Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@cataraklar

İyi okumalar oy bırakmayı unutmayın...

*********

Yıllardır bir kez olsun görmek için yanıp tutuştuğum o gözler şu an karşımdaydı.

Ne o adım atıyordu...

Ne de ben...

Aramızda küçük bir insan topluluğu vardı, sadece insan kalabalığı mesafesi...

Ama sanki aramızda zorlu yollar varmışçasına ne o yolu tamamladı ne de ben...

Arkada okulun eski müzisyeni Senem, Model’den ‘Değmesin ellerimiz’ parçasını seslendirmeye başlamıştı. Bu şarkının ortaya girmesiyle sanki bu şarkıyı bekliyormuşuz gibi birbirimize kaçamak bakışlar atmaya devam ettik...

“Ah ne zormuş bitsin demek hala severken seni...” İkimizde bitsin istememiştik aslında sadece hayat bize bunu zorunda bırakmıştı...

“Dudaklarını öpmemek bir yabancı gibi...” Daha onu hiç öpememiştim bile...

“Bilirsin ayrılık konusunda iyi değiliz ikimizde...” Ayrılsak birbirimizi düşünmekten alıkoyamamıştık yani en azından ben...

“Bir kıvılcım yeterdi her zaman koşup geri dönmemize...” Eğer şimdi bir adım atarsa o mesafeyi kapatmaktan çekinmezdim...

“Değmesin ellerimiz, buluşmasın bu gözler...” Ama bu sonu biz istemiştik, bundan sonra ne eli değecekti tenime ne de gözleri...

“Yine erir gideriz, unutulur yeminler...” Yıllar boyu ettiğim yeminlerin hepsi yalan olmamalı. Onu unuttun çoktan Alisa...

“Biz hiç beceremedik sevmeyi de terk etmeyi de...” Ne güzel söylemiş Model, becerememişiz sevmeyi...

“Aşk kokan dudakların karşısında direnmeyi de...” Hiç dudaklarımız birbirine değmemişti değmeyecekti de...

“Bitmesin hikayemiz...” Bitmişti hikayemiz, mahvolmuş üstüne yırtılmıştı o sayfalar, artık geri gelmesi imkansızdan öte...

Onun üzerinden gözlerimi çektim ve Defne’ye dönüp konuşmaya başladım. “Sigara kullanıyor musun?” dediğimde bana olumsuz anlamda kafa salladı, bende kafa sallayarak sigara içmeye çıkacağımı söyleyerek o masadan ayrıldım.

Okulun bahçesinden dışarı çıktığımda dış kapının yan tarafında bulunan çıkıntıya yaslandım ve o bakışların etkisinden kurtulmak için bir sigara yaktım. Bu hareketimle Ata’nın yanımda bitmesi kaçınılmazdı.

“Sen sigara mı kullanıyorsun?” dediğinde ona sadece boş bakışlar attım. O da anlamış olacak ki sigarayı elimden alıp yere attı ve ayağıyla ezip bana bağırmaya başladı.

“Ne zaman sana arkamı dönsem seni bambaşka biri olarak buluyorum.” dediğinde ona içimden geçenleri söyledim.

“Anneme benziyorsun biliyor musun? Tam onun oğlusun... Sözlerin ve bakışların bana onu hatırlatıyor...” dediğimde durdu ve sadece baktı ardından burada durmanın ona zararı olacağını anlayıp okula geri girdi.

Bende bir süre orada oturup yeni bir sigara yaktım ve içmeye başladım. Bu sırada yanıma Ufuk geldi. Onu yıllar sonra ilk defa görüyordum. Baya yapılanmıştı...

Ben ona bakmadığımda konuşmaya başladı. “Senden sonra hiç iyi olmadı. Okula zorla geldi, eve zorla gitti, yanımıza zar zor getirttik. Yaşamsal fonksiyonlarını hep zorla oldu yani kısaca... Bir ara gece yarısı içmiş baya sarhoş. Biz aynı evde yaşamaya başladık şimdi, eve dayandı bana Bal kızı bulun diye bağırmaya başladı. Ne yapacağımızı bilemedik sonra kendine geldiğinde hıçkıra hıçkıra ağladı. Biliyor musun? Koskoca Ege Demir hıçkıra hıçkıra ağladı, bir bebek gibi...” dediğinde ifadesizliğimi korudum ve konuştum.

“Bu bilgi için sağ ol maçlarda sorarlarsa kullanırım.” deyip sigaramın son parçasını yere attım ve ayağımla üstünden geçerek okulun içine girdim. Okuldaki eski çiftler dans ediyorlardı. Herkes kendine bir eş bulmuştu. Ben bizim masadan Ata ile Defne’yi izliyordum, fazla yakışıyorlardı...

İzleniyormuşum hissine kapıldığımda etrafıma baktım yine onun gözleri üzerimdeydi...

Tam ondan gözlerimi çekmiştim ki birinin kolumdan tutup beni piste çekiştirmesiyle kafamı o yöne çevirdim ve beni çekiştirenin Ege olduğunu fark edip küçük çaplı bir şok yaşadım. Beni sahnenin ortasına getirdi ve kendine çevirip bedenlerimiz arasındaki mesafeyi sıfırlamak için kendine çekti. Onun ilk defa kokusunu içime soluduğumda şoka girdim. Ferahlatıcı bir kokusu vardı...

Pistteki herkes kenar çekilmiş bizi izliyordu. Ne o geri çekildi ne de ben...

Bizim aramızdaki sessizlik onu rahatsız ederken konuşmaya başladı.

“Seni özledim Bal kız, senin de beni özlediğini düşünürsek bence yıllardık düşlediğim o anı gerçekleştirebiliriz...” dediğinde ne dediğini anlamamıştım. O ben yokken benle ilgili ne düşlemişti ki...

“Ne-” dememe kalmadan dudaklarımın üzerindeki baskıyla şoka girdim. Okulun popüler çocuğu Ege Demir beni dudaklarımdan öpüyordu...

Şu an şoktaydım. Benim karşılık vermeyeceğimi sanıp geri çekilmeye yeltendiğinde buna izin vermedim ve sert öpüşlerle karşılık vermeye başladım. Ben Egeyi öpüyordum hem de kendi isteğimle...

********

iLKLERİN BOL YAŞANDIĞI BİR BÖLÜM OLDU SİZ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Loading...
0%