@cceccilia
|
Günlerim yalnızca yolda geçiyor. Dinlendiğimiz zamanlarda ise koşarak gidip uzun süre kusuyorum ve midem tamamen boşalana kadar da duramıyorum. Geçen gün Marja gördü beni o halde. Saçlarımı önünden çekip bana yardım etti. Birlikte biraz oturduğumuzda gözleri hâlâ büyümeyen karnıma kaydı. "Evet," diye fısıldadım. "içimde bir şey var." Ve ilk öğrenen o oldu. Kocaman güldü ve bana özenle sarıldı. Buna, birinin beni anlamasına, o kadar ihtiyacım varmış ki oturup uzun süre nasıl hissettiğimi konuştuk. Üstelik Marja bana bir süredir uzak olduğu için bu yakınlaşma fırsatı çok iyi gelmişti. Durmadan at üstünde olmanın bebeğime zarar vermemesi için sürekli dua ediyorum. Her baktığım yere o da görsün diye bir kez daha bakıyorum. Havayı iki kez kokluyorum her sabah. Yıldızları çifter çifter sayıyorum. Rüzgar estiğinde elbisemi hafifçe esnetip onun da hissetmesini istiyorum. Fazladan yaşıyorum. Tek bedende iki kişi olarak, ya da iki bedende tek kişi. Şimdi bir bedeni yoktur onun. Ah... Annem bir bebeğim olacağını bilse kim bilir ne düşünürdü. Ama... Benim bebeğim annemden büyük mü olacak? Daha normal, en azından bu kadar karmaşık cebir içermeyen bir hayatım olsa n'olurdu ki... Şimdiden onun için isim düşünmeye başladım bile. Karnımda olması fikrine yavaş yavaş alışıyor ve onu kabullenmeye başlıyorum. Şimdi belki de toz tanesi kadar, yok yok biraz daha büyüktür. Belki şu taş kadar. Ya dokuz ay sonunda büyüyüp karnımı kaya kadar yaparsa... İşte yine uzaklaştım bu fikrin iyi olduğundan. Belki de Sarmad koyar adını. Sarmad... Gittiğinden beri, yaklaşık dokuz gündür bir haber almıyorum ondan. İyi olmasını dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden. Üstelik çok kötü rüyalar görmeye başladım onun hakkında. Kaderin değişmesi mümkün mü bilmem ama eğer mümkünse bunun için her şeyimi verebilirim. Bir haberci yaklaşıyor. Ne söyledi bağırarak duyamıyorum, bir tepeden izliyorum onları ama söylediği şey çok önemli olmalı ki herkes başına toplandı. Gitmem gerek. |
0% |