@ccerenimmm
|
Evet hikayemizin yeni bölümü sizlerle. Bayramdan dolayı biraz geç oldu yoksa daha erken atacaktım. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar :)
3. Bölüm
Karabey Konağı
(Sabah olmuştu Yağmur gözlerini açtığında odasında olduğunu fark etti. Terasta uyuya kaldığını ve Barışın onu odasına getirdiğini anladı yataktan kalktı üzerini değiştirdi ve aşağıya indi.)
-Yemek Odası-
(Herkes yemek masasına oturmuş kahvaltı ediyordu. Yağmur masaya doğru gelip oturdu.)
Yağmur - Günaydın Meryem - Günaydın kızım. Zeliha - Günaydın nasıl gece rahat uyuyabildin mi? Yağmur - Evet çok rahat uyudum teşekkür ederim. (Barış yemeğini bitirmişti. Masadan ayağı kalktı.) Barış - İzninizle benim şirkete gitmem lazım. Ahmet - Barış dur. Barış - Ne oldu baba? Ahmet - Otur oğlum birşey konuşacaktım sizinle. Barış - Tabi baba dinliyoruz. Ahmet - Aslında Yağmur kızım seninle ilgili birşey söyleyecektim. Yağmur - Tabi efendim dinliyorum sizi. Ahmet - Ben biraz düşündüm de hani sen bildiğim kadarıyla hukuk fakültesi mezunuydun değil mi? Yağmur - Evet hukuk fakültesi mezunuyum. Ankara da okudum ama pek bir yerde çalışmaya fırsatım olmadı. Ahmet - İşte kızım sana fırsat bizim şirket de işe başlayabilirsin hem kafan da dağılmış olur. Yağmur - Gerçekten mi? Bu çok güzel bir fırsat benim için bana böyle bir fırsat verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Ahmet - Kızım biz geleceği parlak olan herkese fırsat veririz senin gibi Akkıllı bir kızı da aramızda görmek bizi mutlu eder. Barış - Ne yani şimdi şirkette işe mi başlayacak? Ahmet - Evet aynen öyle olacak. Hatta isterse hemen şuan seninle şirkete gelebilir. Yağmur - Evet çok isterim. Meryem - Ee hadi kızım sen çık hazırlan Barış seni bekliyor beraber gidersiniz şirkete. Yağmur - Tamam hemen geliyorum. (Yağmur odaya çıkar.) Barış - Baba bu zaman işe alma zamanı bile değil. Ayrıca kızın eğitimini bilmiyoruz bizim şirkette ki herkes özel seçilmiş kişiler. Her biri okulunu ya yurtdışında okumuş yada biricilikle bitirmiş yaa bu kız nasıl onlara bir olacak. Ahmet - Oğlum ben kararlarımdan vazgeçmem. Böyle olacak dediysem olacak. Hem ayrıca kız okulunu birincilikle bitirmiş çok da başarılı olacak ben eminim. Barış - Tamam baba sen nasıl istersen öyle olsun. Ama şimdiden söylüyorum torpil yok. Hata yaparsa kovarım. Ahmet - Hee oğlum tamam tamam. Barış - Ben arabada bekliyorum. (Barış arabaya geçti birkaç dakika sonra Yağmur da arabaya bindi.)
Yağmur - Kusura bakma beklettim. Barış - Sorun değil görüşe göre daha çok bekliyeceğim. Yağmur - Yok ilk gün diye böyle oldu merak etme bekletmek bir daha Barış - Kesin öyledir eminim. Yağmur - Dün gece için teşekkür ederim. Barış - Ne oldu ki dün gece? Yağmur - Beni odama sen götürmedin mi? Barış - Hee ondan mı bahsediyorsun evet ben götürdüm. Yağmur - Başka ne olacak sanki? Barış - Bilmem hatırlamadığım birşeyi mi oldu acaba diye düşündüm. Yağmur - Benimle gizemli gizemli konuşmayı bırakır mısın lütfen. Barış - Tamam tamam sakin ol şaka yaptım. Rica ederim sen öyle uyurken bırakıp gitmek içime sinmedi.
Karabey Holding
(Barış ve Yağmur şirketten içeriye girdiler yağmur şaşkın şaşkın etrafına bakıyordu.) Yağmur - Çok büyük bir yermiş burası. Barış - Evet öyledir. Şimdi onu bir kenara bırak. Benim kendime göre kurallarım var bunlara uyarsan sevinirim. İlk olarak şu kapıdan girdiğimiz anda iki yabancıyız. Sen çalışansın ben patronum. Buna göre davranacaksın. Bana Barış bey diyeceksin. Yağmur - Merak etme zaten öyle olacak. Barış - Hee ayrıca hiçbir işi yarım bırakmak yok ben çok dakik bir insanım herşey tam dediğim zaman dediğim anda hazır olmak zorunda. Yağmur - Tamam emredersin. (Yağmur geçip yerleşmeye başladı. Diğer çalışanlar gelip Yağmurla tanışıyolardı.)
-Barışın Odası-
Akif - Barış hoş geldin kardeşim. Barış - Hoş bulduk abicim. Akif - Ne oldu bir yüzün düşmüş. Barış - Ne olsun şuna bak sana bahsettiğim kız Yağmur. Akif - Hee şu gidip Urfadan getirdiğin kız. Barış - Aynen o Akif - Eee burda ne işi var? Barış - Orası daha saçma. Babamın işi işte. Yani kızı buraya getirdi evimizde kalıyor o da yetmezmiş gibi birde iş veriyoruz. Akif - Valla Ahmet amcam böyle birşey yaptıysa vardır bir bildiği. Barış - Zaten hep vardır onun bildiği. Akif - Eee o zaman bu kızın ilk iş günü oluyor herkese yaptığımız şeyi ona da yaptırırız değil mi? Barış - Hee iyi hatırlattın dur çağırıp yaptırırım şimdi. Akif - Ee tamam kardeşim benim adliyeye gitmem lazım çıkayım. Barış - Tamam kardeşim görüşürüz. (Akif odadan çıktı Yağmurun yanına geldi.) Akif - Hoş geldin aramız ben Akif Barıştan sonra benden sorulur burası. Yağmur - Hoş buldum Akif bey ben de Yağmur. Akif - Bey demene gerek yok Akif desen yeterli. Yağmur - Nasıl isterseniz. Akif - Ee hadi benim çıkmam lazım izninizle.
Emir - Şu kıza baklan Akifin konuştuğu yeni mi geldi çok güzel oğlum. Ali - Evet yeni gelmiş ben tanıştım az önce. Ama gerçekten güzel kız. Emir - Eee o zaman bende bir tanışayım. (Emir Yağmurun yanına doğru geldi elini uzattı.) Emir - Merhaba ben Emir. (Yağmur Emrin elini sıktı.) Yağmur - Merhaba bende Yağmur memnun oldum Emir - Bende gayet memnun oldum. Birşeye ihtiyacın olursa ilk bana gel her zaman yardım ederim. Yağmur - Tamam sağol. (Emir Yağmurun yanından uzaklaşır.) Kübra - Merhaba aramıza hoş geldin ben Kübra. Yağmur - Merhaba hoş buldum Kübra. Kübra - Bak zaten hemen yan masandayım birşeye ihtiyaç olursa çekinme lütfen. Yağmur - Tamam çok sağol.
(Barış odasından çıktı.) Barış - Arkadaşlar bu gün baya rahat çalışyorsunuz. Hadi hepiniz işinizin başına. Kübra - Barış bey yeni arkadaşımız aramıza katılmış onunla tanışıyorduk. Hemen işimizin başına geçiyoruz. Barış - Yağmur odama gel. Yağmur - Hemen geliyorum Barış bey. (Barış odaya geçti Yağmur da arkasından odaya geldi.) Barış - Eee nasıl alışabildin mi? Yağmur - Evet ilk günüm olmasına rağmen alışabildim. Barış - İyi güzel güzel alış ama şöyle birşey var. Şimdi biz burda işe başlayan herkese ilk gün nereye düştüğünü anlaması için bir görev veriyoruz. Yağmur - Görev derken? Nasıl bir görev? Barış - Şöyle açıklayayım. Bak şu dolapta duran dosyalar var ya. Onların hepsini tek tek okuyup inceleyeceksin. Daha sonra tek bir dosyaya toplayacaksın. Yağmur - Ama burda birton dosya var. Ayrıca zaten sizin incelediğiniz dosyaları ben neden bir daha inceliyorum. Barış - İtiraz etmek gibi bir hakkın yok. Her yeni başlayanın yaptığı birşey bu. Yağmur - Tamam tamam yapıcam. Barış - Güzel hemen başla istersen çünkü baya uzun sürecek gibi duruyor. Yarın 12 de bitmiş olması lazım unutma. Hadi sana kolay gelsin ben kaçar. Yağmur - Sen nereye? Barış - Sana hesap mı vereceğim? Ben senin patronunum unuttun galiba. (Barış odadan çıktı aşağıya iniyordu. Telefonu çaldı.) Barış - Efendim baba. Ahmet - Oğlum neredesin? Barış - Şimdi şirketten çıkıyordum. Gelirim 1 saate. Ahmet - Peki Yağmur o nerde? Barış - Valla en son odadaki dosyaları inceliyordu. Ahmet - O ne demek oğlum. Kızı orda tek bırakıp gelmeyecektim herhalde. Barış - Yok baba tek değil diğer çalışanlarla. Ahmet - Barış dalga geçme. Kızı almadan eve gelme bitti bekliyorum ikinizi. Barış - Baba ne diyorsun yaa. (Ahmet telefonu yüzüne kapattı. Barış sinirlenmişti ama babasını dinlemek zorundaydı. Yukarıya çıktı odaya girdi.) Barış - Hadi kalk gidiyoruz. Yağmur - Nereye gidiyoruz? Barış - Eve gidiyoruz babam dedi Yağmuru almadan gelme. (Yağmur gülümsedi.) Yağmur - Yaa kusura bakma partonum işin yarım bırakılmasını hiç sevmez hee birde dakikdir kendisi. Yani bunu bitirmeden çıkamam. Barış - Senin patronun benim çık diyorsam çık. Yağmur - Yok malesef yarın 12 de bitmesi lazım bunların. Barış - Yağmur beni delirtmek için mi yapıyorsun? Bak eve gitmem lazım. Yağmur - Tamam Barış bey siz gidebilirsiniz. Sizi tutmuyorum. (Barışın Yağmurun kolundan tutup ayağı kaldırdı kendine çekti.) Barış - Bilerek yapıyorsun değil mi? Yağmur - Barış ne yapıyorsun bırak kolumu biri görecek. (Barış kolunu bıraktı.) Barış - Yav sen ne kadar inatçısın tamam bak güldün eğlendin hadi gidelim. Yağmur - Bak tamam bir fikir buldum. İkimizin de işine gelecek birşey. Barış - Neymiş o? Yağmur - Sende bana yardım et beraber yaparsak çabuk biter. Barış - Offff tamam kabul. Yağmur - Hadi o zaman bak şunlardan başlayabilirsin. Barış - Tamam emredersin. (Barış ve Yağmur saatlerce dosyalarla uğraştılar sonunda bitmişti.) Barış - Sonun da bitti. Yağmur - Ne oldu yoruldunuz mu Barış bey. Barış - Yok yorulmadım merak etme ben alışığım. Yağmur - Tamam tamam birşey demedim. Bittiğine göre çıkabiliriz artık. Barış - Çok şükür hadi artık çıkalım. Yalnız bunun intikamını alırım merak etme. Yağmur - Haha bekliyorum. (Arabaya binip konağa geldiler.) Zeliha - Hoş geldiniz gençler. (Barış merdivenlerden hemen yukarıya çıktı.) Yağmur - Hoş bulduk. Zeliha - Buna ne oldu böyle. Yağmur - Bilmem yorulmuştur belki. Zeliha - Hadi geç sen bekleme masa da hazır şimdi acıkmışsındır. Yağmur - Valla öyle acıktım. (Masaya geçip oturdular.) Ahmet - Eee kızım ilk iş günün nasıl geçti? Yağmur - Güzeldi alışmaya çalışıyorum. Değişik biryer değişik bir iş biraz zorlandım tabi. (Barış odasından aşağıya indi gelip sandalyeye oturdum) Zeliha - Bence asıl önemli soru patronunla aran nasıl? Barış - He çok iyi benle arası merak etme. Ahmet - Ne oldu siz kavga mı ettiniz? Zeliha - Bırak yaa baba oğlun yine abartıyordur kesin. Çözerler onlar aralarında. Ahmet - Tamam birşey demiyorum ama Barış bak kızımı üzersen bende seni üzerim haberin olsun. Barış - Tamam baba merak etme kızını üzmem. (Barış masadan kalkıp yukarıya çıktı.) Ahmet - O bana mı kızdı şimdi. Yağmur - İzninizle bende yukarıya çıkayım. (Yağmur da masadan kalkıp yukarıya çıktı. Barışın terasta olduğunu gördü. Onun yanına gitti.) Yağmur - İyi misin? Barış - Sanane çok mu umrundayım? Yağmur - Niye bana böyle davranıyorsun? Barış - Yani gerçekten bunu soruyor musun? Yani Urfadan geldin evimize yerleştin bu da yetmezmiş gibi şimdi de şirkete geldin şirkette çalışmaya başladın. Sırada ne var merak ediyorum. Şirkette yan yanayız evde yan yanayız her dakika seni görmekten sıkıldım. Birkaç saat önce olanları görmedin mi? Senin saçma sapan inadın yüzünden ben şirkette kalıp çalıştım. Yani bu da yetmezmiş gibi sanki ben senin Velinim. Herkes senin ile ilgili herşeyi bana soruyorlar. Yağmur nerde?, Yağmur nasıl?, Yağmura öyle olmuş, Yağmura böyle olmuş. Daha fazla bu saçmalığa tahammül edemiyorum.
(Yağmur Barışın söylediklerimi duyunca bir an affaladı. Odasına gidip montunu aldı.) Barış - Nereye gidiyorsun. (Yağmur aşağıya indi. Barış arkasından geliyordu. Kolundan tuttu.) Barış - Ne yapıyorsun. Dur gitme. (Yağmur konaktan çıktı. Barış söyledikledinden pişman olmuştu.) Barış - Yağmur lütfen dur özür dilerim öyle demek istemedim. (Barış bir daha Yağmurun kolundan tutup iyice kendine çekti.)
Son...
Hikayemizin yeni bölümü yakında sizlerle olacak. Beğenip yorum yapmayı unutmayın. Hikayemiz sizce nasıl devam edecek? Barış Yağmuru durdurabilecek mi? Cevaplarınızı bekliyorum. Okuyan herkese çok teşekkür ederim :)
|
0% |