Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@cataraklar

Sabah lanet alarm sesiyle kalktım ve tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım. Okul formamı giydiğimde abim odama sanki ding onun ahırıymış gibi giriş yaptı. Ben ona ters bakışlarımı atarken o hiçbir şey olmamış gibi tarağımı eline aldı ve saçlarını taramaya başladı. Bu da yetmezmiş gibi tam saç spreyimi eline alacaktı ki hemen buna engel oldum ve kulak zarlarını patlatmaya yemin etmişçesine bağırmaya başladım. “Abi!” diye bağırdığımda kulaklarını kapattı ve hemen odamdan dışarı çıktı. Bu bağırmamın odamdan çıkması gerektiğini söyleyen bir çağrıydı onun için.

Hemen normalde hazır olan çantamı koluma astım ve odamdan çıktım. Annem ile babamla pek anlaşamazdık. Evde anlaşabildiğim tek kişi abimdi. Annem benim kız gibi olmamamdan fazlasıyla şikayetçiydi ve her zaman bunun kavgasını yapardık. Babam ise mahalle de dövülmedik çocuk bırakmadığım için gelen şikayetlerden bıkmıştı.

Abim ise bunlardan fazla memnundu. Küçük kız kardeşini kimseyle paylaşamıyordu ve bu hareketlerim onun hoşuna gidiyordu. Okula gitmek için kahvaltı yapmadan dışarı çıkacaktım ki abim beni durdurdu ve konuşmaya başladı. “Beni de bekle fıstık...” dediğinde kapı önünde onu bekledim.

Abim benimle aynı okula hatta aynı sınıfa gidiyorduk. Ona abi diyordum çünkü benden birkaç dakika büyük olduğunu iddia ediyor ve baş şişiriyordu. Bende daha fazla onun bu konuşmalarına maruz kalmamak için abi diyordum. O benim tamamen erkek halimdi. Benim karamel saçlarım varken onunda karamel saçları vardı. Benden tek farkı annemin maviş gözlerini almasıydı. Ben ise babamın gözlerini almış bal küpü gözlere sahiptim. Herkesin bakacağı bir güzelliğe sahiptim. Bunu egolu olmamdan değil bunun farkında olduğum için söylüyordum yoksa niye boşu boşuna mahalledekileri döveyim dimi yani?

Abim ise yani ikizim ise fazlasıyla yakışıklıydı bakanın bir daha baktıracağı cinsten kasları vardı. Basketbolla ilgilendiğinden sıkı antrenmanlar yapıyordu. Ağır çalıştığı için fazlasıyla yoruluyordu onunla babam ilgileniyordu ve fazlasıyla da zorluyordu. Babam basketbol hocasıydı yani eski antrenör...

Annem ikizimle ilgili bütün görevleri babama vermiş benim ile ilgili şeyleri ise kendi almıştı. Onun yüzünden anoreksiya nevroza hastalığına yakalanmıştım ve kolay kolay yemek yiyemiyordum. Yediğimi ya çıkartıyordum ya da baygınlık geçiriyordum. Bu hastalık yüzünden fazla hassastım. Abimi de annem tembihlemiş ve tek yiyebildiğim yiyecek olan çikolatayı da yememi yasaklamıştı neymiş cildimi bozuyormuşum.

Okula girdiğimizde ikimizde sınıfımızın yolunu tutmuştuk. Okulda herkes telefonunu bırakıyordu ama ben bırakmıyor çantama gizliyordum. Sınıfa girdiğimde sıra arkadaşım ve sırdaşım Defne’nin yanına hemen oturdum ve dedikodu yapmaya başladık. Okulda yapılacak çok dedikodu vardı çünkü okulda iki grup var ve sürekli kavga ediyorlardı.

Bir grup benim annemin kankası Serap teyzenin oğlu Koray’ın ekibiydi. Diğeri ise okulun en popüler ekibi Ege’nin ekibiydi.

İkisi de ezeli düşmanlardı ve birbirlerine gıcık oluyorlardı. Her seferinde de kavga ediyorlardı ve bize de dedikodu çıkıyordu. Dört ders sonrası öğle arasına girmiştik herkes yemek yemeye kantine iniyordu bende Defne yalnız inmesin diye onunla kantine indiğimde Serap teyzenin oğlu Koray ve ekibi yolumuzu kesti. Kantindeki birkaç gözün bize dönmesi ile gerilmiştim. Defne ise beni kolumdan tutup yolumuza devam ettirecekti ki Koray kolumdan tutup beni önüne çekti ve konuşmaya başladı.

“Hadi ama Alisa sende bende biliyoruz benden hoşlandığını...” dediğinde ona ters bakışlar attım. Birde bu vardı, bu salak benden hoşlanıyordu ve her fırsatta önümü kesiyordu.

“Sana bunu daha kaç kere anlatmam gerekiyorsa söyle hemen şimdi o kadar anlatıp anlamanı sağlayacağım çünkü gerçekten sıkıldım. Senden hoşlanmıyorum... Eğer anlamıyorsan heceleyeyim bir de Sen- den- hoş- lan- mı -yo- rum! Anladın mı beni hoşlanmıyorum!” dediğimde kantinden fısıltılar yükseldi ben ise Defne’nin kolunu tutup tam gidecektim ki kulağıma yaklaşıp fısıldadıklarıyla kaskatı kesildim.

“Demek hoşlanmıyorsun bende zor kullanırım o zaman burada beni rezil etmek neymiş sana göstereceğim Alisa... Sadece bekle...” dediğinde bir süre olduğum yerde kaldım ve sonra hiçbir şey olmamış gibi kantin sırasına girdim. Defne bana ne dediğini sordu ama ben yok bir şey diyerek onu geçiştirdim. Tuvalete gitme yalanını bahane ederek yanında iki dakikalığına ayrıldım ve Koray’ın kardeşi Derin’in yanına gittim. Onun yanına gidip konuşmaya başladım. “O abinin numarasını ver bana iki çift laf edeyim de içimde kalmasın.” dediğimde konuşmaya başladı.

“Niye yüzüne söylemiyorsun?” dediğinde onu küçümseyerek baktım ve konuştum.

“Daha fazla rezil olmasın dimi?” dediğimde kırmızı olmuş suratıyla bana Koray’ın numarasını attı ve gitti. Bende hemen numarayı kayıt ettim.

‘Şerefsiz Koray’ diye kayıt ettiniz.

Kayıt ettikten sonra okuldan sonra yazma kararı alıp okulun bitiş ziline kadar sabırsızlıkla bekledim. Herkes sabahki kavgayı konuşuyordu ve bu illaki ikizimin kulağına gitmiştir. Çıkış zilinin çalmasıyla bahçede beni bekleyen ikizimin yanına gittiğimde bana kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. “Öyle bakma bana yine önümü kesti şerefsiz ne yapmamı bekliyorsun?” dediğimde bana masumca baktı ve eve doğru yürümeye başladık. Eve geldiğimde odama ders çalışma bahanesiyle çıktım. Odama geldiğimde Koray’a sövemeye başladım yazarak.

Alisa: Ya abi sen kimsin de beni tehdit ediyorsun ya?

Alisa: Kendini ne zannediyorsun sen Allah’ın görmezden geldiği beyin yoksunu varlık

Alisa: Eğer beni bir daha tehdit edersen bu sefer mahalledekileri dövdüğüm gibi seni de döverim haberin olsun.

Alisa çevrimdışı

Şerefsiz Koray çevrimiçi

Görüldü...

Şerefsiz Koray çevrimdışı

**********

İlk bölüm yayında gençler umarım sevrsiniz...

Buarada baya aklımda sahne var bunu yanında Gerçek ailem kitabına da bölüm yetiştiriyorum bunu da güzel bir destek yaparsanız sevinirim....

Loading...
0%