
1 yıl sadece 1 yıl önce hayatım mükemmel ve masallardaki gibiydi ta ki o kabus güne uyanana kadar. Sıkı tutunun, hazırsanız başlıyoruz ve bu benim hikayem, bu Carmela Cont’un hikayesi.
12.08.2023
Gözlerimi açtım ve alışık olduğum o süslü odamda göz gezdirip mutlu bir şekilde yatağın o sıcacık kollarından ayrıldım. Evet her zaman neşeli ve güler yüzlüyümdür ama bu gün farklı. Bugün benim doğum günüm. Hızla ve sabırsızlıkla hazırlanıp aşağıya mutfağımıza indim. “Günaydın güzel ailem bugün nasılsınız bakalım.” Diyip elmamdan bi ısırık aldım. “Asıl sen nasılsın doğum günü kızı” diyip gülümsedi babam her zamanki cam kenarı sandalyesinde gazetesini okuyup kahvesini yudumlarken. “Daha iyi olamazdım babacığım.” Dedim. Gülümseyerek bana bakan annem; “bu akşam saat 9’da planlarımız var sakın unutma tatlım sana ufak bir süprizimiz var.” diyip göz kırptı “peki.” Dedim heyecanla “bu arada Charles nerede?” “Ah, o bugün erken çıktı sınav öncesi arkadaşlarıyla tekrar yapacaklarmış ama sen yine de okula gidince kontrol eder misin? Biliyorsun bu aralar kötü çocuklar git gide çoğalıyorlar.” Dedi annem tedirgin bir şekilde “merak etme anne gözüm hep üzerinde” gözlüklerini çıkarırken babam; “hazır mısın doğum günü kızı çıkmamız gerekiyor.” “Elbette babacığım çantamı ve telefonumu alıp geliyorum.” Hızlıca yukarı odama koşup çantamı ve telefonumu masamın üzerinden aldım. “Çıkıyorum anne görüşürüz!” Diye seslenip annemden karşı yanıt aldıktan sonra arabaya doğru yürümeye başladım o esnada telefonum çalmaya başladı ama ekrana baktığımda ne isim vardı ne de numara. “Özel numara” yazısıyla karşılaşınca şaşırdım daha sonra gülümsedim ve her sene olduğu gibi bu sene de Josh’ın yaptığı bir şaka olduğunu düşünerek açtım. “Hahaha bu şaka eskidi Josh daha yaratıcı şakalar bulabileceğine eminim.” Karşı taraftan kalın ve hırıltılı bir ses geldi “oh, Josh olduğumu zannetmiyorum küçük Carmela’cık” göz devirerek “ses değiştirici mi, sen ciddi misin Josh gerçekten hiç inandırıcı değil okulda görüşürüz.” Diyip yüzüne kapattım ve arabaya binip derin bir nefes aldım. “Sen iyi misin tatlım?” Diye sordu babam “ah, evet sadece Josh’ın aptal şakaları işte.” Babam gülümseyerek “neşelen bugün senin günün.” Dedi. Kafamı salladım ve gülümseyerek gözlerimi yola çevirdim. 10 dakikalık yolun ardından okulumdaydım ve dolabımdan ders kitaplarımı çıkarıyordum, dolap kapısını kapatınca Natasha’nın sırıtan yüzüyle karşılaştım “aman tanrım Natasha beni korkuttun!” “Sakin ol şampiyon sadece günaydın ve doğum günün kutlu olsun demek için uğradım” dedi kutlama düdüğünü üflerken. “Peki tamam fazla büyütmeye gerek yok, ayrıca diğerleri nerede?” Diye sordum koridorun sonundaki ortak alana doğru yürürken. “Bilmem belki ortak alandadırlar.” Dedi Natasha omuz silkerek. Ortak alana adım atar atmaz konfeti patlamaları ve herkesin gülüşerek bağırmasıyla irkildim ve gülerek elimle ağzımı kapattım. “Çocuklar buna hiç gerek yoktu.” Omzuma atılan elle soluma döndüm. “Oh, tatlı Stiles bunlar senin fikrin miydi?” Diyip gülümsedim. “Evet öyle, beğendin mi sevgilim?” “Hem de çok.” Diyip ona sıkı sıkı sarılıp öptüm. Daha sonra hep beraber eğlenip hazırladıkları atıştırmalıklardan yedik. O gün okulda derslerimizi bitirip çıkışı cafe’de daha güzel bir kutlama yaptık ve dağıldık. Stiles ve ben kalmıştık. “Evine bırakmamı istemediğine emin misin güzelim?” “Evet Stiles endişe edecek bir şey yok aile buluşmana geç kalmanı istemiyorum.” Diyip yanağından öptüm. “Pekala, yarın görüşür müyüz? “Elbette hadi git gecikme, seni seviyorum.” “Bende seni seviyorum” dedi Stiles ve göz kırpıp arabasına bindi ,bende kulaklığımı takıp şarkı eşliğinde yürümeye başladım. Herkes çoktan eve gitmişti bense tek başıma kulağımda kulaklıklarımla yürüyordum. Aklımda sadece sınavlar ve dersler vardı. Telefonum çaldı ve beni düşüncelerimden kurtardı. “Ne? Yine mi gizli numara?” diye geçirdim içimden ve sinirle göz devirip telefonu açtım. “Alo?” “Tekrar merhaba Carmela.” dedi derinde gelen hırıltılı bir ses. “Josh, tamam bu kadar şaka yeterli tadı kaçtı.” “Ah bunu hala şaka sanman ne kadar da komik ve daha önce de söylediğim gibi ben o zavallı arkadaşlarından biri değilim ah sahi bugün hiç Josh ile konuştun mu?” Olduğum yerde donup kaldım ve kaşlarımı çatarak; “ne?” Düşününce gerçekten bugün Josh’ı hiç görmemiştim sahi neredeydi o? Telefonu hızlıca yüzüne kapatıp Josh’ı aramaya başladım. Defalarca aramama rağmen asla cevap vermedi sadece bir kaç dakika sonra telefonum çalmaya başladı Josh’ın geri aradığını düşünerek hızla telefona döndüm ama yine gizli numara olduğunu gördüm sinirle açıp bağırmaya başladım “kimsin ve bu nasıl hastalıklı bir şaka bilmiyorum ama son versen iyi olur!” “Oh hayır son kez söylüyorum bu bir şaka değil.” “Peki, söyle kimsin sen?” “O kadar kolay değil Carmela’cık. Gece bu saatte böyle karanlık bir sokakta tek başına yürümen ne kadar akıllıca?” Endişeyle etrafıma baktım daha sonra arkamda bir adım sesi duydum ve hızla oraya döndüm. Karanlığın içinde gölge gibi durmuş bir eli kulağında maskeli uzun bir silüet gördüm ve telefonumdan bir ses duydum “kaçmaya başlasan iyi olur Carmela’cık.” Bir anda o gördüğüm silüet bana doğru koşmaya başladı, ben de hızla evimin olduğu sokağa doğru daha önce hiç koşmadığım kadar hızlı koşmaya başladım ama yetmiyordu benden daha hızlıydı ve her saniye bana daha da fazla yaklaşıyordu, nihayet evimi görmeye başladığımda daha da hızlandım ve kapıyı hızlıca çalmaya başladım. Annem kapıyı açtığında kısaca arkama göz attım ama kimse yoktu. Kafayı mı yemiştim yoksa bu kovalamaca oyunu gerçekten yaşanmış mıydı?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |