@cceccilia
|
Babil elindeki mektubu okuduğunda içeriğinin bu olmasını beklemiyordu. Özenle seçilmiş kelimeler, dahası bir prense yazabilecek kadar cesur bir yüreğin varlığı kalbinin hızlı çarpmasına sebep oldu. Kağıdı uzatan çocuğa baktı. "Bunu sana veren kim? " Durdukları kitapçı dükkanının önündeki çocuk tuhaf bir şekilde hiç çekinmeden Babil'in gözlerine baktı. Büyük bir adam edasıyla ağzını açtı. "Söyleme dendi bana. " Babil kaşlarını çatınca devam etti. "Bunun için üç gümüş para aldım, söyleyemem majesteleri. " Babil yüzüne yayılan gülümsemeye engel olamadı. "Daha fazlasını versem? " dedi dizleri boyundaki esmer çocuğun suratına eğilip gözlerine bakarak. Yanakları yara bere içinde, haylaz görünümlü çocuk kısa bir an düşündü. Sonra kesin bir dille konuşmaya devam etti. "Mektubu bana teslim eden hanımın güzel yüzü için söyleyemem prensim. " Bu cümle Babil'i hem güldürdü hem de bu gizemi sevdirdi. "Yarın öğlen tam burada ol çocuk. " Elindeki kağıda tekrar baktı. "Eyfel" derken gözlerinin içi parlıyordu. |
0% |