Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11.Bölüm

@cansu44

**Bölüm 11: Karışık Duygular ve Kararlar**

Şubat tatilinin bitmesiyle birlikte okul yeniden açılmıştı. Kızlar, neşeyle dolup taşarak okula adım attılar. Miray, Cem’in elini sıkıca tutuyordu ve birlikte yürürken Baran’ı gördü. Ama bu kez, ona olan hislerini gizleyebilecek kadar güçlüydü. Baran’ı görmezden gelip yoluna devam etti, ama Baran peşinden geldi.

Baran’ın yüzündeki ciddiyet, Miray’ı durdurdu. "Keşke Cem’in yerinde olabilseydim," dedi Baran, pişmanlıkla dolu bir sesle.

Miray, hafif bir alayla sordu, "Olsaydın, neden olmadın?"

Baran, derin bir nefes aldı. "Miray, ben galiba herkesin dediği gibi serseri, gereksiz bir insanın tekiyim."

Miray şaşkınlıkla baktı. "Ne alaka şimdi?"

"Çok alaka," dedi Baran, gözlerini yere dikerek. "Ben senden ayrıldım çünkü sen çok iyiydin. Hep çok güzeldin, hep insanların mutluluğunu isterdin. Ben öyle değildim."

"Yani bu ayrılmana bir neden mi?"

Baran, gözyaşlarını zor tutarak devam etti, "Biz ayrı dünyaların insanlarıyız. Ben seni üzerim sandım. Kimseyi yanımda tutamayan beceriksizin tekiyim ben."

Baran’ın bu sözleri karşısında Miray’ın kalbi sızladı. Baran ağlamaya başladığında, Miray içgüdüsel olarak ona sarıldı. "Herhangi bir şans varsa," dedi Baran, sesinde umut kırıntılarıyla.

Miray başını öne eğdi ve hafifçe gülümsedi.

Baran, bir an tereddütle sordu, "Bu, evet demek mi?"

Miray, "Evet," diye fısıldadı ve Baran’ı öptü, ardından hızlıca oradan uzaklaştı.

Miray, kızların yanına geldiğinde, onları her şeyi anlattı. Kızlar öfkeyle ona baktılar. "Sen nasıl yaparsın?" dedi Alya. "Baran sana neler yaptı! Cem varken nasıl ona dönebilirsin?"

Deniz de ekledi, "Bu büyük bir hata, Miray."

Miray, kızların tepkilerini umursamayarak Cem’in yanına gitti.

"Cem," dedi derin bir nefes alarak, "Ben ayrılmak istiyorum."

Cem’in yüzünde şok ve hayal kırıklığı belirdi. "Her şey bu kadar güzel giderken neden?"

Miray’ın sesi titredi, "Özür dilerim Cem, ben Baran’ı istiyorum."

Cem, acı içinde, "Beni hiç mi sevmedin?"

Miray, gözyaşlarını tutamadan cevapladı, "Üzgünüm Cem, ben..."

Cem, acıyla dolu bir sesle devam etti, "Beni yara bandı olarak kullandın, değil mi? Hiç sevmedin beni. Hatta hiç önemim yoktu senin için. Senin tek gördüğün şey Baran’dı, ama ben salak gibi sana inandım. Beni sevdiğine inandım. Milyonlarca hayal kurdum seninle. Ama şimdi bana gelmiş, ‘seni hiç sevmedim’ diyorsun."

Miray, suçluluk içinde başını eğdi. "Haklısın, hem de çok."

Cem, çaresizce, "Bir şey söyle bari."

Miray, gözyaşları arasında, "Ben böyle olsun istemedim," dedi ve koşarak oradan uzaklaştı.

Miray, kızların yanına geri döndü. Onlara olanları anlattığında, Alya derin bir nefes aldı ve "Pes," dedi hayal kırıklığıyla.

Deniz de ekledi, "Nasıl bu kadar bencil olabilirsin, Miray?"

Miray, bu eleştiriler karşısında sessiz kaldı. İçinde derin bir boşluk vardı. Okuldan çıkar çıkmaz evine gitti ve odasına çekildi. Annesi, Miray’ın yanında belirdi ve yumuşak bir sesle, "Miray, nasıl geçti günün?" diye sordu.

Miray, gözlerini kaçırarak, olanları özet olarak anlattı.

Annesi, derin bir iç çekerek, "Miray, sen böyle birisi değilsin. Sen insanları kendi menfaatin için kullanmazsın. Bu çocuk seni çok değiştirdi. Bencil, menfaatçi birine dönüştün," dedi.

Miray, savunma yapmaya çalıştı, "Ama anne…"

Annesi, onu dinlemeden odadan çıkarken Miray, olanları günlüğüne yazmaya başladı.

"Neden böyle oldu sence?" diye yazdı Miray günlüğüne. "Of, ben gerçekten de bu değilim. Bu yüzden belki de üzgünüm çünkü Cem’i kullandım, onu üzdüm. Cem iyi bir çocuktu ama bizden olmazdı. İlk defa kimseyi düşünmeden kendim için bir şey yaptım ve şimdi herkes bana cephe aldı. Ama yok, kim ne derse desin, ben Baran’ı seviyorum. Deniz ile de konuşmam madem."

Miray, derin bir iç çekti. Kafasındaki düşünceler onu boğuyordu. Gerçekten doğru olanı mı yapmıştı, yoksa sadece kalbinin en zayıf anında yanlış bir karar mı vermişti? Herkes ona sırtını dönerken, Baran’a geri dönmenin bedelini ödemeye hazır mıydı? Annesinin sözleri onu düşündürmüştü; belki de Baran, gerçekten de onun için iyi biri değildi. Ama bu sevgiden vazgeçmek de onun için bir o kadar zordu.

O sırada telefonuna bir mesaj geldi. Baran’dandı: "Yarın görüşebilir miyiz?"

Miray, bu mesajla birlikte kalbindeki karışıklığı daha da derinden hissetti. Cevap yazmak yerine, telefonu bir kenara bıraktı. Kendini, ne yapacağını bilmez bir halde yatağına attı. Düşünceleriyle baş başa kalmıştı, ancak bu kez doğru kararı vermek istiyordu. Ama hangisi doğruydu? Baran mı, yoksa kendine ve başkalarına verdiği zarar mı?

Ertesi gün, kararını vermek zorunda olduğunu biliyordu. Ama bu karar, onun hayatını sonsuza dek değiştirebilirdi.

Loading...
0%