21- YENİ DÜZEN

UYARI: KAN, ŞİDDET, ÖLÜM, HASTALIK, SAVAŞ İÇERİR!

Hayatım bir kaç ay içinde 360 derece değişmişti. 1 hafta önce tamamen topraklar kurtulmuştu. Gebe olduğumu öğrenmiştim. 17 yaş... Aslında 17 değildim... 1 ay sonra 18 ve 5 ay sonra 30 küsür yaşıma giricektim. 30 küsür yaş ve 2 hayat... Neler çekmiştim...

Ateş krallığının taht odasında tüm varisler toplanmıştı. Ayakta kalan son krallara bakıyorduk. Evet, Blake'te kraldı ve Bora hep kraliçeydi ancak onlar bizim neslimizdendi. Ondan onları dahil ettirmemiştik.

Ateş Kralı: Bu gün burada toplandığınız için teşekkür ederim, gezegenimin varisleri.

Gülümsedik. Aramızda tek bir krallığın varisi ve yöneticisi yoktu. Toprak... Halkı temsilen genç bir askeri geitrmiştik. Birde kadim cadılardam Terra.

Hava Kralı: Şimdi krallık bölümlerini ayarlayacağız. Umarım anlaşabiliriz.

Hepimiz gülümsedik. Ateş Kralı ayaklandı. Ağır ve sade olan kil tacı Aiden abinin başına taktı, kraliçe için olan hafif tacıda Helen'in başına ve ufak bir tacı Helen'in kucağındaki alf bebeğine taktı. Gülümsedim.

Ateş Kralı: Alfların başına prens Aiden ve Helen geçmiştir. Kralım ve Kraliçem bebeğinizi kutlar ve krallığınızda huzurla yaşamanızı dilerim.

Aiden: Teşekkürler baba.

Babasına sarıldı. Helen'de kalkıp sarıldı. Eiden'a baktım. Ruby ile duruyordu. Ardında babam kalkıp Blake'e tahcını yaktı.

Hava Kralı: Kristal Adaların kralısın. Umarım adaletli, dürüst ve güvenilir bir kral olursun. Başın sağolsun evlat.

İkisi sarıldılar. Blake dolu gözlerle, buzul tacı Bora'ya taktı.

Blake: Krallığımda söz hakkın olduğunu unutma kraliçem.

Kendi tacından kopardığ bir parçayı Boranınkine taktı. Bora'da kalkıp kendi tacından kopardığı parçayı onunkine taktı. Sıkıca sarıldı.

Bora: Sende unutma ve gitme!

Birlikte oturdular. Ateş Kralı ayağa kalktı. Varis tacını Eiden ile Ruby'e taktı. İkisinide öptü. Eiden'da sıkıca sarıldı.

Eiden: Teşekkürler baba.

Ateş Kralı: Asıl ben sizlere teşekkür ediyorum Eiden.

Sıra babamdaydı. Kalkıp toprak tacını Terra ve Abime taktı. Abim acıyla babama sarıldı. Şaşkınca bakıyordum.

Hava Kralı: Her zaman yanındayız.

Zyran: Elbette. Terra ile o toprakları canlandırcağımıza ve izinizden geleceğimize emin olun.

Terra: Kralım

Babamla sarıldılar. Masada en çekingen olan Kai'di. Ateş Kralı kalkıp ona tacını taktı. Omzunu sıktı.

Ateş Kralı: Acılarını birlikte sarıcaz.

Kai: Teşekkürler efendim.

Kai'de alınca masa toplandı ve yemekler gelmeye başlayınca, sinirle babama döndüm. Kollarımı bağladım.

Blaze: Bir şey unutmadın mı?

Kafamı gösterdim. Merakla bana baktı.

Hava Kralı: Taca ihtiyacım yok diye gezinen sen değil miydin asi kraliçe?

Hatırladıklarımla kızararak önüme döndüm. Evet bunu yapmıştım. Annem yok, ben kraliçeyim diye gezmiştim... Bu yüzden babam beni tanıtmaya ve taç takmaya gerek duymamıştı. Ben zaten kendimi getirmiştim...

Yemekler yendi ve herkes krallığına doğru yola çıktı... Yeni hayatlar ve yeni düzenler kurulacaktı. Artık özgürdük!

1 YIL SONRA

Her şey rayına oturmuştu. Toprak krallığının bahçesinde oturuyorduk. Nerden nerelere gelmiştik. Artık hepimiz ayda bir toplanıyorduk. Her zaman farklı bir yerde.

Abim gülerek kardeşine baktı. Üvey ailesini dünyadan getirtmiş, sarayına yerleştirmişti. Kardeşi diğer çocuklarla oynuyordu. Helen ve benim alf bebeklerim ise suda kaynaşıyordu. Kai ile havuzun başına oturmuştuk.

Kai: Deniz kızları peşimi bırakmıyor!

Blaze: Güçlü, kahraman, kibar, yakışıklı bir kralsın ve gençsin. Tam deniz kızlarının avı olucak tipsin.

Eski korsan hikayelerine yaptığım göndermeyle, kalın bir şekilde boğazdan güldü. Hafif sıçradım. Aiden abinin ve Kai'nin boğazdan çıkardığı sesler bazen korkunçtu. Kalın ve büyülü seslere alışık olmadığımızdandı bu.

Eiden, Helen, Aiden ve Blake terasta konuşuyor. Devlet işiydi büyük ihtimal konu. Bize bakınca gülümsedim. Bora oğlumu çalmıştı. Çiçek bahçesinde gezdiriyordu. Abim ve Terra üvey aileleri ile ilgileniyordu.

Artık hepimiz huzurluyduk. Kai'nin elini tuttum. Aramızda tek bekar oydu.

Blaze: Gelini ben seçim mi?

Kai: Hayır! Gelin yok!

Dudak büzdüm. Bir bağırma sesiyle oraya döndüm. Ruby... Hayat ile anlaşamıyordular!

Ruby: bıyakkk

Hayat: Sen bıyakkk

Kuyrukları dolanmıştı... Ruby kucakladım. Kai, Hayat'ı kucakladı. İnsan haline geçincr huzursuz oldular.

Blaze: Eğer uslu durmazsanız su yok!

Sessizce kucağımızda durdular. Akşama bir şömine etrafına dizildik. Altımızda minderler, kalın bahtaniyeler üstümüzde, ortamızfa bir çelik tepsi. Tepside; ekmek, tavuk, patates, soslar, içecekler, içli köfteler, salatalar, tatlılar vardı. Yavaşça sohbet ede ede yiyorduk.

Artık huzurluyduk... Yemek bitince herkes eşi ve çocuğuyla hazırladığımız yataklara geçtik. Eiden'a sıkıca sarıldım. Ruby onun, Rüzgar benim göğsümdeydi.

Blaze: İyiki varsın

Eiden: Sende Aşkım

Ona sıkıca sarıldım. birlikte uyumaya başladık...