**Bölüm 13 Tuzak**

Miray, Baran ve Alya, Cem'in tehdidini hafife almışlardı. Ancak bir sabah, Baran’ın telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj, Cem’den geliyordu ve içinde bir video vardı. Baran, mesajı açtığında gözlerine inanamadı: Videoda Miray'ın, Cem'le olan tartışmaları ve Cem’in Miray’ı tehdit ettiği sahneler gizlice kaydedilmişti. Ancak videoda, olaylar Baran'ın bildiği gibi değildi. Cem, videoyu ustaca manipüle etmiş ve olayların seyrini değiştirerek Miray’ın kötü bir ışıkta görünmesini sağlamıştı.

Baran öfkeyle dişlerini sıktı. "Bu, onun oyunları... Miray'a zarar vermesine izin vermeyeceğim."

Ancak tam o sırada, Miray'ın telefonuna da bir mesaj geldi. Bu kez mesajda, Miray ve Cem'in arasındaki geçmişten kesitler vardı. Videoların bir kısmı doğruydu, ancak Cem olayları Miray'ın gözünde daha kötü gösteriyordu. Mesajın sonu ise tehditkârdı: "Eğer Baran'ı terk etmezsen, bu videoları herkes görecek."

Miray, büyük bir çıkmazın içine düşmüştü. Cem, Baran ve Alya'nın güvenini sarsmayı başarmıştı. Kendi kendine, "Bu, çok büyük bir hata olabilir," diye düşündü. Ama Baran ve Alya'nın bunu öğrenmesi, Cem'in ona zarar vermesinden daha korkutucuydu.

---

Miray, Cem’in tehditlerini bir süre sessizce içinden atlatmaya çalıştı, ancak bu baskı altında daha fazla dayanamayacağını fark etti. Alya’ya güvenebileceğini düşündü ve ona Cem’in mesajlarını gösterdi. Alya, durumu öğrendiğinde, gözleri öfkeyle parladı.

"Bu herif senin hayatını mahvetmeye çalışıyor, Miray! Baran’a her şeyi anlatmalıyız."

Miray, çaresizce Alya’ya baktı. "Ama ya Baran bana inanmazsa? O videolar, her şeyi kötü gösteriyor."

Alya, Miray’ın omzuna elini koyarak onu teselli etti. "Baran sana inanır, inanmalı. Cem’in oyunlarına düşmeyeceğiz."

O sırada Baran içeri girdi ve ikisinin de gergin olduğunu fark etti. "Ne oldu? Bir şey mi var?"

Alya, Baran’a dönerek, "Cem yine pis oyunlarına devam ediyor," dedi ve Miray’ın mesajlarını Baran’a gösterdi.

Baran, mesajları okuduğunda öfkeden deliye döndü. "Bu herifi bulup haddini bildireceğim!" dedi.

Ancak Alya, Baran’ı durdurdu. "Bu, onun istediği şey, Baran. Eğer şimdi harekete geçersen, onun tuzağına düşeceksin. Önce bir plan yapmalıyız."

Miray, sessizce Baran’a baktı. "Bana inanıyor musun?" diye sordu.

Baran, bir an duraksadı, sonra Miray’ın elini tuttu. "Tabii ki inanıyorum. Seni bu beladan kurtaracağız, ama akıllıca hareket etmeliyiz."

Baran, Alya ve Miray, Cem’in planını boşa çıkarmak için birlikte bir plan yapmaya karar verdiler. Cem, ne kadar zeki olursa olsun, Baran ve Alya'nın desteğiyle Miray'ın yanında durmaya karar verdiler.

Baran, bir süre boyunca Miray’dan uzak durdu. Görünürde, Cem’in tehdidine boyun eğmiş gibi davranıyordu. Bu arada Alya, Miray’ın günlük aktivitelerini dikkatlice takip etti ve Cem’in herhangi bir hamlesini engellemek için Baran’a bilgi verdi.

Bu sırada, Cem’in tüm planlarını alt üst edecek bir fikir ortaya çıktı: Cem’in oyunlarını kaydetmek ve tüm gerçekleri ortaya çıkarmak. Alya, Baran ve Miray, Cem’in karşısına çıkacakları günü planlarken, Baran, son bir kez daha Miray’a yakınlaştı.

Baran, ona güven veren bir ses tonuyla, "Beni asla yalnız bırakmayacaksın, değil mi?" diye sordu.

Miray, Baran’ın gözlerinin içine baktı. "Asla," diye fısıldadı.

Ertesi gün, planı uygulamaya koydular. Cem, Baran’ın Miray’ı terk ettiğine inandı ve tam da beklediği gibi, Miray’a yaklaşmaya çalıştı. Ancak Miray, soğukkanlılığını koruyarak Cem’in tuzağına düşmedi. Cem, Miray’a bir kez daha tehdit içerikli mesajlar göndermeye başladığında, Baran ve Alya’nın yerleştirdiği gizli kameralar sayesinde her şey kaydedildi.

Artık ellerinde Cem’i alt edebilecek yeterli delil vardı. Baran, Cem’le yüzleşmek için doğru anı bekledi. Fırtına öncesi sessizlik yerini, büyük bir hesaplaşmaya bırakmak üzereydi.

Cem’in, Miray ve Baran’a kurduğu tuzaklar, kendi ayaklarına dolanmaya başlamıştı. Ve bu kez, Baran ve Miray, Cem’e acımayacaktı.