@cataraklar
|
ARDA İLE LAREN'İN TANIŞMA ANI...
MİNİK LAREN'İN AĞZINDAN (7 YAŞ) Yine evden kovulmuştum ama hiçbir şey yapmamışken, hep o Araf yüzünden gelip benim kırmadığım vazoyu babama kırmışım gibi göstermişti ve beni evden kovdurtmuştu. Bide kovmak kalmamış üstelik dövmüşlerdi, öldüresiye, ağzım yüzüm kan içindeydi ve sahilde oturuyordum. Burası bana hiç olmadığım kadar iyi hissettiriyordu, bende her kovulduğumda buraya geliyordum yani tam beş yaşımdan beri... Ben sahile ne zaman gelsem içimi döker hiç ağlamadığım kadar ağlardım. Yine o günlerden biriydi. Yanıma birileri çöktü. Bunu yanımdaki seslerden anladım ve yanımdakilerden biri konuşmaya başladı. ''Ne yapıyorsun bu saatte burada minik? '' dedi bana. Bense ona doğru dönüp yaşlı minik gözlerimle onu inceledim. Uzun boylu rahat 1.80 diyebileceğim cinsten bir boyu olan ve kapkara saçlarına inat masmavi gözleri vardı. Onu incelemem bittiğinde sorusuna cevap verdim. ''Ailemle sorun yaşadım ve evden kovdular ayrıca ben minik değilim.'' diyerek ona ters bakışlarımı yolladım. Ona öyle bakmamı komik bulmuş olacak ki büyük bir kahkaha attı onun kahkaha atmasıyla onun yanındaki çocuğa baktım O da tebessümle bizi izliyordu. Onun gülmesi sinirimi bozmuştu. ''Neden gülüyorsun komik bir şey demedim. '' Diyerek sert çıkıştım ona, O da sinirlendiğimi anladığı için gülmeyi bıraktı ve söze girdi. ''Hayır tabi ki sadece küçücük boyunla sert çıkışmaların komik geldi hem ismin ne senin? Gerçi bu kadar yıldıza meydan okuyan gözlerin var eminim güzelde bir ismin vardır.'' diyerek bana doğru konuştu. Ben bir yabancıya ismimi söyleyip onunda nefret ettiğim insanlar gibi bana seslenmelerini istemiyordum. Bu yüzden o bana ne demek istiyorsa öyle seslensin en azından diye düşünüp ona bir soru yönelttim. ''Sence benim ismim ne olabilir?'' dedim şaşırmıştı ismimi söylemeyip ona sorduğum için ama pek sürmeden yüz ifadesini düzeltip bana bakarak düşünmeye başladı. ''Sence bu kızın ismi ne?'' dedi. Çocuk bana bakarak yanımdaki büyük çocuğa konuşmaya başladı. ''Bilmem kelimelere sığmayacak kadar cesur, güzel ve akıllı bir kız, bir isim bulmak zor gibi...'' dedi. Yanımdaki yaşça büyük olan çocuk hemen lafa atladı. ''Madem sen bulmaya çaba göstermedin ben bulurum...'' dediğinde bir süre cevap vermesini bekledik en sonunda bulmuş olacak ki heyecanla konuşmaya başladı. ''Bence Lara...'' İsmimi Lara olarak tahmin etmişti. Ama ne demekti ki neden bana bu ismi uygun görmüştü. Düşündüklerimle kaşlarım çatılmıştı hemen bende aklımdaki sorunun cevabını almak için sorumu yönelttim. ''Neden Lara?'' dediğimde oda hemen beni yanıtsız bırakmadı ve cevapladı. ''Hem doğa üstü bir güzelliğe sahip olduğun için hem de her ağlayasın geldiğinde bu denize, suya her şeyini döktüğün için sana su perisi anlamına gelen isim yakışır diye düşündüm. En önemlisi de senin gözlerin ancak bir peride olur ve senin gözlerin her gece burada oturup izlediğin yıldızlardan daha güzel ve parlak sen her yıldızdan daha güzelsin diye düşünüyorum yanlış mı düşündüm.'' demişti ben ve yanımdaki çocuk ona büyülenmiş gözlerle bakıyorduk o ise bizim ona olan bakışlarımızı komik bulmuş olacak ki koca bir kahkaha atmaya başladı. O kahkaha atarken bende ona ve yanımdaki çocuğa bir soru yönelttim. ''Sizin isimleriniz neler?'' dediğimde onlar hiç geri kalmadan cevap verdiler. ''Benim ismim Arda, bu yanındaki çocukta benim kardeşim Baran'' dedi Arda. Bende onlara elimi uzatarak tanıştığıma memnun olduğumu söyledim onlarda karşılık verdiklerinde Arda bana meraklı bir sesle bir soru yöneltti. ''Eee bize gerçek ismini söylemeyecek misin?'' sorduğu soruyla yüzüm düşmüştü ve bunu anladığında sorusuna bir soru daha ekledi. ''Neden ismini söylemek istemiyorsun?'' dediğinde bende onu cevapladım. '' Benim nefret ettiğim insanların kullandığı ismi sevdiklerim veya yeni tanıştığım insanların kullanmalarını istemiyorum, bana bir lakap tak gerekirse ama sakın bana gerçek ismimle seslenme bu beni gerçek ailemin beni yok saymalarından daha çok koyar.'' deyince o bana kıyamadığını düşündüğüm bir ifadeyle başını olumlu anlamda salladı. ''Tamam su perisi sen ne istersen o olsun ama bize gerçek ismini söyle de başına bir şey geldiğinde sana yardım edebilelim.'' dedi bende ona gülümser bir ifadeyle cevap verdim. ''Su perisi güzelmiş ama tamam ben size gerçek ismimi söyleyeceğim ben Laren... Laren Sönmez'' Onlara gerçek ismimi söylemiştim ama onlar bana su perisi diyorlardı açıkçası bu benim hoşuma gitmişti ama bir tek onlar kullanabilirdi başka kullanan birileri olmamalıydı. Bu onlara özeldi. Saat geç olduğunda birbirimize söz verdik her cumartesi aynı saatte aynı yerde olacağımıza dair ve birbirimizden ayrıldık. Her Allah'ın günü bıkmadan usanmadan ben onlarla buluşmuştum. Bir tek onların yanında bu kadar mutluydum tabii onlardan ayrıldıktan sonra annem ve babamdan geç kaldığım için yediğim dayakları saymazsa, Arda ile Baran benim dayak yediğimi anladığımda benim için endişelenmiş hatta bir daha benimle görüşmemeyi bile düşünmüşlerdi. Ama ben onları kesin bir dille reddetmiştim. Hatta bu buluşmalar sırasında kendime arkadaşlarda edinmiştim. Baran'ın arkadaş grubu benimle tanışmak istemiş ve beni çok sevmişlerdi ve ne yalan söyleyeyim ben de onları ailem gibi hissetmeye başlamıştım bile...
TARİH 3 MART LAREN'İN 11.YAŞ GÜNÜ Bugün benim doğum günümdü ve bugün günlerden cumartesiydi işte beni mutlu eden tek gün. Genellikle bu kadar mutlu olmazdım ama sırf Arda abi, Baran, Nil, Ayşe, Deniz ve Barlas'la buluşacağım için mutluydum. Hemen üstümü değiştirdim normalde bugün dışarı çıkmam yasaktı ama yasaklardan bana ne yani... Mahalleden koşar adım çıktım çünkü beni gören mahalleli babama beni gördüklerini yetiştirebilirdi, sabah kızını gördük diye neyse ben bunları düşünürken sahile gelmiştim bile...Hemen bana arkası dönük olan Arda abimin boynuna atladım o da benim olduğumu anladığı için hemen karşılık verdi ve o da bana sarıldı. ''Hoş geldin su perisi'' diyerek benim yanaklarımdan öptü.Tabi bende geri kalmadan hemen öptüm abimin yanaklarından, diğerleri de peş peşe bana sarıldı fakat biri eksikti. Barlas... Onu gözüm aramadı değil böyle bir günde neden yanımda değil ve beni yalnız bırakmıştı bilmiyordum ama sormadan da edemedim... ''Barlas nerede? O neden gelmedi?'' dediğimde hepsinin bir yüzü düştü ama bana cevap vermeye tenezzül eden kişi Ayşe oldu. ''Barlas'ın kız kardeşi sabah odasında ölü bulundu. İntihar etmiş... Bugün cenazesi vardı o yüzden gelemedi bizde bu akşam ona başsağlığına gideriz diye düşünmüştük. Öncelik tabi ki de senin doğum günün o yüzden önce bir kafede doğum gününü kutlayacağız dedik ama Baran önce başsağlığına gidelim Barlas'ı alıp öyle kutlarız dedi sen ne diyorsun.'' ''Tabi ki de önce Barlas'ın kız kardeşinin cenazesine gidelim benim doğum günüm önemli değil başka zaman kutlarız.'' dediğimde Arda abim hemen itiraz etti.
''Hayır ya önce su perisine bir pasta üfletelim. Sonra Barlas'a gidelim kızın doğum gününde helva yiyerek kutlamayacağız herhalde onun için hemen kafeye gidip bir pasta üfleyecek su perisi. '' Ben tam itiraz edecekken Arda abim hemen konuşmaya başladı. ''Sanki herkes mutluymuş gibi davranın yarım saat unutun her şeyi mutlu olun bakim hadi'' Arda abim motoruna atladı, bende Deniz'in arabasına bindim hatta bindik çünkü Arda abim hariç herkes arabadaydı. Arda abim yola çıktı bizimle beraber ama o biraz gaza basınca bizi geçmişti bile bizde Deniz'in babasının arabası olduğundan dikkatli gidiyorduk ki bir fren sesi ve korna seslerinin birbirine karışmasıyla Nil'in çığlığıyla benim hassas olan kulaklarımı kapatan Ayşe'nin çığlığı birbirine girmişti ki Baran'ın arabadan atlamasıyla her şeyi yavaş yavaş idrak etmeye başladım herkes arabadan inmişti bana ise kal gelmişti. Dışarıda Baran'ın ağlama sesi duyuluyordu, düşündüğüm şeyin olmaması dileyerek arabadan indim ve düşünmekten korktuğum o sahneyle karşılaştım. Donmuştum sanki dünya bana meydan okuyordu ve daha fazla sakin kalamadım Arda Abimin yanına çöktüm ve avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. ''Abi, hayır hayır beni bırakmış olamazsın ya, hayır hepsi benim yüzümden Allah beni kahretsin keşke doğmasaydım, Allah kahretsin beni, bırakma beni lütfen, ben ilk defa mutlu oldum seninle lütfen sende gitme lütfen...'' diye kriz geçirmeye başlamıştım Baran bana sarılarak görüntümü kapatmaya çalışıyordu ama bizi dumura uğratan sözler Arda abimin son gücüyle dudaklarından döküldü. ''Baran su perisi sana emanet onun üzülmesine izin verme o bizim olmayan kız kardeşimiz sakın bunu unutma o benim sana emanetim ona iyi bak.''dedi işte bu son sözler beni bitiren son şey oldu. Babasının dayaklarına, annesinin aşağılamasına ve abisinin iftiralarına katlanan ben Laren Sönmez, birkaç son söze dayanamamıştım. Ben bir daha o günden sonra doğum günüde kutlamamıştım. Baran ve diğerleri bildiğinden diretmezdi ama Barlas bilmediği için ona farklı bir yalan uydurmuştum. Diğer gerçekse yine ve yine eve geç kalmıştım... Eve geldiğimde ise babam bana o gün hiç vurmadığı kadar vurmuştu ama ben bunun bana bir ceza olduğunu düşündüğümden hiç sesimi çıkarmadım hepsi benim yüzümdendi. Doğum günümde keşke doğmasaydım deyip ölmeyi diledim ama nafile hiç gerçekleşmeyen bir dilekti bu... Doğum günümde buz gibi soğuk olan odamda kanlar içinde gözlerimi kapadım ve doğum günüme hem kanlar içinde hem de ölmeyi dileyerek girmiştim... |
0% |