@cansu44
|
**Bölüm 12: Kaçış ve Gizem** Miray, annesiyle olan son konuşmalarından sonra kafasında dönüp duran düşüncelerle dolup taşmıştı. Artık bu baskıya daha fazla dayanamayacağını biliyordu. Yatmadan önce her şeyi planladı. Evi terk edecekti. Sadece bir süreliğine de olsa kendi başına kalmaya, herkesten uzaklaşmaya ihtiyacı vardı. Gece yarısına doğru, annesi ve babası uyurken sessizce odasından çıktı. Küçük bir çanta hazırlamıştı. Yanına sadece birkaç kıyafet, telefonunu, günlüğünü ve biraz para almıştı. Evden çıktığında derin bir nefes aldı ve hızlı adımlarla uzaklaştı. İlk durağı Baran’dı. Ona mesaj attı: *"Baran, evi terk ettim. Buluşmamız lazım. Nerede olacağımı sana mesaj atarım."* Baran’dan gelen cevap kısa ve netti: *"Tamam, dikkatli ol."* Miray’ın planı, bir süre boyunca kimsenin onu bulamayacağı bir yerde kalmaktı. Bu yüzden şehre yakın bir mobilya mağazasına gitmeye karar verdi. Mağazanın içindeki yatak odası bölümünü akşam 7'den sabah 9'a kadar gizlice kullanacaktı. Bu fikir biraz deliceydi ama aynı zamanda heyecan vericiydi. Mağazaya girdiğinde, Baran ve Alya ile buluşmak için birkaç gün sonra bir plan yaptı. Mobilya mağazasının köşesine yerleşti, bir yatakta yorganın altına saklandı ve mağazanın kapanmasını bekledi. Saatler geçtikçe mağaza sessizleşti. Miray, bu sessizlikte ne kadar rahatladığını fark etti. Baran ve Alya’ya yeri tarif etti ve sabah mağaza açılmadan önce buluşmaya karar verdiler. O gece, Miray uzun zamandır ilk kez rahat bir uyku çekti. Kimse onu bulamazdı, kimse ona ulaşamazdı. Şu an için sadece kendisiyle baş başa kalmıştı. Ancak sabah olduğunda, Baran ve Alya geldiklerinde, her şeyin daha da karmaşık hale geleceğini biliyordu. Bu kaçış bir çözüm müydü, yoksa sadece bir gecelik bir kaçamak mı? Bu sorular kafasını kurcalarken, sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açtı ve yeni bir güne merhaba dedi. ---* Sabah olduğunda, mağaza açılmadan hemen önce Baran ve Alya, Miray’ın bulunduğu mağazaya geldiler. İçeri girdiklerinde, sessizlik onları karşıladı. Baran, Alya’ya dönerek, “Bu yaptığımız çılgınca, ama başka seçeneğimiz yok,” dedi. Alya, bu işin ciddiyetinin farkında olarak başını salladı. Miray, Baran ve Alya’nın gelişini yatağında saklanarak bekledi. Sonunda onları gördüğünde içi biraz olsun rahatladı. Yavaşça yatağından kalkarak onlara doğru ilerledi. Baran, Miray’ı görür görmez sarıldı. Alya ise biraz mesafeli durdu, endişeliydi. “Miray, burası tehlikeli olabilir. Birisi seni fark ederse ne yaparız?” diye sordu. Miray omuz silkti. “Şimdilik burası güvenli. Kimse beni burada aramaz. Sadece biraz zamana ihtiyacım var.” Baran, Miray’ı yakından inceliyordu. Onun bu kadar çaresiz ve kırılgan olduğunu görmek içini acıttı. “Bu böyle devam edemez, Miray. Bir çözüm bulmamız lazım,” dedi. Alya, aralarındaki gerginliği fark etti. “Belki de bir süreliğine hep birlikte saklanacak bir yer bulmalıyız,” diye önerdi. Ama Miray, bu teklifi hemen reddetti. “Hayır, benim buraya ihtiyacım var. Kafamı toparlamam lazım. Baran, sen de anla lütfen.” Baran, sessizce başını salladı. Ona saygı duymaktan başka seçeneği yoktu. --- Günler geçti ve Miray, mobilya mağazasında geçici olarak saklanmaya devam etti. Bu süre zarfında Baran ve Alya onun yanına birkaç kez daha geldiler. Ancak Miray, yalnız kalmayı tercih ediyordu. Kafasını toparlamak, duygularını netleştirmek istiyordu. Bir gece, Baran mağazaya tek başına geldi. Miray’ı bulduğunda onun bir köşede oturmuş, düşüncelere dalmış olduğunu gördü. Yavaşça yanına oturdu. “Miray, ne kadar zamandır buradasın? Daha ne kadar burada kalmayı düşünüyorsun?” Miray, derin bir nefes aldı. “Baran, bilmiyorum. Ama şunu biliyorum, burada yalnız kalmak bana iyi geliyor. Annemle olan tartışmamdan sonra kaçmak tek çareydi.” Baran, elini Miray’ın omzuna koyarak onu teselli etmeye çalıştı. “Ama bu böyle devam edemez. Sonunda bir çözüm bulmamız gerekiyor.” Miray, gözlerini kapatarak başını salladı. “Evet, biliyorum. Ama şu an yapabileceğim tek şey bu. Her şey çok karışık. Seninle olmak, Alya’yla konuşmak… Hepsi bir yandan iyi geliyor ama bir yandan da kafamı daha da karıştırıyor.” Baran, Miray’a yaklaşıp elini tuttu. “Miray, ne olursa olsun yanında olacağım. Sana yardım etmek istiyorum. Bu çıkmazdan birlikte çıkabiliriz.” Miray, Baran’a bakarak hafifçe gülümsedi. İçinde bir yerlerde Baran’a güvenmek istiyordu, ama aynı zamanda bağımsız kalma isteği de ağır basıyordu. “Belki de haklısın. Belki de artık bir adım atmanın zamanı geldi.” Baran, Miray’ın kararlılığını görerek onun elini sıkıca tuttu. “O zaman birlikte adım atalım, Miray. Ne olursa olsun, bu işin üstesinden geleceğiz.” Bu konuşma, Miray’ın içindeki karışıklıkları biraz olsun hafifletmişti. Ancak önlerinde hâlâ uzun bir yol vardı. Gelecekte onları ne bekliyordu? Bunu kimse bilmiyordu. Ama bir şey kesindi: Miray, Baran ve Alya, bu yolda birlikte ilerlemeye kararlıydılar. |
0% |