Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Taşlar

@cceccilia

Odanın içinde dönüp duran adam kapıdaki sesle kafasını kaldırdı.


''Gel.''


Sesi uzun süredir konuşmadığı için boğuk çıkmıştı. Karanlığın ortasında öylece durdu. Kendi rüzgarı hareket etmekten terleyen sırtını üşüttü, kafasındaki düşünceleri savurdu. Başının yarısını siyah bir örtü ile örtmüş olan yaşlı kadın kapının önünde yere kadar eğildi. Tepki alana kadar kıpırdamadan öylece durdu. Kamburu çıkmış, iki elini önünde birleştirmiş, dizlerini altına almıştı.


''Süreni sonuna kadar kullandın, başka şansın da kalmadı. Bulamadıysan bir daha kafan kalkmaz oradan.'' Sesindeki merakı siniri bastırıyordu. ''Anlat!'' diye kükredi.


Kadın kafasını kaldırıp ellerini açtı. Bir çekincesi yok gibiydi yine de titriyordu. Avucundaki siyah taşları gösterdi. ''Ben her zaman bulurum efendim.''


Lafı uzatmasına sinirlenip derin bir nefes aldı adam. Sabrını korumaya çalışıyor gibiydi.


''Ne bunlar?'' bir dizinin üstünde yere çöktü ve bir tanesini parmaklarının arasına aldı. Odaya ışık girmediğinden gözlerinin yakınına getirdi. Taşlar ışık yokken bile parlıyordu.


''Sizi istediğiniz yere götürecek olan taşlar.''


Adam diğerlerini de alıp avucunu sıkıca kapattı, sanki biri ondan alacakmış gibi. Sesini kıstı. ''Nasıl?''


Kadın şimdi daha rahatlamış gibi ayağa kalktı. ''Yutman yeter, gidiş ve geliş için birer tane.'' Kadının bu denli gevşemesi, konuşmasındaki rahatlık kaşlarını çatmasına sebep olsa da bozmadı.


''Deneyip göreceğim. Senden öncekilere yaptığım gibi.''


''Ben diğerlerinden farklıyım, adımı yeterince duyduğunu söylemiştin.''


Yaşlı kadın, adamın isteğini yerine getirmiş olmanın rahatlığı ve gururuyla çenesini biraz dikleştirmişti.


Adam umursamaz bir tavırla yerden kalkıp odanın ucundaki masaya yöneldi. Kadını dinlemiyordu. Aklında çok uzun zamandır tasarladığı zincirin ilk halkası vardı. Raftan siyah bir kese alıp taşları içine yerleştirdi, avucunu çok sıktığından birkaç tanesi avuç içini kesmişti. Keseyi kemerindeki bölmeye sıkıştırdı. Konuşmaya devam ettiğini görünce hala yerde oturan kadına döndü.


''Sarayda yer istemiştim.'' dedi kadın yüzüne çıkarcı bir sırıtış yerleştirip.


Aynı umursamazlıkla ''Bakacağız.'' dedi adam ama bunun yalan olduğunu ikisi de biliyordu.


Kadın tehditkar bir tonla devam etti. ''Söz vermiştin.'' Kaşları çatılan adama dikkatle baktı, bu adamdan neden korktuklarını şimdi daha iyi anlıyordu. Yüzünde öfkenin en saf hali vardı. Derin bir nefes alıp devam etti. ''Bu taşlardan Kral'ın haberi olsun istemezsiniz herhalde.'' Böylesine genç, üstelik tecrübesiz bir adamdan korkmuş olmayı kendine yediremiyordu, şansını sonuna kadar kullanacaktı.


Adamın yüzü gölgede kalsa da siyah gözleri tıpkı az önceki taşlar gibi parıldıyordu.


''İstemem.'' dedi kınındaki kılıcını çıkararak. Kadının ağzını açmasına fırsat kalmadan kılıcı göğsüne sapladı.


Loading...
0%