Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@cataraklar

LARENİN AĞZINDAN

Dün geçirdiğim krizden sonra hiçbir şey olmamış gibi odamdaki banyoda rutin işlerimi halledip üstüme sportif kıyafetler giyerek kendimi evin dışına attım. Dün olanlar zihnime bir bir düşerken Barlas'ın dedikleri aklımı kurcalamaya yetti.

Ne demişti o öyle bana Arda abim gibi konuşmuştu ve bu beni bir kriz dalgasına sürüklemişti. Aslında onun bir suçu yoktu bütün suç bizim ona bunu daha önce söylemememizden kaynaklıydı.

İÇSES: Kız hala suç diyor, lan madem senin aklın yok ben benim aklımın bir kısmını sana vereyim, bak canım bu Barlas var ya hani senin yıllardır o muhteşem olan içinden öve öve bitiremediğin Barlas, işte o sana resmen aşkını ilan etti ama sen bir mal olduğun için bunu anlamadın...

Ne bana aşkını mı ilan etti cidden mi?

İÇSES: Evet salak çocuğum doğru duydun sana resmen açıldı az sevin de yüzün gülsün.

Ayyy şu an sevinçten ölebilirdim düşündüklerimle yerimde zıplamaya başladım. Etrafımdan geçen insanların bana tuhafmışım gibi bakmalarından yerimde durup yürüyüşüme devam ettim. Tam o sırada telefonum çaldı arayan bilinmeyen bir numaraydı. Daha fazla arayan kişiyi bekletmeden aramayı yanıtladım.

''Alo kiminle görüşüyorum?'' Telefonu harika açtım biliyorum hiç övmeye gerek yok.

''Alo Laren, Aren ben neredesin evde göremeyince- '' Arayanda belli olduğuna göre bana müsaade demek isterdim ama yine de cevap verdim.

''Yürüyüşteyim eve geliyorum şimdi.'' deyince konuşmasını bekledim ve o da beklediğim gibi devam etti.

''Ohh iyi o zaman kahvaltıya bekliyoruz.'' Onaylayıp telefonu kapattım hala aileme alışmış değildim ve abilerimden ısındığım kişi yoktu. Eve girdiğimde odama çıkıp duş aldım üstüme rahat bir şeyler geçirip aşağıya kahvaltıya geçtim.

Bugün pazar olduğuna göre herkes evdeydi. Oturmak için bir tek Iraz'ın yanı boştu bende onun yanına ilerlerken, aile üyelerine günaydın dedim. Onlarda bana karşılık verdiler. Sofraya oturduğumda Kuzey Beyin afiyet olsun demesiyle yemeğe başladık. Dünden kimse bahsetmiyordu ya da sırf ben hiçbir şey olamamış gibi davrandığımdan konuyu açamıyorlar, çünkü hepsinin yüzünün ifadesinde merak vardı tabi bu söz meclisten dışarı çünkü Iraz Bey hiç öyle gözükmüyordu.

Herkes sessizce yemek yemeye devam ederken telefon müziğim bütün odayı kapladı. Yemek yerken telefonla konuşmayı sevmezdim bunun için telefonu hoparlöre aldım. Arayan Kerem'di.

''Laren senin bugün senin maçın var haberin olsun bu sefer de gelmemezlik yapmazsın umarım'' Bir yandan Kerem’i dinliyordum bir yandan da yemek yiyerek umursamazlığımı ortaya koyuyordum. Masadakiler ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı bense Kerem’in devam etmesini bekliyordum.

''Ee sonra... '' dedim devam etmesi için oda benim içsesimi duymuş olacak ki konuşmaya başladı.

''Ne sonrası Laren kendini en kısa sürede topla çık şu ringe herkes seni bekliyor Ahmet'i sinirlendirmeyi bırak artık anlamıyor musun senin bu maça çıkman gerekiyor yoksa başka yollar dener-'' Sözünü bölerek konuşmaya rahat rahat devam ettim. Ahmet benim maçlarımı ayarlayan kişiydi ama bazı sebeplerden dolayı bana fazla sinirleniyordu.

''Nasıl yollar bunlar, beni üstlere şikâyet etmek gibi mi mesela ne diyeceksin üstlere, nasıl çıkaracaksın beni o ringe?''

''Laren yanlış sularda yüzüyorsun tamam okulun olduğunda saatlere göre ayarlıyorduk ama artık bana maç ayarla da demiyorsun bugün seninle maç yapmak isteyen biri var bu sefer seçim hakkında yok kulüpte en iyi dövüşen sensin üstler senin çıkmanı istedi.'' Dövüş kelimesinden sonra bütün ailenin gözleri bendeydi ne diyeceğime dikkat kesilmişlerdi. Bende onları merakta bırakmadan sorumu sordum.

''Kim benimle dövüşmek istiyor canına mı susamış isteyen şahıs, kim bu Allah'ın beyin vermediği kulu ''dediğimde Kerem güldü ve devam etti.

''Haklısın seninle dövüşen kişilerin kazanarak çıktığını görmedim ama bu kişide böyle cılız biri değil bu sefer ki bence fazla antrenmanlıdır çünkü bu kişi daha önce seninle dövüşen biri, karşında ''Yıldırım'' var Yangın dikkat et.'' dediğinde şoka girdim.

''Lan ben bu adamı üç kere dövdüm ölmüyor adam oğlum, ölmüyor dokuz canlı piç eğer bu sefer de ölmezse ben bir daha dövmem.'' diyerek dalga geçtim Kerem de kahkaha attı.

''Göreyim bu akşam seni kızım saat onda o ringe yıldırımı öldürmek için çıkıyorsun unutma.'' dediğinde telefonu kapatıp. Masadakilere açıklama yapmadan hem yemek yiyor hem de diğer konuşmaya geçiyordum çünkü bunu Baran'a söylemem lazımdı.

Baranı arayıp telefonu hoparlöre aldım ve yemeğe devam ettim. Masadakilerse bu tavrıma şaşkın bir şekilde bakıyorlardı. Sonunda telefon açıldı.

''Laren ne oluyor Kerem bir şeyler zırvaladı anlamadım düzgün anlat şunu.''

''Anlatacak bir şey yok akşam maç var gelin izleyin.''

''Laren saçmalama, o adam seninle kaç tane rövanş yaptı intikam için, sende o maçlardan az yaralı çıkmadın hadi kızım vazgeç bu maçtan gel akşam bizde yemek yiyelim.''

''Çok geç Baran kabul ettim ismim yazıldı akşam gel izle maçımı.'' dedim ve telefonu kapadım yemeye devam ederken karşımda bana dik dik bakan Karan hesap sorar bir tavırla konuşmaya başladı.

''Hayırdır ne maçı bu saat onda?'' dediğinde bende ona umursamaz bir tavırla cevap verdim.

''Akşam boks maçım var sizde gelin isterseniz sizden gizli çıkmış olmayayım. '' dediğimde Kuzey Bey ve Lavinya Hanımın gözleri parladı ve hemen kabul ettiler. Sessizce kahvaltımı bitirdikten sonra herkese afiyet dileyerek yukarıda üstümü değiştirip sportif bir şeyler giydim. Akşam ki maç zorlu olacaktı bunu için çalışmalıydım. Bahçedeki çimenlerde şınav çekmekle başladım.

  

NİL ÖZER ANLATIMIYLA

Evdeki herkes endişeliydi çünkü Laren akşam maça çıkıyordu evet gerçekten iyi dövüşüyor olabilir ama maçlarda hasar almadan çıkamıyordu.

Rakipleri fazla güçlüydü, kendisi de güçlüydü ama işte yine de endişelenmeden duramıyor insan. Şu an aramızda en çok endişelenen Ayşe'ydi çünkü Laren'in bu tür maçlarında çıkmadan önce hep göz yaşı döküyordu.

Çünkü geçmişte boksla ilgili iyi bir anısı yoktu. Saat 18.50 idi maça 3 saat 10 dakika vardı hepimiz evde dört dönüyorduk nasıl vazgeçireceğimiz hakkında hiçbir fikrimiz yoktu zaten vazgeçiremezdik de çünkü Laren inatçı bir kızdı, dediğim dedik bir yapısı olduğundan bu imkânsız bir işti.

Evin her tarafına dağılmıştık. Ayşe Baranla bahçede sakinleşmeye çalışıyordu. Barlas sabahtan beri salonda dört dönüp çözüm arıyordu. Denizle bense mutfak masasında oturmuş sohbet ediyorduk geçmişimiz hakkında, zaman böyle geçerken maç saati gelmek üzereydi.

  

LAREN’İN AĞZINDAN

Tam 250 şınav 150 mekik çektim iyi ısınmıştım. Odama gitmek için kalkmıştım ki Emre beni tuttu bir soru sormak istermiş gibi bakıyordu.

''Sor'' dedim o da dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı.

''O dövüşte canın yanacak değil mi?'' diye sordu bu sefer şaka yoktu. Yüz ifadesi hiç olmadığı kadar ciddiydi. Şaşkınlıkla suratına bakıyordum hep şakalar yapan hareketli pozitif çocuk gitmiş yerine beni düşünen biri gelmişti resmen ben ona sorusunun cevabını vermeden gidecek iken bir soru daha yöneltti.

''Ne zaman bana abi diyeceksin?''

********

Biraz bölüm coşturdum sizlere, baya da emek verdim. Sizden ricam oy ve takip yaparsanız emeğimin karşılığını vermiş olursunuz. Şimdiden teşekkürler...

Loading...
0%