@cansu44
|
1. Bölüm: İlk Gün
Alara, yeni okul yılının ilk günü binaya adım atarken içini kaplayan heyecana engel olamıyordu. Kalbi biraz hızlı atıyor, ama yüzündeki gülümseme bunu gizliyordu. Okulun girişinde biraz etrafa göz gezdirdikten sonra, kalabalığın arasından tanıdık iki yüz buldu. Melis ve Zehra, onu bekliyordu.
“Alara, buradayız!” diye seslendi Melis, el sallayarak. Üçü bir araya geldiğinde kısa bir sarılma seremonisinin ardından sınıflarını bulma telaşı başladı.
“10G nerede acaba?” dedi Alara, etrafına bakınarak.
“Sakin ol, buluruz birazdan,” dedi Zehra, daha önce defalarca bu koridorlarda yürümüş gibi rahat bir tavırla.
Sonunda sınıfı bulduklarında, kapıdan ilk giren Melis oldu. “Burası işte!” dedi sevinçle. İçeride birkaç öğrenci daha yerlerini almıştı, ama Alara’nın gözü en arkadaki boş dörtlü sıraya takıldı. “Burası tam bize göre,” diye mırıldandı.
Kızlar sıraya yerleşirken, sınıfın kapısı açıldı ve içeri Deniz Öğretmen girdi. Melis’in gözleri parladı. “Oley! En sevdiğimiz öğretmenle başlıyoruz!” dedi mutlulukla.
Ders başlamadan önce birkaç dakika birbirleriyle fısıldaşıyorlardı. Melis, birden derin bir iç çekti. “Kızlar, acaba Ozan nerde ya? Görmedim onu bugün…”
Zehra gözlerini devirdi. “Başladı yine Melis… Melisciğim, başka birinden hoşlan artık!”
Alara, Melis’in omzuna hafifçe dokundu. “Bırak kız rahat takılsın, kendine göre bir yol bulmuş işte.”
Zehra yine de pes etmiyordu. “Ama usanmıyor ki! Sürekli platonik. Git konuş madem bu kadar seviyorsun, en azından ne olduğunu bilirsin.”
Melis dudaklarını büktü. “Konuşamam, ne diyeceğim ki durduk yere? ‘Merhaba Ozan, seni seviyorum’ mu diyeceğim?” dedi, hafifçe alaycı bir tonda.
Alara gülerek başını salladı. “Neden olmasın? Hem cesaret güzel bir şeydir!”
Melis tam cevap verecekken, zil çaldı ve tüm sınıf koridora aktı. Dışarı çıktıklarında Melis, Ozan’ı uzakta gördü ve anında gerginleşti. “O burada!” dedi heyecanla.
Zehra gülerek başını salladı. “Hadi bakalım Melis, tüm gün onu bekledin.”
Ozan, Melis’in gözleri önünden geçerken Melis sadece bakmakla yetindi. Zehra ise dikkatini başka bir konuya çevirdi. “Kızlar, bu yıl yeni gelen çocuklar varmış, gördünüz mü onları? Nasıl tipler sence?”
Melis omzunu silkti. “Fena değiller, ama Ozan varken kimseyi göremiyorum tabii!”
Kızlar birbirine bakıp gülüştü ve biraz daha konuşarak vakit geçirdiler. Zil yeniden çaldığında, Melis ve Zehra tuvalete gitmek üzere ayrıldılar. Alara, kapının önünde tek başına kalmıştı. Beklerken gözleri bir anlık koridorun karşısındaki kapıya takıldı. Orada duran bir çocuk dikkatini çekmişti. Alara, farkında olmadan bir süre o çocuğa bakakaldı. Çocuk, ona doğru kısa bir bakış atıp, ardından uzaklaştı.
Melis ve Zehra döndüğünde, Alara hemen heyecanla konuşmaya başladı. “Kızlar, biraz önce karşıdaki kapının önünde bir çocuk vardı. Sanırım yeni gelenlerden biri. Gözüm takıldı bir an.”
“Kimmiş o?” diye sordu Melis, merakla.
“Adını bilmiyorum ama onu öğrenmek için planım var,” dedi Alara, gözlerinde bir parıltı ile. “Okul çıkışında yoklama kâğıdına bakacağız. Ne dersiniz?”
Zehra ve Melis, Alara’nın bu yeni heyecanına gülerek karşılık verdiler. Ve günün geri kalanı, Alara’nın aklında o çocukla geçti.
|
0% |