Yeni Üyelik
35.
Bölüm

32.Bölüm💙

@catlakyazar

Selam sizi çok bekletmeden hemen bölümü atmaya çalıştım. İyi okumalar bebeklerim, satırlar arasında aşkla buluşalım.

 

''Bu gece beni kendine katmanı istiyorum.'' derken hiçbir şeyden korkum yoktu. Uzun zamandır bu konu hakkında düşünüyordum ve bunu gerçekten istediğimin sonucuna varmıştım. Hakan dudaklarını yalarken,zorlukla yutkundu. Öyle bir yutkunmaydı ki o ses, kalbimin kulağımda ki sesini bastırmıştı.

Hakan zar zor '' Pişman olursun.'' dese de ben pişman olmayacağımdan adım kadar emindim. Biliyordum, olmazdım.

 

''Hayır, olmam. İliklerime kadar seni tatmak istiyorum.'' Sözlerim biter bitmez dudaklarıma yapışması ile ateşli bir öpüşmede buldum kendimi...

 

O tüm bedeni ile üstüme abanırken, aynı zamanda şehvetli bir şekilde beni öpmekten geri durmuyordu. Elleri bedenimin her zerresini ezberlemek ister gibi vücudumu talan ederken, kendimi tamamen ona bırakmıştım. İstekle ona doğru yükselip kendimi basıtırıyordum ve bu tamamen bilincim dışında gerçekleşiyordu.

 

Nefesim tükenirken, dilinin dilime temas etmesi ile ıslandığımı hissetmem bir oldu. Tüm bedenim bir karıncalanmanın esiri idi. Dudaklarımızın teması kesilmezken öpüşmemiz durdu. Dudakları dudaklarımın üstünden nefeslenirken, aldığımız soluklar birbirine karışıyordu.

 

Nefesimi düzene sokmaya çalışırken birden havalanmamla ağzımdan küçük bir '' Ahhh.'' çığlık kaçtı. Ne olduğunu anlamzken Hakan beni kucaklayıp çoktan yatağın üstüne fırlatmıştı.

 

Gözlerim sonuna kadar açılırken, kısa saçlarım benim ile birlikte yatağa dağılmıştı. Beni öyle bir yatağa fırlatmıştı ki kendimi bir patates çuvalı olarak görmekten alamadım. ''Hakan.'' derken resmen inleyerek konuşuyordum.

 

İsmini söylemem ile gözleri beni bulurken, o sırada üstümde ki yerini almak ile meşguldü. Benim gibi '' Züleyha.'' diyerek ismimi söylerken, bundan bile tahrik olduğumu fark etmem kısa bir anımı aldı, sanırım anın etkisine fazlası ile kapılmıştım.

 

''Tenin benim uyuşturucum.'' diyen Hakan bende şok etkisi yaratırken aynı zamanda üstümde ki yerini alıp tişörtümün uçlarından tutup bir anda çekti. Dilim tutulmuş bir şekilde ona ayak uydururken ellerimi kaldırıp çıkarması için yardımcı oldum. Gözleri göğüslerimi bulduğunda tıpkı bir avcını avını görmesi gibi parladı. Sütyenimi parçalarcasına aşağıya çekerken ağzı anında göğüslerimi buldu. Ağzımdan küçük inlemelere hakim olamazken, elim istemsize Hakan'ın kafasını buldu ve gayrı ihtiyar daha çok göğüslerime bastırdım. Hakan'ın eli bir anda eşofmanımın içine girerken bedenim daha çok kasılmaya başladı.

 

Soluklarım artık bana yetmezken, eli külodumun üstünden kadınlığımı bulunca resmen nefesim kesilmişti. İlk defa kendim dışında biri dokunuyordu ve inanılmaz hissetirmişti. Gözlerim kapanırken kendimi tamamen ona bıraktım. Kafası göğüslerimden kalkar kalmaz, bir soğukluk hissetsemde elinin kadınlığıma yaptığı inanılmaz baskılardan ötürü, kendimden beklemediğim tepkiler veriyordum. Altımdan sertçe çekilen eşofmanım ile şuan sadece külodum ile kalmıştım. O da bir anda Hakan tarafından pervasızca yok olunca tamamen artık anadan üryan bir şekilde idim. Nedense bu farkındalığım ile birden elim ile kendimi kapatma ihtiyacı hissetmiştim ve birden gözlerimi açmak gibi bir hatay düşmüştüm.

 

Gördüğüm manzara yutkunmama sebep olurken şok içinde kalmıştım. Hakan' da soyunuyordu ve son kalan yani tişörtü de onu anında terk etmişti. Tekrar üstüme doğru çullanırken gördüğüm şeyin büyüklüğü, gözümün korkmasına yetmişti. erince yutkunurken dudaklarıma konan öpücük ile titredim. Kadınlığıma temas eden sert erkekliği ile yutkunurken şuan içime gireceğini düşünmüştüm ama o beni yanılatarak aşağıya doğru bir yol çizerek kadınlığıma kadar tüm bedenimi öperek gitti.

 

Kasıklarıma konan öpücükle, tekrar gözlerim benden bağımsız kapanırken yatağın çarşafını tutup sıktım. Ağzı kadılığımı bulur bulmaz bedenimi bir titreme alırken, ıslak ağzı G noktamı bulmuştu. Ağzı ile kadınlığımı iyice ıslatırken en sonunda titrmemey başladığımı hissettim.

 

İki elide bacaklarımdayken birden ağzının sıcaklığını soğukluk alınca irkildim. Gözlerimi açmak istesem de açamıyordum. Sanki Hakan beni duymuş gibi '' Gözlerini aç.'' derken tekrar tamamen üstüme çıkmıştı. Nefesini ağzımın içinde hissediyordum ve çıplak bedenlerimizin birbirine değişi beni iyice hazza ulaştıryordu. Vajinamla temas halinde olan erkekliği ateşimi daha çok harlarken dediğini yapıp gözlerimi açtım.

 

Nefesi nefesimde, gözleri gözlerimdeyken o etkileyici sesi ile sordu. ''Kendini gerçekten hazır hissediyor musun?''

 

Sesli bir yutkunuştan sonra boğazımın kuruduğunu hissetim. Her ne kadar konuşmak istesemde sesimin çıkmayacağını bildiğim için sadece başımı sallamak ile yetindim ama bu onu tatmin etmiş olmamalıydı ki üstümden bir anda çekildi. Yaşadığım boşluk hissiyle üşürken bir anda büzüştüm. Kendini yan tarafıma bırakırken hala bir temas halinde sayılırdık.

 

''Neden durdun?'' diye sorarken sesim boğuk çıkmıştı.

 

Derin bir nefes alırken '' Gözlerin... Bana öyle ürkek bakarken ben bunu yapamam.'' dedi ve ekledi. ''Bence şuan zamanı değil, sen gerçekten emin olduğunda yapalım. Daha özel bir anda belki...'' Ayağa kalkıp hızla odamda ki banyoya girip kapıyı kapattı.

 

Arkasından boş boş bakarken ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum. Titreyen bacaklarıma rağmen yattığım yerden kalkarken bir hışımla üstümü giyindim. Madem bir şey yaşamayacaktık, böyle durmanın bir anlamı yoktu.

 

Evet biraz da olsa tereddütlerim vardı ama onu gerçekten istiyordum. Belki ileride pişman olacaktım ama bu anı yaşamak istiyordum kendimce ve bu anın bir anda böyle bir şekilde kesilmesi ile neye uğradığımı şaşırmıştım. İnanılmaz derecede kendimi yarım kalmış hissederken, içimde amansız bir sinir hakimdi. Sanırım, biraz da olsa zoruma gitmişti.

 

Giyinip tekrar yatağa yatarken gözlerimi kapattım. Biraz zaman sonra Hakan'da kendini rahatlatmış ve duş almış şekilde yanıma gelmişti. Boş kalan yanıma yatarken, ben hiç istifimi bozmadan uyuyor gibi yapmaya devam ettim.

 

Bir anda onun göğüsüne doğru çekilmemle nefesimi tutarken, bir eli beni kendine çekmiş ve sarılır vaziyetteyken, diğer eli ise saçlarımı okşamaya başladı. Kasları yüzünden fazlasıyla gergin olan göğüsü adeta bir taşı andırsada kendimi gayet rahat hissediyordum.

 

Ruhum ve bedenim bu anı beklermiş gibi, gevşemeye başlayınca değişen ruh halime lanet ettim. Her duyguyu o kadar anlık yaşıyordum ki bazen deli olup olmadığımı sorguluyordum.

 

Saçlarımda gezen eli durunca huysuzca mırıldandım. '' devam etsene ya...'' diye ama hiç oralı olmadı ve saçlarımın arasına uzun bir öpücük kondurdu. '' Hiçbir zaman, bir kadının bana böylesine huzur vereceğini tahmin edemezdim ama sen beni sakinleştiriyorsun. '' demesi ile derince iç çektim. O beni yok ediyordu ama haberi bile yoktu. İyice mayışan bedenim karanlığın içine gömülürken huzurlu ve güvende hissetiren kolların arasında kendimi uykuya teslim ettim.

 

kapının gürültülü çalışıyla olduğum yerden sıçrayarak kalkarken, Hakan'ından benden kalır yanı yoktu. İkimizde uykulu şekilde birbirimize bakarken ben yattığım yerden kalktım. '' Saat gecenin dördü, kim gelir bu saatte?'' diyen Hakan'a omuz silkerken kitlei kapıyı açmak ile meşguldüm. ''Sen bekle, hemen bakıp geliyorum.''

 

ben odadan çıkarken Yusuf'ta sese uyanmış olmalıydı ki yanımda ki yerini aldı. '' Kim geldi abla?'' diye sorarken ikimizde merdivenlerden iniyorduk. ''Ne bileyim oğlum, kapıyı mı açtım sanki?''

 

Alacaklı gibi çaldığı için delikten kim olduğuna bakmadan kapıyı açmak istemedim. Gördüğüm yüzün Ali'ye ait olması şaşırmama sebep olurken, neden burada olduğuna dair hiç bir fikrim yoktu.

 

Yusufa'a dönerek '' Sen yukarı çık, bir arkdaşım gelmiş.'' deyip onun yukarı çıkmasını bekledim. Çıkar çıkmaz, kapıyı açarken öfkeli sesime mani olamadım. ''Gecenin kör vaktinde ne işin var burada ?''

 

Beni duymazdan gelerek, direkt olarak içeriye daldı. Kapıda dikildiğim için beni koca bedeni ile geriye savururken bir yandan da düşmiyeyim diye koluyla tuttu. Sinirim iyice zıplarken öfkeyle kolumu ondan çektim.

 

''Keyfimden gelemdim herhalde, baban önemli bir dosya unutmuş. Acil lazım, onu almaya geldim.'' Sesi tıpkı benim kadar öfkeliyken, beni azarlar tonda konuşması canımı sıkmıştı.

 

Burnumdan solurken '' Neredeymiş dosya?'' diye sordum. Tek amacım istediğini alsın ve gitsindi. Gözlerinin bedenimde olduğunu fark ettiğim de bende kendime bakma ihtiyacı hissetmiştim. Gayet normal olduğum kanaat verince tekrar ona dönüp, ne var derecesinde baktım.

 

''Nerede çalışıyorsa orada!'' Aşırıya kaçan siniri beni istemsizce gereken, merdivenlerin başında dikilen canım kardeşim benden önce lafa atladı. ''Git babamın çalışma odasından al o zaman, eşşeğin yok birader!'' Bazen bu çocuğa olan sevgim nedensizce kabarıyordu.

 

''Ne kadar zekisin sen ufaklık! Babanın odasını göstererek, o zekanı biraz daha aktif kullan bakalım, hadi.'' diyerek merdivenlere yönelmiş ve Yusuf ile birlikte babamın çalışma odasında doğru gözden kaybolmuşlardı. Yusuf'un hala ona laf söylediğini duysam da umursamdan koltuğa oturup gelmelerini bekledim.

 

On dakika içinde nihayet geldiklerinde ayağa kalkarken Ali'nin elinde bir sürü dosya olması dikkatimi çekerken, bir şey demeden yanına gittim. ''Git artık istersen.''

 

Güldü ve neşeli bir sesle '' Gidiyorum şimdi ve her şey için teşekkür ederim.'' dedi ve hız kesmeden defolup gitti.

 

kapıyı kapatıp '' Hadi ablacım, git de uyu.'' deyip onu evden postaladım. Nihayet sıcak ve Hakan'lı yatağıma geldiğimde Hakan'ın hala uyumayıp beni beklediğini görmemle dudaklarımda gülümseme olurken, hızla yatağa atladım.

 

''Gecenin köründe ne istiyormuş?'' derken yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade vardı.

''Dosya lazımmışta, onun için gelmiş.'' Gözlerinde tuhaf bir düşünce seli varken, iyice sessizliğe gömüldü.

 

''Tuhaf...'' derken hala düşünceliydi. Merakla '' Tuhaf olan ne?''

 

Daldığıyerden çıkıp gözleri beni bulurken ''Gecenin köründe, üstelik baban yokken gelmesi. Bence onu eve alarak çok yanlış bir şey yaptın. Babana haber vermelisin.''

 

Omuz silktim ve iyice ona sokuldum. ''Yarın sabah ararım.''

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%