@cceccilia
|
Bugün nihayet bir defterim oldu. Günlerdir istiyordum, matah bir şey de değil. Zar zor verdi cimriler. Çadırda yalnız başıma oturuyorum şimdi. Neler olduğunu biraz anlatayım, sonra diğer kızlar doluşur buraya. Gece yeni imparator için bir ateş yakıldı. Tabii bizi (ben ve benimle aynı zamanda gelen diğer esir kızları) aldığımız onca dans eğitiminden sonra imparatora sergileyeceklerini biliyordum. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Adının Sarmad olduğunu öğrendiğim bu genç hükümdar güneş gibi parlayan sarı, uzun saçları olan bir adam. Bizi buraya getirdiklerinden beri onun devletin başına geçeceği konuşuluyordu. Geldiğimden beri kaç Güneş battı bilmiyorum, nihayet tacı giydi. Çok genç, belki benim yaşlarımda belki birkaç yıl var aramızda. Gözlerine bakmam yasak olduğu için rengini bilmiyorum henüz ama onunkileri bu gece çokça üzerimde hissettim. Olacakları az çok bildiğim halde inanmak istemiyorum, kendimi kadere öylece bırakıyorum. Yolculuktan ve O'ndan bahsetmeyeceğim çünkü kanıt bırakmak istemiyorum. Onların öğretmeye çalıştıkları dili de kullanamam. Hem öğrenmek istemiyorum. Vahşiler. Hiç konuşmam daha iyi. Kendi alfabemi uzun süredir düşünüyorum, kafamda tasarlıyorum. Ufak ufak yazıyorum da işte. Kızlar açığımı bulmayı bekliyor zaten, bu günlüğü görseler bile okuyamasınlar diye alfabemin taslağını bırakamıyorum. Kıskançlar. Bugün imparatorun bana yolladığı takıları geri gönderip yalnızca bir defter istediğimi söylediğimde bana bakışları neredeyse bedenimi delecekti. Onları anlamıyorum sanıyorlar bir de. Hele bize eğitim veren o yaşlı cadı yok mu... İlk defa basit bir defter istediğimi duymuş gibi şaşırmış numarası yaptı. Yalancı. Neden yazmak için bu kadar tutturduğumu sordular ama buna verecek bir cevabım yok. Belki O'nun için. Beni yüzyıllar sonra bulsun ve... Adım sesleri duyuyorum. Kızlar geliyor. Yarın tekrar yazacağım. |
0% |