Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@cataraklar

LAREN'İN AĞZINDAN

  

Yine bir ringin içinde adamlarla dövüşüyor olmak beni oldukça yormuştu. Yaşadıklarımın bana yaşattığı hayattan oldukça nefret ediyor ama içimdeki intikam ateşi gün geçtikçe büyüdüğünden hiçbir müdahale yapamıyordum. Neden benim bu kadar düşmanım olduğunu, hayatımın neden fazla çatışmadan ibaret olduğunu hatta ve hatta neden hayatta olduğumu bile bilmiyordum.

Ailesiz büyümüş bir çocuk nasıl bir hayat sürebilir ki zaten...

Ailem beni her şeyin başladığı noktada bırakmışlardı tamamen... Tamamen diyorum çünkü zaten hayatım boyunca ne annem beni umursadı ne de babam bir kere saçlarımı okşadı. Hayat bu kadar acımasızken bir kız çocuğunun harika bir hayat sürmesi beklenemezdi... Şimdi ise maça çıkmadan önce sonunda eğer ölüm olursa sorumluluk kabul etmemelerinin üzerine bir belge vardı elimde ve ben bu sözleşmeyi hiç düşünmeden imzalayacaktım çünkü bu sözleşmeyi imzalamamın önünde bir engel yoktu. Tam imzamı atacaktım ki yanımda bana imzalamam için gereken belgeyi getiren Kerem imzayı atmamı engelledi.

"Laren emin misin?" dediğinde hiç bu kadar emin olmadığımı belli eder bir bakış atmıştım ona.

"Laren seni sevenler onlara ne olacak?" dediğinde ona 'ciddi misin?' bakışı attım.

"Ben ölsem arkamdan sadece kardeşim dediğim insanlar, bir hadi bilemedin iki gün ağlarlar...Arkamda anne, baba gibi önemli bireyler bırakmıyorum Kerem... Ölüm, benim maçlara girerken en son düşündüğüm şey..." dediğimde bana hüzünlü bakışlar atmıştı. Bende onun bakışlarını takmadım çünkü artık alışmıştım insanların bana hüzün, acıma ve benzeri duygularla bakmasına.

Elimdeki dosyayı imzalayıp Kerem’e uzattım. O da önce bana baktı emin olup olmadığıma ardından kızacağımı anlamış olacak ki dosyayı alıp buradan uzamaya başladı.

Maç için hazırdım maskem ve eldivenlerimi giydim ve ardından hızlı adımlarla ringe çıktım. Karşımda çok önemli bir yarışmacı vardı. Maça hızlı giriş yapmıştı. Önce sağıma ardından soluma bir yumruk atmaya çalıştı ama ben ikisinden de kaçmıştım. Artık benim bir hamle yapıp maçı kısa kesmem gerekiyordu. Hızla önce sağ taraftan sonra sol taraftan yüzüne yumruklar geçirdim ardından hiç hız kesmeden karnına yumruklarımı geçirdim zaten artık yerdeydi.

Hakem ondan geriye saymaya başlamıştı ama hiçbir kıpırtı olmayınca kazanan ben ilan edilmiştim.

Hemen ringden inip üstümü değiştirmek için bana özel olarak hazırlanmış odama girmiştim. Odaya girdiğim gibi Kerem beni tebrik etmiş ve elime kazandığım parayı vermişti.

Üstümü değiştirmeden önce telefonumu kontrol ettim ve telefonumda fazla arama olduğunu gördüm ama asıl beni şaşırtansa bu kişinin benim babam olmasıydı. Ona geri dönüş yapıp neden aradığını soracaktım. Telefon üç çalışta açılmıştı.

"Ne var niye aradın?" diye bir giriş yaptım.

"Hastaneye gelsen iyi edersin az önce bir kadın aradı hastaneden DNA testi yapacağız sana, karışmışsın sanırım." dediğinde bunun gerçek olmamasını dileyerek hızlıca üstümü değiştirip taksiyle hastaneye doğru yola çıktım.

 🥊 

Şimdi siz ne olduğunu merak ediyorsunuzdur... Babamdan -ne kadar bana babalık yapmasa da -aldığım telefonla hastaneye gelmiştim, çünkü sanırım yıllar önce beni, karşımda oturmuş bana dik dik bakan ailenin kızıyla karıştırmışlardı. Yani en azından daha DNA testi yapmadık ama babamı arayan kadın öyle söylemiş. Karşımdaki aile bana dik dik bakmasına rağmen ben gözlerimi doktora dikmiş ona soğuk ve sert bakışlar atıyordum.

Garip olan şeyse odada ki herkes birbirini inceliyordu ve beni en çok sıkan şey ise bu ortamın sessiz olmasıydı. Bu sessizlikten benim gibi sıkılmış olan 60 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim, koca göbekli, yüzündeki kırışıklıklara ve hayatın ona getirdiği tüm acılara rağmen dik duruşunu bozmayan doktor konuşmaya başladı.

''Öncelikle hastanemiz adına sizden çok özür diliyorum böyle bir şey asla kabul edilemez biliyorum ama... Bunu yapan hemşireye gereken işlemleri başlattık içiniz rahat olabilir'' gibisinden bir şeyler zırvaladı bir süre sonra ben dinlemedim. En sonunda bana ve benimle karışan kıza bakarak söze girdi.

''Sizi DNA testi için kan alma odasına alalım mı küçük hanımlar'' küçük hanımlar demesine mi sinir olayım yoksa söyleyiş tarzına mı anlamadım gitti.

Bizi kan odasına alırken arkadan ailelerimizde geldi önce benimle karışan kızdan kan alacaklardı. Kız kan alma koltuğuna oturdu ve hemşirenin getirdiği iğneyi görmesiyle çığlık atmaya başladı ve bu çığlığı benim kulaklarımı mahvetmeye yetmişti.

Bu çığlığın üzerine onun elini annesi tutmuştu cesaretlendirmek için ama nafile kız hala çığlık atıyordu, bende dayanamayarak en sonunda sesimi yükselttim.

''Yeter be kes sesini de hemşire işini yapsın ve çığlığın yüzünden kulaklarım kanadı! '' dememle herkesin bakışları bana dönmüştü. O çığlık atan kızsa benim ona bağırmamla suspus olmuştu, bu biraz benim sırıtmamı sağlamıştı ama bulunduğum ortamda sırıtmam pek mümkün görünmüyordu.

Bende kan verdikten hemen sonra bütün ailelerle birlikte hastanenin bahçesine çıktık.

Beni umursamayan annem ve babam daha kızları olduğu belli olup olmayan bir kızı sahiplenmeye başlamışlardı bile bende onları oturduğum banktan izliyordum ki önüme 2 gölge düştü.

Kafamı kaldırdığımda karşımda beni odanın içinde göz hapsine alan kadın ve adam vardı. Bana gülümseyerek bakıyorlardı. Yemyeşil yosunu andıran gözleri olan kadın bana gülümseyerek ''Oturabilir miyiz?'' diye sordu. Bende kafamı olumlu bir şekilde sallayarak onaylamış bulundum.

Yanımda boş bulunan yere oturdular. Sol tarafıma 1.86 boyunda olduğunu tahmin ettiğim adam oturdu. Masmavi olan gözlerini bana dikerek konuşmaya başladı. ''Öncelikle sana kendimizi tanıtalım. Ben Kuzey Taşkın, karım Lavinya '' diyerek kendini ve karısını tanıtmıştı. Lavinya Hanım la isimlerimiz biraz benzerdi ve bu kadının gözleri gerçekten çok güzeldi...

''Bende Laren memnun oldum.'' diyerek kendimi tanıttım onlar bu adımımla gülümsediler ve gözlerinin hala etkisinde kaldığım Lavinya Hanım hemen heyecanla söze girdi.

''Eğer gerçekten bizim kızımızsan, umuyorum ki bizim kızımızsın, çünkü anne içgüdülerim bunu doğruluyor bizimle yaşamanı istiyorum Laren tabi ki sende istersen.'' diyerek sözü bana bıraktı. Bende şöyle bir düşününce 18'imde değildim ama kalacak yerim vardı, bir tarafım beni onları tanıyıp sevebilme ihtimalime sürüklerken bir tarafım onlarında öyle olma ihtimaliyle yanıp tutuşuyordu.

Ama ben kalbimin sesini dinleyerek olacaklara hazırlıklı bir şekilde söze girdim.

''Tamam kabul ediyorum'' dediğimde Kuzey Bey ile Lavinya Hanım derin bir oh çektiler.

Bu hallerine gülümsedim ama normal bir gülümseme değildi bu diğerlerinden farklı acı bir gülümsemeydi onlarda bunu fark ederek ayaklandılar bana dönerek ''Hadi gel Larenciğim sonuçlar çıkmıştır şimdi'' dedi Lavinya Hanım.

Bende onlarla birlikte ayaklandım ve onlarla beraber doktorun odasına girerek doktorun sonuçları alıp gelmesini bekledik. Bu süre zarfında bana kötü bakışlar atan aileme sadece ama sadece kırgın bakışlar atmakla yetindim onca sene kendime itiraf edemesem de evet ben onlara kırgındım beni görmedikleri, beni haksız yere dövdükleri için onlara kırgındım hem de hiç olmayacak kadar...

Sonunda herkesin stres ve heyecanla beklediği an gelmişti kapı açıldı doktor aralanan kapıdan içeri girdi.

Elindeki kağıda bakarak hepimize bir göz gezdirdi ve sesli bir şekilde okumaya başladı, yaşadığım onca şeye lanet ettirecek o bilgiyi.

''Evet sonuçlar geldi. Herkes hazır ise okuyorum.'' dediğinde nefesimi tutmuştum. Herkes hazırız dediğinde doktor kağıda bakarak sonucu okumaya başladı.

''Sude Taşkın %99,9 Arif Sönmez'in, Laren Sönmez %99,9 ihtimalle Kuzey Taşkın'ın kızıdır."

Loading...
0%