Herkese selammm
Nasılsınız canlarımmm
Bu bölüm biraz kısa ooldu aslında daha da yazacaktım da bi kötü oldum yazamadım çok özür dilerimm
Haktana ölürümmm ölürümmm
birşey açıklayacağım, ben bazı sarışınlardan hoşlanıyoru-
Öhm öhm yok bişi ya,NEYSE
İyi okumalar...
Oy: 28
Yorum: 38
Şarkı: Sarışınım
Irmak’tan
Kahvemden bir yudum daha aldım. Efsun, Gökalp, Ela gözlüm ve ben bir kafeye gelmiştik. Abimin de burada devriyesi olduğundan o da bizimleydi. Annem ile babam date yapıyorlardı. Gençliklerini yaşıyorlardı.
Başımı Haktan’ın göğsüne yasladım. O da elini belime sarıp iyice kendine yasladı bedenimi. Ben bu adamı çok seviyordum ya.
Başımı yukarı çevirip alttan alttan ona baktım. O da bana baktı.
“Ne düşünüyorsun?” dedi kısık bir sesle.
“Beni ne kadar çok sevdiğini,” dedim bende kısık sesle. Gülümsedi.
“Çok,” dedi Munzur sesi ile.
“Ne kadar çok?” dedim cilveli bir şekilde.
“Yıldızlar kadar,”
“Yıldızlar ne kadar?” dedim. Elaları öyle bir duyguyla bakıyordu ki beni bitiriyordu.
“Sonsuz kadar…” Dudaklarımda oluşan minik gülümsemeyi silemezken başımı iyice göğsüne yasladım. Bakışlarımı bizimkilere çevirdim. Koyu bir sohbettelerdi. Dikkat kesildim sohbete.
“Başkomiserim, Murat merkezde bir otelde kalıyormuş. En son ulaştığımız bilgi buydu.” Ofladı abim. Efsun ise ellerini saçlarına daldırdı. Murat kimdi?
“Köpeğin oğlu. Kıçında kurt var, durmuyor ki. Tehlike saçıyor etrafa.” Dedi abim homurdanarak.
“Hayırlısı olsun,” dedi Efsun. Ve en sonunda konuştum.
“Bakın, bu üçüncü kez deyişim olacak. İlkinde merdivenden düştüm, ikincide boğuluyordum. Bu Murat adlı şahıs kim?” Ve sessizlik oldu. Elimi başıma attım.
“Allah’ım, sen sabır ver yarabbim. Şu Soner adlı varlıktan bu kadar çekmemeşimdir.” Abimin ters bakışlarına aldırmadım. Bu sırada kapıda gördüğüm kişiler ile hızla başımı ela gözlümün göğsünden çektim. Dikeldim. Diğerleri bana anlamaz bir şekilde baktı.
“Abi,” diye mırıldandım.
“He,” dedi gevşek gevşek. Elimin tersini gösterdim.
“Bak ağzının ortasına bir geçireceğim he. Neyse. Annemler burada.” Dedim bakışlarımı annemlerden çekmezken. Ve abimin içtiği kahve boğazında kaldı. Öksürürken benim baktığım yere baktı. Diğerleri de baktı. Bu sefer Haktan’a baktım.
“Sakin ol,” dedi sadece. Ne sevap işlemiştim de bu adam bana nasip olmuştu?
Annem beni fark ettiğinde kaşlarını çattı. Sahte bir şekide gülümserken Yanımdaki Efsun’a uzattım bileğimi.
“Kanka sen kolonya falan hazır et,” Çok ciddi bir şekilde elimi tutup bileğimi ovmaya başladı.
“Ulan, bunların burada be işi var?” dedi abim.
“Babam da var!” dedim. Babamı dev cüssesine rağmen sonradan görmüştüm. Haktan bacağımda olan elimi tutup sıktı sakin olmamı tembih edercesine.
Babam da bizi görünce kaşları çatıldı. Ve buraya gelmeye başladı. Elimi Efsun’dan kurtardım hızla. Babam buraya annemle vardığında ayakta hepimize baktı. Kafama şapkamı geçirip yokmuşum gibi davrandım.
“Sizin burada ne işiniz var?” dedi babam.
“Takılıyoruz Ferit amca, nasılsınız?” dedi Efsun.
“İyiyiz kızım, sağol.” Bir süre sessizlik oldu. “Haktan oğlum, sen nasılsın?”
“İyiyim efendim, teşekkür ederim. Siz nasılsınız?”
“İyiyim, sağol.” Bir süre sustu babam. “Bu ne yapıyor?” dedi.
“Bende bilmiyorum,” dedi abim.
“Irmak,” babamın bana seslenmesiyle hızla şapkamı çıkardım.
“Efendim,” derken mirketlere benzediğime adım gibi emindim.
“Ne yapıyorsun kızım öyle, deve kuşu musun sen?”
“Ay yok baba,” diye mırıldandım. Babamlar masaya kuruldular, derin bir sohbet açılırken Haktan’a mesaj attım.
Siz: Haktan ben arkaya gitcem, bi bahane bul sende gel
Haktan’a mesaj gelirken telefonuna baktı hızla. Bir şeyler yazdı.
Haktanım: tamam
Hızla alarm yerine girip alarmın çalmasını sağladım. Sonra telefonun çalmış gibi hızla masadan kalktım. Mekanın arka yerine geçip duvara yaslandım. Bir süre sonra ise Haktan geldi.
“Ne dedin?” dedim.
“Hesabı ödeyeceğim dedim.” Yüzüne Munzur bir gülümseme otururken bir anda beni kendisi ile duvar arasına aldı. Bir elini duvara yaslarken bir elini yanağım attı.
“Sıkıldın mı?” dedi.
“Evet,” dedim üzgün üzgün. “Çok hemde.”
Biraz daha yaklaştı Haktan. Burnu burnuma değerken titrek bir nefes verdim.
“Yapma,” dedim. Kendini bana yasladı. Yutkundum.
“Neyi?” dedi tok sesi ile. Bacaklarımı bacaklarının arasına sıkıştırdı. Kasıklarımız bir olurken kısık sesle inledim. Çok zorluyordu beni. İnlemem hoşuna gitmiş olacakki biraz daha yaklaştı.
“Haktan,” dedim zar zor.
“Güzelim,” dedi. Dudaklarımızın arasında milimlik mesafe varken minik bir buse bıraktı dudaklarıma. Ben dayanamayıp elim onun boynuna atıp kendime çektim. Ve dudaklarımız da bir oldu.
Tüh ya bölüm bitti sjsbh
AY NASILDI???
umarım beğenmişsinşizdir
Migrenim (şüpheli) tutmasaydı yazmaya devam ederdim
Karakterlerle soru cevap yapmak istermisiniz?? Buraya soruları yazın (hangi karaktere hangi soru vs.) bir sonraki bölüm cevaplar gelirrr
Kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olunn
Öptümmm
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
43.39k Okunma |
4.1k Oy |
0 Takip |
60 Bölümlü Kitap |