İçeriye Vadi girmişti, atıldı.

" Nereye kayboldunuz birden öyle?"

Buğday ve Gazel'in eli ayağına dolaşmıştı içeri giren Vadiye cevap verdiler.

" Zilin çalmasını bekliyorduk."

" Az atta civcivler yesin Buğday."

Vadi güldü ve Gazel'e seslendi.

" Ya neden adamlara gidip sen misin diye sordun ki?"

" Başka çare mi vardı Vadi?"

" Yani ama, fazla üstüne düşülecek de bir konu değildi açıkçası."

Buğday ve Gazel o sırada hafif bir gülümseme ile birbirilerine bakıp gülümsediler. Bunu gören Vadi atıldı.

" Ya bir şey diycem siz yakışıyorsunuz he birbirinize."

" Hahahahah gerçekten mi?"

" Evet cidden çok tatlısınız."

" Teşekkür ederiz."

" Siz birlikte misiniz."

" Yok hayır, ama ikimizin de birbirine karşı hisleri olduğunu öğrendik."

" Çok sevindim adınıza yakışırsınızda valla allah mesut etsin."

" Ay noluyo noluyo ahahah."

" Nee ne güzel işte yakıştırıyor bizi"

Buğday utandı yanakları kızarmış bir şekilde ona baktı ve yanağından öptü. Gazel'in de yanakları kırmızı olmuş utanmıştı. Daha fazla geç kalmadan sınıfa geçtiler ve öğretmen sınıfa geldi.

"Günaydın arkadaşlar, herkese merhabaa!

Hikayelerinizi, öykülerinizi okudum hepsini çok beğendim herkes çok güzel anılar, hikayeler yazmış çok da gerçekçi buldum açıkçası herkesin içinde bir Sabahattin Ali yatıyormuş aslında haberimiz yokmuş ahahaha."

Gazel atıldı.

" Hocam en çok hangisini beğendiniz?"

" Ayrım yapmak istemiyorum, ama baya etkilendiğim iki hikaye vardı biri hatırladığım kadarıyla Beyaz Lekeler diğeri de Sırça Köşk."

Buğday gülümseyerek Öğretmenine baktı çok mutlu olmuştu hikayesinin beğenilmesi hoşuna gitmişti.

Okul çıkışı kapıdan çıkarken Gazel, Buğday'a seslendi.

" Hey, selam."

" Selam."

" Müsait misin?"

" Ne için?"

" Akşam dışarı çıkmak için."

" Neden ki?"

" Yemek yemek için uygun musun?"

" Ne yiyeceğiz?"

" Makarna sever misin"

" Bayılırım."

" O halde bunu evet olarak sayıyorum."

" Evet ama önce anneme haber vermeliyim."

" Tamam o halde ben bahçedeyim."

" Tamamdır geliyorum beş dakikaya."

Buğday annesini aradı annesi geç kalmamak şartıyla kabul etmişti. Buğday, Gazel'in yanına döndü.

" Tamam hallettim gidebiliriz."

Gazel, Buğday'a gülümsedi ve birlikte yola devam ettiler. Yol boyunca Gazel ona sorular sordu, Buğday mutlulukla cevaplıyordu.

" Benden gerçekten hoşlandın mı Buğday?"

" Evet, neden yalan söyleyeyim ki?"

" Bilmem?"

" Sen?"

" Evet tabii ki şaka mısın?"

" Keşke başından birbirimizi bulsaydık."

" Evet onca sene keşke birbirimize açılsaymışız."

İkiside birbirine mutlulukla bakıyordu, bunca sene aralarında olan arkadaşlık adeta bir flörte dönüşmüştü. Yaklaşık on dakika sonra Gazel Buğday'ı en sevdiği ve ünlü bir makarnacıya getirmişti. İçeri girmeden önce Gazel ona kapıyı açtı. Oturacakları yeri seçtiler, Gazel hızlıca yürüyüp Buğday'ın sandalyesini çekti Buğday gülümsemeyle ona teşekkür etti ve birlikte oturdular. Buğday atıldı

" İçerisi gerçekten büyüleyici."

" Dedim sana beğeneceksin diye."

" Gerçekten çok güzel tarih kokuyor."

" Beğenmene sevindim güzelim."

" Yerim senii."

" Ben seni yerimm."

İkiside birbirine yaklaştı tam dudak dudağa gelecek iken yanlarına garson gelip sipariş isteğini sordu.

" Hoş geldiniz efendim, ne arzu ederdiniz?"

" Biraz daha geç gelemez miydin?"

" Nasıl yani?"

" İki Tavuklu Makarna kardeşim."

Gazel sinirlenmişti tam dudak dudağa gelecek iken bölünmesi hoşuna gitmemişti. Buğday Sinirli olan Gazel'e yaklaştı ve şöyle dedi;

" Biraz sakin ol canım kızmana gerek yok birdaha yapabileceğimiz şeyin sinirini başkasından çıkarma güzelce yemeğimizi yiyip gidelim."

" Olur hayatım."

İkiside birbirine öylece bakıp durdular Gazel, Buğday'ın elini tuttu ve onu sevdiğini söyledi.

Buğday Gazel'in yaptığı romantiklikten çok etkilenmişti onun için gerçekten de çok güzel bir geceydi. Gece'nin sonunda sarılıp ona veda ettikten sonra hemen Vadiyi aradı ve çok güzel bir gün geçirdiğini anlattı. Vadi gülerek atıldı.

" Ahahah Başka naptınızz?"

" Ay harika bir geceydi gerçekten sanırım sonunda Biz Olacağız."

" Nasıl yani?"

" Baya kızım benden çok hoşlanıyor, ben de ondaan."

" Ay inanmıyorum daha ilk günden böyleyseniz."

" Konuştuk biraz, dedim ki keşke daha önce hislerimizi söyleseymişiz."

" O ne dedi?"

" Keşke dedi."

" Ay çok romantik cidden Benimki bile böyle açılmadı daha."

" Açılır o da merak etme."

" Umarım."

" Neyse benim kapatmam gerek eve geldim şimdi biraz da geciktim azar yiyeceğim büyük ihtimal kapatıyorum öptüm."

Buğday telefonu kapatıp içeriye girdi. İçeriden annesi Fidan Hanım seslendi.

" Buğday sen misin?"

" Evet benim anne."

" Neredesin sen akşama evdeyim dedin saat on iki oldu kızım."

" Geciktim biliyorum kusura bakma anne."

" Kimleydin?"

" Anlatacağım üstümü değiştirip geliyoruum."

Buğday üstünü değiştirip Fidan Hanım'ın yanına geldi.

" Geldimm."

" Evet dinliyorum neredeydin bu saate kadar?"

" Anne, hayatın boyunca duyamayacağın bir şey oldu."

" Ne oldu kızım?"

" Ben aşık oldum."

" Ne, kime?"

" Bir çocuğa."

" Kimmiş, neciymiş ne yaparmış?"

" Yani aslında tanıdığın birisi."

" Kim kızım söylesene."

" Gazel."

" Gerçekten mi?"

" Evett."

" Yazgül'ün oğlu mu?"

" Evet, çok çekici ama gerçekten tam aradığım insan"

" Hayırlısı olsun kızım."

" Hayırlı mı olsun, anne çıkmıyoruz veyatta nişanlanmadın ne hayırlısı sadece hoşlantı"

" Niye bağırıyorsun ki sadece söyledim sana da iyilik yaramıyor."

" Özür dilerim anneciğim öyle demek istemedim kıyamam sana sadece çocuğa karşı olan ilgimi söylemek istedim."

" Tamam, bende sert çıkıştım kusura bakma olur mu?"

" Sorun değil anneciğim seni seviyorum."

" Hadi uyku vakti yarın erken kalkacaksın."

" Tamam anneciğim iyi geceler öptüm."

Buğday Annnesi Fidan Hanım ile ara sıra tartışsa da bunu hallediyordu. Annesini öptükten sonra yatağına yattı ve uyudu.