2.BÖLÜM

Yine aynı kabusla uyanmıştım. Babam ile kardeşimin paramparça bedenleri annem ve abimin hayatını kaybettiğini söyleyen yetimhane müdüresinin sesleri her uyuduğumda gözümün önüne geliyor sesleri yankılanıyor bu durumdan bıksamda bana hergün ne için savaşacağımı hatırlatıyor herneyse yataktan kalktım lavoboya gittim elimi yüzümü yıkadım koguştakiler daha kalkmadı saat 5 gibi hepsi hazır olurlardı saate baktığımda saat 4.30tu. Kendime geldiğimde formamı girdim beremi taktım biraz kendime aynadan zayıf bedenim biraz kilo almıştı sanırım bedenimi seviyordum kısa kahverengi saçlarımı , kahve rengi gözlerimi çok seviyordum çünkü babamın göz renkleriyle aynıydı zayıf bedenimi annemden gözlerimi babamdan almıştım onlara ait tek şeylerim bunlardı.ben düşüncelere dalmışken yüzbaşı asya komutan gelmiş ve koguştakileri uyandırıyordu "koğuş kalk herkes formalarını giysin ve ekibinizin yanına gidin" diye emir verdi ve odadan çıktı bende lavobadan çıkarken Asena ile karşılaştım

"Yine erkencisin cansu" dedi."Evet herzaman erkenciyimdir"dedim ve gülümsedim asenada gülümsedi ve musluğa doğru ilerledi bende yatakların oraya dogru ilerledim herkes hazır olduğunda koğuştan çıktık ve ekibi bekleme yerine geçtik. Çok zaman geçmeden intikam timi toplandı.

Kuzey yüzbaşı "günaydın" diyip başselamı yaptığında timdeki herkes "günaydın komutanım " dedi ve başselamını verdiler kuzey yüzbaşıda başselamını aldı. Ve Bir yere gitti. Tim kendi aralarında konuşurken Yavuz Erdem bana bakıyordu yavuzla hiçbirzaman anlaşamadık kendisini severim ama herkese karşı iyiyken bana karşı kötü davranıyordu timdeki en yakışıklı kişisi diyebilirim ancak bir o kadarda gıcık bir kişiliği var. Yada sadece bana kasıt yapıyorda olabilirdi. Bu time katıldığımdan beri bana karşı hiç iyi değil.neden bir türlü anlamadım bana soru soran buğrayla kafamı buğraya dönmek zorunda kaldım "cansu başkan bir bakarmısın"dedi"ne oldu buğra "dedim "cansu başkan nasılsınız size birşey sorabilirmiyim"dedi "iyiyim buğra ne soracaksan sor " "cansu başkan bir kızı etkilemek istiyorum ne yapabilirim" dedi ben tam cevap vericekken Yavuz dediki"cansu ne anlasın kadınları etkilemek için ne yapılır nerden bilsin tam adamına sordun ha" dedi bu dediğine kaşlarımı çattım. "Asıl sen neyden anlarsın ya buğra bir kızı etkilemek için ilk yapman gereken şey nazik davranman gerek kızlar nazik erkeklerden hoşlanır hödük erkeklerden değil bu bir ikincisi sevdigi bir çiçeği veya sevdigi birşeyi alırsan senden hoşlanabilir hoş çocuksun da zaten kötü davrandığın zaman o kızı kaybetmiş olursun bunu unutma" dedim "teşekür ederim cansu başkan dediğin gibi yapıcam sevdigi çicek beyaz gül ben çarşı iznine ne zaman kaldı acaba hemen görmek istiyorum sevdiceğimi " dedi borada" sen ne zaman aşık oldun kardeşim neden bahsetmiyorsun" "sanki söylesem benle dalga geçmeyeceksiniz helede Ayaz komutanım dalga geçecek " Ayaz hemen ordan atladı "ne dalgası olum dalga denizde olur "dedi ve güldü herkes ona ters bakışlarını gönderdi Ayaz ise kendi ilk okul esprisine gülmeye devam etti . Kuzey komutan geldi hazır ol asker dedi ve selam verdi . Tim kamil albay bizi odasına çağırıyor kesin şamatayı ve herkes beni takip etsin dedi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı .kuzey komutanın arkasından endamla ilerlemeye başladık .

☆☆☆

Biz kimmiydik biz Ateş timiydik görünmez kahramanlardık. Görünmez sesiz ve hızlı kişileriz vatanımız uğruna kanımızı canımızı veda ederiz Ateş timidekiler kim mi? İşte onlar ;

Kuzey öztürk yüzbaşı

Cansu Yıldız üsteğmen

Yavuz Erdem Çevik üsteğmen

Ayaz Çavuşoglu teğmen

Bora Tekin teğmen

Efe Doğan asteğmen

Buğra ünal asker astsubay kıdemli baş çavuş

Ateş timiydi onlar

☆☆☆

Kamil albayın odasındaydık

Kamil albay yine bize gizli bir görevden bahsediyordu yakalacagımız terörist hazarjorda adında bir herifti yardımcısı Arinjorda adlı bir kadındı ikiside kuzenmiş Diyarbakır Çermik konuk sever köyündeki çocukları kaçırmışlar köylüleri korkutmak için yapmışlar şerefsizler bizde şimdi onları kurtarmak için plan yapacağız bir kişi onların arasına sızacak ve önemli bilgileri öğrenecekti ve tabiki gidecek olan kişi bendim benim kimliğimi kişiliğimi değiştirdiler artık asker kıyafeti degil şerefsizlerin giydiği kıyafet vardı üzerimde yola çıkmıştım hazarla bir kaç ay önce zaten bir anlaşma yapmıştık şimdi anlaşma yerinde hazar şerefsizini bekliyordum bir kaç dakika sonra önümde siyah bir araba durdu içinde hazar ile arin dışarı çıktı kürtçe birşeyler söyledi

"Merhabalar rojinda hanım silahlar nerde "

"Merhabalar hazar bey silahlar tam olarak arabanın bagajında gelin göstereyim"

Dedim ve arabanın yanına geldik arabanın bagajını açtım yeni silah modelleri vardı hazarın gözlerinin içi parlıyordu pis herifin bozuk Türkçesiyle "vay canina rojinda hanımm " dedi Arin " bu silahlar dediğiniz gibi son model silahlar bizim silahlara hiç benzemez çok özel silahlar anlaşmanın devamını imzalama işini eve gidelim orada yapalım ne dersiniz dedi " "tabikide olur arin hanım siz kendi arabanızla bende kendi arabamla gelirim " dedim ve arin ve hazar önden yürüp arabalarına bindiler. Bende kendi arabama bindim ve arabayla ilerlemeye başladık. Onların arabalarında olan bitenden haberim vardı ne konuştuklarını duyabiliyordum ve tabiki timde duyabiliyorlardı nasılmı anlatayım

☆BİR KAÇ DAKİKA ÖNCESİ☆

Arin ve hazar arabadan indiği an cansu (rojinda) arabaya dokundu ve elini arabada gezdirdi eli arabada gezerken görünmeyecek bir yere kamera ve ses kayıt cihazını koydu bu cihaz arabanın dışındada olsa arabanın içini gösterebiliyor ve içerideki sesleri kayıt edebiliyordu bu sayede ne konuştuklarını dinleyebiliriz ve görebiliriz .

☆ ŞİMDİKİ ZAMAN ☆

İşte böyleydi kulağımdaki minik kulaklıktan sesler geliyordu kuzey komutan konuşmaya başladı cansu arabada senin güvenilir biri olduğundan bahsediyorlar sen biraz onları oyalacaksın kahve filan içelim diye bizden komut gelene kadar bekle bizden komut gelince ne yapacağını biliyorsun çocukların yerini bulmaya çalış dikkatli ol dedi ve ses kesildi biraz ilerledik ve ardından büyük bir evde durduk arabadan indiler sonra bende indim bana evi gezdirebilirmisiniz diye sordum arin tabikide dedi ve roza diye birini çağırdı ve dediki " rojindayı ve gezdir sonrada bizim odaya getir " roza tabi efendim dedi sonra benim yanıma geldi ve evi gezdirmeye başladı bir kaç yer gezdik sonra bir öksürük sesi geldi ben rozaya bu ses nedir diye sorduğumda biraz tedirginleşti ve şöyle dedi arinin erkek kardeşi hastada ondan bu odaya koydular doktorlar filan bakıyor dedi gözlerinden yalan söylediği belliydi çocuklar bu odadaydı adım gibi emindim roza hadi devam edelim rojinda hanım dedi ve ilerlemeye başladık evi gezme bitince hazarın odasına geldik arin ile hazar bir şey konuşuyorlardı benim geldigimi görünce konuşmayı kestiler hazar "rojinda hanım oturun hadi bian önce imzalayalım degilmi "dedi bende dedigi koltuga oturdum "ben susadım içecek bir şeyler varmı "dedim arin "var rojinda hanım hemen roza bize kahve ve su getirir" dedi ve roza hemen odadan çıktı tabikide o pisliklerin ellerinden birşey içmeyecektim sadece oyalamak için işte havadan sudan bahsetmeye başladık sonra roza içeri geldi ilk bana kahve ve suyu verdi sonra diğerlerine verdi içmezsem garipselerdi oyüzden içerimiş gibi yaptığım an kuzey komutanım hazırız cansu sıra sende dedi an elimdeki suyu koydum ve silah doğrultum ve çatışma başladı

☆☆☆

Kuzey komutan ve timdekiler içerideki silah sesini bekliyorlardı o sırada Buğra "komutanım cansu başkan ne zaman harekete gecicek heyecandan yerimde duramıyorum ben içerde olsam şimdiye çatışma başlamıştı" dedi borada" iyiki içerde sen yoktun Buğra yoksa herşeyi mahvederdin cansu başkan hamle bekliyor sen sabırsızlıktan herşeyi altüst ederdin" dedi Buğra " dogru diyorsunuz komutanım cansu başkan bacım olmasa kesin evlenirdim ama işte bacım" dedi O sırada yavuz kaşlarını çattı kıskanmışmıydı yoksa cansuyu kuzey komutan yavuzun kaşlarını çattıgı gördü ve dudağında yarım gülüş belirdi biliyordu cansuya aşık oldugunu ama belli etmiyordu ama kuzey anlamıştı ondan hiç birşey kaçmazdı Efe konuşmaya atıldı "siz cansu komutanım hakkında ne diyorsunuz lan kesin salak salak konuşmayı" dedi ayazda "ordan sana ilgi gösteriyor diye sana aşık sanmıyorsun degilmi Efe" dedi " tabikide sanmıyorum ben salak degilim biliyorum bana karşı birşeyler hissetmedigini bende ona karşı hissetmiyorum zaten o benim ablam gibi salaklar saçma saçma konuşmayı bırakın dedi" Efe cansuyu gerçekten ablası gibi görüyordu asla o gözle bakmamıştı bakmazdıda Efe kafasını yavuza çevirdiğinde Yavuzla göz göze gelmişlerdi gözlerini kısmış kaşını kaldırmış Efeye bakıyordu Efe yutkunup önüne döndü oda biliyordu Yavuz komutan cansuya aşık oldugunu çokta shipliyordu onları umarım inatlarından vazgeçip kavuşurlar diye geçirdi içinden yavuz komutan "kesin şamatayı sesiz olun kimse konuşmayacak diye" biraz kükredi herkes suspus oldu herkes yavuzdan korkuyordu sonra silah sesi duymalarıyla çatışmaya geçtiler bir kaç dakika sonrasında herkes dağılmış ölen varmı yokmu diye arıyorlardı yürümeye çalışan kişileri tek tek vuruyorlardı ama cansu ortaya çıkmamıştı Bora Efe ve Ayaz çocukların kaldığı odanın önüne geldiler ve kapıyı kırıp çocukları aldılar ve evden çıktılar ardından cansu bir elinde hazar bir elinde arinle çıktı arin ve hazar ayaklarından kurşun yemişlerdi bize yardımcı olacakları için cansu ikisininde ayağını bir bezle bağlamıştı tam cansuluk hareketti arabanın yanına geldi ve onları yere fırlatı hazar su diye mırıldandı efe "komutanım su istiyorlar" dedi kuzey" sizi susuz bırakırdıkta bize lazımsınız "dedi efede sulugunu çıkardı hazar ile arine verdi sonrada sulugu fırlattı Yavuz ve buğra etrafı 3 kez kontrol ettiler her yer temizdi ve arabaya pislikleri bindirdiler sonra buğra ve Bora pislikleri götürüceklerdi Ayaz da bindi ve yola çıktılar geriye kalanlar ise cansunun arabasına gideceklerdi çocukları bindirdiler arka tarafta bir tarafına efe diger tarafına ise Yavuz bindi öne ise cansu ile kuzey bindi ve konuk sever köyüne doğru ilerlediler köye geldiler çocukları ailelerine teslim ettiler teşekkürlerini aldılar ve arabaya geçtiler arabayı çalıştırdılar ve askeriyeye gitmeye başladılar cansu bu kıyafeti giymesi kalbini sıkıştırıyordu direk bu kıyafetten kurtulmak istiyordu hızlı ve dikkatli şekilde arabayı kullanıyordu efe "cansu komutanım gerçekten evden dışarıya çıkarken çok havalıydınız" dedi cansu tebessüm etti .ve "abartma efe " dedi efe "abartmıyorum komutanım direkt doğruyu söylüyorum. Haklıyım degilmi kuzey ile yavuz komutanım"dedi kuzey "bencede haklısın ama gerçekten abartmayalım birkaç pisliği temizledi o kadar " dedi Yavuz ise "bencede abartmaya gerek yok evet çok temiz bir hareketti bence yeter abartmayalım sanki ilk defa yapıyor her zaman yaptığı şey" dedi ve ortama sesizlik çöktü cansu biraz darılmıştı ama belli etmedi efede ortamı düzeltmek için "cansu çok güzelsin neden hâla bir sevgilin yok gençliğin baharındasın sonuçta" dedi "Evet gençliğimin baharındayım ama ne zaman ne kadar yaşacagım belli degil bu yüzden birine aşık olup ve şehit olursam arkamda benim için üzülecek hayata küsecek birini istemiyorum " yavuzda "bencede haklısın bizim için ölüm heran yanı başımızda aşık olup aşkımızı söylemeden belkide öleceğiz kelebek gibi bizimde belki ya bir günlük ömrümüz yada üç günlük bir ömrümüz var bu yüzden aşık olmak güzel ama arkamızda ağlayan birini bırakmak gerçektende üzücü bir durum" dedi efede "ama şuan aşık olan kişiler sadece meslegi yüzünden birbirilerine açılamıyorlar ben aşık olsam direk yüzüne ben sana aşık oldum derim bana tokatta atsa asla vazgeçmem ölene kadar severim ne olursa olsun bence sevdiğinize ölmeden önce açılın yoksa üzülürsün" dedi ve konu kapandı yavuz düşünmeye başladı söylesem nolur diye ama cesaret edemedi birsinden yardım alması lazımdı artık ...

☆☆☆

Askeriyeye geldiler arabadan indiler onları Kamil albay karşıladı "Tebrikler Ateş timi yine bir görevi layıkıyla tamamladınız artık dinlenme zamanı" dedi ve gitti herkeste zaten yorgunluktan koğuşa koşar adımlarla gittiler herkes odaya girer girmez duş alıp uykuya daldılar...