınık kumral saçları ve dudaklarından eksik olmayan gülüşü ile yine etkiledi beni. İyi ki bu adama âşık olmuşum dedim içimden. Sonrasında gözüme ilişen şey ile kaşlarım çatıldı. Bu bir kesik iziydi. Boynundaydı. Kulağının arkasından başlayıp aşağı eğik bir şekilde ilerliyordu. Şah damarının tam yanından geçiyordu. Yok olmaya yüz tutmuştu lakin dikkatli bakınca belli oluyordu.
“Haktan,” dedim.
“Efendim güzelim,” diye karşılık verdi. Tam eriyecektim ki soracağım soru aklıma gelip ciddileştim.
“Boynundaki yara,” Adem elması kavislenirken ben devam ettim. “Nasıl oldu?”
Elini direksiyondan çekip tam yaranın üstüne yerleştirdi elini. “Bu mu?” diye sorduğunda onaylarcasına mırıldandım. “5 yıl önce olmuştu bu, gereksiz bir yara.”
“Acımıştır ama,”
“Acımadı,” Arabayı otomatik sürüşe alırken bana baktı.
“Yaralar acır ki, acımayan yara yoktur.”
“Ya varsa,” Elaları çok derin bakıyordu. Anlamlandırmaya çalıştım ama olmadı. Başımı sağ omzuma yatırdım.
“Var mıdır sence?”
“Bilmem, neden olmasın.” Yolculuğun devamı kısa sürerken eve varmıştık. Yağmur da dinmişti. Tam kapıyı açacağım sırada Haktan’ın “Dur,” demesiyle ona baktım. Anahtarı kontaktan çıkarırken hızla arabadan inip kapıyı kapattı. Önden dolanıp benim tarafıma gelip kapıyı açtığında gülümsemeden edemedim. Arabadan indiğimde arkamdan kapıyı kapattı.
Elini belime yerleştirip beki kendine çekerken bende başımı göğsüne yasladım. Onunla her an yapışık gezmeyi istemem normal mi?
İçeri girdiğimizde burnuma dolan Haktan kokusu ile kalbim yeniden şaha kalkarken ayakkabılarımızı çıkardık.
“Şu mesajlaşırken bahsettiğin kütüphaneyi göstersene, çok merak ettim.” Dedim yerimde duramazken. Yanıma gelip elimi tuttu. “Gel benle,” deyip ilerlemeye başladı. Beraber 3. Kata çıktığımızda kapısı kapalı bir odanın önünde durduk. Kapının yanındaki duvarda olan siyah ekrana gözlerini yaklaştırdı. Gözlerini ekran tararken ben şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Ne vardı burada ayol, devlet sırrı falan mı?
Dıt sesi ile kapının kilidi açılırken kapıyı açtı. Hâlâ elimi tutuyordu. İçeri adımımı attığım an ise gözlerimin iri iri açılmasına engel olamadım. Ya bana ne, bende istiyorum!
“Sen, şaka yapıyorsun…” diye mırıldandım. Devasa bir odaydı. Her yerde kitaplık vardı. Tam ilerimizde ise bir balkon. Ama devasa bir balkon. Bir L koltuk, sehpa falan vardı. Ama burası çok güzeldi, tıpkı hayallerimdeki gibi…
“Hayır, gerçek.” Demesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Gülümseyerek bana bakıyordu.
“Gezebilir miyim?” dedim hızla.
“Sorman hata,” Elini yavaşça bırakırken en yakınımda duran kitaplığa ilerledim. Karşısında durup hangi kitaplar var diye baktım. Gördüğüm kitap ile hızla uzanıp elime aldım. Ben Amir. Ona döndüğümde beni pür dikkat izlediğini fark ettim.
“Sinan Akyüz mü okudun?” dedim neşeyle. En sevdiğim yazarlardandı. Başını olumluca salladı. Yanıma gelirken az önceki rafa uzanıp aynı yazarın başka bir kitabını aldı. Elveda Aşk.
“Bence en güzel kitabı bu,”
“Bence de,” dedim. Bu sırada gözüme ilişen şey ile daha da heyecanlandım. “Gitar çalmayı biliyor musun?”
“Evet,” diyerek benim baktığım yöne baktı.
“Çalabilir miyim?” diye sordum. Bana döndü hızla. “Çalmayı biliyor musun?”
“Bir ara çalıyordum. Sonra gitarı abimin kafasında kırınca olan oldu,” kıkırdarken gitara doğru ilerledi. Bende kitabı aynı özenle yerine bırakıp yanına doğru ilerledim. Gitarı ayaklığından alıp bana uzattı. Dikkatli olmaya çalışarak elime aldım. Siyah gibi duruyordu ama koyu bir lacivertti.
“Ayakta rahat edemezsin, balkona geçelim.” Onu başımla onaylarken elini belime yerleştirip ilerlemeye başladık. Balkona geçtiğimizde L koltuğa oturduk yavaşça. Gitarı yavaşça kucağıma oturtturup elimi klavyeye yerleştirdim. Fa majör akoruna bastım. Acaba hâlâ fingerstyle çalabiliyor muydum? Parmaklarımı tellerin üzerine yerleştirip çalmayı denedim. Yapabiliyordum. Akorlarını tek ezberlediğim şarkıydı bu. İlk boş vuruş yaparken sonrasında fingerstyle atmaya başladım.
Haktan’da şarkıyı biliyor olacak ki gülümsedi. Çaldım. Şarkının başlangıcına geldiğindeyse söylemeye başladım.
“Sen yağmuru çok seven küçücük şey,
Ben kendine geç kalan bir kadın,
Beni sevmesen de görmesen de hayat sürerdi yine,
Ama kendimi sevmezdim şimdiki kadar…” tam devam edecektim ki bir sesin şarkıya devam etmesiyle bocaladım.
“Beni seçmesen de "Yok" desen de güneş doğardı yine,
Ama gülmeyi bilmezdim şimdiki kadar,” Sesi çok güzeldi. Hem de çok güzel. Tok ve derin. Ben sesine mest olurken nakaratı da söyledik. İntrodan sonra sıra ondaydı.
“Sen kalbime denk gelen küçücük şey
Ben kendini aşk sanan bir adam,” Ben söyledim, o dinledi. O söyledi, ben dinledim. Onunla zaman geçirmek güzeldi. Çok…
Şarkı bittiğinde kıkırdayarak başımı göğsüne yasladım. O da saçlarımın arasına minik bir öpücük bırakırken gökyüzünü izlemeye koyulduk…
Ay ay kısa mı oldu bölümm
Evet, en sevdiğim roman yazarı Sinan Akyüz:) Tavsiye ederim
Bölüm hakkında düşünceleriniz nelerrr
Bu arada bu anasayfa ya da spoiler bölümlerini sileyim mi yoksa kalsın mı???
Behlül kaçarrrr
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
43.39k Okunma |
4.1k Oy |
0 Takip |
60 Bölümlü Kitap |