Yeni Üyelik
18.
Bölüm

14- KRALLAR

@caramel_latte

UYARI: KAN, ŞİDDET, SAVAŞ, ÖLÜM, HASTALIK İÇERİR!

 

 

 

YAZAR

İç çekerek taht odasına girdi genç prens. İki kralın önünde selam verdi. Yanlarına gidip tahtın önünde oturdu. Başını yukarı kaldırıp yakutla süslenmiş tavanı izlemeye başladı.

 

 

Eiden: Blaze hasta. Yatıyor, başına Helen'i diktim.

 

Hava Kralı: Eiden, Blaze'i geri dönmeye ikna mı ettin?!

 

Orta yaşlardaki kral sevinçle konuştu. Tenindeki gümüşler parlarken, gözlerinde hava açmış güneşli bir şenlik vardı adeta. Hava Kralı kızının ihanetine asla inanmamıştı. Biliyordu Blaze'i onu o halde bırakmazdı. Ateş Kralı kaşlarını çatarak oğluna baktı. Bir kaç gizli planı olduğunu biliyordu. Eiden acıyla gülümsedi.

 

 

Eiden: Majezteleri-

 

 

Hava Kralı: Bana da baba dersen onur duyarım evlat.

 

 

Kızını seviyordu, onun elinde büyümüş sayılırdı. En yakın arkadaşının, can kuşunun oğluydu. Blaze'i ona emanet etmekten hiç korkmamıştı. Eiden kalkıp amcası gibi olan adamın elini öptü.

 

 

Eiden: Asıl ben onur duyarım baba. Kızın iyi. Sadece ufak bir rahatsızlığı var. İhanet etmedi bizi kurtarmak için büyük bir sefere çıktı. Detayları oda da baş başa konuşuruz, üçümüz. Ancak bence oğulunuza dikkat edin.

 

Eiden muhafızlara ve vezirlere kısaca göz gezdirdi. Babalarının elini tutarak tekrar yere oturdu. İçinde büyük bir endişe vardı...

 

Yakutla süslenmiş tavan, bütün müvevherlerle süslenmiş kocaman 2 kanatlı kapı, mermer sutünlar, heykeller, altın ve yakuttan yapılmış kadifeli tahtlar, tahtlar mermer bir plartformun üstündeydi, tavandan sarkan altın ve kocaman bir avize, kırmızı kadife bir halı, tahtlardan kapıya kadar gidiyordu, kapının yanında altın zırhlı 2 asker vardı. Camlar ise kocamandı, ucu sivri geliyordu. ve ışık net bir şekilde giriyordu.

 

Kapı açıldı ve içeriye gümüş zırhıyla hava krallığının komutanı geldi. Diz çöktü.

 

Komutan: Majezteleri oğlunuz! Prenses Taila ile iş birliği yapmış!

 

Kral kalbini tutarak damadına baktı. Yaşadıklarına inanamıyordu. Henüz 45 yaşındaydı, bu yaşta kalp hastası olmuştu. Damadının ne demek istediğini anlayan kral şoktaydı.

 

Hava Kralı: Onu yakalayın! Emir yetkisi yok artık! Eiden sorumlu.

 

Genç prens ve babası şaşkınca kafasını Hava Kralına çevirdi. Genç prens korkmuştu. Hızlıca konuştu.

 

Eiden: Ama efendim üzerimde zaten 3 büyük sorumluluk var! Kızınıza bakamk, savaşı durdurmak, krallığımla ilgilenmek!

 

 

Ateş Kralı: Henüz ölmedik Eiden!

 

Çocuk babasına sokuldu. Ateş Kralı oğlunun saçlarını öptü. Ardından Hava Kralına sarıldı.

 

 

Hava Kralı: Blaze var ya Eiden?

 

 

Eiden: O bilinçsiz.

 

 

Hava Kralı: Uzun süre kalmayacak.

 

 

Güldüler. Ardından Eiden önlerinde eğilip çıktı. İki dost gülerek oturdular. Çocukluklarından bahsetmeye başladılar.

 

 

Hava Kralı: Hatırlıyor musun? Kraliçelerimiz için nasıl gizlice hediyeler bırakırdık?

 

 

Ateş Kralı: Ya sizi mağarada basmamıza ne diyorsun?

 

 

Hava Kralı: Sizin kaçmak isteyeceğiniz zaman yanlıştı. Söylemiştim sana!

 

Ateş Kralı: Unutmuştum! Ne var sevgilimle rahatça sarılıp konuşmak istememde?

 

Hava Kralı: Ben ve sevgilim vardı. Kraliçelerde az değildi. Ben anlamıyorum Sevgiliyiz çıkmış daha çiçek toplucakmış. Ya ben ne güne varım? Düşüp ayağını kırıncada koşturmaya devam etmişti!

 

Ateş Kralı: Senin ki gene iyi. Benimki ateşle oynucam diye köyü yakıyordu. Diyorum toysun bu büyü boyunu aşar. Dinlemiyordu.

 

Gülerek iki dost eski günleri yad ettiler. Ardından Hava Kralı iç çekerek dostuna baktı. Elini çenesinin altına koydu. Dirseğini tahta dayayarak, biraz daha dostuna eğildi.

 

Hava Kralı: Blaze de annesine benziyor. Cesur, kendine buyruk, soğuk kanlı.

 

Ateş Kralı: Daha olgun ama. Eşinin bu yaştaki halleri hiçte mantıklı değildi. Bemimkini benle olmasın diye etkilemeye çalıştı!

 

Hava Kralı gülerek dostunun omzunu sıktı. Konuşmaları yemek saatine kadar devam etti...

Loading...
0%