Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8- OZAN

@caramel_latte

UYARI: ŞİDDET, ÖPÜŞME, HASTALIK, ÖLÜM İÇERİR!

 

 

NOT: BU HİKAYE BİR ÇOK PLARTFORMDA YAYINLANMAKTADIR!

 

Sonunda yazabildim. Özür dilerim. İyi okumalar.

-✒️-

Ona her yeri gezdirdim. Ardından kucaklsyıp döndürdüm.

 

 

Yağız:Sevdin mi?

 

 

Güz:Evett.

 

 

Yağız:Buda benden sana.

Kitabı uzattım. Turuncu kapaklı, üzerinde kütüphanenin dışının çizim olarak yer aldığı, dökülen yaprakların olduğu bir tasırımı vardı. Ancak kütüphanenin tepesinde Sonbaharın Hayatı yazıyordu. Güz elleri titrerken sayfalara kısaca göz gezdirdi. Ağlayarak boynuma atladı. Onun hikayesiydi bu kitap.

 

Güz:Yağız teşekkürler. Çok teşekkürler.

 

 

Yağız:Ne demek bir tanem.

 

 

Bu sırada Robert geldi. Göz yaşlarını sildim. Robert'a döndürdüm. Kıvırcık saçlı, hafif esmer, mavi gözlü biriydi. Güz ile el sıkıştılar.

 

 

Robert:Robert, Yağız'ın üniversiteden yakın arkadaşıyım.

 

Güz:Güz sevgilim.

 

Kafa salladı. Gülümsedim.

 

Yağız:Ortaklarımızdan biri kendisi. İyi geçinin. Bir şey oluraa onuda arayabilirsin o bana ulaşır.

Kafasını salladı Güz. Robert aşağı indi. Odama çektim. Tekrar dudaklarına kapandım... Ardından kasabaya geri döndük. Sıkıca sarılarak evime çektim.

Yağız:Bende kalsana?

 

Güz:Peki.

 

Gülerek geçtik. Ona çorba yapmaya başladım. Arkadan bana sarıldı. Benim kıyafetlerimi giymişti. Dönüp alnını öptüm.

 

Güz:Hamarat sevgilim.

 

Yağız:Güzeller güzelim.

 

Yemeği yedik. Odama çektim. Sıkıca sarıldkm. Aslında o gece de benle uyumuştu. Nasıl güvendi bilmiyorum. Ben olsam güvenmezdim. Kollarıma kuruldu.

 

Güz:İyi geceler.

 

 

Kafasını boynuma koydu. Saçını öptüm. Artık bir sevgişim vardı. Çok iyi biriydi. Kafamı kafasına yasladım.

 

 

Yağız:Sanada bebeğim.

 

 

Sabah olunca güzelce kahvaltı yaptık. Güz giyindi. Birlikte akşam için hazırlanmaya başladık. Uyku tulumu, ceketler, yiyecek, içecek, teleskop, fotoraf makinesi, ısıtıcı, termos, battaniye, bot, bere, eldiven aldık. Gece olunca tarlalara ilerledik. Bir açıklığa geçtik. Büyük bir ateş yakılmıştı. Oturcak yerlerde hazırdı. Biz uyku tulumlarını açtık. Oturduk. Herkes saatte getirmişti. Uzandık.
Bir yarım saat geçti...

 

 

Güz:Niye hala başlamadı?

 

 

Yağız:Bilmiyorum.

 

 

Odin:Güz abla türkü söylesene!

 

 

Derek:Evet abla nolur hem Eylül'de sever.

 

 

Eylül'ü kendine çekip bol bol öptü. Helen gülüyordu. Muhtarla oturuyordu o uzakta. Sırıttım.

 

 

Eylül:Türkçe türkü mü söyledin abla?

 

 

Güz:Kütüphanede çalıyorum. Bunlarada denk geldi.

 

 

Güldük. Elini tutup öptüm.

 

Yağız:Duyalım bakalım o güzel sesinizi.

 

 

Güz:Derek.

 

 

Gülerek gitarını çıkardı. O çalmaya başladı. Güz söylemeye hepimiz onu dinliyorduk.

 

"Uzun ince bir yoldayım.
Gidiyorum gündüz gece.
Bilmiyorum ne haldeyim.
Gidiyorum gündüz gece.

...

Dünyaya geldiğim anda.
Yürüdüm aynı zamanda.
İki kapılı bir handa,
Gidiyorum gündüz gece."

Gülümsedim. Sıkıca kendime çektim. Çok tatlıydı. Eylül'de, Derek'i öptü.

 

 

Yağız:Sonbaharın ozanı.

 

 

Güz:Sevmene sevindim.

 

 

Yağız:Senin her şeyini seviyorum.

 

 

Bu sırada yıldız yağmuru görünmeye başladı. Çok güzeldi. Bir dilek tuttum. Lütfen huzurlu mutlu bir ailem olsun Güz ile. Gözlerimi açtım. Ellerini tuttum.

 

 

Güz:Mükemmel gözüküyor.

 

 

Yağız:Evet. Senin gibi.

 

 

Kızararak güldü. Saçını öptüm. Ardından üstümüze bir güneşlik diktik. Çevresinide kapattık. Herkes uyku tulumlarında uyumaya başladı. Bende Güz'ü kendime çekmiştim. Sıkıca.

-✒️-

Yarın 2 bölüm atmayı denicem kısa oldu. Ancak okul biraz sıkıntı.

Loading...
0%