@caramel_latte
|
UYARI: KAN, ŞİDDET, ÖLÜM, HASTALIK, SAVAŞ İÇERİR!
(BU BÖLÜM YAŞI FAZLA KÜÇÜK VE HASSAS OKUYUCULAR İÇİN UYGUN DEĞİLDİR!)
-🎷- İç çekerek yanına oturdu. 1 haftadır uyanmayan eşi içim endişeleniyordu. Tehdit mesajları alırken onun uyanmaması... Bu onu mahvediyordu. Ya koruyamazsa? Elini tuttup üzerine eğildi. Alnını öptü. Küçük odalarındaydılar. Helen girdi içeriye. Blaze günden güne çöküyordu.
Helen: Bu gün daha soluk rengi.
Eiden: Bora nediyor?
Helen: "Olur öyle. Büyük ihtimalle eski halibe döndüğü için rengi soluyor." Bunları dedi. Ancak emin değilim. Eiden kalp atış
Eiden: Nefes alıyor. Onun yanına yaklaş anlarsın.
Gülümsedi. Eşinin dudaklarına ufak bir buse kondurdu. Bir sürü şifalı ot ve büyü deniyordular...
2 Hafta olmuştu. Blaze bu gün itibari ile 3 haftadır uyuyor olacaktı. Eiden sarayın bahçesine çıkmıştı. Duyduğu sesle kapıya döndü. Sarayın kapısı... Hava krallığının komutanın başı yerde yuvarlandı... Eiden şokla öylece baka kaldı...
Hava Kralı: Kim yaptı bunu!
Muhafız: Efendim toprak krallığı yollamış! Notra bırakmış!
Hava Kralı alıp okumaya başladı. Bu sırada en yakın arkadaşı gelmişti. Omzuna elini koymuştu.
Hava Kralı: "Savaş başlasın! Bu size bir ders olsun! Ya bize katılır ve güçlerinizi bırakırsınız ya da tüm direnen herkesi öldürmeden durmayız!"
Hava Kralı sinirle mektubu okurken yumruklarını sıktı. Mektubu yırttı. Öfkeden damarları belirginleşmişti. Eiden hızlıca yanlarına gitti.
Eiden: Savaşa hazır değiliz! Bunu kaldıramayız! Özellikle hava krallığı ağır hasar alır!
Ateş Kralı: Haklısın ama onlarda olmayan bir şey var evlat. Bizim askerlerimizden tut, hastanedeki hemşirelerimizden, kundaktaki bebeğimize kadar sihir gücümüz var.
Eiden: Haklısın...
Hava Kralı: Orduları hazırlayın! Hava halkını iç kesimlere alın! Harp okullarını savaşa hazırlasınlar!
Diye kendi adamlarına emir verirken, aynısını Ateş Kralıda yaptı. Sıkıntılı bir savaş olucaktı. Eiden hızlıca saklı odalarına gitti. Helen oradaydı.
Eiden: Savaş başlıyor Helen. Bora ve Blake haber yolla-
Helen'in ağladığını fark edince eğilip ellerini tuttu. Arkadaşıydı.
Eiden: Helen sorun ne?
Helen: Blake'in babası. Krsital Adaların Kralı, öldürülmüş Eiden! Kafasını meydanda sallandırmışlar. Ayrıca zehirleyip kendi nefesiyle boğdurtmuşlar... Blake çok kötüydü...
Eiden: Ağlama dük kızı. Bu savaş. Daha beterini gördük.
Helen: Bu yüzden ağlıyorum Eiden!
Hızla ayağa kalkıp, prensin yakalarından tutup duvara dayadı. Ağlayarak başını salladı. Zorla sarstı prensi.
Helen: Ben tekrar arkadaşlarımın cesedini görmek istemiyorum! Tekrar herkesi kaybetmek istemiyorum! Eiden siz sona kalmadınız!
Sinirden her yeri yakıyordu. Ağlayarak arkadaşının kucağına düştü. Eiden gözleri dolarak Helen'i sardı. Saçını öptü.
Eiden: Özür dilerim Helen. Affet beni.
Seneler önce. Ona gelmesi gereken zehirli ok abisine gelmişti... Dük'ün kızıyla evli olan prens Aiden ölmüştü. Kardeşi için kendini feda etmişti... Helen her şeyi hatırlıyordu. Eiden'ın nasıl kuruyarak, acı içinde öldüğünü, Blaze'in nasıl yandığını, Bora'nın nasıl hapsolduğunu hepsini hatırlıyordu. Gezegenin nadıl mahşer yerine benzediğini... Her yer yanıyordu, bazı yerler su altında kalmıştı. Helen o sırafa hamileydi ve bebeği ölmüştü.
Helen: Eiden ben yapamam! Tekrar o düzenin bozulduğunu göremem...
Eiden: Helen seni buzul krallığa sürüyorum!
Acı içinde haykırdı Eiden. Gerçekten çok kişi kaybetmiştiler ve çoğu dönmemişti...
Eiden: Helen buzul krallığa git ve her şey berbat giderse kadim cadılarla sıfırla!
Helen: Ben yapamam.
Eiden: Helen o zaman kal ama güçlü olmak zorundasın. Bizde kayıplar yaşadık!
Acıyla konuştu. Yere çöküp anlatmaya başladı. Genç prenste kolay şeyler görmemişti...
Eiden: Annenin nasıl boğulduğunu izledin mi Helen? Ya da en yakın arkadaşının doğrandığını? Evet seninkiler kadar ağır değil ama bölüğümüzden kimse sağ çıkamadı Helen!
Ağlayarak konuştu... Büyük bir arkadaş grubundan sadece 3 kişi tekrar dönmüştü. Hepsi özel eğitim alan savaş bölüğünden sadece prensler ve prenses hayatta kalmıştı... Bu sırada Eiden'ın telefonu çaldı.
Eiden: Alo?
Bora: Eiden işler berbatlaşıyor! Kayalıklarınızdan buraya bir sürü yaralı yaratık geliyor! Donanmayı yola sok! Eiden: Tamam Bora! Lanet olsun Helen koş! Alfler basılmış!
Helen: İmkansız! |
0% |