@canimsenhayirdir
|
Gül… Bir varmış bir yokmuş, Develer tellal, Pireler berber iken, ben dedemin beşiğini Tıngır mıngır sallar iken, çok uzaklardaki bir ormanda bir bülbül yaşarmış. Bülbül, her gün 1 saat uzaklıktaki kasabaya gider, oradaki bir evin hemen yanındaki ağaca konar, şakırmış. Çünkü o evin penceresine, bülbülün âşık olduğu beyaz gül yaşarmış. İşte bu yüzden bülbül her sabah buraya gelip gizlice beyaz gülü izlermiş. Günlerden bir gün yine bülbül kasabaya inip evin yanındaki ağaca konmuş. Çok heyecanlıymış bugün bülbül. Çünkü; beyaz güle olan aşkını itiraf edip, ona sarılacakmış. Bülbül boğazını temizlemiş başlamış ötmeye. Öyle böyle bir ötüş değilmiş, çevresinden geçen herkesi hayran bırakıyormuş kendine. Bülbül de bunun farkındaymış. Fakat o başkalarının ona hayran kalmasını değil, beyaz gülün ona hayran kalmasını istiyormuş. Lakin bilmiyormuş ki beyaz gülün tepki verecek bir uzuvu yok. Yoksa beyaz gül ona zaten ezelden beri hayranmış. Bülbül mutlulukla ötmeye devam etmiş. Şarkısını bitirdiğinde ise yavaşça pencereye doğru uçmuş. Ve hemen beyaz gülün yanına konmuş. Sevinçten havalara uçacakmış neredeyse. “Merhaba,” demiş sesindeki mutluluğu gizleyemeyerek. “Seni uzun zamandır izliyorum. Ve itiraf etmek gerekirse güzelliğine hayran kaldım. Her bir parçana, her bir zerrene… Açıkçası sana âşık oldum.” Kıkırdamış neşeyle. “Eğer sorun olmazsa sana sarılabilir miyim?” Beyaz gül cevap verememiş. Hâlbuki o da çok istiyormuş ona sarılmayı. Fakat ona sarılırsa dikenleri bülbüle batabilirmiş. Onu uyarmak istemiş ama uyaramamış. Eğer bülbül ona sarılırsa ölecekmiş. Çırpınmış kendi içinde, ama çırpınmanın ona faydası olamamış. Bülbül gülümseyerek yavaşça beyaz güle uzanmış. Beyaz gül kaçmak istemiş, fakat kaçamamış. Bülbül sıkıca beyaz güle sarılmış. Sımsıkı sarılmış, onu bir daha bırakmak istemezcesine. Fakat beyaz gülün bir tane dikeni tam kalbine saplanmış. Canı acımış fakat ses etmemiş. Daha sıkı sarılmış beyaz güle. Canı iyice yanmış, gözünden bir damla yaş düşmüş. Ölürse sevdiğine sarılarak ölmek istemiş. Kanı beyaz güle bulaşmış. Beyaz gül, artık kıpkırmızı olmuş. Bülbül son gücüyle biraz daha sıkı sarılmış, artık kırmızı olan güle. Ve gözlerini sonsuzluğa yummuş. Beyaz gül ise öylece kalmış. Ve sapından bir damla kan düşmüş. O öldürmüştü, sevdiğini o öldürmüştü. Üzüntüyle bembeyaz kanatları kan olan bülbüle bakarken gözlerini sıkıca yummuş… Ve gül kırmızı rengi ile, aşkı simgeleyerek adını kırmızı harfler ile tarihe yazmış… |
0% |