Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.bölüm💙

@catlakyazar

canlarım Hala tam olarak gidişata karar veremedim. Bu yüzden tam olarak texting değilde yarı texting olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz?

Bölüme oy vermeyi unutmayın 😊

​​​​​​ sıkıntı ile ofladım. Başıma bela açtığım yetmezmiş gibi bir de annemin altın gününde getir götür elemanı olarak servis yapıyordum.

​​​​​​ Annem tüm komşularımızı toplamış gıybetin dibine vururken, ben ise mutfakta ki işlerle oyalanıyordum.

Ben kim miydim?

Ben Züleyha...

Kalbi Kırık asabı bozuk Züleyha...

Köprübaşı Mahallesi'nde ailemle yaşıyorum. 22 yaşındaydım ve İstanbul Üniversitesi'nde İşletme bölümünü okuyordum.

bir sene mezuna kaldığım için daha yeni son sınıfa geçmiştim. Her ne kadar İstanbul'da otursak da okulum evime uzak kaldığı için okul zamanı ayarladığımız bir yurtta kalıyordum.

Şimdi ise yaz tatilinde girmiş ve evde annemin köleliğini yapmak ile meşguldüm.

Biz iki kardeştik ve maalesef ki Evin en büyüğü bendim.

Bir hafta öncesine kadar hayatım tek düzen şeklinde giderken karşı eve yerleşen komşularımız yüzünden Kendimi aksiyonun tam içinde bulmuştum.

Hakan...

Sırf telefon numarasını bulmak için yaptığım şaklabanlıklar aklıma gelince yüzümde bir tebessüm oluştu. Aynı zamanda onu kışkırtarak benden nefret ettiğini düşününce de suratım düştü. Adam resmen bir saat önce beni tehdit etmişti.

Tamam bunda benim payım çoktu ama ne yapabilirimdim ki o benim nasibimdi. Biliyorum.

" Kız gelsene içeri, ne duruyorsun orada yalı kazığı gibi!" Duyduğum sesle olduğum yerde sıçrarken annemin dibime kadar girmesiyle ona doğru döndüm.

kafamı onaylarcasına sallarken " Of anne geliyorum." Dedim.

Kaşlarını çatıp kapıya doğru yürürken" Anneye oflanmaz, Allah taş atar. Çabuk gel." Deyip gitmişti.

Mızmız çocuklar gibi ayaklarımı yere vura vura ben burada kalmak istiyorum diye içimden ağlamak gelse de yaşımın verdiği ağırlıkla birlikte bunu yapmamam gerektiğini Elbette ki biliyordum.

İçeriye girdiğimde annem ve teyzemin yanına boş bir sandalye çektim. Herkes gruplaşmış kendi dedikodu ağını oluşturmuştu.

Melahat teyze ise yeni komşumuz olan Hakan'ın annesi Zeynep teyzeyi abluka altına almış sorabildiği kadar soru sormaya çalışıyordu.

onlara kaçamak bir bakış atıp yandan gelen teyzemin sesi ile ona doğru döndüm.

" Kız Hatice, Esra'nın kocası artık ötmüyormuş yazık."

Yüzüm duyduğum ile buruşurken sessiz olmaya çalışarak " Ay teyze iğrenç." Diye fısıldadım.

teyzem varlığını yeni fark etmiş gibi annemdeki bakışları dönerken " sen kapa kulaklarını bakayım. Dinleme ayıp." Demişti.

Ciddi misin?

Annem ise hiç istifini bozmadan son noktayı koymuştu. " biri duyacak şimdi Nergis! Sen de dön önüne bakayım." Son lafı bana idi.

Önüme dönerek Zeynep ablayı incelemeye başladım. 3-4 gün önce onlara hayırlı olsuna gitmiştik. Kaynanasının hastalığı beni gerçekten çok üzmüştü ama bir yanımda Sevinç duyuyordu. Bunun için her ne kadar bizden azabı çeksem de kocam ile tanışamayacaktım.

onların evine gittiğimde annesinin telefonunu karıştırarak numarasını almış ve yeni yazmaya cesaret etmiştim. Sanırım biraz dozumu kaçırdığım için Hakan deliye dönmüştü.

Zeynep teyzenin tabağındaki Kısırın bittiğini görünce sıkıntı ile dudaklarımı kemirmeye başladım. Acaba yanına gidip 'oğlunuz karşılığında bir kilo kısır versem olur mu?' Desem ya da ona kısır verdiğim için ne kadar iyi bir kız olduğumu düşünüp bana oğlunu verir miydi acaba?

Sonuçta kısırı çok sevdiğini söylemişti değil mi?

Yerimden usulca kalkarken Zeynep teyzenin yanına ilerleyip tabağını elime aldım. " Biraz daha kısır koyayım ister misiniz." Sesim ile iki çift göz bana dönerken beklediğim cevabıda aldım. "Olur kızım."

Kızın mıyım gerçekten?

Annem... Zeynep annem, kaynanaların gülü.

gülümseyerek tabağı elime alırken Melahat teyzenin yersiz konuşmasıyla gözlerimi devirdim. " işte bizim kızında bir iki dersi kaldı sonra da Staj yapacak yer bulması gerekiyor."

mutfağa doğru ilerlediğim için sesler gittikçe uzaklaşmıştı. Dolaptaki kısırı hunharca tabağı doldururken Melahat teyzenin benden 1 yaş büyük kızı Ezgi'nin hukuk okuduğu gerçeği beynime dank etti.

Allah kahretsin! Kesin Hakan'ın yanına sokmaya çalışacaklar!

Bu gerçekle sarsılırken, doldurduğum zaman hızlıca içeri götürüp Zeynep anneciğimin önüne bıraktım ve sessiz adımlarla odama çıktım.

Telefonumu elime alıp önce kendi hattımı çıkardım ve Hakan'a yazmak için aldım açık hattı taktım.

korkudan ona engel attığım aklıma gelince ilk önce engeli kaldırıp sıkıntı ile ne yazsam diye düşündüm.

Bilinmeyen Numara: Tamam seni rahatsız ettiğim için özür dilerim.

Bilinmeyen Numara: Bence İki medeni insan gibi bunu konuşarak çözebiliriz.

Bilinmeyen Numara: Ne dersin Ballı katmerim?

sıkıntı ile Beklerken yatağıma uzanıp ne cevap verir diye düşünmeye başladım. 10 dakika sonra bildirim sesi ile olduğum yerde sıçradım

Hakan: sanmıyorum küçük kız.

Bilinmeyen Numara: Neden ki?

Bilinmeyen Numara: hadi nolur nolur

Hakan yazıyor...

veee bölüm sonuu

Nasıl buldunuz?

Züleyha hakkında düşünceleriniz neler?

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%